İŞTE KEFEN!.. AKP Eski İlçe Başkanı Emin Çelik’in ‘Kefeni’ni Şimdi Ziraat Odası Mı Giydi!?.. Ya da Milas’ta Bir ‘Özelleştirme’ ve Ziraat Odası’nın İçini Boşaltma Operasyonu..

Tüm ülke düzleminde bir iktisat politikası olarak uzun yıllardır uygulanan ‘özelleştirme’, maalesef Milas’ta da olumsuz bir örnek olarak karşımızda duruyor. Baştan aşağı örgütlü olarak başlatılan ve sürdürülen özelleştirme operasyonunun kaynağı ise Milaslı çiftçiler..

İŞTE KEFEN!.. AKP Eski İlçe Başkanı Emin Çelik’in ‘Kefeni’ni Şimdi Ziraat Odası Mı Giydi!?.. Ya da Milas’ta Bir ‘Özelleştirme’ ve Ziraat Odası’nın İçini Boşaltma Operasyonu..

Hikaye, Milas-Yatağan karayolunun Kıyılama karşısındaki Toprak Mahsulleri Ofisi’nin kapatılmasıyla başlıyor. O yıllara kadar Milaslı çiftçiler, ürünlerini TMO’ne devletin belirlediği fiyattan verirlerdi. Kuşkusuz bu siloların kurulması, devletin çiftçi ürünlerine taban fiyat belirlediği zamanlarda başlamıştı. Ama Özallı yıllarla birlikte başlayan ‘özelleştirme’ furyası, sonrasında da devam ettirilmişti ve devletin taban fiyat belirlemesi tavsatılarak, çiftçi daha çok tüccarın eline mahkum edilmişti.

Ayrıntısına burda uzun uzadıya girmeye gerek yok, ama benzer politikalarla da çiftçi tarımdan, üretimden uzaklaştırılmaya başlamıştı. Öyle ki, zamanında Milas sokakları tütün kokarken, tütün üretimi yokedilmişti. Başta Ekinambarı ve Yaşyer ovaları olmak üzere Milas Ovalarında yetiştirilen kaliteli pamuğu üreten çiftçinin pamuklarını depolamak için Balçık yolundaki TARİŞ pamuk depoları yapılmış, hatta yetmediği için açık alanda üzeri naylonlarla örtülerek depolanmak zorunda kalacak kadar bol pamuk üretilirken, aynı politikalar nedeniyle pamuk ekimi de neredeyse yok edilmişti.

(Ve ne garip çelişkidir, Milas’ın en önemli tarım ürünleri yokedilirken, o depolar şimdi “MİLAS TARIM FUARI” alanı olarak kullanılıyor!..)

Milaslı çiftçi de başka tarım ürünleri yetiştirmeye başlamıştı ve Toprak Mahsulleri Ofisi de bu ürünleri alır ve depolardı.

Sonra, Ofis çalışmamaya başladı. Yıllar içinde, ürün zamanı bazen görevliler gelip, bir miktar göstermelik ürün alımı yaparlardı. Hükümetlerin bu tarım politikasının sonucu, çiftçiyi tüccarla karşı karşıya bırakmaktı ve tüccar, çiftçinin ürününü ederinin çok altındaki fiyatlardan toplayıp, büyük karlar elde etmeye başladı.

Daha sonra da TMO siloları ve eklerindeki binalar vb. TMO tarafından satışa çıkarıldı. Başta Milas Ziraat Odası olmak üzere, bu karara karşı direniş gösterilse de, sonuçta engellenemedi ve bu sefer, özel şahıslara kiralandı.

MİLAS ZİRAAT ODASI İÇİN SORUN, BU NOKTADA BAŞLADI..

TMO Silolarının özelleştirilmesi, yani devletten bazı şahıs ve firmalara satışı ve kiralanması, Devlet İhale Kanunu’na göre yapılan resmi bir ihale ile değil, belediye vb. bazı kuruluşlara gönderilen ve anons edilmesi istenen duyurularla yapıldı. Ve AKP Milas İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Milaslı iş adamı Bülent Mutlu, yapılan ihaleye girerek Siloları kiraladı. Daha doğrusu, sonradan duyduk, kiralamış. Kiralama amacı olarak da, Milaslı hayvan yetiştiricilerine satmak üzere Yem Fabrikası kurarak, hayvan yemi satmakmış.

PEKİ BUNLARI İLK NEREDE DUYDUK?

Ekim 2021 tarihinde, o zamanki AKP İlçe Başkanı Emin Çelik, Üç Yol Mevkiindeki AKP ilçe başkanlığında bir basın toplantısı yaptı.

Bu basın toplantısının yapılmasının nedenini 14.10.2021 tarihli ÖNDER Gazetemizde şöyle vermişiz:

“Toprak Mahsulleri Ofisi’nin arazi ve tesislerinin, 19 yıllığına özel bir şahsa yıllık 165 bin TL’ye kiralanması ve TMO’nin Milas’taki mevcudiyetinin son bulması sonrasında, olayın basına yansıması üzerine, önceki gün de Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı bir basın açıklaması yaparak, TMO Milas tesislerinin kapanmasına karşı olduklarını açıklamıştı. Ofis’in, son 4-5 yıldır verimli çalışmamasına karşın, çiftçinin arpa, buğday ve mısır fiyatlarının dengelenmesi için önemli bir müdahale aracı olduğunu ve Ofisin tam tersine tam randımanlı çalışmasını beklediklerini açıklamıştı.

Bu gelişmeler üzerine dün AKP ilçe binasında bir basın toplantısı düzenleyen AKP Milas İlçe Başkanı Emin Çelik, gelişmelerle ilgili bilgi verirken, bu ihaleyi alan AKP Milas İlçe Yönetim Kurulu üyesi müteahhit Bülent Mutlu’nun, o ihaleye ‘kendi temsilcileri’ olarak girdiğini belirtti. Burada bir yem fabrikası yapmak amacıyla yola çıktıklarını ve uzun bir sure, bölgedeki hayvan yetiştiricileri ve çiftçilere hizmet edecek böyle bir tesis için, Tarım Bakanlığı, İl Tarım Müdürlüğü ile birlikte çalıştıklarını, ihale öncesi buraya pek çok uzmanın gelerek incelemeler yaptığını ve bölgedeki hayvan sayısı, ekilen tarım alanı, ekilmeyen atıl durumdaki tarım alanlarıyla ilgili verilerin toplandığını belirtti. Çelik, amaçlarının bölgenin daha ucuz yem temin etmesi için, sıfır karla çalışacak, bölgedeki üreticilere daha ucuz yem temin edecek bir tesis kurmak olduğunu, buna bölgedeki Süt Birliği, Ziraat Odası ve16 tarım kooperatifinin de dahil edilmesinin düşünüldüğünü söyledi. Bu tesisin özel teşebüsün yaptığı bir iş olmayacağını da belirten Emin Çelik, Bülent Mutlu’nun ihaleye kendisi için girmediğini, bu anlamda kendisini feda ettiğini belirterek, bu konuda yapılan basın açıklamalarından once kendilerine danışılmasını, bilgi alınmasını beklediklerini söyledi.

“Yani böyle bir girişim için ihaleye Bülent Mutlu kişisel olarak girmedi de, AKP İlçe Başkanlığı olarak mı girdiniz?” sorumuza ise cevap alamadık. İktidar partisi de olsa bir ilçe başkanlığının böyle bir ihaleye girmesi düşünülemez çünkü. Bunu muhalefet partileri yapsa, ne büyük eleştirilerle karşılaşacağı da ortada.

Emin Çelik, AKP ilçe yönetimi olarak, aylardır süren bir çalışmanın sonucu olarak, burasının bir yem fabrikası olması doğrultusunda çalışma yaptıklarını, bunun bölgemiz için çok faydalı bir yatırım olacağını anlattı yine de..

“Başka bir yerde olsa elbette herkes böyle bir proje yapabilir ve güzel de, ama böyle bir yem fabrikası için illa da TMO’nin 17 dönümlük arazisi mi gerekiyor? Başka yerde yapılamaz mı?” sorumuza karşın, İhaleyle kiraya verilen Toprak Mahsulleri Ofisi’nin 5 yıldır hiç bir şey yapmadığını,  silo ve binaların çürümeye terkedildiğini, bu tesis kurulduktan sonra vatandaşın ürününün de alım garantisi verilerek alınacağını, yerine yem ya da para verileceğini, ayrıca bu tesisin bölgedeki tarım ve hayvancılıkla ilgili bütün kurumlar da dahil edilerek sıfır kârla çalıştırılmasının düşünüldüğünü vurgulayan Emin Çelik, gazetecilerin, “peki bu konuyla ilgili olarak Süt Birliği, Ziraat Odası ve diğer kooperatiflerle görüştünüz mü, bilgilendirdiniz mi, katılacaklar mı?” sorularına ise, “bundan sonra görüşeceğiz tabi” yanıtını verdi.”

BÜLENT MUTLU KEFEN GİYMİŞ!..

Milas’ta bu tartışmalar olurken, 19 Ekim 2021 tarihli ÖNDER Gazetemizdeki “KEFEN GİYMEK” başlıklı başyazımda ben şunları yazmışım:

Gelelim TMO’nin kapatılarak, 17 dönüm arazisi, siloları ve binalarıyla yılda 165 bin TL’ye kiralanmasına.

Ziraat Odası Başkanı’nın açıklaması ve basında yer alan haberler üzerine, geçtiğimiz hafta Çarşamba günü AKP ilçe başkanı bir basın toplantısı yaptı. Biz, bu iddialara karşı çıkacağını, ilçe yönetim kurulu üyesinin de her vatandaş gibi ihaleye girip, burayı kiraladığını vb. söyleyeceğini düşünürken, ‘evet doğrudur’ dedi! Bu proje Bülent Mutlu’nun değil, ‘bizim projemizdir’ dedi. Bülent Mutlu’nun fedakarlık ederek, ve hatta ‘bizim için kefen giymeyi göze alarak’, bizim adımıza ihaleye girdi dedi.!...

“KEFEN GİYMEK”

Eğer yapılan iş doğruysa, ihaleye giren isim neden ‘kefen giymiş’ olsun!.. Öyle ya.. Düğün bayram yapılması gerekir!..

Birisi bu iş için ‘kefen giyiyorsa’ ortada sevinilecek bir durum yoktur. Birisi, birileri için kendini feda ediyorsa, ortada sıkıntılı bir durum var demektir.

Nedir bu sıkıntılı durum?

Siyasi partiler ve onların ilçe örgütleri bu tür akçeli işler için ihaleye giremezler. Bütün vatandaşlara açık bir ihaleye etki bile edemezler. Yasaktır..

AKP ilçe başkanının açıklaması ise son derece nettir. “Bülent Mutlu o ihaleye kendisi için değil bizim için girdi” diyor. Bizim için ‘kefen giydi’ diyor.. Biz bu ihale öncesinde Tarım İl Müdürlüğü ile görüştük, buraya bir yem fabrikası kurmak için Bakanla da görüştük diyor.. Buraya bir yem fabrikası kurmak rantabl mıdır diye, bakanlıktan uzmanlar geldi, inceleme yaptılar, rapor yazdılar diyor.. Şu kadar büyük baş, bu kadar küçük baş hayvan var Milas’ta.. Şu kadar arazi ekiliyor, şu kadarı ekilmemiş, boş duruyor diyor.. Diyor da diyor..

…..

Bu ihale işi olup bitene kadar kimsenin haberi var mı bu işten? Yok..

İş açığa çıktıktan sonra ise, bütün bu sakatlıklar yokmuş gibi, Milas’ta bir yem fabrikasının üretici için faydalarını anlatarak, bu sakatlıklara takılmamamız öğütleniyor.

Ve başlıyor, ‘zaten bu işletme şahıs işletmesi olmayacak, bütün tarımsal kooperatiflerle, Süt Birliği’yle, Ziraat Odası’yla birlikte yapacağız’ deniyor.. ‘Sıfır karla çalışacak, kamusal bir yatırım olacak’ deniyor..

İyi de sayılan bütün bu kurumların hiç birinin bunlardan haberi bile yok!!..”

SONRA..

Sonra, Ziraat Odası Genel Kurulu yapılıyor ve yönetim değişiyor. Ve AKP İlçe Başkanı Emin Çelik’in ‘bizim projemiz’ dediği proje, Ziraat Odası’nın yeni yönetimine devrediliyor. Buradaki parasal konuları bilmiyoruz.

Yeni yönetim, Bülent Mutlu’dan devraldığı yem fabrikasına yeni yatırımlar da yapıyor. Duyumlarımıza göre, Ziraat Odası’nın Suçum Mevkii’ndeki binası da rehin edilerek, banka kredisiyle yapılıyor bu yatırımlar. Fabrika üretime geçiyor. Ancak işler iyi gitmiyor. Yem satışları olsa da, yüksek faizli banka kredisiyle yapılan yatırım kendisini toparlayamıyor ve finansal sıkıntılar yaşanmaya başlıyor.

Bu finansal sıkıntıları aşmak için de, Ziraat Odası’nın Suçum Mevkii’ndeki binasının arkasında bulunan, Oda’ya ait 4 küsur dönümlük zeytinlik, Yönetim Kurulu kararıyla satışa çıkarılıyor.

Haberin duyulması sonrası Ziraat Odası üyeleri sosyal medyada tepki göstermeye başladılar. Tartışma büyüyecek gibi görünüyor.

‘BİLENLERİN’ TAHMİNİNE GÖRE..

Konuyla ilgili olarak pek çok Oda üyesi ve ‘bilenle’ konuştuk. Ziraat Odası’nın 25 milyon TL’ye Oda Binasının arkasındaki zeytinliği satmasının çare olamayacağı düşüncesindeler. Güncel deyimle ‘turpun büyüğü’ heybede.. Oda yönetimi yatırım için bankadan kredi alırken, Ziraat Odası Binası da ipotek edilmiş. Faizlerin nasıl yüksek olduğu da ortada. Yaşanan finansal krizin, zeytinlik satışından gelecek parayla da çözülemeyeceği, binanın da gidebileceği söyleniyor.

Pek çok üye de, bir an önce yem fabrikasından kurtulmak gerektiğini yazmaya başladı sosyal medyadan.. Yine paylaşımlarından birinde, bir saygın mali müşavirimiz, çözümün Genel Kurul olduğunu söylüyor..

Bakalım, gelişmeler ne yönde olacak.

Ama Emin Çelik’in ‘kefen’ine dikkat çekmek istiyorum. Bülent Mutlu sattı, kurtuldu. Yeni kefen sahibi Ziraat Odası mı? Öyle ya, oda üyelerinin aidatları biriktirilerek alınan Ziraat Odası’nın Suçum mevkiindeki bina ve arazileri sıkıntıda..

Not: Bütün bu alım satımlar ne karşılığı yapıldı, kaça alındı, kaça satıldı, vb. bilgimiz dahilinde değil. Bu, oda üyeleri ve ilgili-yetkili mercilerin bileceği iş.

 

 

 

 

HABERE AİT RESİMLER

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık