“Hiç kimse, cemiyetimizi, arka bahçe olarak göremez ve görmemelidir!”
A. Kemal KAŞKAR -

Muğla Gazeteciler Cemiyeti tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Basın Gecesi 1 Aralık 2017 Cuma akşamı Menteşe CNS Tesislerinde gerçekleştirildi. Gazetemiz ÖNDER’e de, 45 yıldır kesintisiz yayınlanıyor olmasından ötürü Onur Ödülü verilen etkinliğe, Vali Esengül Civelek’in yanı sıra Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Bülent Karakuş, sivil toplum kuruluş temsilcileri ve çok sayıda basın mensubu katıldı.
Menteşe Belediyesi Halk Oyunları Topluluğunun yöremiz oyunlarını başarıyla sergilemesinin ardından kürsüye gelen Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Süleyman Akbulut, “Hoş geldiniz” diyerek başladığı konuşmasında şunları söyledi;
Aramızdan ayrılanlara saygı …
“Hepinizi şahsım ve yönetim kurulum adına sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Konuşmama başlamadan önce her birinin aramızdan vakitsiz ayrıldığına inandığım, Hasan Önkaş, Suat Fidan, Yükselecek Demirel, Ahmet Bayrak, Hilal Köseoğlu, Erkut Ulupınar, Adem Güngör ve son olarak yakın zamandaki acı kaybımız, Cemiyetimiz Onursal Başkanı Sayın Ünal Türkeş’i rahmet ve saygıyla yad ediyorum. Aziz hatıraları bizlere kılavuz olmaya devam edecektir.
Ayrıca bugünün gündüz etkinliğinde düzenlediğimiz panelimize davetimizi kırmadan ilimize teşrif ederek, değerli görüşlerini meslektaşlarımız ve genç öğrenci kardeşlerimizle paylaşan NTV Dış Haberler Koordinatörü Sayın Ahmet Yeşiltepe ile dostluğunu her zaman yanı başımızda hissettiğimiz kıymetli meslek büyüğüm NTV İzmir Bölge Sorumlusu Sayın Merih Ak’a, göreve geldiğimiz günden bu yana desteklerini her zaman yanımızda gördüğümüz ve düzenlediğimiz her etkinliğimize katılma nezaketini gösteren Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Sayın Yılmaz Karaca’ya da teşekkürü bir borç bilirim.
Kıymetli misafirler, sevgili meslektaşlarım; MGC çatısı altında 989 yılında kurulan ve 2 yıl sonra kuruluşunun 30. yılını kutlamaya hazırlandığımız Muğla Gazeteciler Cemiyeti, ilimizin en köklü basın meslek kuruluşudur. Fethiye’den Bodrum’a, Milas’tan Yatağan’a, Ortaca, Köyceğiz ve Dalaman’dan Marmaris’e kadar olan yapısı ve bugün 200’ü geçkin üye sayısıyla çalışmalarını sürdürmekte olan bir cemiyettir. Muğla Gazeteciler Cemiyeti, kurulduğu tarihten bugüne basın çalışanlarını kendi çatısı altında temsil etmiştir. Bu çatı altında emek vermiş herkese huzurlarınızda teşekkür etmek isterim.
Yıllardır bu büyük ailenin çeşitli kademelerinde görev yapmanın onur ve gururunu yaşarken, 2015 yılından itibaren de, şahsım ve arkadaşlarıma değerli üyelerimiz tarafından yönetim görevi tevdi edilerek, bu onur ve gururumuz bir kez daha perçinlenmiş oldu.
Etkinlik takvimi neden değişti?
Değerli konuklar; biz bu geceleri uzun yıllar basında sansürün kaldırılışının yıldönümleri olan 24 Temmuzlarda gerçekleştiriyorduk.Bugün gelinen noktada etkinlik takvimimizi değiştirdik. Neden mi?
24 Temmuz tarihi, basında sansürün kaldırılmasının yıldönümü olarak kutlanıyor olsa da, ne yazık ki bu günümüzü hiçbir zaman bayram gibi kutlayamadık. Sizin de kabul edeceğiniz gibi 24 Temmuz bir bayram olmasının ötesinde basın ve gazeteciler için bir dayanışma gecesi niteliğine dönüşmüştü. Gazetecilik mesleğinin her dönem karşısına dikilen sansür uygulamalarının yanında, işyerlerindeki mobing uygulamalarının devam ettiği sürece, gazetecilik mesleği ve fikir hürriyeti tesis edilmediği sürece 24 Temmuzların bayram olma şansı maalesef yoktu. İşte bu yüzden sansürün var olduğu bir ortamda sansürün kaldırılışının yıldönümünü kutlamayı doğru bulmadık.Geçtiğimiz yıl gecemizi ekim ayında gerçekleştirdik. Neden Ekim?
15 Temmuz hain darbe girişimi ve süre gelen gelişmelerde sosyal sorumluluğumuz gereği görev yapan meslektaşlarımızı düşünerek, etkinliğimiz çerçevesindeki panel ve gecemizi geçtiğimiz yıl ekim ayında, CNN Türk Genel Müdürü Sayın Erdoğan Aktaş’ın katılımıyla gerçekleştirdik.
Bu takvimin kalıcı olması adına yine geçtiğimiz Ekim ayı için hazırlıklar yaparken, Sayın Ünal Türkeş ve yönetim kurulu Üyemiz Sayın Yüksel Savaş’ın ablasının aynı gün ardı ardına gelen zamansız vefatları, etkinlik takvimimizi bu tarihe kadar uzattı. Hepimizin bir kez daha başı sağ olsun.
Geç olsun güç olmasın dedik ve bugün bir aradayız.
“Muğla Gazeteciler Cemiyeti temsiliyet hakkına inanır”
Evet, 25 Nisan 2015 tarihinde, “Muğla Gazeteciler Cemiyeti temsiliyet hakkına inanır” şiarıyla başladığımız yolculuğumuzda olmazsa olmazımız; kurumsal bir yapının yanı sıra, “bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü her türlü kazancın ve ilişkinin üzerinde görmekte olduğumuz” anlayışını yaymaktı.
Göreve geldiğimizde ifade ettik: “Gazetecilik mesleği, mesafe mesleğidir. Biz görevimizi yaparken kurumlara ve kişilere olan mesafemizi korumak zorundayız. Mesleğe yönelik en büyük tehdit; belli kişi ve kurumlara yakın olmaktan ve algılanmaktan kaynaklanıyor. Bu nedenle temsiliyet hakkına inanıyoruz. Bu nedenle bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü, her türlü kazancın ve ilişkinin üzerinde görüyoruz. Bu noktada hiç kimse ve hiçbir anlayış, özgürlük ve bağımsızlık karakteri üzerine inşa edilmiş cemiyetimizi, arka bahçe olarak çözüm ve partner göremez ve görmemelidir.
Zor şartlar altında …
Kıymetli hazirun, meslektaşlarımız zor şartlar altında, mesai kavramı gözetmeksizin halkı bilgilendirmek adına gece ve gündüz özveriyle çalışarak, emek sarf etmektedirler. Demokratik hayatımızın vazgeçilmez unsurlarından biri olan haber alma ve yayma özgürlüğünün en etkili aracı olan basın, demokrasinin yaşamasını, gelişmesini sağlayan unsurların başında gelmektedir. Ayrıca basın, gerek Muğla ilimizin, gerekse Türkiye’nin temel sorunlarının çözümünde olduğu gibi, tanıtımında ve gelişmesinde önemli bir role de sahiptir. Basın kuruluşlarımızın özgür, tarafsız, objektif bir şekilde görevlerini yerine getirirken, ülke menfaatlerini, kamu düzenini, toplumsal dinamikleri ve mesleğin getirdiği ahlaki değerleri göz ardı etmemeleri, sorumlu bir yayıncılık üstlenmeleri de büyük önem taşımaktadır.
Medyanın genel sorunları…
Değerli konuklar; sizleri çok fazla sıkmadan, hazır hem yetkililerimizi hem de siyasilerimizi bulmuşken, medyanın genel sorunlarından da söz etmek istiyorum.
Medyada; kendine özgü bir yasası olan tek ve güçlü bir meslek odası yapılanmasının gerçekleştirilememiş olması, gazetecilerin gücünü kırmakta, ortaya dağınık ve örgütsüz bir mücadele tarzı ortaya çıkarmaktadır. Bu nedenle, evrensel gazetecilik ilkelerine uygun bir yasası ve yaptırım gücü de olan bir ‘Meslek Odası’ yapılanması her açıdan zorunlu olmuştur.
Türkiye’de en kolay açılan işletme medya işletmesidir. Kanun gereğince lise mezunu bir sorumlu müdür bulan herkes, herhangi bir yerden izin almadan ilgili Cumhuriyet Savcılığı’na vereceği bir beyanname ile gazete veya dergi çıkartabilmektedir. Gazetecilik mesleğinin etik değerlerini ve toplumsal işlevini tehdit eden bu süreç, kalemini tehdit ve şantaj için kullanan sahte gazetecilerle, toplum için mesleğini zor şartlarda icra etmeye çalışan gerçek gazetecileri aynı kefeye sokmaktadır. Medya işletmesi kuracak kişilere, mutlaka belirli sayıda kalifiye eleman çalıştırma zorunluluğu getirilmesi daha doğru olacaktır.
İnternet gazeteciliği konusunda devam eden belirsizlik, adeta kural tanımaz bir medya mecrası oluşmasına neden olmuştur. Bu durum; her isteyenin haber sitesi kurarak internet gazeteciliğine soyunduğu denetimsiz bir medya alanı olarak sektörümüzü ciddi manada tehdit eder duruma getirmiştir. Bu konuda halen TBMM’de bekleyen internet yayıncılığı yasasının, mutlak surette meslek kuruluşlarıyla da istişare edilerek ve güncellenerek bir an önce yürürlüğe sokulması sağlanmalıdır.
Sarı basın kartının resmi ve özel kurumlarda resmi kimlik olarak kabul görmemesi halen daha önemli bir sorundur. Kamu kurumları ve özellikle bankalar ile noterlerin sarı basın kartını resmi kimlik olarak kabul etmeleri yönünde, Basın Yayın Ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’ne büyük sorumluluk düşmektedir. Başbakanlığa bağlı bir kurum tarafından verilen ve üzerinde “başbakanlık” unvanının açıkça yer aldığı bir kimliğe “göstermelik” bir belge muamelesinin yapılması kabul edilemez. BYEGM bu konu ile ilgili girişimlerini sonuç alıcı bir uygulamayla somutlaştırmalıdır.
Meslektaşlarımızın 1961 yılında 212 sayılı kanunla tanınmış haklarının önemli bir bölümü, aradan geçen 55 yıllık zaman zarfında peyderpey ellerinden alınmıştır. Gazetecilerin ellerinden alınan yıpranma payı haklarının geri verilmesine yönelik olarak çıkartılan kanundaki eksiklikler giderilmelidir. Sadece sarı basın kartlı gazetecilerin bu haktan yararlandırılması, eski 212, yeni 5953 sayılı Basın İş Kanunu’na göre ‘fikir işçisi’ statüsünde çalışan ancak sarı basın kartı almamış olan meslektaşlarımızın mağduriyetine yol açmaktadır. Aynı şekilde 20 yıllık çalışma süresi için daha önce 5 yıl olan yıpranma payı süresinin de 3 yıl ile sınırlandırılması, yıllar önce ‘kazanılmış hakkın’ açıkça ihlali anlamına gelmektedir. Risk grubundaki mesleklerin başında gelen gazetecilikte yıpranma payı uygulaması, yeni bir kanun maddesiyle mutlak surette ilk haline kavuşturulmalıdır. Hukukta ‘kazanılmış hak’ kutsaldır ve bu hakkın gereği yapılmalıdır.
Kıymetli konuklar, bu maddeleri daha da çoğaltmamız mümkün. Bu konular ve daha nicelerinin bulunduğu Anadolu basınının sorunlarını içeren bir rapor, Türkiye Gazeteciler Federasyonumuz tarafından Başbakan Yardımcısı Sayın Hakan Çavuşoğlu’na da sunulmuş, olumlu da geri dönüş olmuştur. Umarım bu raporda savunduklarımız tez zamanda hayata geçirilir ve sektörümüz refaha erer.
Erman Şahin’e Onur Ödülü
Bu dipnotları sizlerle paylaştıktan sonra, geçtiğimiz yıl başlatarak, gelenekselleşmesini planladığımız cemiyetimiz onur ödülünü bu yılda da kıymetli bir büyüğümüze vereceğiz. Cemiyetimiz onur ödülünü bu yıl, Muğla Gazeteciler Cemiyeti kurucu başkanı, gazeteci-yazar, siyaset ve devlet adamı, Muğlaspor eski başkanlarımızdan olmakla beraber, 1973, 1977 ve 1984 yıllarının Muğla Belediye Başkanı ve yine 19. dönem Muğla Milletvekili, dönemin hükümetlerinde devlet bakanlığı ile bayındırlık ve iskan bakanlığı görevlerinde bulunan değerli büyüğüm Sayın Erman Şahin’e birazdan düzenleyeceğimiz törenle takdim edeceğiz.
Bunun yanı sıra, gündüz bölümünde düzenlenen panelimize katılarak, bizlere güç katan ve değerli bilgilerini katılımcılarla paylaşan NTV Dış Haberler Koordinatörü Sayın Ahmet Yeşiltepe’ye de “Zaman Yolcusu-Türklerin İzinde” tv belgesel programıyla kadim Türk dünyasını en iyi şekilde tanıtmanın ötesinde, kültürler arası diyaloğa katkılarından dolayı cemiyet özel ödülümüzü takdim edeceğiz.
Sözlerime son verirken, her türlü baskı ve şiddetten uzak, her türlü görüşü, fikri özgürce ifade edebileceğimiz, görüşlerimizden dolayı yargılanıp yadırganmayacağımız, tehdit edilmeyeceğimiz, baskı görmeyeceğimiz günleri inşa etmenin, biz gazetecilerin görevleri arasında olduğunu ifade ediyorum. Herkes bilsin ki; bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü kazanılmış hak olarak görüp, bu konuda sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğimizi buradan bir kez daha vurguluyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle; bugün burada varlıklarıyla bizleri mutlu kılan Başta Sayın Valim Esengül Civelek hanımefendi başta olmak üzere, çalışmalarımıza destek veren, katkı koyan buradaki tüm paydaşlarımıza şükranlarımı sunuyor, yaptıkları yayınlarla ödüle layık görülen meslektaşlarımı kutluyor, başarılı yayın hayatlarının bundan sonra da devamını diliyorum. Hepinizi bir kere daha sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.”
“Başarılar diliyorum”
Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Süleyman Akbulut’un konuşmasının ardından kürsüye davet edilen Muğla Valisi Esengül Civelek, basının, demokrasinin en önemli ve vazgeçilmez unsuru olduğunu dile getirerek; “Kamuoyunu zamanında, doğru, eksiksiz bilgilendirmeyi ilke edinmiş kişi hak ve özgürlüklerine saygılı, tarafsız bir şekilde çok önemli bir mesleği icra eden değerli basın mensuplarımızın ödüllendirilmesi, motivasyon açısından çok önemlidir. Kamuoyunu aydınlatmak üzere gece- gündüz, yaz-kış demeden özveriyle sorumlulukla görevlerini yerine getiren tüm basın mensuplarına başarılar diliyorum” dedi.
Ödüller...
Yapılan konuşmaların ardından, ödüle layık görülen basın mensuplarına, kurum ve kuruluş temsilcilerine ödülleri verildi. Gecede ilçemizde yayınlanan Güney Ege Gazetesi haber dalında Çağrı Purma ve köşe yazısı dalında Erhan Ayaz, Radyo Gözlem ise radyo programı dalında Hüseyin Açar ile ödül almaya hak kazandı.
Cemiyet Yönetim Kurulu Özel Ödülleri’nin de verildiği gecede, ilçemizde 45 ve 50 yılı aşkın süredir kesintisiz yayın yapan gazetemiz ÖNDER ve Menteşe Gazetesi’ne de Onur Ödülü verildi.





