- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 13 April 2016, Wednesday 19:45
- 5059 kez okundu
HUKUK KÖŞESİ / Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK / [email protected]
12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandum ile hukuk uygulamasında yerini alan ‘bireysel başvuru’, esasen bir hak arama yoludur. Bireysel başvurunun uygulamaya konulmasının başkaca önemli bir nedeni ise, anayasal güvence altına alınmış olan temel hakların ihlaline iç hukukta son verilmesidir. Burada sözü geçen temel haklar; anayasal güvence altına alınan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ve buna bağlı protokollerde yer alan haklardır. Bireyler ancak, bu haklarının kamu otoritesi tarafından ihlal edilmesi nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapabilirler. Örneğin, din ve vicdan hürriyeti, yaşama hakkı, zorla çalıştırma yasağı, işkence ve eziyet yasağı, suç ve cezaların kanuniliği, özel hayatın dokunulmazlığı, toplantı ve örgütlenme hürriyeti, hak arama hürriyeti, etkili başvuru hakkı, mülkiyet hakkı, eğitim ve öğretim hakkı bireysel başvuruya konu olabilecek haklardandır.
Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi bir hakkının ihlal edildiğini düşünen kişiler diğer tüm yargısal ve idari mercilere başvurduktan sonra burada bir çözüm bulamaması halinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunarak bu ihlalin ortadan kaldırılmasını talep edebilir. Burada önemli olan tüm idari ve yargısal yolların tüketilmiş olmasıdır. Bu mercilere başvurmadan Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılamayacaktır. Bireysel başvuru istisnai bir hak arama yolu olduğundan bireyler hak ihlali iddialarını öncelikle ilk derece mahkemeleri ve yüksek mahkemeler nezdinde ileri sürmüş olmalıdır.
Bireylerin başvuru yapabilmesi için, Anayasa Mahkemesinin internet sayfasında yer alan başvuru formunu doldurmaları gerekmektedir. Bu form dışında herhangi bir dilekçe ile başvuru yapmaları mümkün değildir. Başvuru formuna ayrıca eklenmesi gereken belgeler vardır. Bunlar: harcın ödendiğine dair belge, nüfus cüzdanı örneği, tüzel kişilerde tüzel kişiliği temsile yetki belgesi, nihai karar ya da işlem tesis edilmiş ise tebellüğ belgesi, dayanılan belgelerin asılları ya da onaylı suretleri (belge asılları başvurucuya geri verilmeyecektir), tazminat talebi varsa buna ilişkin belgelerdir. Usulüne uygun olarak hazırlanan başvuru formu ve ekleri yerel mahkemelere verilmek suretiyle Anayasa Mahkemesine gönderilir. Bunun dışında başvuruların posta yoluyla Anayasa Mahkemesine gönderilmesi mümkün değildir. Böyle bir durumda mahkeme başvuruyu reddedecektir.
Anayasa Mahkemesi, gelen başvuruları her türlü hukuki eksiklik bakımından incelemeye almayacaktır. Bu bakımdan temyiz, karar düzeltme gibi kanun yollarından farklıdır. Bireysel başvuru istisnai bir hak arama yolu olduğundan, yalnızca temel hakların ihlali konusunda Anayasa Mahkemesi tarafından inceleme yapılıp karar verilecektir.
Bireysel başvurular iki türlü incelemeye tabi tutulur. Bunlardan biri Komisyon incelemesi diğeri ise esas inceleme olan Bölümlerin incelemesidir. Başvuru yapıldıktan sonra Anayasa Mahkemesine bağlı komisyonlarca başvurunun ‘kabul edilebilir’ ya da ‘kabul edilemez’ olduğuna karar verilir. Başvuru kabul edilir görülürse Bölümlere intikal ettirilir ve burada temel hak ve özgürlüklere ilişkin bir ihlalin olup olmadığı incelenir. Başvuru kabul edilemez görülürse esastan reddedilir. Bölümler tarafından verilen hakkın ihlal edildiği kararıyla Mahkeme öncelikle bu ihlalin ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının gerekli olup olmadığına karar verir. Yeniden yargılama yapılmasında başvurucunun hukuki bir yararı kalmamışsa, başvurucuya uygun bir tazminat ödenmesine karar verilir.
Yeniden yargılama yapılmasında başvurucunun hukuki yararı olması halinde Anayasa Mahkemesi dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Mahkeme, hak ihlallerini ortadan kaldıracak şekilde ivedilikle yargılamayı bitirmelidir.
Anayasa Mahkemesine bağlı gerek Komisyonların gerekse Bölümlerin vermiş olduğu kararlar kesindir. Bu kararlara karşı itiraz yolu bulunmamaktadır. Başvurunun idari yönden reddine ilişkin kararlara karşı ise, kararın tebliğinden itibaren yedi günlük süre içinde itiraz etme imkanı vardır. İdari yönden red kararları; başvurunun süresi içinde yapılmaması, başvuru formunun ve eklerinin usulüne uygun olmaması, eksik olması gibi nedenlerdir.
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru süresi tüm yargı yollarının tüketilmesi tarihinden, yargı yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün olarak belirlenmiştir. Başvurucu, mücbir sebep veya ağır hastalık gibi haklı bir mazeretinin olması halinde, mazeretinin kalktığı tarihten itibaren on beş gün içinde mazeretini belirleyen delillerle başvuruda bulunabilir.
Bireysel başvurunun hukuk sistemimize girmesiyle birlikte ‘iç hukuk’ halini alması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru yapılmasının koşulu tüm iç hukuk yollarının tüketilmiş olması AİHM’ne başvurmadan önce bireysel başvuru yapılmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu sayede AİHM nezdinde Türkiye’nin taraf olduğu derdest dava sayısında azalma meydana gelmektedir. Dünyanın birçok ülkesinde de uygulanan bireysel başvuru sayesinde ülkemizde de insan haklarının ve hukuk devleti ilkesinin en etkili şekilde korunmasının sağlanması amaçlanmaktadır.
-
24.06.2024 SERMAYE PİYASASI SUÇLARI ve PİYASA DOLANDIRICILIĞI
-
23.04.2024 VERGİ İDARESİNİN İSTİHKAK HACZİ UYGULAMASI
-
21.01.2021 Mimari Proje ve Mimarlık Eserleri Üzerinde Eser Sahibinin Telif Hakkı-1
-
24.03.2020 Kira Sözleşmelerinde “COVID-19” Vakası
-
08.10.2018 Malulen Emeklilik Şartları
-
11.07.2018 Emlak Komisyonculuğu Ücret Sözleşmesi (Simsarlık Sözleşmeleri)
-
27.06.2018 İmar Barışı / 2
-
13.06.2018 İnşaat Hukukunda “Ön Sözleşme”
-
30.05.2018 Terk nedeniyle Boşanma Davası ve İhtar sorunu
-
09.05.2018 “İmar Barışı”
-
25.04.2018 Marka Hukukunda Sessiz Kalma İlkesi
-
18.04.2018 Hekimin Hukuki Sorumluluğunun sonuçları
-
11.04.2018 Mimarın Telif Hakları
-
28.03.2018 İşe zamanında başlanmaması nedeniyle ‘Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nin feshi
-
14.03.2018 İnşaat Ortaklıkları
-
07.03.2018 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca ‘Uzlaşma’
-
07.02.2018 Teslimden sonra ortaya çıkan ayıplardan müteahhidin sorumluluğu
-
17.01.2018 Kambiyo Vasfını Taşımayan Senedin İcra Takibine Konu Edilmesi
-
10.01.2018 Taşkın Yapılar ve Temliken Tescil Davası
-
03.01.2018 Hangi iş uyuşmazlıkları arabuluculuğa elverişlidir?
-
27.12.2017 Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan alanlar bakımından ecrimisil ihbarnameleri
-
20.12.2017 Tüzel Kişiliğin Kişilik Haklarına Saldırı Nedeniyle Manevi Tazminat
-
13.12.2017 Trafik Sigortası olmayan aracın kazaya karışması
-
06.12.2017 Kiracının, kiralanana verdiği zararın tazmin edilmesi
-
29.11.2017 İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz kavramları
-
22.11.2017 İş Davalarında Zorunlu Arabuluculuk
-
15.11.2017 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında Markanın İptali
-
08.11.2017 Depozito bedeli kira borcundan mahsup edilebilir mi?
-
01.11.2017 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu uyarınca, Markanın Hükümsüzlük Halleri
-
19.10.2017 Adım adım Site/Apartman Yönetimi kurulması
-
11.10.2017 Sosyal Güvenlik Destek Primi Kesintileri
-
04.10.2017 “Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması”
-
20.09.2017 Şirket Ortaklarının Şahsi Borçları Nedeniyle Şirketin Sorumluluğu
-
13.09.2017 Site ve apartmanlarda evcil hayvan beslemek
-
23.08.2017 İşverenin, ‘haklı nedenle’ iş akdini fesih halleri
-
16.08.2017 15 Yıl 3600 gün sayısı ile Kıdem Tazminatına hak kazanma
-
09.08.2017 İpotekli Taşınmazın Satışı
-
02.08.2017 İlk kez kurulacak olan Site veya Apartman Yönetimlerinde dikkat edilmesi gereken hususlar
-
26.07.2017 Zina nedeniyle boşanma davaları
-
19.07.2017 Vesayet kavramı ve Vesayeti gerektiren durumlar Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK
-
12.07.2017 Hekim uygulamalarında ‘Malpraktis’ kavramı ve Hukuki sorumluluk
-
05.07.2017 ‘Marka Tescili’ ve bilinmesi gerekenler
-
21.06.2017 ‘Karşılıksız Çek’te Bankanın Sorumluluğu
-
14.06.2017 AİHM OHAL Kararı
-
07.06.2017 Acele Kamulaştırma Davaları
-
31.05.2017 Nişanlılığın sona ermesi nedeniyle maddi-manevi tazminat
-
24.05.2017 Menfi Tespit (Borçlu Olmadığının Tespiti) Davaları
-
17.05.2017 Boşanmadan sonra Mal Paylaşımı
-
10.05.2017 ‘Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri’nde Teminat
-
03.05.2017 Çekin İptali Davaları
-
26.04.2017 Geçit Hakkı Davaları
-
19.04.2017 Hukuki Güvenlik İlkesi ışığında YSK kararı
-
12.04.2017 Trafik kazası nedeniyle ‘Araç Değer Kaybı’
-
05.04.2017 Anonim Şirketlerde Avukat Bulundurma Zorunluluğu
-
29.03.2017 Mobbing
-
22.03.2017 Bina Enerji Kimlik Belgesi
-
15.03.2017 Kat Malikleri Kurulu kararlarının iptali davaları
-
08.03.2017 Miras Paylaşımı
-
01.03.2017 Tüketici Hukukunda ‘Ayıplı Mal’ kavramı
-
22.02.2017 Ana ve Babanın Ortak Velayet Hakkı
-
15.02.2017 Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesinden kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil Davası
-
08.02.2017 Yolsuz Tescil ve Düzeltilmesi
-
01.02.2017 ‘Anlaşmalı Boşanma’
-
25.01.2017 Limited Şirketlerde Ortakların Hak ve Yükümlülükleri
-
11.01.2017 Taşınmazın Cins Değişikliği
-
04.01.2017 İmar Mevzuatına Aykırılık nedeniyle Yıkım Kararı
-
28.12.2016 ‘Soybağının Reddi’ davaları
-
22.12.2016 30 Yıl Üstü Emeklilik İkramiyesi
-
14.12.2016 Kat Malikleri Kurulu Toplantı Usul ve Esasları
-
07.12.2016 Kartel Faizi ve Bankalara Tazminat Davası
-
30.11.2016 Kiracı ve Kiraya Verenin Kira Sözleşmesinden Doğan Hak ve Yükümlülükleri
-
23.11.2016 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun Uyarınca İptal Davaları
-
16.11.2016 Tasarrufun İptali Davaları
-
09.11.2016 Alternatif bir uyuşmazlık çözüm yolu olan arabuluculuk
-
02.11.2016 İş Hukukunda ‘İbraname’ kavramı ve geçerliliği
-
26.10.2016 ‘Mirasın Reddi’
-
19.10.2016 Kira sözleşmelerinde ‘Kefil’in durumu
-
12.10.2016 Velayetin Değiştirilmesi Davaları
-
05.10.2016 Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmeleri
-
28.09.2016 Kiralanan taşınmazın ihtiyaç nedeniyle tahliyesi
-
21.09.2016 Kira Sözleşmesi Devam Ederken Kiralanan Evin Satılması ve Kiracının Hakları
-
08.09.2016 “Yeni” Çek Yasası
-
31.08.2016 670 sayılı KHK Kapsamında Kapatılan Kurumlarda Çalışan İşçilerin İşçilik Alacakları
-
24.08.2016 Faturaya dayalı icra takibi
-
17.08.2016 Kapatılan kurumlarda çalışan işçilerin işçilik alacaklarının tahsili sorunu
-
10.08.2016 2016 Yılı Vergi Affı
-
03.08.2016 Türk Vergi Sisteminde Uzlaşma
-
27.07.2016 Vergi Hukukunda İdari Çözüm Yolları
-
21.07.2016 Defterlerin tasdiksiz olması nedeniyle vergi idaresinin yaptığı uygulamalar ve yargının yaklaşımı
-
13.07.2016 Nafaka davaları
-
29.06.2016 İşverenin, ücret ödeme borcunu zamanında yerine getirmemesi
-
22.06.2016 Türk Hukukunda Marka Tescili ve Eskiye Dayalı Kullanım
-
15.06.2016 Baz İstasyonlarının Yapı Ruhsatına tabi olması
-
08.06.2016 Baz İstasyonunun Kaldırılması (Muarazanın Men’i)
-
01.06.2016 Taşınmaz Mal zilyetliğine yapılan tecavüzler
-
25.05.2016 Sınır ve Yüzölçümü Düzeltilmesi Davaları
-
19.05.2016 Vasiyetnamenin İptali Davaları
-
11.05.2016 Vasiyetname Türleri
-
04.05.2016 Kambiyo Senetlerine özgü haciz yolunda imzaya itiraz
-
27.04.2016 Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu (İcra Takibi)
-
20.04.2016 HUKUK KÖŞESİ / Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK / [email protected]
-
06.04.2016 İş Hukukunda Haklı fesih – Geçerli fesih ayrımı
-
30.03.2016 Kentsel Dönüşüm
-
23.03.2016 Kiralanan Taşınmazın Tahliyesi
-
18.03.2016 Kadınlarımız ...
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.