- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 23 August 2017, Wednesday 19:35
- 4734 kez okundu
HUKUK KÖŞESİ / Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK / [email protected]
4857 sayılı İş Kanunu, işçi ve işverenin iş sözleşmesini derhal fesih hallerini 24 ve 25. maddelerinde sıralamıştır. Önceki yazılarımızda işçinin haklı nedenle derhal fesih yetkisinden bahsetmiş olduğumuzdan, bu yazımızda yalnızca işverenin iş sözleşmesini haklı nedenlerle fesih hallerini ve bu fesih sonucu doğabilecek işçilik haklarından bahsetmeye çalışacağız.
İş Kanununun 25. Maddesi işverenin derhal fesih hallerini sağlık sebepleri, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve zorlayıcı sebepler olmak üzere üç başlık altında toplamıştır. Örneğin, işçinin sürekli alkol kullanarak veya derli toplu olmayan yaşantısı nedeniyle art arda üç gün ya da bir ayda beş defadan fazla olmak üzere işe gelmemesi durumunda işveren, sağlık sebeplerine dayanarak iş sözleşmesini derhal feshedebilecektir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 21.04.2007 tarihli, 2007/31257 E. ve 2007/9580 sayılı kararı, işçinin alkol bağımlısı olması halinde iş sözleşmesinin feshi kavramını açıklığa kavuşturmuştur. Buna göre işçinin iş sözleşmesinden doğan yükümlülüğünün alkol kullanımı nedeniyle ihlali alkol bağımlılığına dayanmıyorsa, iş sözleşmesi sağlık sebepleriyle değil, işçinin davranışları, yani ahlak ve iyiniyet kurallarına uymaması nedeniyle feshedilmiş sayılır. İşçinin tıbbi anlamda hastalık olarak nitelendirilebilecek bir alkol bağımlılığı var ise ve bu durum sağlık kuruluşu tarafından da belgelendirilebiliyorsa sağlık sebebi nedeniyle işverenin iş sözleşmesini haklı nedenle feshi söz konusu olabilir.
Burada kadın işçinin gebeliği durumunu da ele almamız gerekmektedir. İş Kanununun 25. maddesi işçinin gebeliği halinde işverenin derhal fesih hakkını düzenlemiştir. Buna göre işçinin gebeliği durumunda işveren fesih hakkını kullanabilmesi için öncelikle doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz olmak üzere on altı haftanın geçmesi gerekmektedir. Bu süreye ayrıca işçinin kıdemine göre tabi olacağı bildirim süreleri ile altı haftalık süre eklenecektir. Kadın işçinin gebeliği halinde belirtilen bu sürelerde iş akdi askıda kalacaktır. İşveren sözleşmeyi feshedemez ve işçi de bu dönemde işverenden ücret isteyemeyecektir.
25. maddenin ikinci bendi, işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerinden bahsetmiştir. Buna göre iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, veya gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması; işçinin işverene veya aile bireylerinin şeref ve namusuna karşı sözler sarf etmesi; işçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması; işçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş veya uyuşturucu madde almış olarak gelmesi, bu maddeleri işyerinde kullanması; işçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması; işçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi; işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki iş günü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç iş günü işine devam etmemesi; işçinin yapmakla görevli olduğu işleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi; işçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması durumlarıdır.
İşveren, işçinin iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırı davranması nedeniyle iş sözleşmesini feshettiğini, bu olumsuz davranışı öğrendiği tarihten itibaren altı iş günü içinde ve herhalde olayın gerçekleştiği günden itibaren bir yıl geçmeden açıklamak zorundadır. Aksi halde geçerli bir fesihten söz edilemeyecektir.
İşverenin haklı nedenle feshinde kural olarak işçiye kıdem tazminatı ödemeyeceği belirtilmiştir. Ancak işverenin iş sözleşmesini işçinin yukarıda saydığımız iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırı davranması sonucu haklı olarak derhal feshetmesi durumunda işveren, işçinin kıdem tazminatını ödemekle yükümlüdür.
Son olarak, kanunun 25. maddesinin devamında yer alan zorlayıcı nedenlerle işverenin iş akdini derhal fesih halleri yer almaktadır. Zorlayıcı nedenlere ise işçinin kendi kastı veya kusuru olmayan sebeplerle işe bir hafta süreyle devam edememesi halinde söz konusu olur. Zorlayıcı nedenlere örnek olarak, işçinin tutuklanması ve gözaltına alınmasını vermemiz mümkündür. İşveren zorlayıcı bir nedenle bir hafta süreyle işe gelmeyen işçinin sözleşmesini derhal feshedebileceği gibi bekleme hakkını da kullanabilir. Bu durumda iş sözleşmesi askıda kalmış sayılacaktır ve işçi geçen bu süre için ücret talebinde bulunamaz.
İşverenin haklı nedenle iş sözleşmesini feshetmesi halinin en doğal sonucu, iş sözleşmesinin ortadan kalkmasıdır. Ayrıca işveren, işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı sonucu sözleşmeyi feshetmiş ise işçiden tazminat talep edebilecektir. Yukarıda da değindiğimiz gibi, kanunun 25/2 maddesinde yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı dışında herhangi bir nedenle iş sözleşmesi sona eren işçi kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Ancak kanun, işçinin ahlak ve iyi niyetle bağdaşmayan davranışları sebebiyle feshin gerçekleştiği durumlarda işçiye kıdem tazminatı ödenmeyeceğini hüküm altına almıştır.
İşverenin her ne sebeple olsun yapmış olduğu fesih bildiriminin kanuna uygun olması şarttır. Aksi halde geçerli bir fesihten söz edilemeyecek ve iş sözleşmesi devam etmiş olacaktır. Fesih bildiriminin mutlaka yazılı şekilde, açık ve anlaşılır olması gerekmektedir. Ayrıca işveren, işçinin savunmasını almalıdır. İşveren tarafından bu hususlar dikkate alınmadan, özellikle işçinin savunması alınmadan yapılan fesihler geçerli olamayacaktır.
-
24.06.2024 SERMAYE PİYASASI SUÇLARI ve PİYASA DOLANDIRICILIĞI
-
23.04.2024 VERGİ İDARESİNİN İSTİHKAK HACZİ UYGULAMASI
-
21.01.2021 Mimari Proje ve Mimarlık Eserleri Üzerinde Eser Sahibinin Telif Hakkı-1
-
24.03.2020 Kira Sözleşmelerinde “COVID-19” Vakası
-
08.10.2018 Malulen Emeklilik Şartları
-
11.07.2018 Emlak Komisyonculuğu Ücret Sözleşmesi (Simsarlık Sözleşmeleri)
-
27.06.2018 İmar Barışı / 2
-
13.06.2018 İnşaat Hukukunda “Ön Sözleşme”
-
30.05.2018 Terk nedeniyle Boşanma Davası ve İhtar sorunu
-
09.05.2018 “İmar Barışı”
-
25.04.2018 Marka Hukukunda Sessiz Kalma İlkesi
-
18.04.2018 Hekimin Hukuki Sorumluluğunun sonuçları
-
11.04.2018 Mimarın Telif Hakları
-
28.03.2018 İşe zamanında başlanmaması nedeniyle ‘Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nin feshi
-
14.03.2018 İnşaat Ortaklıkları
-
07.03.2018 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca ‘Uzlaşma’
-
07.02.2018 Teslimden sonra ortaya çıkan ayıplardan müteahhidin sorumluluğu
-
17.01.2018 Kambiyo Vasfını Taşımayan Senedin İcra Takibine Konu Edilmesi
-
10.01.2018 Taşkın Yapılar ve Temliken Tescil Davası
-
03.01.2018 Hangi iş uyuşmazlıkları arabuluculuğa elverişlidir?
-
27.12.2017 Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan alanlar bakımından ecrimisil ihbarnameleri
-
20.12.2017 Tüzel Kişiliğin Kişilik Haklarına Saldırı Nedeniyle Manevi Tazminat
-
13.12.2017 Trafik Sigortası olmayan aracın kazaya karışması
-
06.12.2017 Kiracının, kiralanana verdiği zararın tazmin edilmesi
-
29.11.2017 İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz kavramları
-
22.11.2017 İş Davalarında Zorunlu Arabuluculuk
-
15.11.2017 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında Markanın İptali
-
08.11.2017 Depozito bedeli kira borcundan mahsup edilebilir mi?
-
01.11.2017 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu uyarınca, Markanın Hükümsüzlük Halleri
-
19.10.2017 Adım adım Site/Apartman Yönetimi kurulması
-
11.10.2017 Sosyal Güvenlik Destek Primi Kesintileri
-
04.10.2017 “Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması”
-
20.09.2017 Şirket Ortaklarının Şahsi Borçları Nedeniyle Şirketin Sorumluluğu
-
13.09.2017 Site ve apartmanlarda evcil hayvan beslemek
-
16.08.2017 15 Yıl 3600 gün sayısı ile Kıdem Tazminatına hak kazanma
-
09.08.2017 İpotekli Taşınmazın Satışı
-
02.08.2017 İlk kez kurulacak olan Site veya Apartman Yönetimlerinde dikkat edilmesi gereken hususlar
-
26.07.2017 Zina nedeniyle boşanma davaları
-
19.07.2017 Vesayet kavramı ve Vesayeti gerektiren durumlar Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK
-
12.07.2017 Hekim uygulamalarında ‘Malpraktis’ kavramı ve Hukuki sorumluluk
-
05.07.2017 ‘Marka Tescili’ ve bilinmesi gerekenler
-
21.06.2017 ‘Karşılıksız Çek’te Bankanın Sorumluluğu
-
14.06.2017 AİHM OHAL Kararı
-
07.06.2017 Acele Kamulaştırma Davaları
-
31.05.2017 Nişanlılığın sona ermesi nedeniyle maddi-manevi tazminat
-
24.05.2017 Menfi Tespit (Borçlu Olmadığının Tespiti) Davaları
-
17.05.2017 Boşanmadan sonra Mal Paylaşımı
-
10.05.2017 ‘Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri’nde Teminat
-
03.05.2017 Çekin İptali Davaları
-
26.04.2017 Geçit Hakkı Davaları
-
19.04.2017 Hukuki Güvenlik İlkesi ışığında YSK kararı
-
12.04.2017 Trafik kazası nedeniyle ‘Araç Değer Kaybı’
-
05.04.2017 Anonim Şirketlerde Avukat Bulundurma Zorunluluğu
-
29.03.2017 Mobbing
-
22.03.2017 Bina Enerji Kimlik Belgesi
-
15.03.2017 Kat Malikleri Kurulu kararlarının iptali davaları
-
08.03.2017 Miras Paylaşımı
-
01.03.2017 Tüketici Hukukunda ‘Ayıplı Mal’ kavramı
-
22.02.2017 Ana ve Babanın Ortak Velayet Hakkı
-
15.02.2017 Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesinden kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil Davası
-
08.02.2017 Yolsuz Tescil ve Düzeltilmesi
-
01.02.2017 ‘Anlaşmalı Boşanma’
-
25.01.2017 Limited Şirketlerde Ortakların Hak ve Yükümlülükleri
-
11.01.2017 Taşınmazın Cins Değişikliği
-
04.01.2017 İmar Mevzuatına Aykırılık nedeniyle Yıkım Kararı
-
28.12.2016 ‘Soybağının Reddi’ davaları
-
22.12.2016 30 Yıl Üstü Emeklilik İkramiyesi
-
14.12.2016 Kat Malikleri Kurulu Toplantı Usul ve Esasları
-
07.12.2016 Kartel Faizi ve Bankalara Tazminat Davası
-
30.11.2016 Kiracı ve Kiraya Verenin Kira Sözleşmesinden Doğan Hak ve Yükümlülükleri
-
23.11.2016 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun Uyarınca İptal Davaları
-
16.11.2016 Tasarrufun İptali Davaları
-
09.11.2016 Alternatif bir uyuşmazlık çözüm yolu olan arabuluculuk
-
02.11.2016 İş Hukukunda ‘İbraname’ kavramı ve geçerliliği
-
26.10.2016 ‘Mirasın Reddi’
-
19.10.2016 Kira sözleşmelerinde ‘Kefil’in durumu
-
12.10.2016 Velayetin Değiştirilmesi Davaları
-
05.10.2016 Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmeleri
-
28.09.2016 Kiralanan taşınmazın ihtiyaç nedeniyle tahliyesi
-
21.09.2016 Kira Sözleşmesi Devam Ederken Kiralanan Evin Satılması ve Kiracının Hakları
-
08.09.2016 “Yeni” Çek Yasası
-
31.08.2016 670 sayılı KHK Kapsamında Kapatılan Kurumlarda Çalışan İşçilerin İşçilik Alacakları
-
24.08.2016 Faturaya dayalı icra takibi
-
17.08.2016 Kapatılan kurumlarda çalışan işçilerin işçilik alacaklarının tahsili sorunu
-
10.08.2016 2016 Yılı Vergi Affı
-
03.08.2016 Türk Vergi Sisteminde Uzlaşma
-
27.07.2016 Vergi Hukukunda İdari Çözüm Yolları
-
21.07.2016 Defterlerin tasdiksiz olması nedeniyle vergi idaresinin yaptığı uygulamalar ve yargının yaklaşımı
-
13.07.2016 Nafaka davaları
-
29.06.2016 İşverenin, ücret ödeme borcunu zamanında yerine getirmemesi
-
22.06.2016 Türk Hukukunda Marka Tescili ve Eskiye Dayalı Kullanım
-
15.06.2016 Baz İstasyonlarının Yapı Ruhsatına tabi olması
-
08.06.2016 Baz İstasyonunun Kaldırılması (Muarazanın Men’i)
-
01.06.2016 Taşınmaz Mal zilyetliğine yapılan tecavüzler
-
25.05.2016 Sınır ve Yüzölçümü Düzeltilmesi Davaları
-
19.05.2016 Vasiyetnamenin İptali Davaları
-
11.05.2016 Vasiyetname Türleri
-
04.05.2016 Kambiyo Senetlerine özgü haciz yolunda imzaya itiraz
-
27.04.2016 Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu (İcra Takibi)
-
20.04.2016 HUKUK KÖŞESİ / Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK / [email protected]
-
13.04.2016 Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru
-
06.04.2016 İş Hukukunda Haklı fesih – Geçerli fesih ayrımı
-
30.03.2016 Kentsel Dönüşüm
-
23.03.2016 Kiralanan Taşınmazın Tahliyesi
-
18.03.2016 Kadınlarımız ...
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.