- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 29 June 2016, Wednesday 19:36
- 6192 kez okundu
HUKUK KÖŞESİ / Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK / [email protected]
Ücret, işçi ile işveren arasında akdedilen iş sözleşmesinin en temel unsurudur. Dolayısıyla ücret olmaksızın bir iş sözleşmesinin varlığından söz edilemez. İşçiler için taşıdığı yaşamsal önem nedeniyle ücret, anayasal güvence altına alınmıştır. Anayasanın 55. maddesi uyarınca, “Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. Asgari ücretin tespitinde, çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur.” İş Kanunu’nun 32. maddesinin 1. fıkrasında ise; “Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır” denilmek suretiyle ücretin tanımı yapılmıştır. Yine İş Kanunumuza göre ücret, nakden yani para ile ödenmelidir. Ücretin bir eşya olarak ödenmesinin kararlaştırılması mümkün değildir. Ücret ile ilgili tanımlamalara kısaca yer verdikten sonra işveren tarafından ücretin zamanında ödenmemesi, geç ödenmesi veya eksik ödenmesi gibi durumlarda işçilerin hak ve yükümlülüklerinin neler olduğundan bahsedeceğiz.
4857 sayılı İş Kanunu madde 34, ücretin zamanında ödenmemesi başlığı altında şu hükümlere yer vermiştir: “Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır”.
İşçinin maaşının birkaç defaya mahsus geç ödenmesi durumunda işçi işverene, iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücret ödeme gününden itibaren 20 günlük bir süre tanımalıdır. Bu süre, ücretin ödenmesi için işçi tarafından işverene verilen süredir. Bu süre dolmadan ücretin ödenmemesi nedenine dayalı olarak iş akdinin işçi tarafından feshedilmesi, işçinin sonraki aşamalarda birtakım hak kayıplarına uğramasına yol açabilir. İşveren, kendisine tanınan 20 günlük süre içinde işçinin ücretini ödemezse, işçi bir ihtarname ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini işverene bildirebilir.
İş sözleşmesinin feshedilmesinden sonra dahi işçinin ücretinin ödenmemesi durumunda işçi 5 yıl içinde dava açarak hem ücret alacağının hem de diğer işçilik alacaklarının tarafına ödenmesini talep edebilir. Gününde ödenmeyen ücret için açılan davada işçi, yasal faiz değil, mevduata uygulanan en yüksek faizi talep edebilir. Yargılama aşamasında ücretin ödenmiş olduğunun ispatı işverene aittir. İşveren bu ispatı, ücret bordro deliline veya banka dekontlarına dayanarak yapacaktır. Bu sebeple önemle belirtmek isteriz ki, maaş günü gelmesine rağmen ücret alamayan işçilerin söz konusu bordroları imzalamaktan kaçınmaları gerekmektedir. Aksi halde yargılama aşamasında işçi tarafından imzalanan ücret bordroları işçi aleyhine ücretin ödendiğine dair delil kabul edilecektir. Böyle bir durumda ücret bordroları yazılı delil olduğundan bunu bertaraf etmek için işçi lehine olsa dahi tanık beyanları yeterli olamayacaktır.
İşçi, ücretin ödenmesini sağlamak için yargıya başvurabileceği gibi, iş sözleşmesini haklı nedene dayanarak feshedebilir. Bunun dışında İş Kanunumuz, ücretleri ödenmeyen işçilere çalışmaktan kaçınma hakkını da tanımıştır. İş Kanununun 34. maddesinde, “Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez… Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz” hükümlerine yer verilmiştir. Burada, ödenmeyen ücretin sadece işçinin maaşı olup olmadığı, ücret eklerinin de örneğin, ikramiyenin de ödenmemesi durumunda işçi bu hakkını kullanabilir mi sorusunu sorabiliriz. 34. maddenin amacına bakıldığında, başka geçim kaynağı olmayan işçinin ücretinin ödenmemesi durumunda çalışmaktan kaçınma hakkının kullanılması suretiyle ücretin zamanında ödenmesi sağlanmaktadır. Ücretin sadece bir kısmının ödenmesi bu maddenin amacına aykırıdır. Ayrıca, işçilerin çalışmaktan kaçınma hakkını engellemek isteyen işverenler sadece temel ücreti ödemekle yetinip, ücret eklerini ödemekten imtina edebilir. Bu sebeple “ücret” kavramının temel ücret olarak düşünülmemesi, geniş anlamda yorumlanması gerekmektedir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin bu yönde vermiş olduğu bir kararında şu hükümlere yer verilmiştir: “İkramiye, işçinin ücretinin eki olarak geniş anlamdaki ücretine dahil olduğu için, işverenin atıfetine bırakılmış bir bağışlama kabul edilemez… Ödenmesi gereken tarihten üç ay geçmesine rağmen ödenmeyen genel anlamda ücret olarak kabul edilen ikramiye için işçilerin bireysel kararlarına dayalı iş görme ediminden kaçınma eylemi yasadışı grev sayılmaz.”
Sonuç olarak, İş Kanunu’nun 24. maddesinin 2. bendinin e alt bendine göre “İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse” işçi iş akdini haklı nedenle sona erdirebilir. İşçi sadece temel ücretinin değil, geniş anlamda ücretinin yani, ikramiye, prim, yakacak yardımı gibi ücretlerin ödenmemesi durumunda da bu hakkını kullanabilir. İşçinin ücretinin eksik ödenmesinin veya hiç ödenmemesinin yanısıra geç ödenmesi de haklı nedenle iş sözleşmesini sona erdiren nedenlerden sayılmaktadır. Burada işçinin fesih hakkının sınırını dürüstlük ve iyi niyet kuralları belirler. Dolayısıyla şartları oluşmadan kötü niyetli olarak haklı nedenle fesih yapılması düşünülemez.
-
24.06.2024 SERMAYE PİYASASI SUÇLARI ve PİYASA DOLANDIRICILIĞI
-
23.04.2024 VERGİ İDARESİNİN İSTİHKAK HACZİ UYGULAMASI
-
21.01.2021 Mimari Proje ve Mimarlık Eserleri Üzerinde Eser Sahibinin Telif Hakkı-1
-
24.03.2020 Kira Sözleşmelerinde “COVID-19” Vakası
-
08.10.2018 Malulen Emeklilik Şartları
-
11.07.2018 Emlak Komisyonculuğu Ücret Sözleşmesi (Simsarlık Sözleşmeleri)
-
27.06.2018 İmar Barışı / 2
-
13.06.2018 İnşaat Hukukunda “Ön Sözleşme”
-
30.05.2018 Terk nedeniyle Boşanma Davası ve İhtar sorunu
-
09.05.2018 “İmar Barışı”
-
25.04.2018 Marka Hukukunda Sessiz Kalma İlkesi
-
18.04.2018 Hekimin Hukuki Sorumluluğunun sonuçları
-
11.04.2018 Mimarın Telif Hakları
-
28.03.2018 İşe zamanında başlanmaması nedeniyle ‘Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nin feshi
-
14.03.2018 İnşaat Ortaklıkları
-
07.03.2018 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca ‘Uzlaşma’
-
07.02.2018 Teslimden sonra ortaya çıkan ayıplardan müteahhidin sorumluluğu
-
17.01.2018 Kambiyo Vasfını Taşımayan Senedin İcra Takibine Konu Edilmesi
-
10.01.2018 Taşkın Yapılar ve Temliken Tescil Davası
-
03.01.2018 Hangi iş uyuşmazlıkları arabuluculuğa elverişlidir?
-
27.12.2017 Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan alanlar bakımından ecrimisil ihbarnameleri
-
20.12.2017 Tüzel Kişiliğin Kişilik Haklarına Saldırı Nedeniyle Manevi Tazminat
-
13.12.2017 Trafik Sigortası olmayan aracın kazaya karışması
-
06.12.2017 Kiracının, kiralanana verdiği zararın tazmin edilmesi
-
29.11.2017 İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz kavramları
-
22.11.2017 İş Davalarında Zorunlu Arabuluculuk
-
15.11.2017 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında Markanın İptali
-
08.11.2017 Depozito bedeli kira borcundan mahsup edilebilir mi?
-
01.11.2017 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu uyarınca, Markanın Hükümsüzlük Halleri
-
19.10.2017 Adım adım Site/Apartman Yönetimi kurulması
-
11.10.2017 Sosyal Güvenlik Destek Primi Kesintileri
-
04.10.2017 “Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması”
-
20.09.2017 Şirket Ortaklarının Şahsi Borçları Nedeniyle Şirketin Sorumluluğu
-
13.09.2017 Site ve apartmanlarda evcil hayvan beslemek
-
23.08.2017 İşverenin, ‘haklı nedenle’ iş akdini fesih halleri
-
16.08.2017 15 Yıl 3600 gün sayısı ile Kıdem Tazminatına hak kazanma
-
09.08.2017 İpotekli Taşınmazın Satışı
-
02.08.2017 İlk kez kurulacak olan Site veya Apartman Yönetimlerinde dikkat edilmesi gereken hususlar
-
26.07.2017 Zina nedeniyle boşanma davaları
-
19.07.2017 Vesayet kavramı ve Vesayeti gerektiren durumlar Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK
-
12.07.2017 Hekim uygulamalarında ‘Malpraktis’ kavramı ve Hukuki sorumluluk
-
05.07.2017 ‘Marka Tescili’ ve bilinmesi gerekenler
-
21.06.2017 ‘Karşılıksız Çek’te Bankanın Sorumluluğu
-
14.06.2017 AİHM OHAL Kararı
-
07.06.2017 Acele Kamulaştırma Davaları
-
31.05.2017 Nişanlılığın sona ermesi nedeniyle maddi-manevi tazminat
-
24.05.2017 Menfi Tespit (Borçlu Olmadığının Tespiti) Davaları
-
17.05.2017 Boşanmadan sonra Mal Paylaşımı
-
10.05.2017 ‘Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri’nde Teminat
-
03.05.2017 Çekin İptali Davaları
-
26.04.2017 Geçit Hakkı Davaları
-
19.04.2017 Hukuki Güvenlik İlkesi ışığında YSK kararı
-
12.04.2017 Trafik kazası nedeniyle ‘Araç Değer Kaybı’
-
05.04.2017 Anonim Şirketlerde Avukat Bulundurma Zorunluluğu
-
29.03.2017 Mobbing
-
22.03.2017 Bina Enerji Kimlik Belgesi
-
15.03.2017 Kat Malikleri Kurulu kararlarının iptali davaları
-
08.03.2017 Miras Paylaşımı
-
01.03.2017 Tüketici Hukukunda ‘Ayıplı Mal’ kavramı
-
22.02.2017 Ana ve Babanın Ortak Velayet Hakkı
-
15.02.2017 Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesinden kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil Davası
-
08.02.2017 Yolsuz Tescil ve Düzeltilmesi
-
01.02.2017 ‘Anlaşmalı Boşanma’
-
25.01.2017 Limited Şirketlerde Ortakların Hak ve Yükümlülükleri
-
11.01.2017 Taşınmazın Cins Değişikliği
-
04.01.2017 İmar Mevzuatına Aykırılık nedeniyle Yıkım Kararı
-
28.12.2016 ‘Soybağının Reddi’ davaları
-
22.12.2016 30 Yıl Üstü Emeklilik İkramiyesi
-
14.12.2016 Kat Malikleri Kurulu Toplantı Usul ve Esasları
-
07.12.2016 Kartel Faizi ve Bankalara Tazminat Davası
-
30.11.2016 Kiracı ve Kiraya Verenin Kira Sözleşmesinden Doğan Hak ve Yükümlülükleri
-
23.11.2016 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun Uyarınca İptal Davaları
-
16.11.2016 Tasarrufun İptali Davaları
-
09.11.2016 Alternatif bir uyuşmazlık çözüm yolu olan arabuluculuk
-
02.11.2016 İş Hukukunda ‘İbraname’ kavramı ve geçerliliği
-
26.10.2016 ‘Mirasın Reddi’
-
19.10.2016 Kira sözleşmelerinde ‘Kefil’in durumu
-
12.10.2016 Velayetin Değiştirilmesi Davaları
-
05.10.2016 Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmeleri
-
28.09.2016 Kiralanan taşınmazın ihtiyaç nedeniyle tahliyesi
-
21.09.2016 Kira Sözleşmesi Devam Ederken Kiralanan Evin Satılması ve Kiracının Hakları
-
08.09.2016 “Yeni” Çek Yasası
-
31.08.2016 670 sayılı KHK Kapsamında Kapatılan Kurumlarda Çalışan İşçilerin İşçilik Alacakları
-
24.08.2016 Faturaya dayalı icra takibi
-
17.08.2016 Kapatılan kurumlarda çalışan işçilerin işçilik alacaklarının tahsili sorunu
-
10.08.2016 2016 Yılı Vergi Affı
-
03.08.2016 Türk Vergi Sisteminde Uzlaşma
-
27.07.2016 Vergi Hukukunda İdari Çözüm Yolları
-
21.07.2016 Defterlerin tasdiksiz olması nedeniyle vergi idaresinin yaptığı uygulamalar ve yargının yaklaşımı
-
13.07.2016 Nafaka davaları
-
22.06.2016 Türk Hukukunda Marka Tescili ve Eskiye Dayalı Kullanım
-
15.06.2016 Baz İstasyonlarının Yapı Ruhsatına tabi olması
-
08.06.2016 Baz İstasyonunun Kaldırılması (Muarazanın Men’i)
-
01.06.2016 Taşınmaz Mal zilyetliğine yapılan tecavüzler
-
25.05.2016 Sınır ve Yüzölçümü Düzeltilmesi Davaları
-
19.05.2016 Vasiyetnamenin İptali Davaları
-
11.05.2016 Vasiyetname Türleri
-
04.05.2016 Kambiyo Senetlerine özgü haciz yolunda imzaya itiraz
-
27.04.2016 Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu (İcra Takibi)
-
20.04.2016 HUKUK KÖŞESİ / Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK / [email protected]
-
13.04.2016 Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru
-
06.04.2016 İş Hukukunda Haklı fesih – Geçerli fesih ayrımı
-
30.03.2016 Kentsel Dönüşüm
-
23.03.2016 Kiralanan Taşınmazın Tahliyesi
-
18.03.2016 Kadınlarımız ...
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.