- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 30 March 2016, Wednesday 19:51
- 5694 kez okundu
HUKUK KÖŞESİ / Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK / [email protected]
Bölgemizde de son zamanlarda sıkça rastladığımız bir konu olan kentsel dönüşüm, birçoğumuzun aklında soru işaretleri bırakmaktadır. Tüm bu soruların yanıtlarını bulmadan önce kentsel dönüşüm nedir onun sorusunu cevaplayacağız.
Kentsel dönüşüm; şehrin dokusunu, sağlığını, estetik görünümünü bozan her türlü sorunların giderilmesi, yeniden dönüştürülmesidir. Çarpık yapılaşma ve sağlıksız şekilde gelişme, kentsel dönüşüme başvurulmasını zorunlu kılan en temel sorunlardır. Çarpık yapılaşma özellikle doğal afet riski taşıyan, imara aykırı yapılan veya ekonomik ömrünü doldurmuş yapılaşmadır. Modern şehircilik anlayışı uyarınca bu çarpık ve sağlıksız yapılaşmanın giderilmesi ve ekonomik ayrım gözetmeden herkesin sağlıklı bir çevrede yaşamasının sağlanması gerekmektedir. Sağlıklı bir çevrede yaşamak aynı zamanda Anayasal bir haktır ve hiç kimse bu hakkını kullanmaktan mahrum edilemez.
Anayasamızın 56. maddesi; herkesin sağlıklı, dengeli ve güvenli bir çevrede yaşama hakkına sahip bulunduğunu hükme bağlamıştır. Aynı zamanda yine Anayasamızın 23. maddesi uyarınca; Devlet, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ile görevlidir.
Ülkemiz, coğrafi özellikleri nedeniyle başta deprem olmak üzere doğal afet riski altındadır. Bu durum, bilimsel olarak da kanıtlanmış olmasına rağmen ülkemizde yeteri kadar önlem alınamamaktadır. Önlem alınmaması ne yazık ki, deprem başta olmak üzere doğal afetle karşılaşılması durumunda can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. Bu durum hem çok büyük acıları hem de çok büyük mali külfeti beraberinde getirmektedir. Adeta kısır döngü haline gelen kısa vadeli tedbirler alınmasını sonlandırmak; çevreden ve kötü yapılaşmadan kaynaklı zararları kökten bitirmek, başta devlet olmak üzere hepimizin görevi olmalıdır.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun, kısaca Kentsel Dönüşüm Kanunu, afet riski alanları ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, bilime ve sanata uygun sağlıklı ve güvenli yaşam alanları kurmak üzere iyileştirme ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemektedir. Kanunun amacı; deprem, toprak kayması, çığ tehlikesi, sel gibi doğal afet riskiyle karşı karşıya olan alan ve yapıların dönüştürülmesidir.
Bu kanun kapsamında ilgililer kendine ait evlerini, apartmanlarını hatta mahallelerini depreme dayanıklı, sosyal imkanlara, yeşil alanlara ve otoparklara sahip daha yaşanılabilir ve daha sağlıklı yerlere dönüştürme imkanına sahiptirler. Bunun için yapılması gerekenleri kısaca özetleyeceğiz:
Öncelikle binanızın risk analizini yaptırarak bina deprem risk raporu almanız gerekmektedir. Kanun, üç çeşit riskli yapı türü öngörmüştür. Bunlar; ekonomik ömrünü tamamlamış olan yapılar, yıkılma riski taşıyan yapılar ve ağır hasar görme riski taşıyan yapılardır. Binanız 2000 yılından önce yapılmış ise, binanın yapımında hazır beton kullanılmamış ise, binanın bodrum katında rutubet, kolon, kiriş ve demirlerinde paslanma var ise, bodrum katında su izolasyonu yok ise, binanın herhangi bir katındaki kolon veya kirişte çatlaklık var ise binanız riskli olabilir. Uygulamada risk raporu almak kanuni bir zorunluluk değilse de, risk raporunun alınmasında fayda bulunmaktadır.
Binaların riskli olup olmadıklarının tespiti için ilgililerin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan lisans almış kurum ve kuruluşlara başvurması gerekmektedir. Şayet bir apartmanda yaşıyorsanız, tüm maliklerin risk tespiti yapılmasını talep etmeleri zorunlu değildir. Tek bir kat maliki dahi risk tespitinin yapılmasını talep edebilir.
Yapılan tespit sonucunda binanın riskli olduğuna kanaat getirildiği takdirde, rapor iki gün içinde Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne incelenmesi için gönderilir. Müdürlük yapının riskli olduğunu tespit ederse on gün içinde tapuya, yapının riskli olduğu bildirilir.
İlgililer riskli yapı tespitine karşı itirazlarını, tebligat tarihinden itibaren on beş gün içinde riskli yapının bulunduğu ildeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne dilekçe ile yapabilirler.
Riskli olarak tapu kütüğüne kaydedilen taşınmaz maliklerine, altmış günden az olmamak üzere süre verilir. Bu süre içinde riskli yapı yıkılmazsa idare tarafından otuz günlük ek süre verilir. Bu süre içinde de malikler yıkımı gerçekleştirmezse taşınmaz mülki amirler tarafından yıktırılır.
Yıkımın gerçekleşmesinden sonraki
durum ne olacaktır?
Tahliye edilen yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren konut veya işyerlerinin teslim tarihine kadar geçici konut veya işyeri tahsis edilir. Bunun mümkün olmaması halinde maliklere aylık kira yardımı yapılacaktır.
Yıkım gerçekleştikten sonra arsa haline gelen taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisi tamamen maliklere bırakılmıştır. Malikler isterlerse taşınmazı kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenleyerek müteahhide verebilir, tamamını ortak arsa olarak bırakabilir ya da arsanın satışına karar verebilirler. Taşınmaz sahiplerinin hepsinin aynı konuda anlaşmaları her zaman mümkün olmamaktadır. Şayet taşınmazın akıbeti konusunda malikler ortak bir karar verememişlerse 2/3 kuralı uygulanır.
2/3 kuralı nedir?
Gayrimenkul hukukunda paylı mülkiyete konu taşınmazlarda asıl olan, tüm paydaşların tamamının katılımı olmadan taşınmazın üzerinde tasarrufta bulunamamalarıdır. Bu kural 6306 sayılı kanun ile değiştirilmiştir. 2/3 kuralı, arsa üzerinde bulunan riskli taşınmazın yıkımından sonra devreye girmektedir. Yıkımdan sonra malikler boş arsa üzerinde tekrar bir bina yapılması, boş olarak bırakılması ya da satılması konusunda 2/3 çoğunlukla karar aldıkları takdirde bu karar uygulanacaktır. Tüm maliklerin onayına gerek duyulmamakla birlikte geride kalan 1/3 azınlığın da alınan bu karara uyması zorunluluk haline getirilmiştir.
6306 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden bu yana bölgemizde de birçok gerçek ve tüzel kişi kentsel dönüşüm için başvurularda bulunmaya devam etmektedir. Uygulamada kimi zaman malikler veya kiracılar bakımından kanundan kaynaklı mağduriyet söz konusu olabilir. Özellikle kira yardımı ve diğer finansal destekler yeterli miktarlara ulaşmadığından bu mağduriyetlerin yaşanması muhtemeldir. Ancak, toplumsal olarak konuyu ele aldığımızda, kentsel dönüşümün artıları da hiç kuşkusuz önemini korumaktadır.
-
24.06.2024 SERMAYE PİYASASI SUÇLARI ve PİYASA DOLANDIRICILIĞI
-
23.04.2024 VERGİ İDARESİNİN İSTİHKAK HACZİ UYGULAMASI
-
21.01.2021 Mimari Proje ve Mimarlık Eserleri Üzerinde Eser Sahibinin Telif Hakkı-1
-
24.03.2020 Kira Sözleşmelerinde “COVID-19” Vakası
-
08.10.2018 Malulen Emeklilik Şartları
-
11.07.2018 Emlak Komisyonculuğu Ücret Sözleşmesi (Simsarlık Sözleşmeleri)
-
27.06.2018 İmar Barışı / 2
-
13.06.2018 İnşaat Hukukunda “Ön Sözleşme”
-
30.05.2018 Terk nedeniyle Boşanma Davası ve İhtar sorunu
-
09.05.2018 “İmar Barışı”
-
25.04.2018 Marka Hukukunda Sessiz Kalma İlkesi
-
18.04.2018 Hekimin Hukuki Sorumluluğunun sonuçları
-
11.04.2018 Mimarın Telif Hakları
-
28.03.2018 İşe zamanında başlanmaması nedeniyle ‘Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nin feshi
-
14.03.2018 İnşaat Ortaklıkları
-
07.03.2018 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca ‘Uzlaşma’
-
07.02.2018 Teslimden sonra ortaya çıkan ayıplardan müteahhidin sorumluluğu
-
17.01.2018 Kambiyo Vasfını Taşımayan Senedin İcra Takibine Konu Edilmesi
-
10.01.2018 Taşkın Yapılar ve Temliken Tescil Davası
-
03.01.2018 Hangi iş uyuşmazlıkları arabuluculuğa elverişlidir?
-
27.12.2017 Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan alanlar bakımından ecrimisil ihbarnameleri
-
20.12.2017 Tüzel Kişiliğin Kişilik Haklarına Saldırı Nedeniyle Manevi Tazminat
-
13.12.2017 Trafik Sigortası olmayan aracın kazaya karışması
-
06.12.2017 Kiracının, kiralanana verdiği zararın tazmin edilmesi
-
29.11.2017 İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz kavramları
-
22.11.2017 İş Davalarında Zorunlu Arabuluculuk
-
15.11.2017 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında Markanın İptali
-
08.11.2017 Depozito bedeli kira borcundan mahsup edilebilir mi?
-
01.11.2017 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu uyarınca, Markanın Hükümsüzlük Halleri
-
19.10.2017 Adım adım Site/Apartman Yönetimi kurulması
-
11.10.2017 Sosyal Güvenlik Destek Primi Kesintileri
-
04.10.2017 “Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması”
-
20.09.2017 Şirket Ortaklarının Şahsi Borçları Nedeniyle Şirketin Sorumluluğu
-
13.09.2017 Site ve apartmanlarda evcil hayvan beslemek
-
23.08.2017 İşverenin, ‘haklı nedenle’ iş akdini fesih halleri
-
16.08.2017 15 Yıl 3600 gün sayısı ile Kıdem Tazminatına hak kazanma
-
09.08.2017 İpotekli Taşınmazın Satışı
-
02.08.2017 İlk kez kurulacak olan Site veya Apartman Yönetimlerinde dikkat edilmesi gereken hususlar
-
26.07.2017 Zina nedeniyle boşanma davaları
-
19.07.2017 Vesayet kavramı ve Vesayeti gerektiren durumlar Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK
-
12.07.2017 Hekim uygulamalarında ‘Malpraktis’ kavramı ve Hukuki sorumluluk
-
05.07.2017 ‘Marka Tescili’ ve bilinmesi gerekenler
-
21.06.2017 ‘Karşılıksız Çek’te Bankanın Sorumluluğu
-
14.06.2017 AİHM OHAL Kararı
-
07.06.2017 Acele Kamulaştırma Davaları
-
31.05.2017 Nişanlılığın sona ermesi nedeniyle maddi-manevi tazminat
-
24.05.2017 Menfi Tespit (Borçlu Olmadığının Tespiti) Davaları
-
17.05.2017 Boşanmadan sonra Mal Paylaşımı
-
10.05.2017 ‘Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri’nde Teminat
-
03.05.2017 Çekin İptali Davaları
-
26.04.2017 Geçit Hakkı Davaları
-
19.04.2017 Hukuki Güvenlik İlkesi ışığında YSK kararı
-
12.04.2017 Trafik kazası nedeniyle ‘Araç Değer Kaybı’
-
05.04.2017 Anonim Şirketlerde Avukat Bulundurma Zorunluluğu
-
29.03.2017 Mobbing
-
22.03.2017 Bina Enerji Kimlik Belgesi
-
15.03.2017 Kat Malikleri Kurulu kararlarının iptali davaları
-
08.03.2017 Miras Paylaşımı
-
01.03.2017 Tüketici Hukukunda ‘Ayıplı Mal’ kavramı
-
22.02.2017 Ana ve Babanın Ortak Velayet Hakkı
-
15.02.2017 Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesinden kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil Davası
-
08.02.2017 Yolsuz Tescil ve Düzeltilmesi
-
01.02.2017 ‘Anlaşmalı Boşanma’
-
25.01.2017 Limited Şirketlerde Ortakların Hak ve Yükümlülükleri
-
11.01.2017 Taşınmazın Cins Değişikliği
-
04.01.2017 İmar Mevzuatına Aykırılık nedeniyle Yıkım Kararı
-
28.12.2016 ‘Soybağının Reddi’ davaları
-
22.12.2016 30 Yıl Üstü Emeklilik İkramiyesi
-
14.12.2016 Kat Malikleri Kurulu Toplantı Usul ve Esasları
-
07.12.2016 Kartel Faizi ve Bankalara Tazminat Davası
-
30.11.2016 Kiracı ve Kiraya Verenin Kira Sözleşmesinden Doğan Hak ve Yükümlülükleri
-
23.11.2016 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun Uyarınca İptal Davaları
-
16.11.2016 Tasarrufun İptali Davaları
-
09.11.2016 Alternatif bir uyuşmazlık çözüm yolu olan arabuluculuk
-
02.11.2016 İş Hukukunda ‘İbraname’ kavramı ve geçerliliği
-
26.10.2016 ‘Mirasın Reddi’
-
19.10.2016 Kira sözleşmelerinde ‘Kefil’in durumu
-
12.10.2016 Velayetin Değiştirilmesi Davaları
-
05.10.2016 Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmeleri
-
28.09.2016 Kiralanan taşınmazın ihtiyaç nedeniyle tahliyesi
-
21.09.2016 Kira Sözleşmesi Devam Ederken Kiralanan Evin Satılması ve Kiracının Hakları
-
08.09.2016 “Yeni” Çek Yasası
-
31.08.2016 670 sayılı KHK Kapsamında Kapatılan Kurumlarda Çalışan İşçilerin İşçilik Alacakları
-
24.08.2016 Faturaya dayalı icra takibi
-
17.08.2016 Kapatılan kurumlarda çalışan işçilerin işçilik alacaklarının tahsili sorunu
-
10.08.2016 2016 Yılı Vergi Affı
-
03.08.2016 Türk Vergi Sisteminde Uzlaşma
-
27.07.2016 Vergi Hukukunda İdari Çözüm Yolları
-
21.07.2016 Defterlerin tasdiksiz olması nedeniyle vergi idaresinin yaptığı uygulamalar ve yargının yaklaşımı
-
13.07.2016 Nafaka davaları
-
29.06.2016 İşverenin, ücret ödeme borcunu zamanında yerine getirmemesi
-
22.06.2016 Türk Hukukunda Marka Tescili ve Eskiye Dayalı Kullanım
-
15.06.2016 Baz İstasyonlarının Yapı Ruhsatına tabi olması
-
08.06.2016 Baz İstasyonunun Kaldırılması (Muarazanın Men’i)
-
01.06.2016 Taşınmaz Mal zilyetliğine yapılan tecavüzler
-
25.05.2016 Sınır ve Yüzölçümü Düzeltilmesi Davaları
-
19.05.2016 Vasiyetnamenin İptali Davaları
-
11.05.2016 Vasiyetname Türleri
-
04.05.2016 Kambiyo Senetlerine özgü haciz yolunda imzaya itiraz
-
27.04.2016 Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu (İcra Takibi)
-
20.04.2016 HUKUK KÖŞESİ / Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK / [email protected]
-
13.04.2016 Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru
-
06.04.2016 İş Hukukunda Haklı fesih – Geçerli fesih ayrımı
-
23.03.2016 Kiralanan Taşınmazın Tahliyesi
-
18.03.2016 Kadınlarımız ...
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.