- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 26 October 2016, Wednesday 19:25
- 5515 kez okundu
HUKUK KÖŞESİ / Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK / [email protected]
Mirasın reddi kavramı; mirasçıya, mirasçı olma sıfatını kabul etmeme hakkı veren bir kurumdur. Medeni Kanunun 605. maddesinde mirasın reddi şu şekilde düzenlenmiştir: “Yasal ve atanmış mirasçılar, mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” Buna göre mirasın reddi ya mirasçının iradesinden ya da kanun gereği, mirasbırakanın ölüm tarihinde terekenin borca batık olması nedeninden kaynaklanır.
Mirasçılık sıfatından kendi iradesiyle vazgeçen kişinin yapmış olduğu ret “gerçek ret olarak tanımlanır. Gerçek ret yapılabilmesi için öncelikle mirasçının mirasçılık sıfatını kazanması gerekeceğinden, bu ret ancak mirasbırakanın ölümünden sonra gerçekleşebilir. Kişi, mirasbırakanın sağlığında mirasçı sıfatından vazgeçmek isterse “mirastan feragat sözleşmesi” yapması gerekir.
Gerçek ret için mirasçının, mirasbırakanın son yerleşim yeri sulh mahkemesine başvurarak mirası reddettiğini beyan etmesi gereklidir. Yapılacak bu reddin kayıtsız ve şartsız olması gereklidir. Mirasçı hiçbir şarta bağlı olmaksızın mirası reddettiğini belirtmelidir. Sulh hakimi kendisine gelen sözlü veya yazılı red beyanını bir tutanakla tespit eder. Mirasçı dilerse mahkemeden, kendisinin mirası reddettiğini gösteren bir belge talep edebilir.
Mirasın reddedilmesinde dikkat edilmesi gereken husus sürelerdir. Mirası reddetmek isteyen mirasçı, mirasbırakanın ölümünün üzerinden 3 ay geçmeden bu iradesini mahkemeye sunmalıdır. 3 aylık süre içinde mirasın reddi için mahkemeye başvurmayan mirasçı mirasın reddi hakkını kaybeder ve mirası kayıtsız şartsız kabul etmiş sayılır. Vasiyetname ile atanan mirasçı için süre, lehe olan tasarrufun kendilerine resmen bildirilmesiyle başlar.
Mirasçılık sıfatının mirasçının kendi iradesiyle değil de kanunen reddedildiği haller, uygulamada “hükmi ret” olarak anılmaktadır. Medeni Kanunun 605. maddesi “Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır” hükmünü içermektedir.
Maddeden de anlaşıldığı gibi borca batık olma durumu söz konusu ise mirasçıların mirası reddetmiş sayılacağı karine olarak kabul edilmiştir. Borca batık olma durumunun açıkça belli ya da resmen saptanmış olması gereklidir. Açıkça belli olma, mirasbırakanın ödemeden aczinin en az mirasbırakanın çevresi tarafından biliniyor olmasıdır. Resmen sabit olma ise, mirasbırakan hakkında aciz vesikasının alınmış olmasıdır.
Hükmi reddin söz konusu olduğu hallerde kabul için bir süre öngörülmemiştir. Böylece borcun batık olduğunun tespiti mahkemeden her zaman istenebilir.
Yasal mirasçıların mirası reddetmeleri durumunda miras, mirası reddeden mirasçılar aradan çıkarılarak kalan mirasçılar arasında paylaştırılır. Dolayısıyla, mirası reddeden kişinin altsoyu yok ise, kalan mirasçıların mirasçılık payı artmış olur.
En yakın mirasçıların tümünün mirası reddetmesi halinde, tereke sulh mahkemesi tarafından iflas hükümlerine göre tasfiye olur. En yakın mirasçılardan anlaşılması gereken, mirasbırakanın sağ kalan eşi ve çocuklarıdır. En yakın yasal mirasçıların tümünün mirası reddetmesi halinde yapılan tasfiyeden geriye bir şey kalırsa bunlar mirası reddedenler arasında sanki mirası reddetmemişler gibi paylaştırılır. Burada da bir istisna durum söz konusu olup, bakiye kısım reddedenler arasında paylaştırılmaktadır.
Yasal mirasçıların yanında atanmış mirasçıların da var olması halinde yukarıdaki hükümler uygulanacak mıdır? Bu soru, uygulamada da sıklıkla karşılaştığımız bir durumdur. Sadece atanmış mirasçıların mirası reddetmesi durumunda, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiye olunması yoluna gidilmez. Bu durumda atanmış mirasçıların payı terekeye geri döner ve yasal mirasçılar bu mirastan yararlanırlar. Hem yasal hem de atanmış mirasçıların tümünün mirası reddetmesi durumunda ise, tereke iflas hükümleri uyarınca tasfiye olunur.
Mirasın reddi, sırf kendi alacaklılarına zarar vermek maksadıyla yapılmış ise alacaklıları yapılan bu reddin iptalini talep edebilir. Bu iptal talebi, mirasçının mirası reddetmesinden itibaren 6 aylık hak düşürücü süre içinde yapılmalıdır. Mahkeme reddin iptaline karar verirse miras resmen tasfiye edilir. Tasfiye sonunda reddeden mirasçının payına herhangi bir şey düşerse, bu önce itiraz eden alacaklılara tahsis olunur. Geriye bir şey kalırsa, redde itiraz etmeyen alacaklıların alacakları ödenir. Bundan sonra da bir şey kalacak olursa o da, reddeden mirasçının yerini alan mirasçılara verilir.
-
24.06.2024 SERMAYE PİYASASI SUÇLARI ve PİYASA DOLANDIRICILIĞI
-
23.04.2024 VERGİ İDARESİNİN İSTİHKAK HACZİ UYGULAMASI
-
21.01.2021 Mimari Proje ve Mimarlık Eserleri Üzerinde Eser Sahibinin Telif Hakkı-1
-
24.03.2020 Kira Sözleşmelerinde “COVID-19” Vakası
-
08.10.2018 Malulen Emeklilik Şartları
-
11.07.2018 Emlak Komisyonculuğu Ücret Sözleşmesi (Simsarlık Sözleşmeleri)
-
27.06.2018 İmar Barışı / 2
-
13.06.2018 İnşaat Hukukunda “Ön Sözleşme”
-
30.05.2018 Terk nedeniyle Boşanma Davası ve İhtar sorunu
-
09.05.2018 “İmar Barışı”
-
25.04.2018 Marka Hukukunda Sessiz Kalma İlkesi
-
18.04.2018 Hekimin Hukuki Sorumluluğunun sonuçları
-
11.04.2018 Mimarın Telif Hakları
-
28.03.2018 İşe zamanında başlanmaması nedeniyle ‘Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nin feshi
-
14.03.2018 İnşaat Ortaklıkları
-
07.03.2018 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca ‘Uzlaşma’
-
07.02.2018 Teslimden sonra ortaya çıkan ayıplardan müteahhidin sorumluluğu
-
17.01.2018 Kambiyo Vasfını Taşımayan Senedin İcra Takibine Konu Edilmesi
-
10.01.2018 Taşkın Yapılar ve Temliken Tescil Davası
-
03.01.2018 Hangi iş uyuşmazlıkları arabuluculuğa elverişlidir?
-
27.12.2017 Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan alanlar bakımından ecrimisil ihbarnameleri
-
20.12.2017 Tüzel Kişiliğin Kişilik Haklarına Saldırı Nedeniyle Manevi Tazminat
-
13.12.2017 Trafik Sigortası olmayan aracın kazaya karışması
-
06.12.2017 Kiracının, kiralanana verdiği zararın tazmin edilmesi
-
29.11.2017 İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz kavramları
-
22.11.2017 İş Davalarında Zorunlu Arabuluculuk
-
15.11.2017 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında Markanın İptali
-
08.11.2017 Depozito bedeli kira borcundan mahsup edilebilir mi?
-
01.11.2017 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu uyarınca, Markanın Hükümsüzlük Halleri
-
19.10.2017 Adım adım Site/Apartman Yönetimi kurulması
-
11.10.2017 Sosyal Güvenlik Destek Primi Kesintileri
-
04.10.2017 “Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması”
-
20.09.2017 Şirket Ortaklarının Şahsi Borçları Nedeniyle Şirketin Sorumluluğu
-
13.09.2017 Site ve apartmanlarda evcil hayvan beslemek
-
23.08.2017 İşverenin, ‘haklı nedenle’ iş akdini fesih halleri
-
16.08.2017 15 Yıl 3600 gün sayısı ile Kıdem Tazminatına hak kazanma
-
09.08.2017 İpotekli Taşınmazın Satışı
-
02.08.2017 İlk kez kurulacak olan Site veya Apartman Yönetimlerinde dikkat edilmesi gereken hususlar
-
26.07.2017 Zina nedeniyle boşanma davaları
-
19.07.2017 Vesayet kavramı ve Vesayeti gerektiren durumlar Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK
-
12.07.2017 Hekim uygulamalarında ‘Malpraktis’ kavramı ve Hukuki sorumluluk
-
05.07.2017 ‘Marka Tescili’ ve bilinmesi gerekenler
-
21.06.2017 ‘Karşılıksız Çek’te Bankanın Sorumluluğu
-
14.06.2017 AİHM OHAL Kararı
-
07.06.2017 Acele Kamulaştırma Davaları
-
31.05.2017 Nişanlılığın sona ermesi nedeniyle maddi-manevi tazminat
-
24.05.2017 Menfi Tespit (Borçlu Olmadığının Tespiti) Davaları
-
17.05.2017 Boşanmadan sonra Mal Paylaşımı
-
10.05.2017 ‘Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri’nde Teminat
-
03.05.2017 Çekin İptali Davaları
-
26.04.2017 Geçit Hakkı Davaları
-
19.04.2017 Hukuki Güvenlik İlkesi ışığında YSK kararı
-
12.04.2017 Trafik kazası nedeniyle ‘Araç Değer Kaybı’
-
05.04.2017 Anonim Şirketlerde Avukat Bulundurma Zorunluluğu
-
29.03.2017 Mobbing
-
22.03.2017 Bina Enerji Kimlik Belgesi
-
15.03.2017 Kat Malikleri Kurulu kararlarının iptali davaları
-
08.03.2017 Miras Paylaşımı
-
01.03.2017 Tüketici Hukukunda ‘Ayıplı Mal’ kavramı
-
22.02.2017 Ana ve Babanın Ortak Velayet Hakkı
-
15.02.2017 Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesinden kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil Davası
-
08.02.2017 Yolsuz Tescil ve Düzeltilmesi
-
01.02.2017 ‘Anlaşmalı Boşanma’
-
25.01.2017 Limited Şirketlerde Ortakların Hak ve Yükümlülükleri
-
11.01.2017 Taşınmazın Cins Değişikliği
-
04.01.2017 İmar Mevzuatına Aykırılık nedeniyle Yıkım Kararı
-
28.12.2016 ‘Soybağının Reddi’ davaları
-
22.12.2016 30 Yıl Üstü Emeklilik İkramiyesi
-
14.12.2016 Kat Malikleri Kurulu Toplantı Usul ve Esasları
-
07.12.2016 Kartel Faizi ve Bankalara Tazminat Davası
-
30.11.2016 Kiracı ve Kiraya Verenin Kira Sözleşmesinden Doğan Hak ve Yükümlülükleri
-
23.11.2016 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun Uyarınca İptal Davaları
-
16.11.2016 Tasarrufun İptali Davaları
-
09.11.2016 Alternatif bir uyuşmazlık çözüm yolu olan arabuluculuk
-
02.11.2016 İş Hukukunda ‘İbraname’ kavramı ve geçerliliği
-
19.10.2016 Kira sözleşmelerinde ‘Kefil’in durumu
-
12.10.2016 Velayetin Değiştirilmesi Davaları
-
05.10.2016 Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmeleri
-
28.09.2016 Kiralanan taşınmazın ihtiyaç nedeniyle tahliyesi
-
21.09.2016 Kira Sözleşmesi Devam Ederken Kiralanan Evin Satılması ve Kiracının Hakları
-
08.09.2016 “Yeni” Çek Yasası
-
31.08.2016 670 sayılı KHK Kapsamında Kapatılan Kurumlarda Çalışan İşçilerin İşçilik Alacakları
-
24.08.2016 Faturaya dayalı icra takibi
-
17.08.2016 Kapatılan kurumlarda çalışan işçilerin işçilik alacaklarının tahsili sorunu
-
10.08.2016 2016 Yılı Vergi Affı
-
03.08.2016 Türk Vergi Sisteminde Uzlaşma
-
27.07.2016 Vergi Hukukunda İdari Çözüm Yolları
-
21.07.2016 Defterlerin tasdiksiz olması nedeniyle vergi idaresinin yaptığı uygulamalar ve yargının yaklaşımı
-
13.07.2016 Nafaka davaları
-
29.06.2016 İşverenin, ücret ödeme borcunu zamanında yerine getirmemesi
-
22.06.2016 Türk Hukukunda Marka Tescili ve Eskiye Dayalı Kullanım
-
15.06.2016 Baz İstasyonlarının Yapı Ruhsatına tabi olması
-
08.06.2016 Baz İstasyonunun Kaldırılması (Muarazanın Men’i)
-
01.06.2016 Taşınmaz Mal zilyetliğine yapılan tecavüzler
-
25.05.2016 Sınır ve Yüzölçümü Düzeltilmesi Davaları
-
19.05.2016 Vasiyetnamenin İptali Davaları
-
11.05.2016 Vasiyetname Türleri
-
04.05.2016 Kambiyo Senetlerine özgü haciz yolunda imzaya itiraz
-
27.04.2016 Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu (İcra Takibi)
-
20.04.2016 HUKUK KÖŞESİ / Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK / [email protected]
-
13.04.2016 Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru
-
06.04.2016 İş Hukukunda Haklı fesih – Geçerli fesih ayrımı
-
30.03.2016 Kentsel Dönüşüm
-
23.03.2016 Kiralanan Taşınmazın Tahliyesi
-
18.03.2016 Kadınlarımız ...
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.