- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 19 May 2022, Thursday 9:19
- 1894 kez okundu
Bugün, “19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı.”
Kutlu olsun.
Bu yazıda, Bağımsızlık ve Özgürlük Savaşımızın öncüsü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerini okuyacaksınız. Ama önce bir saptamada bulunmam gerek.
Devletin başındaki zat Sultan Vahdettin; Hükümetin başındaki zat Damat Ferit’tir.
Mondros mütarekesi imzalanmış…
Osmanlı toprakları emperyalist devletlerce paylaşılmış… Ordusu dağıtılmış…
Yunanlılar İzmir’e girmiş.
Hükümet, halkı sükûnete davet eden açıklamalarda bulunuyor…
Devlet’i, milleti, vatanı düşünen yok…
Halk çaresiz, umutsuz ve öndersiz…
Mustafa Kemal Paşa, Adana’daki Yıldırım Orduları Grubu dağıtıldığından Harbiye Nezareti (Savaş Bakanı) emrine alınmıştır. Yeni görev yerini öğrenmek üzere gittiği Harbiye Nezaretinde karşılaştığı Nazırlara sorar:
“Ne yapmayı düşünüyorsunuz?”
Yanıt: “Protesto edeceğiz.”
Mustafa Kemal Paşa, “Evet, doğru. Bu da lazımdır. Ancak bu protestonun Yunanlıları İzmir’den geri çekmeye yeteceğini sanıyor musunuz?”
“Başka ne yapabiliriz?”
Mustafa Kemal Paşa, “daha kat’i tedbirlere başvurulabilir. Celadet (kahramanlık) gösteriniz.”
“Öyle hareketlere kalkışırsak bize neler yaparlar, bilir misiniz?”
Mustafa Kemal Paşa tartışmayı uzatmaz.
İstanbul’da boş durmaz; hükümeti etkilemek için girişimlerde bulunur, öneriler sunar… Vahdettin ile görüşür… Ancak hükümetin ve Sultan Vahdettin’in düşmana teslim olduklarını görür ve faaliyetlerini başka alanlara taşır. Güvendiği kişilerle toplantılar yapar. Anadolu’ya geçmenin yollarını arar. Arkadaşlarına, “kendisine bir görev verilmemesi halinde Anadolu’da güvendiği bir komutanın yanına gideceğini ve orada kurtuluş mücadelesini başlatacağını” söyler.
Buluşmalar, toplantılar devam ederken, beklenmeyen bir görevlendirme yapılır.
Samsun ve civarında asayişsizlikten şikâyetçi olan İngilizler, hükümetten duruma müdahale etmesini ister. Hükümet, Mustafa Kemal Paşayı Ordu Müfettişliği görevi ile Samsun’a gönderme kararı alır.
Mustafa Kemal Paşa, o günleri şöyle anlatır:
“Bir gün Harbiye Nazırı rahmetli Şakir Paşa, beni makamına davet etti… Bir tek kelime söylemeksizin bana dosyayı uzattı bunu okur musunuz? Dedi.
Dosyayı baştan nihayete kadar gözden geçirdim.
Özeti şu idi: ‘Samsun ve havalisinde birçok Rum köyleri Türkler tarafından her gün tecavüze uğramaktadır. Osmanlı Hükümeti bu vahşi tecavüzlerin önüne geçememektedir. Bu havalinin emniyet ve huzurunu temin etmek insaniyet namına borcumuzdur… Raporlar İstanbul Hükümeti’ne verilirken bir de protesto ilave edilmişti: Eğer siz aciz iseniz, görevi üstümüze alacağız!
Dosyayı okuduktan sonra Harbiye Nazırının yüzüne baktım.
Emriniz Paşam dedim.
Bu böyle midir, zannedersiniz?
Zannetmiyorum, fakat bir şeyler olmak ihtimali vardır.
Bunun üzerine asıl bahse geçti: İşte dedi, böyle midir değil midir, evvela bunu meydana çıkarmak için oralara bir zatın gidip tetkiklerde bulunması lazımdır. Ben Sadrazam Paşa ile (Damat Ferit Paşa) görüştüm. Sizi münasip gördük. Oraya gidesiniz ve meselenin mahiyetini anlayasınız.
Memnuniyetle giderim. Ancak ben oraya Türkler, Rumlara zulmediyor mu, etmiyor mu, yalnız bunu anlamak için mi gideceğim? Memuriyetim bu mu olmak lazımdır?
Evet dedi. Konuştuğumuz budur.
Pekâlâ, yalnız müsaade buyurursanız memuriyetime bir şekil vermek lazım… Sizi üzmeyeyim, arzu ederseniz Erkânıharbiye (Genel Kurmay) Reisinizle görüşerek bunu tespit edelim.
Hay hay dedi.
Nazırlık makamından çıkarak, Erkânıharbiye-i Umumiye Reisi Fevzi Paşa’yı aradım. Yerinde yoktu. Dairede İkinci Reis Diyarbakırlı Kazım Paşa ile karşılaştım. Kendisine Nazır Paşa’nın bana verdiği vazifeden bahsettim. Malumatınız var mı?
Hayır dedi.
İşte ben sana haber veriyorum dedikten sonra, kapıları kapatır mısınız? Dedim.
Kazım Paşa gülerek yüzüme baktı. Ne oluyoruz?
Kazım Paşa ile açık konuşarak bütün düşündüklerimi anlattım.
Her ne sebep veya maksatla beni İstanbul’dan uzaklaştırmak için bir vesile aramışlar ve bu memuriyeti bulmuşlar. Hemen kabul ettim. Ben zaten şu veya bu suretle Anadolu’ya geçmek fırsatı arıyordum. Mademki onlar teklif ettiler, fırsattan mümkün olduğu kadar istifade etmeliyiz…
Kazım Paşa Nasıl? dedi. Cevabımı beklemeksizin ilave etti Ha… Ordu Müfettişleri meselesi var… O taraflara Ordu Müfettişi unvanı ile gidebilirsiniz.
Unvanın ehemmiyeti yok dedim, yalnız şimdi Harbiye Nazarı ile konuş, benden ne istiyorlar, tespit et, üst tarafını kendimiz yaparız.
Kazım Paşa, Harbiye Nazırını gördü, kendisinden aldığı direktif şu idi:
Maksat Samsun havalisinde Rumlara tecavüz eden Türkleri tespit etmek, sonra Anadolu’da bir takım milli teşekküller beliriyormuş, onları ortadan kaldırmak… Mustafa Kemal’i bunun için yolluyoruz. Kendisine Sadrazam Paşa ile beraber bir salahiyetname vereceğiz. Kazım Paşa bürosuna dönerek bana bunları izah etti.
Çok güzel dedim ve kapıların iyi kapalı olup olmadığına baktım.
Yalnızız! dedi.
Onlar ne istiyorlarsa azamisini ilave ederek bir talimatname kaleme alınız, yalnız bir iki noktayı ben not ettireyim.
Peki dedi.
Benim ehemmiyet verdiğim salahiyet meselesi idi… Mümkün olduğu kadar Anadolu’nun her tarafına emir verebilmeliydim. İstediğim bir madde, Samsun’dan başlayarak bütün Şark vilayetlerinde bulunan kuvvetlerin kumandanı olmalıydım ve bu kuvvetlerin bulunduğu vilayetler valilerine doğrudan doğruya emir verebilmeliydim. Bir başka madde, bu mıntıka ile herhangi bir temasta bulunan askeri ve idari makamlara iş’arlarda (yazılı bildirim) bulunabilmeliydim. Kazım Paşa’ya dedim ki onların arzularını bir araya topla, fakat sonuna kadar bu iki maddeyi ilave et.
Kazım Paşa yüzüme baktı Bir şey mi yapacaksın?
Kulağını bana doğru uzat dedim… Evet, bir şey yapacağım. Bu maddeler olsa da olmasa da yapacağım.
Kazım Paşa güldü; Vazifemiz, çalışacağız…
Dediğim gibi talimatnameyi okudu. Sonra beni bırakarak, müsveddeyi Harbiye Nazırına göstermek üzere odadan çıktı. Bilmem ne geçti, bu kadar az zamanda ne geçebilir, fakat Kazım Paşa’nın söylediğine göre, Sadrazam Paşa talimatnameyi imzalamayacakmış. Şakir Paşa da imza koymaktan çekinmiş, ancak bu rahmetli de vicdani bir seziş olmak lazım ki imza edemem sözünden sonra Mühürüm basarım demiş.
Mührünü basıyor mu? Dedim.
Evet, hatta bana mührünü verdi ve bas dedi.
O halde talimatnameye, Mustafa Kemal Paşa lüzum gördükçe doğrudan doğruya Sadrazam Paşa ile muhabere eder, kaydını da ilave edelim.
Çok iyi ama Şakir Paşa’ya okuduğum müsveddede bu kayıt yoktu. Bununla beraber Kazım Paşa böyle bir madde de ilave ederek talimatname beyaza çekildi. Şakir Paşa’nın makam mührü basıldı. İki nüsha idi, birini cebime koydum. Ötekini de Kazım Paşa’ya vererek sen de bunu dosyanda saklarsın dedim. Latifeli bir gülüşle Paşam beni torbaya mı sokuyorsun dedi.
Hayır, hayır, sana şimdi teşekkür ediyorum. Bir gün bunu hatırlarız…
Talih bana öyle müsait şartlar hazırlamış ki, kendimi onların kucağında hissettiğim zaman ne kadar bahtiyarlık duydum, tarif edemem. Nezaretten çıkarken, heyecanımdan dudaklarımı ısırdığımı hatırlıyorum. Kafes açılmış, önünde geniş bir âlem, kanatlarını çırparak uçmağa hazırlanan bir kuş gibi idim.”
Mustafa Kemal Paşa, arkadaşlarıyla görüşür, konuşur, görevlendirmelerde bulunur; sonra, gitme hazırlığına başlar.
Mustafa Kemal Samsun yolculuğunu anlatıyor:
“Otomobil kapının önünde idi. Evdeki vedaları bitirmiştim. Tam o sırada gelerek beni büroma götüren bir dostum aldığı bir habere göre benim ya hareketime müsaade edilmeyeceğini yahut vapurun Karadeniz’de batırılacağını söyledi.
Yıldırımla vurulmuşa döndüm. Daha sonra vaktiyle uzun müddet yanımda çalışan Erkânıharp de gelerek mahiyetinde çalıştığı bir Damat’tan aynı şeyleri öğrendiğini bildirdi.
Bir an yalnız kaldım ve düşündüm. Bu dakikada düşmanların elinde idim. Bana her istediklerini yapamazlar mıydı? Beynimden bir şimşek geçti: Tutabilirler, sürebilirler, fakat öldürmek! Bunun için beni Karadeniz’in coşkun dalgaları arasında yakalamak lazımdır. Bu ihtimal mantıki idi. Ancak artık benim için yakalanmak, hapsolamak, nefyolmak (sürgün olmak)) düşündüklerimi yapmaktan menedilmek, hepsi ölümle müsavi (eşit) idi.
Hemen karar verdim, otomobile atlayarak Galata rıhtımına geldim… Kaptana yola çıkmak için emir verdimse de, Kızkulesi açıklarında muayeneye tabi tutulduk. Birkaç ecnebi zabit bizi yoklayacaklardı. Muayene uzayıp gitti. Gelip gidildiğine göre acaba bunlarla şehirdekiler arasında bir muhabere mi vardı? Maksat beni tevkif etmekse bütün bu şeylere lüzum yoktu, sıkılıyordum. Bir kararsızlık da olabilir, diye düşündüm.
Yirmiyedi yıllık ihtiyar kaptan demir aldırmağa başladı. Ben kaptan yerinde idim. Zabit ve askerler dışarı çıktılar. Hareket ettik. Karadeniz Boğazından çıkarken kaptana tehlikeli ihtimalleri anlattım. Cevap verdi: Ne aksi dedi, bu denizi pekiyi tanımam, pusulamız da biraz bozuk…
Mümkün olduğu kadar kıyıları takip etmesini tavsiye ettim. Çünkü bundan sonra benim tek istediğim Anadolu’nun bir kara parçasına ayak basmaktan ibaretti. Sahili takip ede, ede evvela Sinop’a geldik. Kasabaya çıktım. Oradakilerle görüşerek Samsun’a kolaylıkla gidilebilecek yol olup olmadığını soruşturdum. Maatteessüf yokmuş! Çok zorluk çekecek ve günlerce yollarda kalacaktık. Bilmem neden, Samsun’a bir an evvel ayak basmak için o kadar acele ediyordum ki, zaman kaybetmektense tehlikeye göğüs germeyi tercih ettim. Tekrar Bandırma Vapuruna bindik. Aynı tertiple seyahat ederek, nihayet Samsun limanına vardık.”
Ve Amasya ve Sivas ve Erzurum ve tekrar Sivas ve Ankara ve Büyük Millet Meclisi ve ihanet ve isyanlar ve düzenli ordu ve savaş ve savaş…
Ve Tam Bağımsız Bir Türkiye ve Cumhuriyet ve laiklik ve halkçılık ve milliyetçilik ve devletçilik ve devrimcilik ve devrimler… Ve demokrasi ve insan hakları ve kadınlar ve çağdaşlık ve akıl ve bilim ve daha neler, neler…
Selam olsun Samsun’a çıkanlara… Selam olsun vuruşanlara…
Can verenlere, kan verenlere, direnenlere, kadir-kıymet bilenlere…
-
04.02.2025 “İNSAN KIYMETİ BİLEN ATATÜRK”
-
15.12.2024 ATATÜRK VE BİLİM VE AKIL
-
11.11.2024 LAİKLİK
-
26.10.2024 ATATÜRK VE TBMM VE ÇIKARDIĞIM DERSLER
-
13.09.2024 MASAL GİBİ AMA MASAL DEĞİL
-
19.05.2024 “19 MAYIS 1919’DA GENEL DURUM VE GÖRÜNÜM”
-
26.04.2024 KÖY ENSTİTÜLÜLER ANLATIYOR (2)
-
19.04.2024 KÖY ENSTİTÜLÜLER ANLATIYOR (1)
-
12.01.2024 EZİYORSUNUZ
-
20.12.2023 YOKTU…
-
05.12.2023 BAŞKAN ADAYLAR
-
27.11.2023 “HAİN”
-
24.10.2023 KEMALİZM
-
17.10.2023 BEŞ BİN LİRA…
-
03.10.2023 GEZİ…
-
26.09.2023 LAİKLİK OLMAZSA OLMAZIMIZ
-
19.09.2023 BAZEN…
-
13.09.2023 HEY OKUMUŞ AYDIN
-
05.09.2023 DKÖ…
-
26.08.2023 EY HALKIM…
-
20.06.2023 DEĞİŞİM…
-
23.05.2023 SEÇMEN…
-
16.05.2023 NEYMİŞ
-
09.05.2023 SEÇMEN KARDEŞİM
-
26.04.2023 İNKÂR EDEN…
-
18.04.2023 “İNCE” NE YAPMALI?
-
11.04.2023 KURŞUN ADRES SORMAZ
-
04.04.2023 “HER KERAMETİ MECLİSTEN BEKLEYENLERDENİM”
-
28.03.2023 ELEMAN ARANIYOR…
-
21.03.2023 ÇANAKKALE ZAFERİ VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
-
14.03.2023 12 MART 1971
-
07.03.2023 OLMADI / YAKIŞMADI
-
28.02.2023 KIZILAY
-
21.02.2023 GELMEDİN…
-
14.02.2023 “SESİMİ DUYAN VAR MI?”
-
10.02.2023 AYNI GEMİDEYİZ…
-
24.01.2023 “YETER! SÖZ MİLLETİNDİR.”
-
17.01.2023 KOLAYLIKLAR DİLEDİM
-
13.01.2023 ÇÜRÜMÜŞLÜK…
-
06.01.2023 BENDEN YAZMASI…
-
29.12.2022 ASGARİ ÜCRET
-
22.12.2022 BİR ZAMANLAR…
-
16.12.2022 ATATÜRK, UYARMIŞTI
-
09.12.2022 NE ZAMAN BARIŞACAKSINIZ?
-
01.12.2022 “U” DÖNÜŞÜ
-
24.11.2022 “ÖĞRETMENLER GÜNÜ” / BİR İLETİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
-
17.11.2022 ŞENLİK
-
03.11.2022 “SESSİZ TRENLER”
-
27.10.2022 “CUMHURİYET FAZİLETTİR.”
-
20.10.2022 ‘’YANAN BİZDİK, SİZ KÖMÜR SANDINIZ’’
-
13.10.2022 DİNDAR VE “DİNCİ”
-
06.10.2022 AYIP, AYIP…
-
29.09.2022 SESİNİZ ÇIKMIYOR
-
15.09.2022 NANKÖRSÜN
-
08.09.2022 6-7 EYLÜL 1955
-
25.08.2022 TEKÂLİF-İ MİLLİYE KANUNLARI (MİLLİ VERGİ EMİRLERİ)
-
18.08.2022 “YÜREĞİN YETİYORSA”
-
11.08.2022 SINAV SKANDALI
-
04.08.2022 BÖYLE GİTMEZ
-
28.07.2022 İSMET İNÖNÜ LOZAN’A GİDİŞİNİ ANLATIYOR
-
21.07.2022 BEKLEDİM…
-
14.07.2022 LAF SALATASI…
-
07.07.2022 ŞİMDİ BEN NE YAPAYIM?
-
30.06.2022 65 YAŞ VE ÜSTÜ…
-
23.06.2022 YÜREĞİN YETİYORSA…
-
16.06.2022 HACİVAT VE KARAGÖZ
-
09.06.2022 İDDİA VAR KANIT YOK
-
01.06.2022 AYDIN KİRLENMESİ…
-
26.05.2022 KİRLENDİK…
-
12.05.2022 TEBLİĞCİLER…
-
28.04.2022 23 NİSAN...
-
21.04.2022 KÖY ENSTİTÜSÜ
-
14.04.2022 AH CEHAPE VAH CEHAPE
-
07.04.2022 KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR
-
31.03.2022 MUĞLA ATATÜRK ANITI
-
17.03.2022 MEYDAN...
-
10.03.2022 “OLE APRİMA OMNİUM ARBORUM EST”
-
03.03.2022 “KIRK UÇURMA”
-
24.02.2022 GÜMÜŞKESEN MEZAR ANITI
-
10.02.2022 ANIT'A SALDIRANLARA
-
03.02.2022 UTAN, UTAN...
-
27.01.2022 HUKUK DEVLETİ'NDE...
-
20.01.2022 YAPANA DEĞİL, YAPTIRANA BAK
-
13.01.2022 LİSELİ GENÇ'E...
-
23.12.2021 FAİZ
-
16.12.2021 ASGARİ ÜCRET
-
09.12.2021 YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR
-
02.12.2021 FUTBOL VE SİYASET
-
25.11.2021 HALİMİZ
-
18.11.2021 RAKAMLARIN DİLİ
-
11.11.2021 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
-
28.10.2021 CUMHURİYET
-
21.10.2021 ERDOĞAN MI, YAVAŞ MI?
-
14.10.2021 GERÇEK...
-
30.09.2021 BU KAÇINCI DİN TİCARETİ?
-
23.09.2021 TÜRKİYE'NİN İTİBAR KARNESİ
-
16.09.2021 TÜRKİYE LAİK Mİ?
-
09.09.2021 TALİBAN'A SELAM DURANLARA (2)
-
02.09.2021 HÜSEYİN RAHMİ ÖZER
-
26.08.2021 TALİBAN'A SELAM DURANLARA...
-
19.08.2021 SADUN BORO DİYOR Kİ..
-
05.08.2021 AH TÜRKİYEM VAH TÜRKİYEM
-
31.07.2021 LOZAN, HAKKIN VE HUKUK'UN ZAFERİ
-
15.07.2021 TÜCCAR...
-
08.07.2021 NEREDEN NEREYE?
-
24.06.2021 İKİ - ÜÇ MAAŞ...
-
17.06.2021 “ÜMMET Mİ, MİLLET Mİ?
-
10.06.2021 YAPMADIKLARIMIZDAN DA SORUMLUYUZ.
-
03.06.2021 NANKÖRSÜN...
-
27.05.2021 GAZETECİ OLMAK
-
20.05.2021 ATATÜRK, VAHDETTİN GÖRÜŞMESİ.
-
07.05.2021 BAKAN, SÖZ VE FOTOGRAF
-
29.04.2021 BAYRAM İKRAMİYESİ...
-
22.04.2021 HESAP VEREN, GÜVEN VERİR
-
15.04.2021 BİLE, BİLE “LADES”
-
07.04.2021 “BİZ KONUŞURUZ, SİZ KONUŞAMAZSINIZ”
-
01.04.2021 İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEDİR, NE DEĞİLDİR?
-
18.03.2021 ÇANAKKALE DESTANI
-
11.03.2021 NEREYE?
-
04.03.2021 KAZDIĞI KUYUYA DÜŞECEK
-
25.02.2021 SİYASİ NEZAKET
-
18.02.2021 REHİN OPERASYONU
-
11.02.2021 İSKİLİPLİ ATIF HOCA
-
04.02.2021 İSTİFA
-
28.01.2021 BİR ZAMANLAR...
-
21.01.2021 SİYASİ KÖRLÜK
-
14.01.2021 GÜNDEM
-
07.01.2021 YAĞDIRDI
-
31.12.2020 YENİ YIL DİLEKLERİM.
-
24.12.2020 KİM, KİMİ KANDIRIYOR?
-
17.12.2020 AKLIMA TAKILAN SORULAR
-
10.12.2020 KADIN HAKLARI
-
03.12.2020 TAM KAPANMA ZORUNLUDUR
-
26.11.2020 HAKKIN ÖDENMEZ ÖĞRETMENİM
-
19.11.2020 “ACI REÇETE”
-
12.11.2020 SAHTE ATATÜRKÇÜLER
-
05.11.2020 DEPREM
-
29.10.2020 KUTLU OLSUN
-
22.10.2020 ASKIDA EKMEK
-
15.10.2020 SABIR...
-
08.10.2020 SINIFTA KALDINIZ
-
02.10.2020 DEMOKRASİ...
-
24.09.2020 BU BİR “ÖVÜNME” YAZISI DEĞİLDİR
-
17.09.2020 “MUSTAFA KEMAL” ADI VE “ATATÜRK” SOYADI
-
10.09.2020 “ÇOCUKLARA KIYMAYIN EFENDİLER.”
-
03.09.2020 NE VAR, NE YOK?
-
27.08.2020 SAKARYA SAVAŞI'NDAN DÖNÜŞ
-
20.08.2020 OKULLAR AÇILSIN MI?
-
13.08.2020 İNCE
-
05.08.2020 ADAM OLMAK
-
28.05.2020 NE GÜZEL GÜNLERDİ, O GÜNLER
-
21.05.2020 MUSTAFA KEMAL
-
14.05.2020 MALTA SÜRGÜNÜ MİLASLI HALİL MENTEŞE
-
07.05.2020 DENİZ GEZMİŞ
-
30.04.2020 100 YIL ÖNCE
-
23.04.2020 “BUNLARA KENDİMİZİ TANITACAĞIZ”
-
16.04.2020 ATATÜRK VE ATI
-
09.04.2020 BU VİRÜS BAŞKA VİRÜS
-
02.04.2020 AĞAM BİZİMLE EĞLENİYİ
-
26.03.2020 “ÖZÜR” BEKLİYORUM
-
19.03.2020 ÇANAKKALE DESTANI
-
12.03.2020 İKTİDARA
-
05.03.2020 GÖZ ODUR Kİ DAĞIN ARKASINDAKİNİ GÖRE, AKIL ODUR Kİ BAŞA GELECEĞİ BİLE
-
27.02.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK (4)
-
20.02.2020 SİYASİ AYAK
-
13.02.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK (3)
-
06.02.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK(2)
-
30.01.2020 HAYIR, TAKDİR-İ İLAHİ DEĞİL!
-
23.01.2020 LAİK ATATÜRK
-
16.01.2020 İNSAN ATATÜRK (4)
-
14.01.2020 KAYINPEDERİM “BABALIĞIM” M. ALİ ALPARSLAN
-
09.01.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK
-
06.01.2020 VAHŞET'İN YAŞANDIĞI YER MENEMEN
-
02.01.2020 İNSAN ATATÜRK (3)
-
26.12.2019 İNSAN ATATÜRK (2)
-
19.12.2019 İNSAN ATATÜRK
-
12.12.2019 GAZETECİ AHMET EMİN YALMAN, ATATÜRK'ÜN SOFRASINDA
-
05.12.2019 BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK ANLATIYOR
-
28.11.2019 ZEHİR SOLUMAYA DEVAM...
-
21.11.2019 O MEKTUP
-
11.11.2019 ATATÜRK
-
07.11.2019 ZEYTİN HASAT ŞENLİĞİ VE “DENSİZLİK”
-
31.10.2019 ATATÜRK CUMHURİYETİ ANLATIYOR
-
24.10.2019 ATATÜRK KÖYLÜLERLE PAZARLIK EDİYOR
-
17.10.2019 Ayıkla pirincin taşını
-
09.10.2019 ALLAHIM, BİZİ BÖYLE “MÜSLÜMAN”LARDAN KORU
-
02.10.2019 TARIM DÜNYAMIZ
-
25.09.2019 YAKIN TARİHİMİZDEN BİR YAPRAK
-
18.09.2019 SURİYE ÇIKMAZI VE ATATÜRKÇÜ ÇÖZÜM
-
11.09.2019 HANGİ PERİNÇEK?
-
05.09.2019 BU YAZI “YALVARMA” DEĞİL, FERYATTIR
-
28.08.2019 30 AĞUSTOS DESTANI
-
22.08.2019 KARAOĞLAN
-
15.08.2019 BEDELİNİ HEP BİRLİKTE AĞIR ÖDERİZ
-
08.08.2019 İMAMOĞLU İLE KAFTANCIOĞLU
-
01.08.2019 “ÇARŞAFLI KADIN”
-
25.07.2019 LOZAN VE SONRASI
-
18.07.2019 AFFETMİYORUM
-
11.07.2019 ATATÜRK'Ü KIZDIRAN MASKARALIKLAR
-
04.07.2019 ERGENEKON / GİDEN GERİ GELMİYOR
-
27.06.2019 BU DEVİRDE KİMSE ŞAH DEĞİL...
-
26.06.2019 “KALEM, KAĞIT ALSIN GELSİN”
-
13.06.2019 DİCLE'NİN YUTACAĞI ŞEHİR / HASANKEYF
-
30.05.2019 HÜZNÜN VE NEŞE'NİN YAŞANDIĞI YER, HALFETİ
-
23.05.2019 HARRAN'DA İKİ SAAT
-
16.05.2019 ANDIMIZIN TARİHÇESİ
-
09.05.2019 “HAKİM” VAR HAKİM VAR...
-
02.05.2019 “ÖZÜR” DİLEMEYE DAVET
-
24.04.2019 KÖY ENSTİTÜLER ANLATIYOR...
-
17.04.2019 YEREL SEÇİM VE DÜŞÜNDÜKLERİM (2)
-
16.04.2019 “DEMOKRASİ” NEDİR, NE DEĞİLDİR...
-
11.04.2019 ANADOLU AJANSI / NEREDEN NEREYE...
-
03.04.2019 YEREL SEÇİM VE DÜŞÜNDÜKLERİM
-
27.03.2019 GENÇLİĞE HİTABE'NİN ÖYKÜSÜ
-
21.03.2019 ATATÜRK VE BİLİM
-
14.03.2019 TÜRKİYE'DE KADIN OLMAK...
-
06.03.2019 BABALAR VE ÇOCUKLARI
-
27.02.2019 KORKUDAN KORKMAK
-
21.02.2019 KRİZ ÖNLEM PAKETİ
-
07.02.2019 SİYASETİN DİLİ
-
31.01.2019 CELAL BAYAR’IN ATATÜRK SEVGİSİ
-
24.01.2019 MİLLİ MÜCADELEDEN BİR HATIRA / HEYET-İ NASİHA
-
17.01.2019 CAN KARDEŞİM, AYSEN DURGUN ÖZ
-
20.12.2018 SİYASETÇİ…
-
13.12.2018 KAFANIN İÇİNDEKİ HAZİNE
-
06.12.2018 FESLİ…
-
30.11.2018 BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK
-
22.11.2018 DÜNYA’NIN TANIDIĞI MİLASLI SANATÇI
-
15.11.2018 “VATAN SANA MİNNETTARDIR.”
-
08.11.2018 ATATÜRK’ÜN ÖNGÖRÜSÜ
-
01.11.2018 YAŞASIN CUMHURİYET
-
25.10.2018 CELAL BAYAR VE ‘PARTİ PELVAN’
-
18.10.2018 ATATÜRK’ÜN ARKADAŞI, SIRDAŞI, YOLDAŞI İSMET İNÖNÜ
-
11.10.2018 ATATÜRK, NEDEN ÇOK PARTİLİ DÜZENE GEÇMEDİ?
-
04.10.2018 ATATÜRKÇÜ GENÇLİK
-
27.09.2018 KERBELA, ZALİMİN YENİLDİĞİ YER
-
20.09.2018 “MANDA” MESELESİ
-
13.09.2018 YAŞA MUSTAFA KEMAL PAŞA, YAŞA..
-
06.09.2018 30 AĞUSTOS ZAFERİ ÜÇ KİŞİYİ ÇOK ÜZMÜŞTÜ!
-
30.08.2018 OKURKEN TİR TİR TİTREDİĞİM YAZI
-
16.08.2018 Önce siz …
-
09.08.2018 Savaşın ve Devrimlerin tanığı Velidedeoğlu anlatıyor …
-
02.08.2018 Fatma Öğretmen
-
26.07.2018 Atatürk’ün Son Neşeli Gecesi
-
19.07.2018 68 yıl önce, 68 yıl sonra …
-
12.07.2018 “Danko’nun Kalbi”
-
05.07.2018 Cumhuriyet’in ilanından bir gün sonra
-
28.06.2018 Tek Adam
-
21.06.2018 Atatürk’ün Sofrası / “Zevat-ı Mutade”
-
14.06.2018 DOĞA DOSTU ATATÜRK VE “ÇEVRECİ’NİN DANİSKASI” ERDOĞAN
-
07.06.2018 “Devlet ve Parti”
-
31.05.2018 ‘Aziz Nesinlik’ gerçek bir öykü
-
24.05.2018 Atatürk ve Devrim
-
17.05.2018 Atatürk’ün İki “Fedaisi”
-
10.05.2018 Memleket Sevdalısı “İki Ayyaş” (!)
-
03.05.2018 Ah Bahçeli, vah Bahçeli!
-
26.04.2018 Atatürk’ün Kız Kardeşi Makbule Atadan anlatıyor …
-
21.04.2018 İYİ Parti Milas İlçe Başkanı Mehmet Çayırlı ile Söyleşi
-
12.04.2018 Atatürk kendini anlatıyor
-
05.04.2018 ‘Onur İntiharı’
-
29.03.2018 Din, Siyaset ve Atatürk
-
29.03.2018 Din, Siyaset ve Atatürk
-
22.03.2018 SAVAŞIN KADERİNİ DEĞİŞTİREN KAHRAMAN KOCA SEYİT
-
08.03.2018 Atatürk döneminde ve bugün “Torpil”
-
02.03.2018 Tabii ki “memnunuz”
-
22.02.2018 Mustafa Kemal ve “Milli İrade”
-
15.02.2018 Kemalizm’in Alfabesi “Bağımsızlık”
-
08.02.2018 Atatürk ile ‘Laiklik’ üzerine söyleşi …
-
01.02.2018 “Nalbantlık Okulu”
-
25.01.2018 UĞURLAR olsun …
-
18.01.2018 “MUSTAFA KEMAL’İ AĞLARKEN GÖRDÜM”
-
11.01.2018 Lenin’in, ‘Türk Kurtuluş Savaşı’na bakışı
-
04.01.2018 Yeni Yıl
-
28.12.2017 Menemen Olayı
-
14.12.2017 ‘Cephane Sandığında Kitap’
-
07.12.2017 Ankara Müftüsü Rifat Efendi …
-
30.11.2017 Atatürkçü mü oldunuz?
-
25.11.2017 Rüzgara Karşı Yürüyen Öğretmen: Mehmet UZMAN
-
16.11.2017 Atatürk’ün hasta günleri …
-
10.11.2017 “Beyaz Eldivenli Adam …” / 2
-
09.11.2017 “Beyaz Eldivenli Adam …” / 1
-
02.11.2017 Sandıklar dolusu altınların öyküsü
-
26.10.2017 “Olmaz olmaz” deme …
-
19.10.2017 ‘Kırk Para’!
-
12.10.2017 Dersimiz Laiklik
-
06.10.2017 Atatürkçü Eğitim …
-
28.09.2017 Kadınlarımıza …
-
21.09.2017 Bodrum’u görmek, Milas’ı gezmek lazım …
-
14.09.2017 Ayşe Anıl’ın sergisinde …
-
07.09.2017 ‘Gümüşkesen Anıtı’nın maketi üzerine …
-
31.08.2017 Aziz Atatürk
-
24.08.2017 Meczup …
-
17.08.2017 Sayın Jülide Sarıeroğlu’nun dikkatine …
-
10.08.2017 HAL VE GİDİŞ…
-
03.08.2017 Zübeyde Hanım / 3
-
28.07.2017 Karyalı Sanatçı Ayşe Anıl ile Söyleşi (2)
-
27.07.2017 Çanakkale / Onbeşliler / Veresiye Defteri
-
21.07.2017 Karyalı Sanatçı Ayşe Anıl ile Söyleşi (2)
-
20.07.2017 Karyalı Sanatçı Ayşe Anıl ile Söyleşi (1)
-
13.07.2017 ‘Hak-Hukuk-Adalet!’
-
07.07.2017 Adalet
-
30.06.2017 Atatürk’ü anlamak için …
-
23.06.2017 “Ufukların Ötesini Gören Adam”
-
15.06.2017 Zübeyde Hanım … / 2
-
09.06.2017 Milletin Efendisi … / 2
-
01.06.2017 Milletin Efendisi …
-
25.05.2017 SÖZCÜ …
-
18.05.2017 Zübeyde Hanım
-
11.05.2017 Bak şu densize …
-
04.05.2017 Gülme zamanı
-
27.04.2017 Aldanma ve Aldatma Meselesi
-
20.04.2017 Referandum / Galip – Mağlup
-
13.04.2017 “Din Adamı”
-
06.04.2017 Yurttaşıma …
-
30.03.2017 Ne Yazayım Abime …
-
23.03.2017 “Ey Avrupa …”
-
16.03.2017 Aristo Mantığı
-
09.03.2017 “Abidik”, “Gubidik” işler …
-
02.03.2017 “İtaat …”
-
23.02.2017 ÖNCE TÜRKİYE…
-
16.02.2017 İnkârcılar, Vefasızlar …
-
09.02.2017 Bu yazı, “Ben varım, sen de var mısın” çağrısı değildir!
-
02.02.2017 ‘Fiili Durum’
-
26.01.2017 Başkanlık ...
-
19.01.2017 “Atatürk Başkanlığa Karşı”
-
12.01.2017 Ulusalcılara …
-
05.01.2017 Dilemekle olmuyor …
-
29.12.2016 ‘Rize Belediye Başkanı’na Açık Mektup
-
22.12.2016 MİLLETE ÜÇ VEKİLE SEKİZ
-
15.12.2016 ...
-
08.12.2016 Bozdurdum
-
01.12.2016 Ne oldu bize?
-
24.11.2016 Öğretmenim …
-
17.11.2016 Yanlış Otobüs …
-
10.11.2016 “Vatan Sana Minnettardır”
-
03.11.2016 Dönek
-
27.10.2016 Şu Çılgın Solcular
-
26.10.2016 Milas doğumlu, Uluslararası Ödüllü, Resim-Gravür-Exlibris Sanatçısı Ayşe ANIL:
-
20.10.2016 Nurcan Karaman “FETÖCÜ” öyle mi?
-
13.10.2016 Medrese
-
06.10.2016 LOZAN
-
29.09.2016 Yetkisizlere ...
-
22.09.2016 Yetkililere ...
-
08.09.2016 Yav, he he …
-
01.09.2016 Bahane ...
-
25.08.2016 “FETÖ” (2)
-
18.08.2016 “FETÖ” (1)
-
11.08.2016 Muhalefetin “Anası”
-
04.08.2016 Dindar ile Dinci
-
28.07.2016 Sıyrılamazsın …
-
21.07.2016 “FETÖ”, AKP ve Ulusalcılar
-
14.07.2016 Bu millet adam olur / 2
-
30.06.2016 Bu millet adam olur
-
23.06.2016 Akbük Akbük
-
16.06.2016 Fethiye
-
09.06.2016 Osmanlı’nın mirası
-
02.06.2016 “Gezi” - Hüzün ve Acı
-
26.05.2016 Böyle biline ...
-
19.05.2016 19 Mayıs – Kağnının Zaferi
-
12.05.2016 HANGİ DEMOKRASİ?
-
05.05.2016 Laiklik üzerine
-
28.04.2016 Gidiniz!…
-
21.04.2016 Köy Enstitüleri
-
15.04.2016 Milas’ı Eskişehir yapmak için
-
07.04.2016 “Şu Çılgın Gençler”
-
31.03.2016 Atatürk ve “Başkanlık”
-
24.03.2016 “Evet” ama …
-
18.03.2016 İstifa et
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.