- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 23 May 2019, Thursday 8:50
- 3361 kez okundu
“Güneydoğo GAP” gezisine katıldım.
Adana, Antakya, İskenderun, Gaziantep, Şanlıurfa, Halfeti, Hasankeyf, Mardin, Midyat, Diyarbakır, Adıyaman ve Kahramanmaraş'ı gördüm.
Yeni tatları tattım, tanımadığım insanlarla tanıştım, hasbıhal eyledim.
Anadolu'daki surları, kaleleri, kentleri, sarayları, kervansarayları, camileri, kiliseleri, yapıları, dağları, ovaları tanıdım.
İnsanlığın bilinen tarihini değiştirecek, ezberi bozacak, MÖ 12 bin yıl öncesine dayanan “Göbeklitepe” harabelerini resimledim.
Halfeti'de, “Birecik Barajı” altında kalan köyün hüzünlü öyküsünü yaşadım.
Sular altında kalacak Hasankeyf'deki çalışmalara tanıklık ettim.
Anadolu'dan kaçırılan, uzun mücadeleler verilerek ülkemize geri getirilen, Dünya'da eşi benzeri bulunmayan, üç boyutlu “Çingene Kız” Mozaik'i ile göz göze geldim.
“Dünya'nın Sekizinci Harikası”, “Krallar Dağı” Nemrut'ta güneşi batırdım.
Anadolu topraklarında boy atan inanç dünyasının geçmişine uzandım.
Kiliseleri, camileri ziyaret ettim, tarihle kucaklaştım.
Gezip gördüklerimi okuyucularımla paylaşmak istedim.
İyi okumalar diliyor ve yazıma Harran izlenimlerimle başlıyorum:
Harran, üzerinde çeşitli uygarlıkların yer aldığı, ucsuz bucaksız geniş bir ova üzerinde kurulmuş. Geçmiş dönemlerde çok önemli ticaret merkezi olmuş. Anadolu'dan Mezopotamya'ya (bugünki Suriye, Irak, İran), Mezopotamya'dan Anadoluya ticaret, Harran üzerinden yapılıyormuş.
Bilindiği gibi, ticaretin geliştiği yerler, tarihin her döneminde önemli merkez olmuştur.
O zamanların Harran'ını, bugünün İstanbul'una benzetebiliriz. O günlerin Harran'ında ticaret gelişmiş, hanlar, hamamlar yapılmış, medreseler (üniversite) kurulmuş, medreselerde ders veren yetkin hocalar (öğretim elamanları) kitaplar yazmış, Ay'ı, Güneş'i, Dünya'yı tanıma çalışmaları başlatmışlar.
Harran'ın, Nuh Peygamber'in torunu “Kaynan” ya da İbrahim Peygamber'in kardeşi “Aran” tarafından kurulduğu söylenir.
13. yüzyıl tarihçilerinden İbn-i Şeddat, Hz. İbrahim'in Filistin'den önce Harran'da oturduğunu, Harran'a “Hz. İbrahim”in şehri denildiğini yazar.
Tevrat'ta, “Haran” olarak geçen yerin, Harran olduğuna inanılır.
Rehberimiz Mehmet Küçükbayram Ay'ın, Güneş'in kutsal sayıldığı eski Mezopotamya'da, Paganistliğin (putperestlik) yaşandığını, bu nedenle Harran'da astronomi ilminin çok ileride olduğunu söylemişti.
2. Mervan döneminde Emevi devletinin başkenti olan Harran, Abbasi hükümdarı Harun Reşit döneminde medreseye (Üniversiteye) kavuşmuş. Cabi Hayyam, Sahib-i Kurra, Harrani gibi dönemin önemli bilim adamları bu medresede yetişmişler.
1261'de Harran'a yerleşen Moğollar, buradan göç etmişler ve Harran'ı yakıp yıkmışlar. Amaç, başka krallıkların buralara yerleşmesini önlemekmiş.
Yerli halkın Harran'a yerleşmesi 18-19.yy'da başlamış. Irak'tan Harran'a göç edenler, buradaki taşları, tuğlaları toplayarak toprak evler inşa etmişler. Harran evlerinin aynısı, Suriye'de ve İtalya'da da varmış.
Harranlı rehber anlatıyor:
“Harran kelimesi 'Asurca' bir kelimedir.. Dört yolun birleştiği keşiştiği yer demektir. Başka bir tanıma göre 'Har'dan gelir, Arapça'da 'Har' sıcak demektir, 'Ran' da ateştir. Gerçekten de buranın sıcaklığı 45, 50 dereceyi buluyor.
Harran'ın dört tarafına yuvarlak surlar örülmüş. Sur'un genişliği 4,5 metreyi buluyormuş. 5 giriş kapısı varmış. Kapılara Arap şehirlerinin ismini verilmiş, Halep, Rakka, Musul, Bağdat ve Anadolu kapısı gibi... Kervan hangi kapıdan çıkıyorsa, o şehre gidermiş.
Rehberimiz, o döneme ait ev temellerini gösteriyor, binlerce yıl öncesi yapı yıkıntılarının üzerinden geçiyoruz. MS 700-750 yıllarında 2. Mervan'ın, Emevi hükümdarlığı döneminde yaptırdığı “Ulu Camii” nin, Abbasi hükümdarı Harun Reşit döneminde yapılan medresinin (üniversite) yıkıntılarını görüyoruz.
Rehberimiz, Ulu Cami'nin, Anadolu'da yapılan ilk anıtsal cami olduğunu belirtiyor ve “Cami El Firdevs” (Cennet Camii) veya “Cuma Camii” adlarıyla da tanındığını söylüyor. Cami'nin, diktörtgen ya da kule şeklinde yapıldığına işaret ediyor ve ekliyor; Selçuklulardan Osmanlı'ya kadar bütün Ulu camilerin bu tarzda inşa edildiğini; bunun nedenini de, 4 meshebin aynı camide ibadet etmesine bağlıyor.
Bin yıllar öncesinden, bu topraklarda eğitime verilen önemle, bugünkü Harran'da yaşanan cehaleti karşılaştırıyorum.
Harran'da, ilk kazı çalışmasını 1952'de İngilizler başlatmış, 1983'te İzmir Ege Üniversitesi devam ettirmiş, 2005'den sonra görev, Harran Üniversitesine verilmiş. Kazı sırasında bulunan tabletlerin 'Babilce' yazıldığı görülmüş.
Rehberimiz devam ediyor:
“Hz. İbrahim, Harran'da Sara ile evleniyor. Sonra Filistin'e göç ediyor. Göç etmesinin sebebi bazı tarihçilere göre burada kuraklık, bazılarına göre ise kıskançlık. Hz. İbrahim, büyük bir ihtimalle, kuraklık nedeniyle “Kenan” ellerine göçüyor. Kenan diyarı Şam, Filistin, Mısır topraklarıdır.
Harran'da 1670 tepe var. Tepe sadece toprak yığınıdır. Höyük ise her bir medeniyet bina yapar, o yıkılır üzerine başkası yapılır, tümülüs ise daha yüksek, çadır şeklinde olur krallar mezarı olduğu söylenir. Harran'daki yapıların MÖ 2000 yıllarında Asur dönemine ait olduğu tespit edilmiştir. Şu anki kazılar üst tarafı yapıldığı için Milattan sonrasına ulaşılıyor...”
*** ***
Harran, yeşil bir kentmiş. Evliya Çelebi, Harran'dan Şam'a kadar gittiğini, ancak hiç güneşi göremediğini yazmış. Bugün Harran'da ağaç yok desem yeridir. Yol boyunca, ‘doğa koşulları mı, insan hoyratlığı mı yeşil cenneti bozkıra çevirdi’ sorusunu sordum durdum.
Bir de koca ovanın boş olmasına akıl, sır erdiremedim. Söke ovasından kat be kat büyük “adam eksen, adam yetişir” denilecek verimli arazinin boşluğu canımı sıkıyor. Yapılan barajların, tunellerin işe yaramasını, Harran ovasının üretime, tarıma açılmasını, köylünün ovasına sahip çıkmasını diliyorum.
Eski Harran'ı turladıktan sonra, Harran Evleri'nin bulunduğu alana geliyoruz.
Oval kubbeli bu evlerin tarihi MÖ 6000 yıllarına dayanıyor. Tuğla ile örülen, boyu 5 metreyi bulan kubbelerin içi ve dışı balçıkla sıvanmış.
Bizim gezdiğimiz ev, 1999 yılında restore edilmiş ve “Harran Kültür Evi” olarak hizmete girmiş.
Evin birbirine bağlı 18 odası var. Tamamı bir aileye aitmiş. Yerli rehberimiz Mahmut Bey'in kardeşi evle ilgili bilgileri aktarıyor:
“Evler topraktan, bindirme tekniği ile yapılmıştır. Huni şeklindeki yapıya 'kümbet' diyoruz. İki tanesi bir oda sayılır. Burada gördüğünüz evde bir aile yaşıyor. 14 yaşıma kadar ben de burada yaşadım. Artık bu evlerde yaşayan yok. Oda sayısı ne kadar fazlaysa çocuk sayısı da o kadar fazla oluyor. Biz 14 kardeşiz. Bizde bir takım, üç yedek oyuncu var. Ben sekizinci çocuğum.
Sordum, kaç hanımdan? “Valla Babam, annemden korkuyor, ikinciyi alamadı.”
Sen evli misin?
“Bu kadar güzel bayanların olduğu yerde evli misin diye sorulur mu abi?”
Gülüyoruz. Rehberimiz devam ediyor:
“Mezopotamya'da Arapça konuşulur. Burada yaşam televizyonlarda gösterildiği gibi değil. Biz burada kardeşce yaşıyoruz, Arabı, Kürdü, Laz'ı biraradayız. Burada bir söz vardır, 'kendini bilen merttir, vatan içinde vatan kuran namerttir.' Burada başlık parası devam ediyor. Sarışınlar daha kabul görüyor.
İzmirli bayan, “saçımızı boyayıp gelsek iyiymiş.”
“Abla biz sahte sarışını biliriz. Yanımdaki beyi göstererek, “bu abiyi burada bırakabiliriz. Ağa tipi var. Kalsın burada ablamı vereyim.”
Birlikte kahkaha atıyoruz.
Eşim, beni göstererek, “Bu bey nasıl görünüyor?
“Abla, senin bey benden daha kara, burada kalsa bizden kara olacak.”
Bu kez yerli rehberimiz soruyor, “nerden geldiniz?”
İzmir ve Milas'tan.
“Haa, İzmir'i gördüm. Yav ben deli oldum, o kızlar nasıl böyle güzel, hepsi 1.80, 1.90, bittim valla.
Size bir fıkra anlatayım. Dinlemek istemeyen kulağını kapatsın. Urfalı biri karadenize gitmiş. Gemi batmış, yolcuların arkasında dolaşan bir köpek balığı var, soruyor sen nerelisin İzmirliyim, sen nerelisin Adanalıyım, sen nerelisin Urfalıyım. Urfalı'ya bin diyor sırtıma. Urfalıyı karaya bırakıyor. Urfalı, 'sen beni biliysin, ben peygamberler şehrindenem onun için beni karaya çıkardın' diyor. Köpek balığı, 'hadi oradan be Urfalı, geçen bir isot yedim hala kötüm yanıyı...' demiş.
Kahkahaya boğuluyoruz.
Rehberimiz, profesyonel bir pazarlamacı gibi, bizi alış veriş çadırına yöneltiyor; gülerek, isteyen isot, isteyen bulgur, isteyen takı, isteyen poşu alsın...
Bunca yokluk, bunca sahipsizliğe karşın, Anadolu insanının neşeli, şen tavrı içimi ısıtıyor.
Toprak evlerin içini girdim, yaşayan yok ama döşeli misafir odasını, oturma odasını, yatak odasını, mutfağı gördüm.
Yöresel giyisiler giyip, resim çektiren hanımların gülen yüzlerine tanık oldum.
Ben de yöresel giyisilerden giydim, resim çektirdim.
Bayanlar alıveriş çadırına girdiler.
Gölgede oturan yerli dikkatimi çekti, yanına yaklaştım, rehberin babası mısın sorusunu sordum.
“Evet” dedi, yanındaki oturağı çekti ve 'otur' dedi, oturdum.
“Burası aşiret biliyorsun. Diyorlar ki aşirette iki evlilik yapılıyor. Eskiden vardı. Burada ağalık yok, parası olan neredeyse ağadır. Buradaki adam ne yapıyor kuma getiriyor, İzmir'deki ne yapıyor? Ayrı ev tutuyor. Aşiretlik kötü bir şey de değil. Biz de bir kadının kimi kimsesi yoksa huzurevine bırakılmaz, kan davasında kadın başı açık ortaya çıkarsa kimse ona dokunmaz. Bu işler 30 sene önceydi. Eğitim seviyesi yükseldi. Benim karı Türkçenin T'sini bilmiyor. Aşk-ı Memnu dizisini izledi valla. Cep telefonu kullanıyor. 10 yıl öncesine kadar burada bir bayanın cep telefonu kullanması ayıpttı. Karım 'vassap' kullanıyor.
Biz de Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin kanun ve nizamları bizim için de geçerli, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk buraya kadar gelmiş ve burada benim babama İstiklal Madalyası vermiştir. Biz, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşıyız. Toprağımız aynıdır, bayrağımız aynıdır. Aynı duayı okuyoruz, aynı camiye gidiyoruz. Peygamberimiz bir, Allahımız birdir.”
Yaşını sordum?
“65” dedi.
Şaşırdım, “ben 67 yaşındayım, sen benden ihtiyar görünüyorsun” dedim.
“Senin yaşadığın yere bak, benim yaşadığım yere bak, güneşin bağrında bu toprakları ekip biçmesi kolay mı?”
Yaşça benden küçük, görünüşte benden yaşlı 'amcanın' sözleri hoşuma gitti.
Çok mutlu oldum.
“Yok arkadaş bizi bölemeyecekler, bizi, birbirimize kırdıramayacaklar, biz etle tırnağız, ayvayla narız, ...”
Elini sıktım, vedalaştık.
Harran'ın, ayakta kalmış evlerine, yıkılmış üniversitesine, kalesine, suruna, şehrine ve gülmeyi unutmamış insanlarına el salladım.
İçimden, Harran'ın, tarihteki yeşil günlerine, bilimdeki öncülüğüne kavuşmasını diledim.
-
04.02.2025 “İNSAN KIYMETİ BİLEN ATATÜRK”
-
15.12.2024 ATATÜRK VE BİLİM VE AKIL
-
11.11.2024 LAİKLİK
-
26.10.2024 ATATÜRK VE TBMM VE ÇIKARDIĞIM DERSLER
-
13.09.2024 MASAL GİBİ AMA MASAL DEĞİL
-
19.05.2024 “19 MAYIS 1919’DA GENEL DURUM VE GÖRÜNÜM”
-
26.04.2024 KÖY ENSTİTÜLÜLER ANLATIYOR (2)
-
19.04.2024 KÖY ENSTİTÜLÜLER ANLATIYOR (1)
-
12.01.2024 EZİYORSUNUZ
-
20.12.2023 YOKTU…
-
05.12.2023 BAŞKAN ADAYLAR
-
27.11.2023 “HAİN”
-
24.10.2023 KEMALİZM
-
17.10.2023 BEŞ BİN LİRA…
-
03.10.2023 GEZİ…
-
26.09.2023 LAİKLİK OLMAZSA OLMAZIMIZ
-
19.09.2023 BAZEN…
-
13.09.2023 HEY OKUMUŞ AYDIN
-
05.09.2023 DKÖ…
-
26.08.2023 EY HALKIM…
-
20.06.2023 DEĞİŞİM…
-
23.05.2023 SEÇMEN…
-
16.05.2023 NEYMİŞ
-
09.05.2023 SEÇMEN KARDEŞİM
-
26.04.2023 İNKÂR EDEN…
-
18.04.2023 “İNCE” NE YAPMALI?
-
11.04.2023 KURŞUN ADRES SORMAZ
-
04.04.2023 “HER KERAMETİ MECLİSTEN BEKLEYENLERDENİM”
-
28.03.2023 ELEMAN ARANIYOR…
-
21.03.2023 ÇANAKKALE ZAFERİ VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
-
14.03.2023 12 MART 1971
-
07.03.2023 OLMADI / YAKIŞMADI
-
28.02.2023 KIZILAY
-
21.02.2023 GELMEDİN…
-
14.02.2023 “SESİMİ DUYAN VAR MI?”
-
10.02.2023 AYNI GEMİDEYİZ…
-
24.01.2023 “YETER! SÖZ MİLLETİNDİR.”
-
17.01.2023 KOLAYLIKLAR DİLEDİM
-
13.01.2023 ÇÜRÜMÜŞLÜK…
-
06.01.2023 BENDEN YAZMASI…
-
29.12.2022 ASGARİ ÜCRET
-
22.12.2022 BİR ZAMANLAR…
-
16.12.2022 ATATÜRK, UYARMIŞTI
-
09.12.2022 NE ZAMAN BARIŞACAKSINIZ?
-
01.12.2022 “U” DÖNÜŞÜ
-
24.11.2022 “ÖĞRETMENLER GÜNÜ” / BİR İLETİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
-
17.11.2022 ŞENLİK
-
03.11.2022 “SESSİZ TRENLER”
-
27.10.2022 “CUMHURİYET FAZİLETTİR.”
-
20.10.2022 ‘’YANAN BİZDİK, SİZ KÖMÜR SANDINIZ’’
-
13.10.2022 DİNDAR VE “DİNCİ”
-
06.10.2022 AYIP, AYIP…
-
29.09.2022 SESİNİZ ÇIKMIYOR
-
15.09.2022 NANKÖRSÜN
-
08.09.2022 6-7 EYLÜL 1955
-
25.08.2022 TEKÂLİF-İ MİLLİYE KANUNLARI (MİLLİ VERGİ EMİRLERİ)
-
18.08.2022 “YÜREĞİN YETİYORSA”
-
11.08.2022 SINAV SKANDALI
-
04.08.2022 BÖYLE GİTMEZ
-
28.07.2022 İSMET İNÖNÜ LOZAN’A GİDİŞİNİ ANLATIYOR
-
21.07.2022 BEKLEDİM…
-
14.07.2022 LAF SALATASI…
-
07.07.2022 ŞİMDİ BEN NE YAPAYIM?
-
30.06.2022 65 YAŞ VE ÜSTÜ…
-
23.06.2022 YÜREĞİN YETİYORSA…
-
16.06.2022 HACİVAT VE KARAGÖZ
-
09.06.2022 İDDİA VAR KANIT YOK
-
01.06.2022 AYDIN KİRLENMESİ…
-
26.05.2022 KİRLENDİK…
-
19.05.2022 19 MAYIS…
-
12.05.2022 TEBLİĞCİLER…
-
28.04.2022 23 NİSAN...
-
21.04.2022 KÖY ENSTİTÜSÜ
-
14.04.2022 AH CEHAPE VAH CEHAPE
-
07.04.2022 KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR
-
31.03.2022 MUĞLA ATATÜRK ANITI
-
17.03.2022 MEYDAN...
-
10.03.2022 “OLE APRİMA OMNİUM ARBORUM EST”
-
03.03.2022 “KIRK UÇURMA”
-
24.02.2022 GÜMÜŞKESEN MEZAR ANITI
-
10.02.2022 ANIT'A SALDIRANLARA
-
03.02.2022 UTAN, UTAN...
-
27.01.2022 HUKUK DEVLETİ'NDE...
-
20.01.2022 YAPANA DEĞİL, YAPTIRANA BAK
-
13.01.2022 LİSELİ GENÇ'E...
-
23.12.2021 FAİZ
-
16.12.2021 ASGARİ ÜCRET
-
09.12.2021 YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR
-
02.12.2021 FUTBOL VE SİYASET
-
25.11.2021 HALİMİZ
-
18.11.2021 RAKAMLARIN DİLİ
-
11.11.2021 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
-
28.10.2021 CUMHURİYET
-
21.10.2021 ERDOĞAN MI, YAVAŞ MI?
-
14.10.2021 GERÇEK...
-
30.09.2021 BU KAÇINCI DİN TİCARETİ?
-
23.09.2021 TÜRKİYE'NİN İTİBAR KARNESİ
-
16.09.2021 TÜRKİYE LAİK Mİ?
-
09.09.2021 TALİBAN'A SELAM DURANLARA (2)
-
02.09.2021 HÜSEYİN RAHMİ ÖZER
-
26.08.2021 TALİBAN'A SELAM DURANLARA...
-
19.08.2021 SADUN BORO DİYOR Kİ..
-
05.08.2021 AH TÜRKİYEM VAH TÜRKİYEM
-
31.07.2021 LOZAN, HAKKIN VE HUKUK'UN ZAFERİ
-
15.07.2021 TÜCCAR...
-
08.07.2021 NEREDEN NEREYE?
-
24.06.2021 İKİ - ÜÇ MAAŞ...
-
17.06.2021 “ÜMMET Mİ, MİLLET Mİ?
-
10.06.2021 YAPMADIKLARIMIZDAN DA SORUMLUYUZ.
-
03.06.2021 NANKÖRSÜN...
-
27.05.2021 GAZETECİ OLMAK
-
20.05.2021 ATATÜRK, VAHDETTİN GÖRÜŞMESİ.
-
07.05.2021 BAKAN, SÖZ VE FOTOGRAF
-
29.04.2021 BAYRAM İKRAMİYESİ...
-
22.04.2021 HESAP VEREN, GÜVEN VERİR
-
15.04.2021 BİLE, BİLE “LADES”
-
07.04.2021 “BİZ KONUŞURUZ, SİZ KONUŞAMAZSINIZ”
-
01.04.2021 İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEDİR, NE DEĞİLDİR?
-
18.03.2021 ÇANAKKALE DESTANI
-
11.03.2021 NEREYE?
-
04.03.2021 KAZDIĞI KUYUYA DÜŞECEK
-
25.02.2021 SİYASİ NEZAKET
-
18.02.2021 REHİN OPERASYONU
-
11.02.2021 İSKİLİPLİ ATIF HOCA
-
04.02.2021 İSTİFA
-
28.01.2021 BİR ZAMANLAR...
-
21.01.2021 SİYASİ KÖRLÜK
-
14.01.2021 GÜNDEM
-
07.01.2021 YAĞDIRDI
-
31.12.2020 YENİ YIL DİLEKLERİM.
-
24.12.2020 KİM, KİMİ KANDIRIYOR?
-
17.12.2020 AKLIMA TAKILAN SORULAR
-
10.12.2020 KADIN HAKLARI
-
03.12.2020 TAM KAPANMA ZORUNLUDUR
-
26.11.2020 HAKKIN ÖDENMEZ ÖĞRETMENİM
-
19.11.2020 “ACI REÇETE”
-
12.11.2020 SAHTE ATATÜRKÇÜLER
-
05.11.2020 DEPREM
-
29.10.2020 KUTLU OLSUN
-
22.10.2020 ASKIDA EKMEK
-
15.10.2020 SABIR...
-
08.10.2020 SINIFTA KALDINIZ
-
02.10.2020 DEMOKRASİ...
-
24.09.2020 BU BİR “ÖVÜNME” YAZISI DEĞİLDİR
-
17.09.2020 “MUSTAFA KEMAL” ADI VE “ATATÜRK” SOYADI
-
10.09.2020 “ÇOCUKLARA KIYMAYIN EFENDİLER.”
-
03.09.2020 NE VAR, NE YOK?
-
27.08.2020 SAKARYA SAVAŞI'NDAN DÖNÜŞ
-
20.08.2020 OKULLAR AÇILSIN MI?
-
13.08.2020 İNCE
-
05.08.2020 ADAM OLMAK
-
28.05.2020 NE GÜZEL GÜNLERDİ, O GÜNLER
-
21.05.2020 MUSTAFA KEMAL
-
14.05.2020 MALTA SÜRGÜNÜ MİLASLI HALİL MENTEŞE
-
07.05.2020 DENİZ GEZMİŞ
-
30.04.2020 100 YIL ÖNCE
-
23.04.2020 “BUNLARA KENDİMİZİ TANITACAĞIZ”
-
16.04.2020 ATATÜRK VE ATI
-
09.04.2020 BU VİRÜS BAŞKA VİRÜS
-
02.04.2020 AĞAM BİZİMLE EĞLENİYİ
-
26.03.2020 “ÖZÜR” BEKLİYORUM
-
19.03.2020 ÇANAKKALE DESTANI
-
12.03.2020 İKTİDARA
-
05.03.2020 GÖZ ODUR Kİ DAĞIN ARKASINDAKİNİ GÖRE, AKIL ODUR Kİ BAŞA GELECEĞİ BİLE
-
27.02.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK (4)
-
20.02.2020 SİYASİ AYAK
-
13.02.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK (3)
-
06.02.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK(2)
-
30.01.2020 HAYIR, TAKDİR-İ İLAHİ DEĞİL!
-
23.01.2020 LAİK ATATÜRK
-
16.01.2020 İNSAN ATATÜRK (4)
-
14.01.2020 KAYINPEDERİM “BABALIĞIM” M. ALİ ALPARSLAN
-
09.01.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK
-
06.01.2020 VAHŞET'İN YAŞANDIĞI YER MENEMEN
-
02.01.2020 İNSAN ATATÜRK (3)
-
26.12.2019 İNSAN ATATÜRK (2)
-
19.12.2019 İNSAN ATATÜRK
-
12.12.2019 GAZETECİ AHMET EMİN YALMAN, ATATÜRK'ÜN SOFRASINDA
-
05.12.2019 BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK ANLATIYOR
-
28.11.2019 ZEHİR SOLUMAYA DEVAM...
-
21.11.2019 O MEKTUP
-
11.11.2019 ATATÜRK
-
07.11.2019 ZEYTİN HASAT ŞENLİĞİ VE “DENSİZLİK”
-
31.10.2019 ATATÜRK CUMHURİYETİ ANLATIYOR
-
24.10.2019 ATATÜRK KÖYLÜLERLE PAZARLIK EDİYOR
-
17.10.2019 Ayıkla pirincin taşını
-
09.10.2019 ALLAHIM, BİZİ BÖYLE “MÜSLÜMAN”LARDAN KORU
-
02.10.2019 TARIM DÜNYAMIZ
-
25.09.2019 YAKIN TARİHİMİZDEN BİR YAPRAK
-
18.09.2019 SURİYE ÇIKMAZI VE ATATÜRKÇÜ ÇÖZÜM
-
11.09.2019 HANGİ PERİNÇEK?
-
05.09.2019 BU YAZI “YALVARMA” DEĞİL, FERYATTIR
-
28.08.2019 30 AĞUSTOS DESTANI
-
22.08.2019 KARAOĞLAN
-
15.08.2019 BEDELİNİ HEP BİRLİKTE AĞIR ÖDERİZ
-
08.08.2019 İMAMOĞLU İLE KAFTANCIOĞLU
-
01.08.2019 “ÇARŞAFLI KADIN”
-
25.07.2019 LOZAN VE SONRASI
-
18.07.2019 AFFETMİYORUM
-
11.07.2019 ATATÜRK'Ü KIZDIRAN MASKARALIKLAR
-
04.07.2019 ERGENEKON / GİDEN GERİ GELMİYOR
-
27.06.2019 BU DEVİRDE KİMSE ŞAH DEĞİL...
-
26.06.2019 “KALEM, KAĞIT ALSIN GELSİN”
-
13.06.2019 DİCLE'NİN YUTACAĞI ŞEHİR / HASANKEYF
-
30.05.2019 HÜZNÜN VE NEŞE'NİN YAŞANDIĞI YER, HALFETİ
-
16.05.2019 ANDIMIZIN TARİHÇESİ
-
09.05.2019 “HAKİM” VAR HAKİM VAR...
-
02.05.2019 “ÖZÜR” DİLEMEYE DAVET
-
24.04.2019 KÖY ENSTİTÜLER ANLATIYOR...
-
17.04.2019 YEREL SEÇİM VE DÜŞÜNDÜKLERİM (2)
-
16.04.2019 “DEMOKRASİ” NEDİR, NE DEĞİLDİR...
-
11.04.2019 ANADOLU AJANSI / NEREDEN NEREYE...
-
03.04.2019 YEREL SEÇİM VE DÜŞÜNDÜKLERİM
-
27.03.2019 GENÇLİĞE HİTABE'NİN ÖYKÜSÜ
-
21.03.2019 ATATÜRK VE BİLİM
-
14.03.2019 TÜRKİYE'DE KADIN OLMAK...
-
06.03.2019 BABALAR VE ÇOCUKLARI
-
27.02.2019 KORKUDAN KORKMAK
-
21.02.2019 KRİZ ÖNLEM PAKETİ
-
07.02.2019 SİYASETİN DİLİ
-
31.01.2019 CELAL BAYAR’IN ATATÜRK SEVGİSİ
-
24.01.2019 MİLLİ MÜCADELEDEN BİR HATIRA / HEYET-İ NASİHA
-
17.01.2019 CAN KARDEŞİM, AYSEN DURGUN ÖZ
-
20.12.2018 SİYASETÇİ…
-
13.12.2018 KAFANIN İÇİNDEKİ HAZİNE
-
06.12.2018 FESLİ…
-
30.11.2018 BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK
-
22.11.2018 DÜNYA’NIN TANIDIĞI MİLASLI SANATÇI
-
15.11.2018 “VATAN SANA MİNNETTARDIR.”
-
08.11.2018 ATATÜRK’ÜN ÖNGÖRÜSÜ
-
01.11.2018 YAŞASIN CUMHURİYET
-
25.10.2018 CELAL BAYAR VE ‘PARTİ PELVAN’
-
18.10.2018 ATATÜRK’ÜN ARKADAŞI, SIRDAŞI, YOLDAŞI İSMET İNÖNÜ
-
11.10.2018 ATATÜRK, NEDEN ÇOK PARTİLİ DÜZENE GEÇMEDİ?
-
04.10.2018 ATATÜRKÇÜ GENÇLİK
-
27.09.2018 KERBELA, ZALİMİN YENİLDİĞİ YER
-
20.09.2018 “MANDA” MESELESİ
-
13.09.2018 YAŞA MUSTAFA KEMAL PAŞA, YAŞA..
-
06.09.2018 30 AĞUSTOS ZAFERİ ÜÇ KİŞİYİ ÇOK ÜZMÜŞTÜ!
-
30.08.2018 OKURKEN TİR TİR TİTREDİĞİM YAZI
-
16.08.2018 Önce siz …
-
09.08.2018 Savaşın ve Devrimlerin tanığı Velidedeoğlu anlatıyor …
-
02.08.2018 Fatma Öğretmen
-
26.07.2018 Atatürk’ün Son Neşeli Gecesi
-
19.07.2018 68 yıl önce, 68 yıl sonra …
-
12.07.2018 “Danko’nun Kalbi”
-
05.07.2018 Cumhuriyet’in ilanından bir gün sonra
-
28.06.2018 Tek Adam
-
21.06.2018 Atatürk’ün Sofrası / “Zevat-ı Mutade”
-
14.06.2018 DOĞA DOSTU ATATÜRK VE “ÇEVRECİ’NİN DANİSKASI” ERDOĞAN
-
07.06.2018 “Devlet ve Parti”
-
31.05.2018 ‘Aziz Nesinlik’ gerçek bir öykü
-
24.05.2018 Atatürk ve Devrim
-
17.05.2018 Atatürk’ün İki “Fedaisi”
-
10.05.2018 Memleket Sevdalısı “İki Ayyaş” (!)
-
03.05.2018 Ah Bahçeli, vah Bahçeli!
-
26.04.2018 Atatürk’ün Kız Kardeşi Makbule Atadan anlatıyor …
-
21.04.2018 İYİ Parti Milas İlçe Başkanı Mehmet Çayırlı ile Söyleşi
-
12.04.2018 Atatürk kendini anlatıyor
-
05.04.2018 ‘Onur İntiharı’
-
29.03.2018 Din, Siyaset ve Atatürk
-
29.03.2018 Din, Siyaset ve Atatürk
-
22.03.2018 SAVAŞIN KADERİNİ DEĞİŞTİREN KAHRAMAN KOCA SEYİT
-
08.03.2018 Atatürk döneminde ve bugün “Torpil”
-
02.03.2018 Tabii ki “memnunuz”
-
22.02.2018 Mustafa Kemal ve “Milli İrade”
-
15.02.2018 Kemalizm’in Alfabesi “Bağımsızlık”
-
08.02.2018 Atatürk ile ‘Laiklik’ üzerine söyleşi …
-
01.02.2018 “Nalbantlık Okulu”
-
25.01.2018 UĞURLAR olsun …
-
18.01.2018 “MUSTAFA KEMAL’İ AĞLARKEN GÖRDÜM”
-
11.01.2018 Lenin’in, ‘Türk Kurtuluş Savaşı’na bakışı
-
04.01.2018 Yeni Yıl
-
28.12.2017 Menemen Olayı
-
14.12.2017 ‘Cephane Sandığında Kitap’
-
07.12.2017 Ankara Müftüsü Rifat Efendi …
-
30.11.2017 Atatürkçü mü oldunuz?
-
25.11.2017 Rüzgara Karşı Yürüyen Öğretmen: Mehmet UZMAN
-
16.11.2017 Atatürk’ün hasta günleri …
-
10.11.2017 “Beyaz Eldivenli Adam …” / 2
-
09.11.2017 “Beyaz Eldivenli Adam …” / 1
-
02.11.2017 Sandıklar dolusu altınların öyküsü
-
26.10.2017 “Olmaz olmaz” deme …
-
19.10.2017 ‘Kırk Para’!
-
12.10.2017 Dersimiz Laiklik
-
06.10.2017 Atatürkçü Eğitim …
-
28.09.2017 Kadınlarımıza …
-
21.09.2017 Bodrum’u görmek, Milas’ı gezmek lazım …
-
14.09.2017 Ayşe Anıl’ın sergisinde …
-
07.09.2017 ‘Gümüşkesen Anıtı’nın maketi üzerine …
-
31.08.2017 Aziz Atatürk
-
24.08.2017 Meczup …
-
17.08.2017 Sayın Jülide Sarıeroğlu’nun dikkatine …
-
10.08.2017 HAL VE GİDİŞ…
-
03.08.2017 Zübeyde Hanım / 3
-
28.07.2017 Karyalı Sanatçı Ayşe Anıl ile Söyleşi (2)
-
27.07.2017 Çanakkale / Onbeşliler / Veresiye Defteri
-
21.07.2017 Karyalı Sanatçı Ayşe Anıl ile Söyleşi (2)
-
20.07.2017 Karyalı Sanatçı Ayşe Anıl ile Söyleşi (1)
-
13.07.2017 ‘Hak-Hukuk-Adalet!’
-
07.07.2017 Adalet
-
30.06.2017 Atatürk’ü anlamak için …
-
23.06.2017 “Ufukların Ötesini Gören Adam”
-
15.06.2017 Zübeyde Hanım … / 2
-
09.06.2017 Milletin Efendisi … / 2
-
01.06.2017 Milletin Efendisi …
-
25.05.2017 SÖZCÜ …
-
18.05.2017 Zübeyde Hanım
-
11.05.2017 Bak şu densize …
-
04.05.2017 Gülme zamanı
-
27.04.2017 Aldanma ve Aldatma Meselesi
-
20.04.2017 Referandum / Galip – Mağlup
-
13.04.2017 “Din Adamı”
-
06.04.2017 Yurttaşıma …
-
30.03.2017 Ne Yazayım Abime …
-
23.03.2017 “Ey Avrupa …”
-
16.03.2017 Aristo Mantığı
-
09.03.2017 “Abidik”, “Gubidik” işler …
-
02.03.2017 “İtaat …”
-
23.02.2017 ÖNCE TÜRKİYE…
-
16.02.2017 İnkârcılar, Vefasızlar …
-
09.02.2017 Bu yazı, “Ben varım, sen de var mısın” çağrısı değildir!
-
02.02.2017 ‘Fiili Durum’
-
26.01.2017 Başkanlık ...
-
19.01.2017 “Atatürk Başkanlığa Karşı”
-
12.01.2017 Ulusalcılara …
-
05.01.2017 Dilemekle olmuyor …
-
29.12.2016 ‘Rize Belediye Başkanı’na Açık Mektup
-
22.12.2016 MİLLETE ÜÇ VEKİLE SEKİZ
-
15.12.2016 ...
-
08.12.2016 Bozdurdum
-
01.12.2016 Ne oldu bize?
-
24.11.2016 Öğretmenim …
-
17.11.2016 Yanlış Otobüs …
-
10.11.2016 “Vatan Sana Minnettardır”
-
03.11.2016 Dönek
-
27.10.2016 Şu Çılgın Solcular
-
26.10.2016 Milas doğumlu, Uluslararası Ödüllü, Resim-Gravür-Exlibris Sanatçısı Ayşe ANIL:
-
20.10.2016 Nurcan Karaman “FETÖCÜ” öyle mi?
-
13.10.2016 Medrese
-
06.10.2016 LOZAN
-
29.09.2016 Yetkisizlere ...
-
22.09.2016 Yetkililere ...
-
08.09.2016 Yav, he he …
-
01.09.2016 Bahane ...
-
25.08.2016 “FETÖ” (2)
-
18.08.2016 “FETÖ” (1)
-
11.08.2016 Muhalefetin “Anası”
-
04.08.2016 Dindar ile Dinci
-
28.07.2016 Sıyrılamazsın …
-
21.07.2016 “FETÖ”, AKP ve Ulusalcılar
-
14.07.2016 Bu millet adam olur / 2
-
30.06.2016 Bu millet adam olur
-
23.06.2016 Akbük Akbük
-
16.06.2016 Fethiye
-
09.06.2016 Osmanlı’nın mirası
-
02.06.2016 “Gezi” - Hüzün ve Acı
-
26.05.2016 Böyle biline ...
-
19.05.2016 19 Mayıs – Kağnının Zaferi
-
12.05.2016 HANGİ DEMOKRASİ?
-
05.05.2016 Laiklik üzerine
-
28.04.2016 Gidiniz!…
-
21.04.2016 Köy Enstitüleri
-
15.04.2016 Milas’ı Eskişehir yapmak için
-
07.04.2016 “Şu Çılgın Gençler”
-
31.03.2016 Atatürk ve “Başkanlık”
-
24.03.2016 “Evet” ama …
-
18.03.2016 İstifa et
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.