- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 11 November 2024, Monday 13:21
- 439 kez okundu
Laiklik; Kemalizm’in olmazsa olmazıdır.
Laiklik; aklın, bilimin, doğru bilginin egemen olduğu düzendir.
Laiklik; ilerlemenin, demokrasinin, özgürlüğün, eşitliğin, adaletin tartı aletidir.
Laiklik; sosyal-kültürel-ekonomik-mali sorunlara çare bulan, insana mutlu, huzurlu, güvenli gelecekler hazırlayan, her türlü soruna çare bulan, birlik ve beraberliği sağlayan, bir arada yaşamayı, üretmeyi, paylaşmayı baş tacı eden erdemli insanların var olmasını sağlayan düzendir.
Bir ülkede laiklik yoksa bilim de yoktur, demokrasi de yoktur, akıl da yoktur, ekonomisi de bozuktur, maliye de bozuktur, adaleti de bozuktur… Eşitlik- kardeşlik- birlik- dayanışma da yoktur; üretim de, huzur da-güven de yoktur… Karanlık vardır, cahillik vardır, körlük vardır, kulluk vardır, tebaa vardır, itaat vardır, baskı vardır, zulüm vardır, din sömürüsü, emek sömürüsü, vicdan sömürüsü, siyasi sömürü vardır…
Laiklik; insanca, hakça düzen demektir.
İktidar ve yandaşlarının başlattığı “laiklik” tartışmalarının, söylem ve eylemlerinin özünde, anayasada yazılı laikliği çıkarmak ya da orasını burasını budayarak işlemez hale getirmek yatmaktadır. Buradan bütün cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devrimci, devletçi ve laikçi kişi, kurum ve kuruluşlara sesleniyorum.
Farklılıklarınızı bir yana bırakın, laiklikte birleşin, söylem ve eylem birliğinde buluşun, ulusumuza Atatürk’ün laiklik anlayışını anlatın, halkla birlikte hukuk içinde mücadele edin. Büyük oyunu bozun. Aksi halde ne siz, ne biz, ne çağdaşlık, ne kardeşlik kalır.
Eğitimin içi boşaltıldı, kurumlar teslim alındı, demokratik kitle örgütlerinin önü tıkandı, üniversiteler medreseye döndürüldü, yandaş yazarlar, yandaş gazeteler, yandaş radyolar, televizyonlar dönemi başlatıldı, farklı düşünen, eleştiren yazan-çizen-konuşan susturuldu, susmayan tutuklandı. Demokrasi, işine gelince binilen, işine gelmeyince inilen tramvaya benzetildi.
Hukuk çiğnendi, anayasa mahkemesi yok sayıldı, siyaset çirkinleşti… Terör hükümlüsüne “af” çağrısı yapıldı.
Mevcut anayasaya uyma yemini eden iktidar partisinin sözcüleri ile iktidarın küçük ortakları ve TBMM başkanı anayasada değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek maddelerinin değişebileceğini ileri sürdü!
Milli Eğitim Bakanı, cemaatleri sivil toplum kuruluşu kabul ediyor, pedagojik formasyon almamış imamlar okullarda görevlendirdi. Bebe yaşındaki çocuklar Kur’an Kurslarına yazdırılıyor, kız ve erkek öğrenciler ayrı sıralarda oturmaya zorlanıyor, maket mezar kuruluyor, annesi-babası ölmüş gibi çocuklara ağıt yakma, yas tutma dersi veriliyor, bayan öğretmenlerin kıyafetiyle uğraşılıyor.
“Laiklik= dinsizlik” denklemi kuruluyor.
PEKİ, NİÇİN LAİKLİK / KEMALİZM’İN LAİKLİK ANLAYIŞI NEDİR, NE DEĞİLDİR.
Atatürk laikliği şöyle tanımlıyor:
“Laiklik din ve dünya işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Din anlayışı vicdan işidir. Biz bu nedenle din fikirlerini devlet ve dünya işlerinden ayrı tutmayı, siyasetten ayrı tutmayı milletimizin çağdaş ilerlemede başlıca başarı nedeni olarak gördük. Ancak laiklik sadece din ve devlet işlerinin ayrılmasından ibaret değildir; aynı zamanda vicdan özgürlüğüdür, din ve ibadet özgürlüğüdür.”
Bu tanıma göre, “din toplumsal yaşama değil, ancak bireysel yaşama yön verebilir.” Laiklik “aynı zamanda vicdan özgürlüğüdür.”
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR?
Atatürk’ün yanıtı:
“Laiklik asla dinsizlik değildir. Ancak laikliği dinsizlikle karıştıranlar vardır. Onlar ilerlemenin, canlılığın ve hareketin düşmanıdır; onlar gözlerinden perde kalkmamış fanatiklerdir… Biz dine saygılıyız. Bizzat hakikate nasıl inanıyorsak, dinimize de öyle inanırız. Dindar olmalıdır milletimiz, bütün sadeliği ile daha dindar olmalıdır. Ancak devletimiz laiktir. Resmi dini yoktur Türkiye Cumhuriyeti’nin. Bizim siyasi hayatta daima arayacağımız temel budur, Laik Cumhuriyet’tir… Laiklik aynı zamanda vicdan özgürlüğüdür; bütün yurttaşların din özgürlüğüdür, ibadet özgürlüğüdür. Hiç kimseye dini fikirlerinden dolayı bir şey yapılamaz… Ancak ibadetler de güvenliğe ve genel töreye aykırı olamaz, siyasi gösteri şeklinde yapılamaz. Geçmişte çok görülmüş olan bu gibi hallere Türkiye Cumhuriyeti asla katlanamaz… Hiç kimsenin, hükümetin düşündüğü gibi düşünme mecburiyeti de yoktur. Hakiki özgürlüğün geçerli olduğu bir ülkede vicdan özgürlüğü vardır. Ancak şu da vardır ki, toplum içinde özgürlük sınırlıdır. O da bir bireyin değil, toplumun tamamının ortak çıkarları gereği olarak konmuş yasalardır. Vicdan özgürlüğümüzü ne dereceye kadar kullanabileceğimiz, konulmuş yasalarla anlaşılır. Bir hoca efendi çıkıp ‘Milli Egemenliği kaldırınız’ demek isterse bu söylediği şey eyleme kalkıştığı takibata elbette irtica kabul edilir ve konulmuş olan yasaların icaplarına tabi olur. ”
Yani, laiklik dinsizlik değil, dine hizmettir. Laiklik dini siyasetten ayrı tutar ve kişinin vicdanına bırakır. Camiye giden camiye, kiliseye giden kiliseye, havraya giden havraya gitmekte özgürdür; oruç tutan orucunu tutar, kurban kesen kurbanını keser, hacca giden haccına gider. Görevi ve yetkisi ne olursa olsun hiç kimse camiye gitmeyene, oruç tutmayana, kurban kesmeyene, hacca gitmeyene müdahale edemez.
Laik düzende, din siyasetin aracı olamaz. Hiç kimse devlet işlerine “dinin emridir” diye düzen veremez. Laikliği eylemli olarak yok sayana yasanın icapları uygulanır.
NİÇİN LAİKLİK?
Atatürk diyor ki:
“Eğer fikirler anlamsız, mantıksız safsatalarla doluysa, hastadır o fikirler. Sosyal yaşam, akıl ve mantıktan yoksun, faydasız ve zararlı birtakım inançlar ve geleneklerle doluysa felç olur o toplum. Böyle bilimsel olmayan, insani olmayan, karmakarışık zihniyetlerdir ki, çöküşümüzün de başlıca sebeplerinden biri olmuştur… Bizi yanlış yola sevk edenler, o habisler, çoğu zaman din perdesine bürünmüşler, hep şeriat sözleriyle aldata gelmişlerdir saf ve temiz halkımızı. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz, görürüsünüz ki, milleti mahveden, tutsak eden, harap eden kötülükler hep din kisvesi altındaki küfür ve melanetten gelmiştir. Onlar her türlü hareketi dinle karıştırırlar… ‘Parti dini düşünce ve inançlara saygılıdır’ ilkesini bayrak olarak eline alan kimselerden iyi niyet beklenebilir miydi? Bu bayrak, yüzyıllardan beri cahilleri, bağnazları ve hurafelere inananları kandırarak özel çıkarlar sağlamaya kalkmış olanların taşıdıkları bayrak değil miydi? Türk milleti, yüzyıllardan beri, sonu gelmeyen felaketlere, içinden çıkabilmek için büyük fedakârlıkların gerekli olduğu pis bataklıklara, hep bu bayrak gösterilerek sürüklenmemiş miydi? Cumhuriyetçi, ilerlemeye ve yenileşmeye karşı kışkırtmak değil miydi? Yeni parti, dini düşünceye inançlara saygı perdesi altında: ’Biz hilafeti yeniden isteriz! Çünkü Mustafa Kemal’in partisi Hilafeti kaldırdı. İslamiyet’e zarar veriyor; sizi gâvur yapacak, size şapka giydirecektir’ diye bağırmıyor muydu? Yeni partinin kullandığı slogan bu gerici haykırışlarla dolu değil miydi? Bu parti memlekette suikastçıların, gericilerin sığınağı ve ümitlerinin dayanağı oldu. Dış düşmanların, yeni Türk Devleti’ni körpe Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmayı hedef alan planlarının kolaylıkla uygulanmasına yardım etmeye çalıştı.” (İttihat ve Terakki Partisi’ne vurgu yapıyor.)
DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK, LAİKLİK KARŞITLARI İHANETE DEVAM EDİYOR
Bu tekkeler, tarikatlar, izinsiz açılan Kur’an kursları, dinci vakıflar, laiklik karşıtı partiler, din simsarları, siyasi İslamcılar, günümüzde de hainliklerine devam ediyorlar. Feslisinden, cüppelisine, takkelisinden, fistanlısına… Okumuşundan, cahiline; sözde profesöründen, çirkin siyasetçisine kadar el eleler, kol kolalar.
“10 Kasım’da kenefe gidin” çağırısı yapan yobaz devlet katında ağırladı! Atatürk’ün anıtlarına balta ile saldıran gafiller salıverildi! Atatürk’ün kurduğu Diyanet’in başındaki kişi Atatürk’e “lanet okudu!” Atatürk’ün adı okullardan, meydanlardan, caddelerden silindi. Annesine, babasına iğrenç iftiraları sıralayan alçaklara hesap sorulmadı! Arap kültürünü “din” diye dayatan sahte hocalar ortalıkta dolanırken, “dur” diyen olmadı. Selçuk Tepeli’nin dediği gibi iktidar, İçerdeki sapkınlarla barıştı, dışarıdaki “düşmanlarla” barıştı Atatürk’le barışmadı.
Atatürk’le barışmayan gericilerle buluşur. Gericiler, laik sistemden hoşlanmaz.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ ŞEYHLER, TARİKATLAR, MÜRİTLER ÜLKESİ OLAMAZ.”
Atatürk, Kastamonu ve Çankırı’da yaptığı konuşmalarda çok önemli uyarılarda bulunmuştu. Kulağını tıkayanlara, gözünü yumanlara, vicdanını kapatanlara hatırlatıyorum.
“Bir takım şeyhlerin, dedelerin, seyyitlerin, çelebilerin, emirlerin arkasından sürüklenen, kaderlerini ve hayatlarını falcılara, büyücülere, üfürükçülere, muskacıların ellerine bırakan insanlardan meydana gelmiş bir topluluğa millet gözüyle bakılabilir mi?
Milletimizin kendine özgü niteliğini yanlış şekilde gösterebilen ve yüzyıllarca göstermiş olan bu gibi unsurlar ve kuruluşla, yeni Türkiye Devleti’nde, Türkiye Cumhuriyeti’nde devam ettirilmeli miydi? Buna önem vermemek, ilerleme ve yenileşme adına pek büyük ve düzeltilmesi imkânsız bir yanılma olmaz mıydı? Bugün bilimin, teknolojinin, bütün kapsamıyla uygarlığın ışığı karşısında filan veya falan şeyhin yol göstericiliği ile maddi ve manevi mutluluk arayacak kadar ilkel insanların Türkiye medeni toplumunda varlığını asla kabul etmiyorum.
Arkadaşlar ey millet, iyi biliniz ki, TÜRKİYE CUMHURİYETİ ŞEYHLER, TARİKATLAR, MÜRİTLER ÜLKESİ OLAMAZ. EN DOĞRU VE EN HAKİKİ TARİKAT, UYGARLIK TARİKATIDIR. UYGARLIĞIN EMİR VE TALEBİNİ YAPMAK, İNSAN OLMAK İÇİN YETERLİDİR. TARİKAT REİSLERİ BU DEDİĞİM GERÇEĞİ BÜTÜN AÇILIĞIYLA İDRAK EDECEK VE KENDİLİKLERİNDEN DERHAL TEKKELERİNİ KAPATACAK, MÜRİTLERİNİN ARTIK REŞİT OLDUKLARINI ELBETTE KABUL EDECEKLERDİR. HİÇBİR YERDE TARİKAT BAŞI VE KURUCUSU BIRAKILMAMALI, TEKKELER KESİNLİKLE KAPATILMALIDIR. TÜRKİYE CUMHURİYETİ HER ALANDA YOL GÖSTERECEK KUDRETE SAHİPTİR. HİÇBİRİMİZ TEKKELERİN YOL GÖSTERMESİNE MUHTAÇ DEĞİLİZ.”
İYİ ŞEYLER OLMUYOR
Evet, güzel şeyler olmuyor; bir yandan belimizi büken bozuk ekonomik yapı, bir yandan haksızlık, hukuksuzluk, baskı, korkutma, sindirme… Boş vermişlik… Bencillik, çıkar… Açlıkla, yoklukla “terbiye” edilmeye çalışılan aldatılmış, kandırılmış halk.
Beri yanda geleceğimizin teminatı çocuklarımızın, gençlerimizin aklını alan çağdışı eğitim sistemi. Anti laiklik girişimleri.
Sözün özü: Laiklik giderse ne ekonomi düzelir, ne eğitim, ne hukuk, ne adalet, ne özgürlük, ne demokrasi, ne kardeşlik kalır.
Ey Atatürk’ün kurduğu Siyasi Parti yetkilileri, ey Atatürk’ün çağdaşlık, akıl-bilim öğretisini programına alan sağlı-sollu parti yöneticileri, ey Atatürkçü Düşünce Derneği, ey Çağdaş Yaşam Savunucuları, ey demokratlar, ey özgürlük yanlıları, ey yurtseverler… Atatürk’ün laiklik anlayışında birleşin.
Anti laiklik girişimlerini bozun, sesinizi çıkarın, öne çıkın, yol gösterin, öncülük edin, cesur olun.
Laiklik yok olursa siz de yok olursunuz.
Ey vatansever hacılar, hocalar, kardeşler, bacılar, amcalar, teyzeler laikliğe sahip çık. Çünkü laiklik ekmektir, havadır, sudur… İştir, aştır… Demokrasidir… Gelecektir… Mutluluktur…
-
04.02.2025 “İNSAN KIYMETİ BİLEN ATATÜRK”
-
15.12.2024 ATATÜRK VE BİLİM VE AKIL
-
26.10.2024 ATATÜRK VE TBMM VE ÇIKARDIĞIM DERSLER
-
13.09.2024 MASAL GİBİ AMA MASAL DEĞİL
-
19.05.2024 “19 MAYIS 1919’DA GENEL DURUM VE GÖRÜNÜM”
-
26.04.2024 KÖY ENSTİTÜLÜLER ANLATIYOR (2)
-
19.04.2024 KÖY ENSTİTÜLÜLER ANLATIYOR (1)
-
12.01.2024 EZİYORSUNUZ
-
20.12.2023 YOKTU…
-
05.12.2023 BAŞKAN ADAYLAR
-
27.11.2023 “HAİN”
-
24.10.2023 KEMALİZM
-
17.10.2023 BEŞ BİN LİRA…
-
03.10.2023 GEZİ…
-
26.09.2023 LAİKLİK OLMAZSA OLMAZIMIZ
-
19.09.2023 BAZEN…
-
13.09.2023 HEY OKUMUŞ AYDIN
-
05.09.2023 DKÖ…
-
26.08.2023 EY HALKIM…
-
20.06.2023 DEĞİŞİM…
-
23.05.2023 SEÇMEN…
-
16.05.2023 NEYMİŞ
-
09.05.2023 SEÇMEN KARDEŞİM
-
26.04.2023 İNKÂR EDEN…
-
18.04.2023 “İNCE” NE YAPMALI?
-
11.04.2023 KURŞUN ADRES SORMAZ
-
04.04.2023 “HER KERAMETİ MECLİSTEN BEKLEYENLERDENİM”
-
28.03.2023 ELEMAN ARANIYOR…
-
21.03.2023 ÇANAKKALE ZAFERİ VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
-
14.03.2023 12 MART 1971
-
07.03.2023 OLMADI / YAKIŞMADI
-
28.02.2023 KIZILAY
-
21.02.2023 GELMEDİN…
-
14.02.2023 “SESİMİ DUYAN VAR MI?”
-
10.02.2023 AYNI GEMİDEYİZ…
-
24.01.2023 “YETER! SÖZ MİLLETİNDİR.”
-
17.01.2023 KOLAYLIKLAR DİLEDİM
-
13.01.2023 ÇÜRÜMÜŞLÜK…
-
06.01.2023 BENDEN YAZMASI…
-
29.12.2022 ASGARİ ÜCRET
-
22.12.2022 BİR ZAMANLAR…
-
16.12.2022 ATATÜRK, UYARMIŞTI
-
09.12.2022 NE ZAMAN BARIŞACAKSINIZ?
-
01.12.2022 “U” DÖNÜŞÜ
-
24.11.2022 “ÖĞRETMENLER GÜNÜ” / BİR İLETİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
-
17.11.2022 ŞENLİK
-
03.11.2022 “SESSİZ TRENLER”
-
27.10.2022 “CUMHURİYET FAZİLETTİR.”
-
20.10.2022 ‘’YANAN BİZDİK, SİZ KÖMÜR SANDINIZ’’
-
13.10.2022 DİNDAR VE “DİNCİ”
-
06.10.2022 AYIP, AYIP…
-
29.09.2022 SESİNİZ ÇIKMIYOR
-
15.09.2022 NANKÖRSÜN
-
08.09.2022 6-7 EYLÜL 1955
-
25.08.2022 TEKÂLİF-İ MİLLİYE KANUNLARI (MİLLİ VERGİ EMİRLERİ)
-
18.08.2022 “YÜREĞİN YETİYORSA”
-
11.08.2022 SINAV SKANDALI
-
04.08.2022 BÖYLE GİTMEZ
-
28.07.2022 İSMET İNÖNÜ LOZAN’A GİDİŞİNİ ANLATIYOR
-
21.07.2022 BEKLEDİM…
-
14.07.2022 LAF SALATASI…
-
07.07.2022 ŞİMDİ BEN NE YAPAYIM?
-
30.06.2022 65 YAŞ VE ÜSTÜ…
-
23.06.2022 YÜREĞİN YETİYORSA…
-
16.06.2022 HACİVAT VE KARAGÖZ
-
09.06.2022 İDDİA VAR KANIT YOK
-
01.06.2022 AYDIN KİRLENMESİ…
-
26.05.2022 KİRLENDİK…
-
19.05.2022 19 MAYIS…
-
12.05.2022 TEBLİĞCİLER…
-
28.04.2022 23 NİSAN...
-
21.04.2022 KÖY ENSTİTÜSÜ
-
14.04.2022 AH CEHAPE VAH CEHAPE
-
07.04.2022 KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR
-
31.03.2022 MUĞLA ATATÜRK ANITI
-
17.03.2022 MEYDAN...
-
10.03.2022 “OLE APRİMA OMNİUM ARBORUM EST”
-
03.03.2022 “KIRK UÇURMA”
-
24.02.2022 GÜMÜŞKESEN MEZAR ANITI
-
10.02.2022 ANIT'A SALDIRANLARA
-
03.02.2022 UTAN, UTAN...
-
27.01.2022 HUKUK DEVLETİ'NDE...
-
20.01.2022 YAPANA DEĞİL, YAPTIRANA BAK
-
13.01.2022 LİSELİ GENÇ'E...
-
23.12.2021 FAİZ
-
16.12.2021 ASGARİ ÜCRET
-
09.12.2021 YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR
-
02.12.2021 FUTBOL VE SİYASET
-
25.11.2021 HALİMİZ
-
18.11.2021 RAKAMLARIN DİLİ
-
11.11.2021 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
-
28.10.2021 CUMHURİYET
-
21.10.2021 ERDOĞAN MI, YAVAŞ MI?
-
14.10.2021 GERÇEK...
-
30.09.2021 BU KAÇINCI DİN TİCARETİ?
-
23.09.2021 TÜRKİYE'NİN İTİBAR KARNESİ
-
16.09.2021 TÜRKİYE LAİK Mİ?
-
09.09.2021 TALİBAN'A SELAM DURANLARA (2)
-
02.09.2021 HÜSEYİN RAHMİ ÖZER
-
26.08.2021 TALİBAN'A SELAM DURANLARA...
-
19.08.2021 SADUN BORO DİYOR Kİ..
-
05.08.2021 AH TÜRKİYEM VAH TÜRKİYEM
-
31.07.2021 LOZAN, HAKKIN VE HUKUK'UN ZAFERİ
-
15.07.2021 TÜCCAR...
-
08.07.2021 NEREDEN NEREYE?
-
24.06.2021 İKİ - ÜÇ MAAŞ...
-
17.06.2021 “ÜMMET Mİ, MİLLET Mİ?
-
10.06.2021 YAPMADIKLARIMIZDAN DA SORUMLUYUZ.
-
03.06.2021 NANKÖRSÜN...
-
27.05.2021 GAZETECİ OLMAK
-
20.05.2021 ATATÜRK, VAHDETTİN GÖRÜŞMESİ.
-
07.05.2021 BAKAN, SÖZ VE FOTOGRAF
-
29.04.2021 BAYRAM İKRAMİYESİ...
-
22.04.2021 HESAP VEREN, GÜVEN VERİR
-
15.04.2021 BİLE, BİLE “LADES”
-
07.04.2021 “BİZ KONUŞURUZ, SİZ KONUŞAMAZSINIZ”
-
01.04.2021 İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEDİR, NE DEĞİLDİR?
-
18.03.2021 ÇANAKKALE DESTANI
-
11.03.2021 NEREYE?
-
04.03.2021 KAZDIĞI KUYUYA DÜŞECEK
-
25.02.2021 SİYASİ NEZAKET
-
18.02.2021 REHİN OPERASYONU
-
11.02.2021 İSKİLİPLİ ATIF HOCA
-
04.02.2021 İSTİFA
-
28.01.2021 BİR ZAMANLAR...
-
21.01.2021 SİYASİ KÖRLÜK
-
14.01.2021 GÜNDEM
-
07.01.2021 YAĞDIRDI
-
31.12.2020 YENİ YIL DİLEKLERİM.
-
24.12.2020 KİM, KİMİ KANDIRIYOR?
-
17.12.2020 AKLIMA TAKILAN SORULAR
-
10.12.2020 KADIN HAKLARI
-
03.12.2020 TAM KAPANMA ZORUNLUDUR
-
26.11.2020 HAKKIN ÖDENMEZ ÖĞRETMENİM
-
19.11.2020 “ACI REÇETE”
-
12.11.2020 SAHTE ATATÜRKÇÜLER
-
05.11.2020 DEPREM
-
29.10.2020 KUTLU OLSUN
-
22.10.2020 ASKIDA EKMEK
-
15.10.2020 SABIR...
-
08.10.2020 SINIFTA KALDINIZ
-
02.10.2020 DEMOKRASİ...
-
24.09.2020 BU BİR “ÖVÜNME” YAZISI DEĞİLDİR
-
17.09.2020 “MUSTAFA KEMAL” ADI VE “ATATÜRK” SOYADI
-
10.09.2020 “ÇOCUKLARA KIYMAYIN EFENDİLER.”
-
03.09.2020 NE VAR, NE YOK?
-
27.08.2020 SAKARYA SAVAŞI'NDAN DÖNÜŞ
-
20.08.2020 OKULLAR AÇILSIN MI?
-
13.08.2020 İNCE
-
05.08.2020 ADAM OLMAK
-
28.05.2020 NE GÜZEL GÜNLERDİ, O GÜNLER
-
21.05.2020 MUSTAFA KEMAL
-
14.05.2020 MALTA SÜRGÜNÜ MİLASLI HALİL MENTEŞE
-
07.05.2020 DENİZ GEZMİŞ
-
30.04.2020 100 YIL ÖNCE
-
23.04.2020 “BUNLARA KENDİMİZİ TANITACAĞIZ”
-
16.04.2020 ATATÜRK VE ATI
-
09.04.2020 BU VİRÜS BAŞKA VİRÜS
-
02.04.2020 AĞAM BİZİMLE EĞLENİYİ
-
26.03.2020 “ÖZÜR” BEKLİYORUM
-
19.03.2020 ÇANAKKALE DESTANI
-
12.03.2020 İKTİDARA
-
05.03.2020 GÖZ ODUR Kİ DAĞIN ARKASINDAKİNİ GÖRE, AKIL ODUR Kİ BAŞA GELECEĞİ BİLE
-
27.02.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK (4)
-
20.02.2020 SİYASİ AYAK
-
13.02.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK (3)
-
06.02.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK(2)
-
30.01.2020 HAYIR, TAKDİR-İ İLAHİ DEĞİL!
-
23.01.2020 LAİK ATATÜRK
-
16.01.2020 İNSAN ATATÜRK (4)
-
14.01.2020 KAYINPEDERİM “BABALIĞIM” M. ALİ ALPARSLAN
-
09.01.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK
-
06.01.2020 VAHŞET'İN YAŞANDIĞI YER MENEMEN
-
02.01.2020 İNSAN ATATÜRK (3)
-
26.12.2019 İNSAN ATATÜRK (2)
-
19.12.2019 İNSAN ATATÜRK
-
12.12.2019 GAZETECİ AHMET EMİN YALMAN, ATATÜRK'ÜN SOFRASINDA
-
05.12.2019 BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK ANLATIYOR
-
28.11.2019 ZEHİR SOLUMAYA DEVAM...
-
21.11.2019 O MEKTUP
-
11.11.2019 ATATÜRK
-
07.11.2019 ZEYTİN HASAT ŞENLİĞİ VE “DENSİZLİK”
-
31.10.2019 ATATÜRK CUMHURİYETİ ANLATIYOR
-
24.10.2019 ATATÜRK KÖYLÜLERLE PAZARLIK EDİYOR
-
17.10.2019 Ayıkla pirincin taşını
-
09.10.2019 ALLAHIM, BİZİ BÖYLE “MÜSLÜMAN”LARDAN KORU
-
02.10.2019 TARIM DÜNYAMIZ
-
25.09.2019 YAKIN TARİHİMİZDEN BİR YAPRAK
-
18.09.2019 SURİYE ÇIKMAZI VE ATATÜRKÇÜ ÇÖZÜM
-
11.09.2019 HANGİ PERİNÇEK?
-
05.09.2019 BU YAZI “YALVARMA” DEĞİL, FERYATTIR
-
28.08.2019 30 AĞUSTOS DESTANI
-
22.08.2019 KARAOĞLAN
-
15.08.2019 BEDELİNİ HEP BİRLİKTE AĞIR ÖDERİZ
-
08.08.2019 İMAMOĞLU İLE KAFTANCIOĞLU
-
01.08.2019 “ÇARŞAFLI KADIN”
-
25.07.2019 LOZAN VE SONRASI
-
18.07.2019 AFFETMİYORUM
-
11.07.2019 ATATÜRK'Ü KIZDIRAN MASKARALIKLAR
-
04.07.2019 ERGENEKON / GİDEN GERİ GELMİYOR
-
27.06.2019 BU DEVİRDE KİMSE ŞAH DEĞİL...
-
26.06.2019 “KALEM, KAĞIT ALSIN GELSİN”
-
13.06.2019 DİCLE'NİN YUTACAĞI ŞEHİR / HASANKEYF
-
30.05.2019 HÜZNÜN VE NEŞE'NİN YAŞANDIĞI YER, HALFETİ
-
23.05.2019 HARRAN'DA İKİ SAAT
-
16.05.2019 ANDIMIZIN TARİHÇESİ
-
09.05.2019 “HAKİM” VAR HAKİM VAR...
-
02.05.2019 “ÖZÜR” DİLEMEYE DAVET
-
24.04.2019 KÖY ENSTİTÜLER ANLATIYOR...
-
17.04.2019 YEREL SEÇİM VE DÜŞÜNDÜKLERİM (2)
-
16.04.2019 “DEMOKRASİ” NEDİR, NE DEĞİLDİR...
-
11.04.2019 ANADOLU AJANSI / NEREDEN NEREYE...
-
03.04.2019 YEREL SEÇİM VE DÜŞÜNDÜKLERİM
-
27.03.2019 GENÇLİĞE HİTABE'NİN ÖYKÜSÜ
-
21.03.2019 ATATÜRK VE BİLİM
-
14.03.2019 TÜRKİYE'DE KADIN OLMAK...
-
06.03.2019 BABALAR VE ÇOCUKLARI
-
27.02.2019 KORKUDAN KORKMAK
-
21.02.2019 KRİZ ÖNLEM PAKETİ
-
07.02.2019 SİYASETİN DİLİ
-
31.01.2019 CELAL BAYAR’IN ATATÜRK SEVGİSİ
-
24.01.2019 MİLLİ MÜCADELEDEN BİR HATIRA / HEYET-İ NASİHA
-
17.01.2019 CAN KARDEŞİM, AYSEN DURGUN ÖZ
-
20.12.2018 SİYASETÇİ…
-
13.12.2018 KAFANIN İÇİNDEKİ HAZİNE
-
06.12.2018 FESLİ…
-
30.11.2018 BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK
-
22.11.2018 DÜNYA’NIN TANIDIĞI MİLASLI SANATÇI
-
15.11.2018 “VATAN SANA MİNNETTARDIR.”
-
08.11.2018 ATATÜRK’ÜN ÖNGÖRÜSÜ
-
01.11.2018 YAŞASIN CUMHURİYET
-
25.10.2018 CELAL BAYAR VE ‘PARTİ PELVAN’
-
18.10.2018 ATATÜRK’ÜN ARKADAŞI, SIRDAŞI, YOLDAŞI İSMET İNÖNÜ
-
11.10.2018 ATATÜRK, NEDEN ÇOK PARTİLİ DÜZENE GEÇMEDİ?
-
04.10.2018 ATATÜRKÇÜ GENÇLİK
-
27.09.2018 KERBELA, ZALİMİN YENİLDİĞİ YER
-
20.09.2018 “MANDA” MESELESİ
-
13.09.2018 YAŞA MUSTAFA KEMAL PAŞA, YAŞA..
-
06.09.2018 30 AĞUSTOS ZAFERİ ÜÇ KİŞİYİ ÇOK ÜZMÜŞTÜ!
-
30.08.2018 OKURKEN TİR TİR TİTREDİĞİM YAZI
-
16.08.2018 Önce siz …
-
09.08.2018 Savaşın ve Devrimlerin tanığı Velidedeoğlu anlatıyor …
-
02.08.2018 Fatma Öğretmen
-
26.07.2018 Atatürk’ün Son Neşeli Gecesi
-
19.07.2018 68 yıl önce, 68 yıl sonra …
-
12.07.2018 “Danko’nun Kalbi”
-
05.07.2018 Cumhuriyet’in ilanından bir gün sonra
-
28.06.2018 Tek Adam
-
21.06.2018 Atatürk’ün Sofrası / “Zevat-ı Mutade”
-
14.06.2018 DOĞA DOSTU ATATÜRK VE “ÇEVRECİ’NİN DANİSKASI” ERDOĞAN
-
07.06.2018 “Devlet ve Parti”
-
31.05.2018 ‘Aziz Nesinlik’ gerçek bir öykü
-
24.05.2018 Atatürk ve Devrim
-
17.05.2018 Atatürk’ün İki “Fedaisi”
-
10.05.2018 Memleket Sevdalısı “İki Ayyaş” (!)
-
03.05.2018 Ah Bahçeli, vah Bahçeli!
-
26.04.2018 Atatürk’ün Kız Kardeşi Makbule Atadan anlatıyor …
-
21.04.2018 İYİ Parti Milas İlçe Başkanı Mehmet Çayırlı ile Söyleşi
-
12.04.2018 Atatürk kendini anlatıyor
-
05.04.2018 ‘Onur İntiharı’
-
29.03.2018 Din, Siyaset ve Atatürk
-
29.03.2018 Din, Siyaset ve Atatürk
-
22.03.2018 SAVAŞIN KADERİNİ DEĞİŞTİREN KAHRAMAN KOCA SEYİT
-
08.03.2018 Atatürk döneminde ve bugün “Torpil”
-
02.03.2018 Tabii ki “memnunuz”
-
22.02.2018 Mustafa Kemal ve “Milli İrade”
-
15.02.2018 Kemalizm’in Alfabesi “Bağımsızlık”
-
08.02.2018 Atatürk ile ‘Laiklik’ üzerine söyleşi …
-
01.02.2018 “Nalbantlık Okulu”
-
25.01.2018 UĞURLAR olsun …
-
18.01.2018 “MUSTAFA KEMAL’İ AĞLARKEN GÖRDÜM”
-
11.01.2018 Lenin’in, ‘Türk Kurtuluş Savaşı’na bakışı
-
04.01.2018 Yeni Yıl
-
28.12.2017 Menemen Olayı
-
14.12.2017 ‘Cephane Sandığında Kitap’
-
07.12.2017 Ankara Müftüsü Rifat Efendi …
-
30.11.2017 Atatürkçü mü oldunuz?
-
25.11.2017 Rüzgara Karşı Yürüyen Öğretmen: Mehmet UZMAN
-
16.11.2017 Atatürk’ün hasta günleri …
-
10.11.2017 “Beyaz Eldivenli Adam …” / 2
-
09.11.2017 “Beyaz Eldivenli Adam …” / 1
-
02.11.2017 Sandıklar dolusu altınların öyküsü
-
26.10.2017 “Olmaz olmaz” deme …
-
19.10.2017 ‘Kırk Para’!
-
12.10.2017 Dersimiz Laiklik
-
06.10.2017 Atatürkçü Eğitim …
-
28.09.2017 Kadınlarımıza …
-
21.09.2017 Bodrum’u görmek, Milas’ı gezmek lazım …
-
14.09.2017 Ayşe Anıl’ın sergisinde …
-
07.09.2017 ‘Gümüşkesen Anıtı’nın maketi üzerine …
-
31.08.2017 Aziz Atatürk
-
24.08.2017 Meczup …
-
17.08.2017 Sayın Jülide Sarıeroğlu’nun dikkatine …
-
10.08.2017 HAL VE GİDİŞ…
-
03.08.2017 Zübeyde Hanım / 3
-
28.07.2017 Karyalı Sanatçı Ayşe Anıl ile Söyleşi (2)
-
27.07.2017 Çanakkale / Onbeşliler / Veresiye Defteri
-
21.07.2017 Karyalı Sanatçı Ayşe Anıl ile Söyleşi (2)
-
20.07.2017 Karyalı Sanatçı Ayşe Anıl ile Söyleşi (1)
-
13.07.2017 ‘Hak-Hukuk-Adalet!’
-
07.07.2017 Adalet
-
30.06.2017 Atatürk’ü anlamak için …
-
23.06.2017 “Ufukların Ötesini Gören Adam”
-
15.06.2017 Zübeyde Hanım … / 2
-
09.06.2017 Milletin Efendisi … / 2
-
01.06.2017 Milletin Efendisi …
-
25.05.2017 SÖZCÜ …
-
18.05.2017 Zübeyde Hanım
-
11.05.2017 Bak şu densize …
-
04.05.2017 Gülme zamanı
-
27.04.2017 Aldanma ve Aldatma Meselesi
-
20.04.2017 Referandum / Galip – Mağlup
-
13.04.2017 “Din Adamı”
-
06.04.2017 Yurttaşıma …
-
30.03.2017 Ne Yazayım Abime …
-
23.03.2017 “Ey Avrupa …”
-
16.03.2017 Aristo Mantığı
-
09.03.2017 “Abidik”, “Gubidik” işler …
-
02.03.2017 “İtaat …”
-
23.02.2017 ÖNCE TÜRKİYE…
-
16.02.2017 İnkârcılar, Vefasızlar …
-
09.02.2017 Bu yazı, “Ben varım, sen de var mısın” çağrısı değildir!
-
02.02.2017 ‘Fiili Durum’
-
26.01.2017 Başkanlık ...
-
19.01.2017 “Atatürk Başkanlığa Karşı”
-
12.01.2017 Ulusalcılara …
-
05.01.2017 Dilemekle olmuyor …
-
29.12.2016 ‘Rize Belediye Başkanı’na Açık Mektup
-
22.12.2016 MİLLETE ÜÇ VEKİLE SEKİZ
-
15.12.2016 ...
-
08.12.2016 Bozdurdum
-
01.12.2016 Ne oldu bize?
-
24.11.2016 Öğretmenim …
-
17.11.2016 Yanlış Otobüs …
-
10.11.2016 “Vatan Sana Minnettardır”
-
03.11.2016 Dönek
-
27.10.2016 Şu Çılgın Solcular
-
26.10.2016 Milas doğumlu, Uluslararası Ödüllü, Resim-Gravür-Exlibris Sanatçısı Ayşe ANIL:
-
20.10.2016 Nurcan Karaman “FETÖCÜ” öyle mi?
-
13.10.2016 Medrese
-
06.10.2016 LOZAN
-
29.09.2016 Yetkisizlere ...
-
22.09.2016 Yetkililere ...
-
08.09.2016 Yav, he he …
-
01.09.2016 Bahane ...
-
25.08.2016 “FETÖ” (2)
-
18.08.2016 “FETÖ” (1)
-
11.08.2016 Muhalefetin “Anası”
-
04.08.2016 Dindar ile Dinci
-
28.07.2016 Sıyrılamazsın …
-
21.07.2016 “FETÖ”, AKP ve Ulusalcılar
-
14.07.2016 Bu millet adam olur / 2
-
30.06.2016 Bu millet adam olur
-
23.06.2016 Akbük Akbük
-
16.06.2016 Fethiye
-
09.06.2016 Osmanlı’nın mirası
-
02.06.2016 “Gezi” - Hüzün ve Acı
-
26.05.2016 Böyle biline ...
-
19.05.2016 19 Mayıs – Kağnının Zaferi
-
12.05.2016 HANGİ DEMOKRASİ?
-
05.05.2016 Laiklik üzerine
-
28.04.2016 Gidiniz!…
-
21.04.2016 Köy Enstitüleri
-
15.04.2016 Milas’ı Eskişehir yapmak için
-
07.04.2016 “Şu Çılgın Gençler”
-
31.03.2016 Atatürk ve “Başkanlık”
-
24.03.2016 “Evet” ama …
-
18.03.2016 İstifa et
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.