- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 05 April 2018, Thursday 19:00
- 4096 kez okundu
‘sözün özü’ Celal DURGUN / [email protected]
Balık hafızalı bir halkız! Çabuk unutuyoruz.
10 sene geriye gidelim; Türk ordusunu “vesayetçilikle” itham edenlerle, “kâfir düzeninin bekçisi” diye yaftalayanlar, bugün Türk Ordusunu yere göğe sığdıramıyor.
İnsanın sorası geliyor; Türk Ordusu mu değişti, Türk Ordusuna her türlü iftirayı yakıştıranlar mı?
“Ergenekon”, “Balyoz”, “Atabeyler”, “Casusluk”, “Uyuşturucu”, “Fuhuş” davaları dönemini anımsayın.
Bir avuç yurtsever Atatürkçü dışında büyük bir çoğunluk; “olmuştur”, “yapmışlardır” inancıyla hareket etmişti. Siyasi partilerin çoğu, hükümet dâhil “veryansın” hücumundaydı.
2007 yılında başlatılan “Ergenekon”, 2009’da başlatılan “Balyoz” operasyonu can aldı, çok can yaktı. Haksızlığın, hukuksuzluğun “daniskası” yaşandı.
Türkiye’nin yurtsever aydınları, Atatürkçü askerleri, gözü pek gazetecileri hedefe konuldu; tek taraflı yaylım ateşine tutuldular; acının en dayanılmazına, iftiranın en “reziline” maruz bırakıldılar.
Terörden hüküm giymiş mahkûm “tanık”, Genel Kurmay Başkanı “sanık” yapıldı!
Yüz kızartıcı suçlardan hükümlü “gizli tanık”, adeta “Ergenekon”un bilirkişisi oldu!
Siyasetçi “safra” temizliğinden dem vurdu! Kozmik oda didik didik arandı!
Mesleğine “halel” getirmeyen yargıç görevinden alındı, seçilmiş hâkimlerden “özel” mahkemeler kuruldu. Savunmaya sınır getirildi, sanıklara söz hakkı verilmedi!
Akıl durdu, mantık şaştı! Hak, hukuk, adalet rafa kalktı!
Kimi cezaevindeki koğuşunda, kimi sevk edildiği hastane odasında, kimi evinde onur intiharı ile haksızlığa, hukuksuzluğa meydan okudu.
Bu yazıda, “Balyoz” davasının sembol ismi Ali Tatar’a reva görülen haksızlığı, hukuksuzluğu okuyacaksınız.
Yıl 2009, aylardan Temmuz, “Uyuşturucu Çetesi” başlığı ile polis 155’e bir ihbar ulaştırılır.
İhbar mektubunda, Deniz Kuvvetleri’ndeki bir grup askerin uyuşturucu kullandığı ve “fuhuş” gibi aşağılık işlere de bulaştıkları yazılıdır!
Aynı yılın Ağustos ayında, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eşref Yiğit’e, bir grup askerin, amirallere suikast hazırlığı içinde oldukları ihbarı yapılır!
Gazeteciler, kendilerine servis edilen haberleri birinci sayfaya taşır! “Uyuşturucu Çetesi”, “Fuhuş Çetesi” manşetleri, pehlivan tefrikası gibi yayınlanır.
Şeriatçı ile sözde “solcu” numaracı cumhuriyetçi takımı; mide bulandıran, kafa karıştıran yazılarla beyin yıkar!
Deniz Kuvvetleri Komutan’ı Eşref Yiğit, suçlanan askerlere sahip çıkan açıklamalarda bulunur, ama savcı, ihbar mektubunda adı geçen askerlerin tutuklanmasını talep eder!
Genç subaylar tutuklanarak Hasdal’a konur. Ali Tatar da tutuklular arasındadır.
5 Aralık 2009’da Beşiktaş Adliyesinde ifade veren Ali Tatar, Avukatına, “bunlar bana neler soruyor anlayamıyorum… Uyuşturucudan bahsediyorlar. İpe sapa gelmez sorular sordular…” diye isyan eder. Hasdal’da on gün kalır, itiraz üzerine serbest bırakılır.
Tatar ailesi ve arkadaşları özgür kalmayı kutlamak için Ali’nin evinde toplanırlar. Bu sırada bir telefon gelir; Kurmay Başkanı Ali’yle görüşmeleri gerektiğini söyler. Ali, Komutanının bulunduğu yere gider. Eve döndüğünde Ali’nin yüzü kireç gibidir.
Davanın Savcısı Süleyman Pehlivan, Ali Tatar’ın yeniden tutuklanmasını talep etmiş ve talebi kabul edilmiştir.
Ertesi gün görevli askerler, Ali’yi savcılığa götürmek üzere eve gelirler. Ali’nin avukatı ve ailesi, Birlik Komutanına, Kurmay Başkanına, Ali’nin psikolojik durumunun iyi olmadığı anlatır, GATA’ya götürülmesi gerektiğinin altını çizerler. Ancak komutanlar, ‘yanlış’ anlaşılacağını ileri sürerek öneriyi reddederler.
Ali, evdeki konuşmaları, tartışmaları sessizce dinler, hiç tepki vermez. Bir ara “uğraşmayın” diye fısıldadığı duyulur. Ağabey Ahmet Tatar, Ali’nin ruhsatlı tabancasının yerini değiştirir. Ali tepki gösterir. Eşi, Ali’nin valizini hazırlamaya başlar… Askeri araç, kapıya yanaşır.
Hazırlanma bahanesiyle banyoya geçen Ali Tatar, beylik tabancasıyla intihar eder. Ağabey Ahmet Tatar, yaşadığı acı dolu anları şöyle anlatıyor:
“Son basamakları çıktım. Kapıya ulaşmak üzereyim. ‘Hepiniz hoşça kalın’ cümlesi geliyor önce, sonra kahredici o sesi duyuyorum… Kulaklarımda çınlama… Bacımın, eşinin, eşimin ve çocukların çığlıkları, bağırarak hızla banyoya dalıyorum. Duvardan aşağıya doğru sıyrılmış, sarılıyorum, kalbinin atışlarını duyuyorum.
‘Yaşıyor’ diye bağırıyorum.’ Ambulans’ diye haykırıyorum. Kucağıma alıp kaldırmaya çalışıyorum. Kaldıramıyorum, koridora doğru birlikte sürünüyoruz… Kime ne diyeceğimi bilemiyorum. Anlamlı, anlamsız çığlıklar attığımı duyumsuyorum. Gelenlerle bir şeylerin üzerine alıp ambulansa taşıyoruz. Ne yapacağımı bilmiyorum. Birilerinin bir şeyler yapmasını istiyorum… Hemşire olduğunu söyleyen biri benimle birlikte ambulansın arkasına biniyor. Çaresizce masaj yapmaya başlıyorum kalbine. Hemşire bağırıyor bana ‘zarar veriyorsun kardeşine’ diye. Hayatımın en bitmek bilmeyen, en uzun yolculuğuna çıkıyorum. Yol bitmiyor. GATA şurası değil miydi? Birileri yolumuzu mu bağlıyor? Ali’yi kayıp mı ediyorum? Yok olmaz. Eli elimde. Ben onu bırakmam. Siren sesleri arasında başka bir dünyadayım sanki. Olup bitene yabancılaşıyorum. Gerçek mi yaşadıklarım? Kâbus mu görüyorum? Araç durdu. İki duvarın arasındayız, kapılar gürültüyle açılıyor. Sedyeye koyuyoruz Ali’yi. İlk cam kapıyı geçerken yüzükoyun yere kapaklanıyorum. Ali’yi benden koparıp içeriye alıyorlar. Dışarı çıkarılıyorum. Muharrem ayındayız. Ne garip, yüzyıllar önce çöldeki ‘medet’ haykırışları dökülüyor dudaklarımdan. Haykırıyorum, ama o gün ulaşmayan ‘medet’ yine gelmeyecek besbelli. Yine zalimin hançeri iş başında! Yine kanıyor yaramız. Saatlerce susturamıyor hiç kimse. Israrla ‘Medet ya Ali, Medet ya Hüseyin’ haykırışlarım Haydarpaşa’nın avlusunda yankılanıyor. Hiç mi dinmeyecek bu ah ediş? Hiç mi gelmeyecek Merdan?” (Müyesser Yıldız - Vatan yahut Silivri)
*** ***
Komutanı Koramiral Can Erenoğlu, “Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı bir subayı kaybettik” diye ağlar. Nilüfer Tatar, yaşanan acının, çekilen çilenin kaynağına işaret eder:
“Hiçbirinde gerçek belge yok. Askeriyeye komplo kuruyorlar. On yıldır bu komployu hazırlamışlar. Adamlarını içeriye yerleştirmişler. Dayanamadı, kabullenemedi içeri alınmayı, Alevi subaylar üzerine oynuyorlar… Allah belalarını versin. Kına yaksınlar şimdi. Sahte belgelerle suçladılar, onurunu kırdılar. Ergenekon’a şehit verdik, yiğidimi… Dün gece rahat uyudun mu Süleyman Pehlivan? Sen kimin adamısın? Amerika’nın mı, Fetullah’ın mı? Unutma hesap vereceksin bana.”
*** ***
Yarbay Ali Tatar, bıraktığı “Veda Mektubu”nda şu ifadelere yer vermiştir.
“Sevgili Nilü ve canım aile üyelerim ...
Tam her şeyden kurtulduk derken sizlerden bir ayrılık durumu daha yaşamak durumundayım. Bu ayrılık ebedi ayrılıktır. Eğer öbür dünya varsa... İleride orada buluşuruz. Ben ailemden kimseye küskün değilim. Hepinizi çok seviyorum. Hepinize bir hakkım geçtiyse helal olsun. Sizin de bana hakkınızı helal edeceğinize eminim.
Dediğim gibi bana sakın kızmayın. Belki bu süreç altı ay, bir yıl sonra geçecek. Ancak benim buna dayanacak halim yok.
Öncelikle başınızı öne eğdirecek hiçbir şey yapmadım. Başınızı dimdik tutun!
Ama ben bu hukuksuzlukla yaşayamam. Yaşadıklarımı ikinci defa kaldırmam mümkün değil...
O deliğe bir daha dönmektense mezara girmeyi tercih ederim...
Belki benim ölümüm bu durumda olan başkalarının aydınlığa çıkışına bir ışık olur. Boşu boşuna ölmemiş olurum. Bu şekilde ölmeyi hiç istemezdim. Buna en çok karşı çıkan bendim. Şu anda çok duygusal değilim.
Ağlamıyorum. Yalnız içim buruk ve kırgın. Bana bu oyunu oynayanlara ve sahip çıkmayanlara kırgınım.
Beni rahmetli babamın yanına gömün.
Karımı ve kızım Gökçenimi size emanet ediyorum. Kızımı ve karımı yalnız bırakmayacağınızı, bu işin peşini bırakmayacağınızı biliyorum. Tek tesellim sizleri son bir defa, hep birlikte görmek oldu.
Gökçenim, canım kızım, derslerine çok iyi çalış. İyi çalış ve önemli yerlere gel ki, benim hesabımı sorabilesin!
Hukuksuzluk sürecine hukuk adına saygı gösterilemez.
Bu şekilde giderseniz ne yönetecek bir ordu, ne yaşayacak bir cumhuriyet, ne de bir ülke bulamayacaksınız.
Şunu bilin ki, en küçük suçu ve günahı olmayan ben, bu yapılan hukuksuzluğa isyan ve bu karanlığa bir nebze ışık olabilmek için hayatıma son veriyorum.
*** ***
Kumpasın içinde yer alan sözde gazeteler ve o gazetelerin yazarları, Ali’nin onur intiharını alçakça savlarla karalamaya çalışmıştı. Gazetenin biri “Mermiye Kafa Attı” başlığıyla çıkmıştı. Aymazın biri “Efendiler, hesabı ödemeden nereye” diye sormuştu. Bir diğeri “Savunma hakkını kullanmak yerine ölümü göze almak şüpheleri artırmaktadır” tespitinde bulunmuştu! Sonradan milletvekili olan bayan köşe yazarı “Ali Tatar’ın intiharı üzerinden Poyrazköy davasını itibarsızlaştırmak gayretleri yoğunlaşıyor. Bu ne iş?” diye hedef şaşırtmacaya başvurmuştu.
*** ***
Bana göre, Ali Tatar Ergenekon şehididir. FETÖ’nun şehit ettiği Türk subayıdır.
Kuddusi Okkır, Abdulkerim Kırca, Berk Erdem, Ali Tatar, “günahkâr” oldukları için canlarına kıymadılar. Atılan iftiraya, sahipsizliğe, korkaklığa, onursuzluğa, erdemsizliğe kafa tuttular.
Onlar; namussuz, arsız, utanmaz, şerefsiz iftiracılara; ahlak dersi, erdem dersi verdiler.
Ve yıldız oldular ve tarihe yazıldılar ve yürekli insanların kalbine gömüldüler.
O günlerde, kumpasçılara destek olan “muktedirler”, 15 Temmuz ayaklanmasından sonra gaflet uykusundan uyandılar! “Kandırıldıklarını” itiraf ettiler.
İtiraf etmeleri önemli de; giden canlar geri gelmiyor ki …
Kırılan onur tamir edilmiyor ki … ‘Çalınan umut’a dönülmüyor ki … Çekilen acılar unutulmuyor ki …
Gözü yaşlı eşler, öksüz büyüyen çocuklar, yüreği yanan analar, babalar unutamaz ki …
-
04.02.2025 “İNSAN KIYMETİ BİLEN ATATÜRK”
-
15.12.2024 ATATÜRK VE BİLİM VE AKIL
-
11.11.2024 LAİKLİK
-
26.10.2024 ATATÜRK VE TBMM VE ÇIKARDIĞIM DERSLER
-
13.09.2024 MASAL GİBİ AMA MASAL DEĞİL
-
19.05.2024 “19 MAYIS 1919’DA GENEL DURUM VE GÖRÜNÜM”
-
26.04.2024 KÖY ENSTİTÜLÜLER ANLATIYOR (2)
-
19.04.2024 KÖY ENSTİTÜLÜLER ANLATIYOR (1)
-
12.01.2024 EZİYORSUNUZ
-
20.12.2023 YOKTU…
-
05.12.2023 BAŞKAN ADAYLAR
-
27.11.2023 “HAİN”
-
24.10.2023 KEMALİZM
-
17.10.2023 BEŞ BİN LİRA…
-
03.10.2023 GEZİ…
-
26.09.2023 LAİKLİK OLMAZSA OLMAZIMIZ
-
19.09.2023 BAZEN…
-
13.09.2023 HEY OKUMUŞ AYDIN
-
05.09.2023 DKÖ…
-
26.08.2023 EY HALKIM…
-
20.06.2023 DEĞİŞİM…
-
23.05.2023 SEÇMEN…
-
16.05.2023 NEYMİŞ
-
09.05.2023 SEÇMEN KARDEŞİM
-
26.04.2023 İNKÂR EDEN…
-
18.04.2023 “İNCE” NE YAPMALI?
-
11.04.2023 KURŞUN ADRES SORMAZ
-
04.04.2023 “HER KERAMETİ MECLİSTEN BEKLEYENLERDENİM”
-
28.03.2023 ELEMAN ARANIYOR…
-
21.03.2023 ÇANAKKALE ZAFERİ VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
-
14.03.2023 12 MART 1971
-
07.03.2023 OLMADI / YAKIŞMADI
-
28.02.2023 KIZILAY
-
21.02.2023 GELMEDİN…
-
14.02.2023 “SESİMİ DUYAN VAR MI?”
-
10.02.2023 AYNI GEMİDEYİZ…
-
24.01.2023 “YETER! SÖZ MİLLETİNDİR.”
-
17.01.2023 KOLAYLIKLAR DİLEDİM
-
13.01.2023 ÇÜRÜMÜŞLÜK…
-
06.01.2023 BENDEN YAZMASI…
-
29.12.2022 ASGARİ ÜCRET
-
22.12.2022 BİR ZAMANLAR…
-
16.12.2022 ATATÜRK, UYARMIŞTI
-
09.12.2022 NE ZAMAN BARIŞACAKSINIZ?
-
01.12.2022 “U” DÖNÜŞÜ
-
24.11.2022 “ÖĞRETMENLER GÜNÜ” / BİR İLETİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
-
17.11.2022 ŞENLİK
-
03.11.2022 “SESSİZ TRENLER”
-
27.10.2022 “CUMHURİYET FAZİLETTİR.”
-
20.10.2022 ‘’YANAN BİZDİK, SİZ KÖMÜR SANDINIZ’’
-
13.10.2022 DİNDAR VE “DİNCİ”
-
06.10.2022 AYIP, AYIP…
-
29.09.2022 SESİNİZ ÇIKMIYOR
-
15.09.2022 NANKÖRSÜN
-
08.09.2022 6-7 EYLÜL 1955
-
25.08.2022 TEKÂLİF-İ MİLLİYE KANUNLARI (MİLLİ VERGİ EMİRLERİ)
-
18.08.2022 “YÜREĞİN YETİYORSA”
-
11.08.2022 SINAV SKANDALI
-
04.08.2022 BÖYLE GİTMEZ
-
28.07.2022 İSMET İNÖNÜ LOZAN’A GİDİŞİNİ ANLATIYOR
-
21.07.2022 BEKLEDİM…
-
14.07.2022 LAF SALATASI…
-
07.07.2022 ŞİMDİ BEN NE YAPAYIM?
-
30.06.2022 65 YAŞ VE ÜSTÜ…
-
23.06.2022 YÜREĞİN YETİYORSA…
-
16.06.2022 HACİVAT VE KARAGÖZ
-
09.06.2022 İDDİA VAR KANIT YOK
-
01.06.2022 AYDIN KİRLENMESİ…
-
26.05.2022 KİRLENDİK…
-
19.05.2022 19 MAYIS…
-
12.05.2022 TEBLİĞCİLER…
-
28.04.2022 23 NİSAN...
-
21.04.2022 KÖY ENSTİTÜSÜ
-
14.04.2022 AH CEHAPE VAH CEHAPE
-
07.04.2022 KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR
-
31.03.2022 MUĞLA ATATÜRK ANITI
-
17.03.2022 MEYDAN...
-
10.03.2022 “OLE APRİMA OMNİUM ARBORUM EST”
-
03.03.2022 “KIRK UÇURMA”
-
24.02.2022 GÜMÜŞKESEN MEZAR ANITI
-
10.02.2022 ANIT'A SALDIRANLARA
-
03.02.2022 UTAN, UTAN...
-
27.01.2022 HUKUK DEVLETİ'NDE...
-
20.01.2022 YAPANA DEĞİL, YAPTIRANA BAK
-
13.01.2022 LİSELİ GENÇ'E...
-
23.12.2021 FAİZ
-
16.12.2021 ASGARİ ÜCRET
-
09.12.2021 YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR
-
02.12.2021 FUTBOL VE SİYASET
-
25.11.2021 HALİMİZ
-
18.11.2021 RAKAMLARIN DİLİ
-
11.11.2021 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
-
28.10.2021 CUMHURİYET
-
21.10.2021 ERDOĞAN MI, YAVAŞ MI?
-
14.10.2021 GERÇEK...
-
30.09.2021 BU KAÇINCI DİN TİCARETİ?
-
23.09.2021 TÜRKİYE'NİN İTİBAR KARNESİ
-
16.09.2021 TÜRKİYE LAİK Mİ?
-
09.09.2021 TALİBAN'A SELAM DURANLARA (2)
-
02.09.2021 HÜSEYİN RAHMİ ÖZER
-
26.08.2021 TALİBAN'A SELAM DURANLARA...
-
19.08.2021 SADUN BORO DİYOR Kİ..
-
05.08.2021 AH TÜRKİYEM VAH TÜRKİYEM
-
31.07.2021 LOZAN, HAKKIN VE HUKUK'UN ZAFERİ
-
15.07.2021 TÜCCAR...
-
08.07.2021 NEREDEN NEREYE?
-
24.06.2021 İKİ - ÜÇ MAAŞ...
-
17.06.2021 “ÜMMET Mİ, MİLLET Mİ?
-
10.06.2021 YAPMADIKLARIMIZDAN DA SORUMLUYUZ.
-
03.06.2021 NANKÖRSÜN...
-
27.05.2021 GAZETECİ OLMAK
-
20.05.2021 ATATÜRK, VAHDETTİN GÖRÜŞMESİ.
-
07.05.2021 BAKAN, SÖZ VE FOTOGRAF
-
29.04.2021 BAYRAM İKRAMİYESİ...
-
22.04.2021 HESAP VEREN, GÜVEN VERİR
-
15.04.2021 BİLE, BİLE “LADES”
-
07.04.2021 “BİZ KONUŞURUZ, SİZ KONUŞAMAZSINIZ”
-
01.04.2021 İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEDİR, NE DEĞİLDİR?
-
18.03.2021 ÇANAKKALE DESTANI
-
11.03.2021 NEREYE?
-
04.03.2021 KAZDIĞI KUYUYA DÜŞECEK
-
25.02.2021 SİYASİ NEZAKET
-
18.02.2021 REHİN OPERASYONU
-
11.02.2021 İSKİLİPLİ ATIF HOCA
-
04.02.2021 İSTİFA
-
28.01.2021 BİR ZAMANLAR...
-
21.01.2021 SİYASİ KÖRLÜK
-
14.01.2021 GÜNDEM
-
07.01.2021 YAĞDIRDI
-
31.12.2020 YENİ YIL DİLEKLERİM.
-
24.12.2020 KİM, KİMİ KANDIRIYOR?
-
17.12.2020 AKLIMA TAKILAN SORULAR
-
10.12.2020 KADIN HAKLARI
-
03.12.2020 TAM KAPANMA ZORUNLUDUR
-
26.11.2020 HAKKIN ÖDENMEZ ÖĞRETMENİM
-
19.11.2020 “ACI REÇETE”
-
12.11.2020 SAHTE ATATÜRKÇÜLER
-
05.11.2020 DEPREM
-
29.10.2020 KUTLU OLSUN
-
22.10.2020 ASKIDA EKMEK
-
15.10.2020 SABIR...
-
08.10.2020 SINIFTA KALDINIZ
-
02.10.2020 DEMOKRASİ...
-
24.09.2020 BU BİR “ÖVÜNME” YAZISI DEĞİLDİR
-
17.09.2020 “MUSTAFA KEMAL” ADI VE “ATATÜRK” SOYADI
-
10.09.2020 “ÇOCUKLARA KIYMAYIN EFENDİLER.”
-
03.09.2020 NE VAR, NE YOK?
-
27.08.2020 SAKARYA SAVAŞI'NDAN DÖNÜŞ
-
20.08.2020 OKULLAR AÇILSIN MI?
-
13.08.2020 İNCE
-
05.08.2020 ADAM OLMAK
-
28.05.2020 NE GÜZEL GÜNLERDİ, O GÜNLER
-
21.05.2020 MUSTAFA KEMAL
-
14.05.2020 MALTA SÜRGÜNÜ MİLASLI HALİL MENTEŞE
-
07.05.2020 DENİZ GEZMİŞ
-
30.04.2020 100 YIL ÖNCE
-
23.04.2020 “BUNLARA KENDİMİZİ TANITACAĞIZ”
-
16.04.2020 ATATÜRK VE ATI
-
09.04.2020 BU VİRÜS BAŞKA VİRÜS
-
02.04.2020 AĞAM BİZİMLE EĞLENİYİ
-
26.03.2020 “ÖZÜR” BEKLİYORUM
-
19.03.2020 ÇANAKKALE DESTANI
-
12.03.2020 İKTİDARA
-
05.03.2020 GÖZ ODUR Kİ DAĞIN ARKASINDAKİNİ GÖRE, AKIL ODUR Kİ BAŞA GELECEĞİ BİLE
-
27.02.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK (4)
-
20.02.2020 SİYASİ AYAK
-
13.02.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK (3)
-
06.02.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK(2)
-
30.01.2020 HAYIR, TAKDİR-İ İLAHİ DEĞİL!
-
23.01.2020 LAİK ATATÜRK
-
16.01.2020 İNSAN ATATÜRK (4)
-
14.01.2020 KAYINPEDERİM “BABALIĞIM” M. ALİ ALPARSLAN
-
09.01.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK
-
06.01.2020 VAHŞET'İN YAŞANDIĞI YER MENEMEN
-
02.01.2020 İNSAN ATATÜRK (3)
-
26.12.2019 İNSAN ATATÜRK (2)
-
19.12.2019 İNSAN ATATÜRK
-
12.12.2019 GAZETECİ AHMET EMİN YALMAN, ATATÜRK'ÜN SOFRASINDA
-
05.12.2019 BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK ANLATIYOR
-
28.11.2019 ZEHİR SOLUMAYA DEVAM...
-
21.11.2019 O MEKTUP
-
11.11.2019 ATATÜRK
-
07.11.2019 ZEYTİN HASAT ŞENLİĞİ VE “DENSİZLİK”
-
31.10.2019 ATATÜRK CUMHURİYETİ ANLATIYOR
-
24.10.2019 ATATÜRK KÖYLÜLERLE PAZARLIK EDİYOR
-
17.10.2019 Ayıkla pirincin taşını
-
09.10.2019 ALLAHIM, BİZİ BÖYLE “MÜSLÜMAN”LARDAN KORU
-
02.10.2019 TARIM DÜNYAMIZ
-
25.09.2019 YAKIN TARİHİMİZDEN BİR YAPRAK
-
18.09.2019 SURİYE ÇIKMAZI VE ATATÜRKÇÜ ÇÖZÜM
-
11.09.2019 HANGİ PERİNÇEK?
-
05.09.2019 BU YAZI “YALVARMA” DEĞİL, FERYATTIR
-
28.08.2019 30 AĞUSTOS DESTANI
-
22.08.2019 KARAOĞLAN
-
15.08.2019 BEDELİNİ HEP BİRLİKTE AĞIR ÖDERİZ
-
08.08.2019 İMAMOĞLU İLE KAFTANCIOĞLU
-
01.08.2019 “ÇARŞAFLI KADIN”
-
25.07.2019 LOZAN VE SONRASI
-
18.07.2019 AFFETMİYORUM
-
11.07.2019 ATATÜRK'Ü KIZDIRAN MASKARALIKLAR
-
04.07.2019 ERGENEKON / GİDEN GERİ GELMİYOR
-
27.06.2019 BU DEVİRDE KİMSE ŞAH DEĞİL...
-
26.06.2019 “KALEM, KAĞIT ALSIN GELSİN”
-
13.06.2019 DİCLE'NİN YUTACAĞI ŞEHİR / HASANKEYF
-
30.05.2019 HÜZNÜN VE NEŞE'NİN YAŞANDIĞI YER, HALFETİ
-
23.05.2019 HARRAN'DA İKİ SAAT
-
16.05.2019 ANDIMIZIN TARİHÇESİ
-
09.05.2019 “HAKİM” VAR HAKİM VAR...
-
02.05.2019 “ÖZÜR” DİLEMEYE DAVET
-
24.04.2019 KÖY ENSTİTÜLER ANLATIYOR...
-
17.04.2019 YEREL SEÇİM VE DÜŞÜNDÜKLERİM (2)
-
16.04.2019 “DEMOKRASİ” NEDİR, NE DEĞİLDİR...
-
11.04.2019 ANADOLU AJANSI / NEREDEN NEREYE...
-
03.04.2019 YEREL SEÇİM VE DÜŞÜNDÜKLERİM
-
27.03.2019 GENÇLİĞE HİTABE'NİN ÖYKÜSÜ
-
21.03.2019 ATATÜRK VE BİLİM
-
14.03.2019 TÜRKİYE'DE KADIN OLMAK...
-
06.03.2019 BABALAR VE ÇOCUKLARI
-
27.02.2019 KORKUDAN KORKMAK
-
21.02.2019 KRİZ ÖNLEM PAKETİ
-
07.02.2019 SİYASETİN DİLİ
-
31.01.2019 CELAL BAYAR’IN ATATÜRK SEVGİSİ
-
24.01.2019 MİLLİ MÜCADELEDEN BİR HATIRA / HEYET-İ NASİHA
-
17.01.2019 CAN KARDEŞİM, AYSEN DURGUN ÖZ
-
20.12.2018 SİYASETÇİ…
-
13.12.2018 KAFANIN İÇİNDEKİ HAZİNE
-
06.12.2018 FESLİ…
-
30.11.2018 BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK
-
22.11.2018 DÜNYA’NIN TANIDIĞI MİLASLI SANATÇI
-
15.11.2018 “VATAN SANA MİNNETTARDIR.”
-
08.11.2018 ATATÜRK’ÜN ÖNGÖRÜSÜ
-
01.11.2018 YAŞASIN CUMHURİYET
-
25.10.2018 CELAL BAYAR VE ‘PARTİ PELVAN’
-
18.10.2018 ATATÜRK’ÜN ARKADAŞI, SIRDAŞI, YOLDAŞI İSMET İNÖNÜ
-
11.10.2018 ATATÜRK, NEDEN ÇOK PARTİLİ DÜZENE GEÇMEDİ?
-
04.10.2018 ATATÜRKÇÜ GENÇLİK
-
27.09.2018 KERBELA, ZALİMİN YENİLDİĞİ YER
-
20.09.2018 “MANDA” MESELESİ
-
13.09.2018 YAŞA MUSTAFA KEMAL PAŞA, YAŞA..
-
06.09.2018 30 AĞUSTOS ZAFERİ ÜÇ KİŞİYİ ÇOK ÜZMÜŞTÜ!
-
30.08.2018 OKURKEN TİR TİR TİTREDİĞİM YAZI
-
16.08.2018 Önce siz …
-
09.08.2018 Savaşın ve Devrimlerin tanığı Velidedeoğlu anlatıyor …
-
02.08.2018 Fatma Öğretmen
-
26.07.2018 Atatürk’ün Son Neşeli Gecesi
-
19.07.2018 68 yıl önce, 68 yıl sonra …
-
12.07.2018 “Danko’nun Kalbi”
-
05.07.2018 Cumhuriyet’in ilanından bir gün sonra
-
28.06.2018 Tek Adam
-
21.06.2018 Atatürk’ün Sofrası / “Zevat-ı Mutade”
-
14.06.2018 DOĞA DOSTU ATATÜRK VE “ÇEVRECİ’NİN DANİSKASI” ERDOĞAN
-
07.06.2018 “Devlet ve Parti”
-
31.05.2018 ‘Aziz Nesinlik’ gerçek bir öykü
-
24.05.2018 Atatürk ve Devrim
-
17.05.2018 Atatürk’ün İki “Fedaisi”
-
10.05.2018 Memleket Sevdalısı “İki Ayyaş” (!)
-
03.05.2018 Ah Bahçeli, vah Bahçeli!
-
26.04.2018 Atatürk’ün Kız Kardeşi Makbule Atadan anlatıyor …
-
21.04.2018 İYİ Parti Milas İlçe Başkanı Mehmet Çayırlı ile Söyleşi
-
12.04.2018 Atatürk kendini anlatıyor
-
29.03.2018 Din, Siyaset ve Atatürk
-
29.03.2018 Din, Siyaset ve Atatürk
-
22.03.2018 SAVAŞIN KADERİNİ DEĞİŞTİREN KAHRAMAN KOCA SEYİT
-
08.03.2018 Atatürk döneminde ve bugün “Torpil”
-
02.03.2018 Tabii ki “memnunuz”
-
22.02.2018 Mustafa Kemal ve “Milli İrade”
-
15.02.2018 Kemalizm’in Alfabesi “Bağımsızlık”
-
08.02.2018 Atatürk ile ‘Laiklik’ üzerine söyleşi …
-
01.02.2018 “Nalbantlık Okulu”
-
25.01.2018 UĞURLAR olsun …
-
18.01.2018 “MUSTAFA KEMAL’İ AĞLARKEN GÖRDÜM”
-
11.01.2018 Lenin’in, ‘Türk Kurtuluş Savaşı’na bakışı
-
04.01.2018 Yeni Yıl
-
28.12.2017 Menemen Olayı
-
14.12.2017 ‘Cephane Sandığında Kitap’
-
07.12.2017 Ankara Müftüsü Rifat Efendi …
-
30.11.2017 Atatürkçü mü oldunuz?
-
25.11.2017 Rüzgara Karşı Yürüyen Öğretmen: Mehmet UZMAN
-
16.11.2017 Atatürk’ün hasta günleri …
-
10.11.2017 “Beyaz Eldivenli Adam …” / 2
-
09.11.2017 “Beyaz Eldivenli Adam …” / 1
-
02.11.2017 Sandıklar dolusu altınların öyküsü
-
26.10.2017 “Olmaz olmaz” deme …
-
19.10.2017 ‘Kırk Para’!
-
12.10.2017 Dersimiz Laiklik
-
06.10.2017 Atatürkçü Eğitim …
-
28.09.2017 Kadınlarımıza …
-
21.09.2017 Bodrum’u görmek, Milas’ı gezmek lazım …
-
14.09.2017 Ayşe Anıl’ın sergisinde …
-
07.09.2017 ‘Gümüşkesen Anıtı’nın maketi üzerine …
-
31.08.2017 Aziz Atatürk
-
24.08.2017 Meczup …
-
17.08.2017 Sayın Jülide Sarıeroğlu’nun dikkatine …
-
10.08.2017 HAL VE GİDİŞ…
-
03.08.2017 Zübeyde Hanım / 3
-
28.07.2017 Karyalı Sanatçı Ayşe Anıl ile Söyleşi (2)
-
27.07.2017 Çanakkale / Onbeşliler / Veresiye Defteri
-
21.07.2017 Karyalı Sanatçı Ayşe Anıl ile Söyleşi (2)
-
20.07.2017 Karyalı Sanatçı Ayşe Anıl ile Söyleşi (1)
-
13.07.2017 ‘Hak-Hukuk-Adalet!’
-
07.07.2017 Adalet
-
30.06.2017 Atatürk’ü anlamak için …
-
23.06.2017 “Ufukların Ötesini Gören Adam”
-
15.06.2017 Zübeyde Hanım … / 2
-
09.06.2017 Milletin Efendisi … / 2
-
01.06.2017 Milletin Efendisi …
-
25.05.2017 SÖZCÜ …
-
18.05.2017 Zübeyde Hanım
-
11.05.2017 Bak şu densize …
-
04.05.2017 Gülme zamanı
-
27.04.2017 Aldanma ve Aldatma Meselesi
-
20.04.2017 Referandum / Galip – Mağlup
-
13.04.2017 “Din Adamı”
-
06.04.2017 Yurttaşıma …
-
30.03.2017 Ne Yazayım Abime …
-
23.03.2017 “Ey Avrupa …”
-
16.03.2017 Aristo Mantığı
-
09.03.2017 “Abidik”, “Gubidik” işler …
-
02.03.2017 “İtaat …”
-
23.02.2017 ÖNCE TÜRKİYE…
-
16.02.2017 İnkârcılar, Vefasızlar …
-
09.02.2017 Bu yazı, “Ben varım, sen de var mısın” çağrısı değildir!
-
02.02.2017 ‘Fiili Durum’
-
26.01.2017 Başkanlık ...
-
19.01.2017 “Atatürk Başkanlığa Karşı”
-
12.01.2017 Ulusalcılara …
-
05.01.2017 Dilemekle olmuyor …
-
29.12.2016 ‘Rize Belediye Başkanı’na Açık Mektup
-
22.12.2016 MİLLETE ÜÇ VEKİLE SEKİZ
-
15.12.2016 ...
-
08.12.2016 Bozdurdum
-
01.12.2016 Ne oldu bize?
-
24.11.2016 Öğretmenim …
-
17.11.2016 Yanlış Otobüs …
-
10.11.2016 “Vatan Sana Minnettardır”
-
03.11.2016 Dönek
-
27.10.2016 Şu Çılgın Solcular
-
26.10.2016 Milas doğumlu, Uluslararası Ödüllü, Resim-Gravür-Exlibris Sanatçısı Ayşe ANIL:
-
20.10.2016 Nurcan Karaman “FETÖCÜ” öyle mi?
-
13.10.2016 Medrese
-
06.10.2016 LOZAN
-
29.09.2016 Yetkisizlere ...
-
22.09.2016 Yetkililere ...
-
08.09.2016 Yav, he he …
-
01.09.2016 Bahane ...
-
25.08.2016 “FETÖ” (2)
-
18.08.2016 “FETÖ” (1)
-
11.08.2016 Muhalefetin “Anası”
-
04.08.2016 Dindar ile Dinci
-
28.07.2016 Sıyrılamazsın …
-
21.07.2016 “FETÖ”, AKP ve Ulusalcılar
-
14.07.2016 Bu millet adam olur / 2
-
30.06.2016 Bu millet adam olur
-
23.06.2016 Akbük Akbük
-
16.06.2016 Fethiye
-
09.06.2016 Osmanlı’nın mirası
-
02.06.2016 “Gezi” - Hüzün ve Acı
-
26.05.2016 Böyle biline ...
-
19.05.2016 19 Mayıs – Kağnının Zaferi
-
12.05.2016 HANGİ DEMOKRASİ?
-
05.05.2016 Laiklik üzerine
-
28.04.2016 Gidiniz!…
-
21.04.2016 Köy Enstitüleri
-
15.04.2016 Milas’ı Eskişehir yapmak için
-
07.04.2016 “Şu Çılgın Gençler”
-
31.03.2016 Atatürk ve “Başkanlık”
-
24.03.2016 “Evet” ama …
-
18.03.2016 İstifa et
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.