Dursun Girgin

Dostlarım merhaba. Bu ülkeyi TÜİK mi, yoksa TBMM mi yönetiyor? Eğer her işimizi TÜİK ayarlıyorsa yandık! Adamlar acından ölse, fazla yemek yemiş de ondan öldü diye rapor verirlerse hiç şaşmam. Bana kalırsa meclisi fesh edip, her şeyi TÜİK denen baş belası yapsın. Yazıktır! Bu millete günahtır! Bu işlerin danışıklı döğüş olduğunu herkes biliyor, bilmesine de… sesini duyurmak isteyen çiftçinin, sesini duyurmak isteyen işçinin, emeklinin önüne pat diye devletin polisi, devletin jandarması çıkıyor. Sanki diktatörlük ile yönetiliyoruz.

Olmuyor beyler olmuyor! İktidar olurken binbir dereden su getireceksin, Allah-Kuran diyeceksin, iktidar olduktan sonra da milletin kanını emeceksin. Olmaz olsun böyle iktidar. Daha dün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olup da halkın elinin tersiyle ittiği Murat Kurum’u, al sana ballı böreklik bakanlık deyip tekrar Bakan yapmak ta neyin nesi? Acaba AKP’de adam kıtlığı mı var? Yoksa AKP’nin en iyileri eğer yanlış projelere imza atarak, insanların canına okuyorsa… Ya beceriksizleri ne yapacaklar acaba bu ülkeye?

İşte sözde enflasyon düşecekti. Hani ne zaman? Siz eğer bu ülkenin kaderini Murat Kurum, Mehmet Şimşek ve TÜİK’e bağlarsanız yakında bu millet sizi çalıp oynatacaktır. Artık yakında hapishaneler değil de tımarhaneler insan almayacaktır. Tıpkı yıllar önce olduğu gibi. Padişahın her zamdan sonra sokağa saldığı gözcüler, en sonunda milletin zil takıp sokak ortasında oynadığını görünce hemen padişaha müjdeye giderler.

-Padişahım! Her şey çok güzel. Millet ellerine zil takmış, kadın-erkek oynuyor.

Padişah hemen zamları geri alın talimatı verir. Bilmem bizim Sayın Cumhurbaşkanımız da aynısını yapıp da emekli, işçi ve diğer çalışanların maaşlarına zam yapmadığına göre. Son yapılan zamları geri alır mı? Bilemem. Karşımızda 24 senelik yorgun mu yorgun bir AKP ve onun destekçisi olan MHP iktidarı var. Namı diğer Cumhur İttifakı. Maşallah! 24 yıldan beri yandaşlar, dindaşlar öyle bir köşe oldular ki 4 köşe mi diyeyim, 24 köşe mi diyeyim? Bilemiyorum. Bal tutan parmağını yalar dedik. Ne parmak yalaması be kardeşim, balı tenekesiyle kaldırdılar. Şimdi de fakir, fukara o tenekelerden sızan balların başına kara sinek misali üşüşüyorlar.

Dostlarım hastamıza gün alamıyoruz. Muayene olup da tedavi olanlar, gerçekten de kendilerini çok şanslı hissediyor. Sadece bir rapor yenilemek için özel hastaneye gittim. Aman Allahım! O ne pahalılık? Özele gidenlere sesleniyorum; cebinize en az 15-20 bin TL koyup, öyle gidin. Sayın TÜİK’çiler  şu özel hastanelere de bir çare buluversenize. Nasıl olsa çarşı-pazara çare buldunuz. Baksanıza etin kilosu 200 TL, zeytinyağın kilosu 75 TL, domatesin kilosu 5 TL. Bir tabak çorba 25 TL’ye düşmüş.  Hatta ev kiraları 2 bin TL olmuş. Helal olsun Sayın Cumhur İttifakına. Ne de olsa bu adamlar Allah’tan korkan insanlar. Öyle mi? Sevsinler sizin şu her seçimden seçime atıp tuttuğunuz yalanlarınızı. Eee dostlar! Aslında bütün bu zulümler bu millete müstahaktır. Ne yapalım? Bu da geçer, bunlar da gelip geçer. Yalnız bu milletin hesabını  ALLAH’a nasıl verirler? Bilemem.

Haydi dostlar, hoşça kalın, dostça kalın.