Dursun Girgin

Dostlarım merhaba, düğün ve derneklerin iyice yoğun olduğu bir dönemden geçiyoruz ve bu arada güzel Muğla'nın kazalarıyla, köyleriyle hepsine canı gönülden teşekkür ediyorum. Dibekdere'de bugün en az 80 takım davul zurna ekibi var. 80 çarpı 5 eder 400. Yani Muğla kazalarıyla, köyleriyle bugün 400 davulcu ve zurnacı besliyor diyebilirim dostlarım. Muğlamızın yanı sıra komşu illerimizi de hesaba katarsak, Aydın'a, İzmir'e hatta Manisa'ya, Denizli'ye, Antalya'ya ve Burdur'a varıncaya kadar çok geniş bir coğrafyaya hitap eden Dibekdere'nin davul ve zurna kültürü artık kabuğunu yarmış, ceviz misali tadından yenmiyor. Ancak hala bazı arkadaşlarımız var ki maşallah burunlarından kıl aldırmıyorlar.

Artık eğitim çok önemli. Bugün Muğla Büyükşehir Belediyemizin 81 ilimiz içinde farklı hallere getirmek adına 2013 yılından beri yapılagelen zurna şenliklerini, yeni yeni bazı atılımlar yapılarak, davul zurna kültürünü daha da sevilir hale getirme adına yapılan tüm çalışmalara canı gönülden teşekkür ederim. Ancak bu güzelim kültürüN bazılarının çıkarları haline getirilmemesine de dikkat edilmesine rica ediyorum. Geçen salı akşamı Muğlamızda iki yerde iki farklı davul zurna şenliği vardı. Şöyle ki bilindiği üzere Muhtar Dursun ta 2000'li yıllardan beri 6 zurna 6 davulla başlattığı zurna dinletilerine bazı yerlerde hala devam ediyor. Şöyle ki malum 6 zurna 6 davulla düğün dernek yapmak biraz fedakarlık isteyen bir durum. Eh bu oluşumların içine bir de zamanımızın ekonomik durumunu eklersek elbette 6 davul 6 zurnanın dinletisi de, bu sanatı icra edenler kadar dinleyenler de hayli keyif alıyorlar. Yani zurnanın özelliği yitirilmeden yapılan zurna dinletisi Muğla'ya yine damgasını vurdu ve Muhtar Dursun farkını özellikle Kötekli yörüklüleri gördüler ve doyasıya hem eğlendiler hem oynadılar. İşte zurna budur dedirtebildik ya ne mutlu bana. Evet dostlarım, bir yanda sadece özüne uygun şekilde yapılan zurna davul dinletisi, öbür tarafta da modern zurna davul

dinletisi. Artık bir yanda minder güreşi öbür tarafta da yağlı pehlivan güreşi vardı. 16. salı akşamı varın kararı halkımız versin. Ben her zaman eğitimi seven bir kültür adamı olarak şunu söylemişimdir: Çocuklar ne olur, lütfen yerli buğday tohumunuza sahip çıkın. Bunu söyleye söyleye dilimde tüyler bitti. Ama nedense bilemiyorum hala özümüze, sazımıza, sözümüze bir türlü çekidüzen veremiyoruz. Bu nedenle siyasileri eleştiriyorum. Siyaset yobazları tarafından yayılım ateşine atılıyorum. Kültürü eleştiriyorum, kültür yobazlarının yayılım ateşine maruz kalıyorum. Yahu bu adam ne demek istiyor acaba diye hiçbir gün ne siyasiler ne de sözde kültüre hizmet verdiğini sanan zavallılar gelip de sormuyorlar. Siz ne yaparsanız yapın, minare ne kadar büyük olursa olsun imam bildiğini okur. Muğlamızın ?'u yörüktür. Her şeyin özünü sever, işte o kadar. Hadi dostlarım hoşça kalın, dostça kalın. Gelecek yazımda devam edeceğim.