Dursun Girgin

Dostlarım merhaba. ‘Türkiye nereye gidiyor acaba?’ diyerek söze başlamak istiyorum. Aslında Türkiye’nin nereye gittiğini bilen de yok. şöyle ki; hayat pahalılığı başta olmak şartıyla şöyle aklı selim bir kafayla düşündüğün zaman o kadar çok yanlışların içerisindeyiz ki sormayın!  Dostlarım bir kere şu anda bir mafya tuzağı içinde Türkiye. Bu çirkin gidişatın sırrı sanki kapalı kutu misali hiç kimse şöyle çıkıp da ortaya ‘bu ülke nereye gidiyor?’ diyemiyor.

Mesela şu anki Türkiye’deki mülteci sayısı neredeyse bilinmeyenlerle 15 Milyon civarında. Dünyanın neresinde iti uğursuzu varsa Türkiye’ye gelmiş. Siyasetçilere bakıyorsun çözüm nedir? Hiç kimse olumlu bir yanıt veya çare üretmiyor. Ekonomi almış başını gidiyor, dört nala sanki. Türkiye tarikatlar, şeyhler cenneti haline getirilmiş. Öbür yandan bakıyorum sanki gizli eller kültür değerlerimizi yok edebilmek için amansız bir çaba içindeler.

Mesela benim öncülüğümde, taaa 2002 yılında, köyümüzdeki 250-300 yıllık zurna davul kültürünü çevreye tanıtmak ve bu kültürü sevdirmek amacıyla bir dernek kurduk. Bu derneğin kuruluşu ile çok büyük işlere de imza attık. Ama gel gör ki bunca güzelliklerini göremeyecek kadar kültür ve kültür dostlarına karşı soğuk duranlar ne yazık ki hala kültürel faaliyetlerimize karşı da sanki dost değil düşman gibi bakıyorlar. Oysa bizlerin çabalarıyla bugün yöremizde ve güzel Muğlamızda her yıl yapılmakta olan Uluslararası Zurna-zen Festivali sayesinde güzel Muğlamızın sesini dünyaya duyuran bu güzel insanları yıldırmaya çalışanlara şunu hatırlatmak isterim: Bizleri öyle sudan bahanelerle bu kültürden soğutamazsınız.  Çünkü bizler kültür dostları olarak şunu çok iyi biliyoruz ki, ‘kültürsüz bir millet yıkılmaya mahkumdur’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan ve izinden asla ayrılmayız. Onun için bu tür insanlara diyorum ki gölge etmeyin başka ihsan istemiyoruz. Çünkü bu dernek yani Milas Yöresi Davul ve Zurnacılar Derneği kurulduğu yıl olan 2002 yılından beri hiçbir kurum ve kuruluştan yardım almamış tek dernektir. Aslında bilerek veya bilmeyerek kültürüne ve kültür adamlarına karşı çıkanlar eğer Muhtar Dursun’un bunca yıldır bu yörenin kültürel değerleri için yaptığı fedakarlıkları bir bilseler var ya ceza yerine altın madalya ile ödüllendirirlerdi.

Neyse ben bir kültür adamı olarak leyleğe taş atan çocukları değil de o çocukları yetiştirip de milletin başına musallat edenlere üzülüyorum. Haydi dostlarım sanmayın ki Muhtar Dursun bu zorlukları da aşamaz…

Elbette kültür sadece Muhtar Dursun’un sorunu değil. Hayır dostlar, bu sorun senin benim hepimizin sorunudur. Çünkü kültür denen o güzellik tüm dünyanın ortak değeri ve mirasıdır. Örnek isterseniz, alın size taaa 2013 yılından beri Muğlamızda yapılmakta olan Uluslararası Zurna-Zen Festivali’ne bugün Çin, Hindistan, Azerbaycan, Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya’dan katılımlar oldu. Daha neler neler gelecek… Bunca güzellikleri gözleri göremeyenlere elbette bu milletin de bir cevabı olacaktır.

Haydi dostlarım hoşça kalın, dostça kalın.