Dursun Girgin

Dostlarım merhaba. Nasılsınız, inşallah iyisinizdir.  Ben mi? Önce şükür edelim bugünkü halimize  ki yarın ne getirir, neler götürür bilemeyiz. Öyle ki yakıcı sıcaklar bitti derken, havalar mevsim itibarı ile yavaş yavaş serinlemeye başladı. İyi güzel de şöyle oturup da şu odun paramız, şu kömür paramız, şu yağ, şu un paramız diye karı-koca şöyle kış bütçemizi dahi yapamazken, durduk yerde emeklilerin veya kredi kartı olanlardan sözde savunma sanayine aktarılmak için paralar kesilecekmiş. Elbette bir ülkenin savunma sanayisi çok önemli. İyi güzel de farz edelim ki İsrail Türkiye’ye saldırdı. Peki bizim şu F 16’lar, meşhur tanklarımız ve dahi S 400 füzelerimiz ne güne duruyor ki de yeni savunma silahlarına ihtiyaç duyuyor. Eğer bu ülkenin yeni yeni savunma silahlarına ihtiyacı var ise elbette ki ihtiyacı da olabilir. Peki neden bu ülkede onca zenginler var iken sözde kredi kartlarının limitlerine göz dikildi? Bu tür bilgilerin gündeme bile getirilmesi akla ve mantığa aykırı iken neden durduk yere bu zavallı insanları huzursuz etmeli?

Evet dostlarım huzurumuz kalamadı şu fani dünyada. Dert bir değil. Elvan Elvan’ın dediği gibi çocuklarımızı okutmak için binbir türlü çile çeken zavallı anne ve babaların yüce rabbim yar ve yardımcısı olsun. Hele hele bunca beyinsiz idarecilerin olduğu bir ülkede yaşamak her geçen gün zorlaşıyor. Öbür tarafta 3-5 Yahudi dünyaya kafa tutuyor. Ne Birleşmiş Milletler, ne de dünya İslam aleminden çıt yok. Allah aşkına Türkiye nereye gidiyor? Muhalefet çare üretemiyor ki. Eğer muhalefet yapabilmiş olsaydı bu ülkede, Ne Cumhur İttifakı, ne de AKP, MHP işbirliği kalırdı. Peki bunca milletin çektiği hayat pahalılığı çilesi yetmezmiş gibi bir de Anayasa’nın geni ile oynamak da neyin nesi? Şu Hüda-Par mı, neyin karın ağrısı olduğu belli olmayan adam, 4 milletvekili ile koskoca 85 milyonun kaderi ve geleceği ile oyun oynuyorlar. Yüce Rabbim bu millete, akıl izan nasip eylesin, inşallah!  

Evet bu aralar internet ortamında bir paylaşım dikkatimi çekti. Cami var cemaat yok, tarlalar var üretim yok, ahırlar var mal yok, okullar var eğitim yok, insan var akıl yok dediği gibi. Yüce Rabbim bu milleti korusun.

Evet dostlar huzurumuz kalmadı şu fani dünyada. Sonuç olarak ‘öcü geliyor öcü’ diye milleti korkutmanın hiç de gereği yok. Çünkü millet yedi düvele karşı gelerek bağımsızlığı ilan etmiş bir millettir. Ne Hüda-Par’a ne PKK’ye ne de İsrail köpeğine pabuç bırakacak bir millet değildir. Bu da böyle biline. Bu ülkenin temelleri bellidir. Mustafa Kemal Atatürk ne dediyse odur.

Evet sayın 600 milletvekilimiz kimler için çalışıyor işte bu sıra, hâlâ tam öğrenebilmiş değiliz. Çünkü ağızları başka konuşuyor, ellleri başka. Eh ne diyelim bu kötü ve de karanlık günler de gelip geçecektir. Umarım artık bu millet neyin ne olduğunu iyice öğrenmiştir. Haydi hayırlısı olsun. İnşallah! Hoşçakalın dostçakalın.