- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 16 April 2019, Tuesday 8:59
- 3554 kez okundu
Yıl 2004 17 Nisan. Bedri Rahmi Eyüpoğlu'nun gurbet bayramı dediği Köy Enstitülerinin kuruluşu için düzenlediğimiz 'Memlelet Mektepleri' etkinliğindeyiz.
Konuklarımız Yazar Mahmut Makal ve siyasetçi-yazar Mustafa Gazalcı. Milas Eğitim Sen'in örgütlediği etkinlikte sunum yapacaklar, köy enstitülü yılları ve sonrasını anlatacaklar.
Bende bir heyecan, her iki misafirle daha önce başka etkinliklerde buluşmuşuz, sohbet etmişiz, ben onlara şiir okumuşum.
'Söyleyin ben yüzümle kimin yüzü gibiyim' der gibi bakıyoruz birbirimize.
Köy çocukları ve enstitüler üzerine konuşacağız ,Mehmet Başaran'ın ''bir kişinin değil bin kişinin atacağı insan adımlarıdır'' dediği enstitü mekteplerini konuşacağız.
Tabiki 1950’li yıllarda ‘Bizim Köy’ romanının yarattığı sarsıntıyı anlatacak bize Mahmut Makal.
Milas'taki etkinlikler bitti, Bodrum'a gideceğiz; iki köy enstitülü yazar orda bekliyor bizi. Pakize Türkoğlu ve Osman Bolulu, buluştuk, sohbet ediyoruz, saz, söz, şiir gerisi vesayir...
Bir ara ya Mahmut Hocam, ‘şu herifçioğlu koyvermiş sakalı, netsin bizim köyü netsin Mahmut Makal’ı’ şiirinin hikayesini bi anlat bize dedim. Herkes kendine sohbette, sen dedi nerden biliyorsun bu hikayeyi?
“Afyon'da anlattın ya bize” dedim, “Afyon Eğitim Sen'in konuğu olarak yine gurbet bayramı köy enstitülerini konuşurken”.. “aaa dedi, sen Can Yücel'in ‘hava döndü işçiden işçiden esiyor yel’ şiirini okumuştun ...”
Ondan sonra hatıralar, hatıralar bitti,
Mahmut Makal şöyle ortama baktı, herkes kendi hikayesinde, “anlat bize ben de o şiiri okuyacağım” dedim, kendi masamızdayız. “Söyleyin, ben yüzümle kimin yüzü gibiyim” derken, sanki birbirimizin yüzünü bulmuştuk.
“Ben” dedi, “senin gibi genç öğretmendim o zamanlar. Tercüme bürosunun çevirdiği o klasik eserleri okudukça dünyam değişti, her şey yerli yerine oturur hale geldi, öyleydi aydınlanma, sanat, düşünce özgürlüğü gibi değerler geldi geldi en üst basamağa oturdu ...”
Hocam şu hikayeye gelelim, herifçioğlu koyvermiş sakalını ...
“O zaman şiirin tamamımı oku da, hikayesini ben anlatayım”.. Ben de onu bekliyorum, zaten biri bana hadi şiir oku desin diye bekliyorum .'
'' Herifçioğlu Sen Mişel'de koyvermiş sakalı
Neylesin Bizim Köy'ü, nitsin Mahmut Makal'ı
Esmeri, sarışını, kumralı, kuzguni karası
Cebinde dört dilberin telefon numarası
Bir elinde telefon, bir elinde kesesi
uyyy! ...yesun oni nenesi yesun oni nenesi ...”
Şiir bu, gürültüye gitti ama, hikayesi gitmez dedim.
Şair, ressam, o da köy Enstitülü Bedri Rahmi Eyüpoğlu Paris’e gitmiş, dönmüş dolaşmış, tanıdık gelen, bize benzeyen insanların takıldığı Şen Mişel köprüsü yanındaki kafeye takılmış, herkes bir alem, Mahmut Makal diye genç bir öğretmen ‘Bizim köy’ diye bir roman yazmış, Türkiye onunla çalkalanıyor. Bir taraf Bizim Köy romanını sahiplenirken, diğer taraf hemen yapıştırmış kızıl damgayı, bu kitapta kominizm propagandası var ...
Bakıyor ki gençler kendi aleminde, işte sonradan Ecevit hükümeti döneminde içişleri bakanı olacak olan Turan Güneş gibi ünlü isimler hep o masanın etrafında, tabi Bedri Rahmi Eyüpoğlu'nun bunları tanıdığı yok ama, Türk olduklarını biliyor. Napsın o da şair yanını konuşturmuş, biraz gerçek biraz ironi bu şiir çıkıvermiş ortaya.
Madem 17 nisan gurbet bayramı, kendi yurdunda gurbete düşürülmüş memleket mekteplerinin hikayesidir anlattığımız.
Aşık Veysel'in saz öğretmenliği yaptığı Arifiye Köy Enstitüsü için Orhan Veli'nin yazdığı bir şiirle bu efsane okullara biz de bir selam uçuralım.
Tarlaları yeşile ceviren, bataklıkları kurutup tarla yapan, çobanlık yapıp peynirini, yoğurdunu kendisi üreten ve elbetteki kendisi için keman -gitar yapıp çalan bu efsane okullara ve okulların içinden geçenlere, şu kalbimin yazan ellerinden bir selam uçuralım...
Arifiye !
Şoför durdu, enstitü mektebi, dedi .
Süleyman Edip Bey müdürün adı
bir yol da burada duralım;
ellerinde nasır, yüzlerinde nur,
yarına umutla yürüyenlere
bir selam uçuralım ...
Demlenmiş sözler...
Günlük politika yalanlardan kurulu bir siyasettir ; günlük politikadan uzaklaştığınız oranda hakikata yaklaşırsınız ! E. Canetti
-
28.05.2024 Siz Hiç Siyah Kuğu Gördünüz mü ?
-
10.01.2024 Şiir başka şaire git !
-
28.12.2021 Vahşi olan doğa değil kapitalizmdir !
-
19.05.2021 DİKKAT : ORMANSIZLAŞTIRMA !
-
09.06.2020 Yasaklarla Yaşam! ve Oruç Aruoba ...
-
12.05.2020 Korona günlerinde ortaya karışık bir yazı ...
-
30.04.2020 Sürü Bağışıklığı ve Toprağın Tuzu
-
21.04.2020 Veba , kolera, kuşpalazı , boğmaca, korona filan...
-
20.04.2020 Ne şeysin sen virüs!
-
31.03.2020 Hapissek; aklımız göçebedir !
-
24.03.2020 İçi boş bir zırh : Devletler !
-
17.03.2020 Komşumuz Dünya !
-
10.03.2020 Haberleri Kullanma Kılavuzu !
-
03.03.2020 Ey yağmur bulutu...
-
25.02.2020 Çiçek açmış badem ağaçları ...
-
18.02.2020 Açların Gözbebekleri !
-
12.02.2020 Çaya şiir koy da içelim !
-
06.05.2019 Delikanlım iyi bak yıldızlara ...
-
26.03.2019 Hepimiz o aletin kölesi olduk!
-
18.03.2019 Şiir başka şaire git...
-
12.03.2019 Öğrenmenin özgürlüğü !
-
25.02.2019 Okumuş bir işçi gibi soralım!
-
29.01.2019 Makyavelist Siyaset !
-
15.01.2019 Seçim mi geçim mi ?
-
18.12.2018 Hatıralar benim hallerimdir...
-
11.12.2018 Sarı Yelekliler; işçi sınıfına dahil değil mi !
-
04.12.2018 Nasıl gitmek bu !
-
05.06.2018 Memleket toprağındadır kökü
-
08.05.2018 “O mahur beste çalar ‘müjgan’la ben ağlaşırız!”
-
01.05.2018 Hangi sistem demokrasiye uygun: Başkanlık mı,Parlamenter sistem mi?
-
10.04.2018 Nereden geliyorsun?
-
03.04.2018 Dünya bir sahnedir !
-
20.03.2018 Banker Kastelli’den İnek Bank’a aldatılmış olmak !
-
06.03.2018 Hayatı şiirle sevmek!
-
27.02.2018 “Beyaz adam; beyaz betonun yenmeyeceğini ne zaman anlayacaksın!”
-
20.02.2018 Kendi çağında yaşa, ama onun tutsağı olma!
-
14.02.2018 ‘İhtiyaçlar’ sıralamamızı kim belirliyor!
-
30.01.2018 Ey Yağmur Bulutu, ‘Onlara sen anlat, savaş kötüdür!’ de
-
23.01.2018 En doğru ben değilim!
-
16.01.2018 Sen ne fena çocuksun !
-
09.01.2018 Devrimci geçmişlerimiz için!
-
26.12.2017 Değişirken değişmemek!
-
12.12.2017 Bir Şiirdir Şehr-i Kudüs!
-
28.11.2017 Serkan Öğretmen’in Kitap Listesi!..
-
21.11.2017 Yazı bir işe yaramalı!
-
14.11.2017 Yazsan ne yazacaksın?
-
07.11.2017 “TEOG MEOG”, bu işin sonu yok!
-
31.10.2017 Dün, Takvimde Biter
-
17.10.2017 Ahlat ağacının kokusu ...
-
10.10.2017 İnsan vefasızdır!
-
03.10.2017 Ne olacak bu çocukların hali?
-
25.04.2017 İnsan Hafızası Biriktirir!
-
04.04.2017 Seçilme yaşı 18’e inecek mi bilmem ama !...
-
28.03.2017 Böyle yazılar yazmak hüzün veriyor!
-
21.03.2017 Referanduma giderken
-
14.03.2017 Kederliyim!
-
07.03.2017 Günler geçiyor ama aynı değil!
-
28.02.2017 Kalbiniz acır işte!
-
21.02.2017 ‘’Bozuk Adalet!”
-
14.02.2017 Sen ne diyorsun!
-
07.02.2017 Trump Gelir Trump Gider!
-
31.01.2017 İnsanın Adalet Terazisi!
-
24.01.2017 Hayat alabildiğine aydınlık!
-
17.01.2017 Kırbaç! *
-
10.01.2017 İnsan ve Robotlaşan insan !
-
03.01.2017 Kötülük bu!
-
27.12.2016 Şiir ‘kötülüğü’ yensin!!
-
20.12.2016 Haberler ne haber !
-
06.12.2016 Çocukları koruyamıyorsan kendinden söz etme!
-
29.11.2016 Havana sokaklarında Nazım ve Fidel!
-
22.11.2016 ‘Dostyevskinin köpeği’!
-
15.11.2016 Ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!
-
08.11.2016 Öğrenmenin özgürlüğü!
-
25.10.2016 Özal’dan bugüne başkanlık tartışmaları!
-
18.10.2016 Devlet, ele geçirilecek bir şey midir?
-
11.10.2016 Kalbimi elime alıp üzüm gibi ezesim geliyor !
-
04.10.2016 “Her şey naylondandı o kadar!”
-
27.09.2016 “Çöl kimseyi sevmiyordu!” (Milas Lisesi mezunu bir yazardan ...)
-
20.09.2016 Şöhret dünyasının politik yakışıklısına veda!
-
06.09.2016 Ruhumuza yapışan kirler!
-
12.07.2016 Suriyeli Göçmenler ve Irkçılık sorunu!
-
28.06.2016 Sıcaklarda, sıcak politika!
-
21.06.2016 Liseli Gençleri anlamak!
-
14.06.2016 Muşlu Ezgi’nin TEOG başarısı!
-
07.06.2016 Bilim Gereksizdir (!)
-
31.05.2016 Siz hiç ‘Siyah Kuğu’ gördünüz mü?
-
24.05.2016 Yalnızlık çoğaltıyor beni!
-
17.05.2016 Nerde kaldı bu demokrasi?
-
10.05.2016 Mor Kındıralar Solmuş! *
-
03.05.2016 Aşil’in Topuğu ve Kanlı Pazar!
-
26.04.2016 Kitap mı Tablet mi?
-
19.04.2016 17 Nisan Gurbet Bayramı!
-
12.04.2016 Eleştirel düşünme(me)k!
-
05.04.2016 Kürk Mantolu Madonna ve Sabahattin Ali
-
29.03.2016 Ömür çoğaltmak!
-
22.03.2016 “Memleket isterim”!
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.