- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 18 October 2016, Tuesday 19:47
- 4156 kez okundu
Hayata Dair / Fikret ÇOBAN
Demokrasi neden çok güzel bir şeydir?
Çünkü demokratik ülkelerde devleti darbeyle, silahla asla ele geçiremezsin. Takiyye yaparak da sızarak da ele geçiremezsin. Hatta seçimle bile ele geçiremezsin.
Zira demokrasilerde devlet “ele geçirilecek” bir şey değil evrensel ve ulusal hukuk normlarıyla, sivil toplum ve halkın katılımıyla birlikte “yönetilecek” bir şeydir.
Bizim gibi ülkelerde ise devlet, ele geçirilebilen ve ele geçirildiğinde onu ele geçirenlere büyük faydalar sağlayan bir “araç” olarak görüldüğü sürece ‘ihtiraslı’ birileri her zaman devleti ele geçirmek isteyecektir.
Öyleyse kalıcı ve sahici bir demokrasi için devlet ayrımsız tüm toplumsal katmanların en geniş düzeyde ve her an katılımıyla “adalet, liyakat ve millete sadakat” ile yönetilen bir aygıt olmalıdır.
Neden millete sadakat, çünkü devlet dediğimiz aygıtın bütün kademelerinde; yargı, emniyet, hastane, eğitim, askeriye ... milleti oluşturan halkın çocukları vardır.
Demokratik ülkelerde milletin yetişmiş bireyleri devleti ele geçirmek için motive edilmez, örgütlenmez; ancak devlet denilen aygıtı, belli esaslara göre ‘’yönetmek’’ için görev alır.
Görevi tamamlanınca ayrılırlar.
Devlette süreklilik esas olduğu için, yerine milletin bireylerinden birisi gelir.
Ama bizde öyle olmuyor, devletteki sürekliliği kendi çıkarının süreklilğine dönüştürüyorlar. Bütün kavga onun için.
Böylece, devlet dediğmiz aygıt, demokrasi içinde toplumun işlerini takip edip kolaylaştırması gereken bir organ olmaktan çıkıyor ve mutlaka ele geçirilmesi gereken bir araca dönüşüyor.
Daha önceki askeri darbelerde olduğu gibi ‘15 Temmuz’daki militer darbe girişiminin esası devlet denilen aygıtın ele geçirenlere sağlayacağı faydaların çokluğu ile açıklanabilir.
“Eğer bir amaç için açık ya da gizli mücadele eden güçler bir noktaya geldikten sonra, artık geriye dönülemeyeceği için mutlaka iktidar yoluyla devlet denilen aygıtı ele geçirmek isterler” diyor filozof Bernard Russel.
Hatta diyor ki: “Bu iktidar ve güç tutkusuna kapılmış liderler öyle bir noktaya gelir ki, ‘Tanrı olmak ister misiniz’ diye sorsanız, ona bile hayır demezler” diyor.
Bir kere, demokrasi diye bir rejim yok.
Herkes demokrasiden söz eder, kendine göre demokrat olur, ama hiçbir sorun çözülmediği gibi, sorunların devamından pay kapmayı sürdürürler.
Milleti oluşturan bireyler, kurumlar, sendikalar, örgütler, partiler, askeriye, emniyetin yönetimi, işleyişi ne kadar demokratsa, ne kadar evrensel normlara uyuyorlarsa devleti ele geçirilecek bir organ olarak değil de halkın mutluluğu ve ülkenin geleceği için yönetmeye talip olurlarsa belki uzay çağı, bilişim çağı, bilmem ne çağı dediğimiz yüzyılda daha çok ‘3. dünya ülkeleri’nde gündeme gelen darbeler ve darbe girişimleri bizim gündemimizden çıkabilir.
Demlenmiş sözler ...
Demokrasi, iki kurt ve bir koyunun öğlen yemeğinin ne olacağı konusunda oylama yapmalarından fazlası olmak zorunda.
James Bovard (1994)
-
28.05.2024 Siz Hiç Siyah Kuğu Gördünüz mü ?
-
10.01.2024 Şiir başka şaire git !
-
28.12.2021 Vahşi olan doğa değil kapitalizmdir !
-
19.05.2021 DİKKAT : ORMANSIZLAŞTIRMA !
-
09.06.2020 Yasaklarla Yaşam! ve Oruç Aruoba ...
-
12.05.2020 Korona günlerinde ortaya karışık bir yazı ...
-
30.04.2020 Sürü Bağışıklığı ve Toprağın Tuzu
-
21.04.2020 Veba , kolera, kuşpalazı , boğmaca, korona filan...
-
20.04.2020 Ne şeysin sen virüs!
-
31.03.2020 Hapissek; aklımız göçebedir !
-
24.03.2020 İçi boş bir zırh : Devletler !
-
17.03.2020 Komşumuz Dünya !
-
10.03.2020 Haberleri Kullanma Kılavuzu !
-
03.03.2020 Ey yağmur bulutu...
-
25.02.2020 Çiçek açmış badem ağaçları ...
-
18.02.2020 Açların Gözbebekleri !
-
12.02.2020 Çaya şiir koy da içelim !
-
06.05.2019 Delikanlım iyi bak yıldızlara ...
-
16.04.2019 Bu Efsane Okullara Biz de Bir Selam Uçuralım ...
-
26.03.2019 Hepimiz o aletin kölesi olduk!
-
18.03.2019 Şiir başka şaire git...
-
12.03.2019 Öğrenmenin özgürlüğü !
-
25.02.2019 Okumuş bir işçi gibi soralım!
-
29.01.2019 Makyavelist Siyaset !
-
15.01.2019 Seçim mi geçim mi ?
-
18.12.2018 Hatıralar benim hallerimdir...
-
11.12.2018 Sarı Yelekliler; işçi sınıfına dahil değil mi !
-
04.12.2018 Nasıl gitmek bu !
-
05.06.2018 Memleket toprağındadır kökü
-
08.05.2018 “O mahur beste çalar ‘müjgan’la ben ağlaşırız!”
-
01.05.2018 Hangi sistem demokrasiye uygun: Başkanlık mı,Parlamenter sistem mi?
-
10.04.2018 Nereden geliyorsun?
-
03.04.2018 Dünya bir sahnedir !
-
20.03.2018 Banker Kastelli’den İnek Bank’a aldatılmış olmak !
-
06.03.2018 Hayatı şiirle sevmek!
-
27.02.2018 “Beyaz adam; beyaz betonun yenmeyeceğini ne zaman anlayacaksın!”
-
20.02.2018 Kendi çağında yaşa, ama onun tutsağı olma!
-
14.02.2018 ‘İhtiyaçlar’ sıralamamızı kim belirliyor!
-
30.01.2018 Ey Yağmur Bulutu, ‘Onlara sen anlat, savaş kötüdür!’ de
-
23.01.2018 En doğru ben değilim!
-
16.01.2018 Sen ne fena çocuksun !
-
09.01.2018 Devrimci geçmişlerimiz için!
-
26.12.2017 Değişirken değişmemek!
-
12.12.2017 Bir Şiirdir Şehr-i Kudüs!
-
28.11.2017 Serkan Öğretmen’in Kitap Listesi!..
-
21.11.2017 Yazı bir işe yaramalı!
-
14.11.2017 Yazsan ne yazacaksın?
-
07.11.2017 “TEOG MEOG”, bu işin sonu yok!
-
31.10.2017 Dün, Takvimde Biter
-
17.10.2017 Ahlat ağacının kokusu ...
-
10.10.2017 İnsan vefasızdır!
-
03.10.2017 Ne olacak bu çocukların hali?
-
25.04.2017 İnsan Hafızası Biriktirir!
-
04.04.2017 Seçilme yaşı 18’e inecek mi bilmem ama !...
-
28.03.2017 Böyle yazılar yazmak hüzün veriyor!
-
21.03.2017 Referanduma giderken
-
14.03.2017 Kederliyim!
-
07.03.2017 Günler geçiyor ama aynı değil!
-
28.02.2017 Kalbiniz acır işte!
-
21.02.2017 ‘’Bozuk Adalet!”
-
14.02.2017 Sen ne diyorsun!
-
07.02.2017 Trump Gelir Trump Gider!
-
31.01.2017 İnsanın Adalet Terazisi!
-
24.01.2017 Hayat alabildiğine aydınlık!
-
17.01.2017 Kırbaç! *
-
10.01.2017 İnsan ve Robotlaşan insan !
-
03.01.2017 Kötülük bu!
-
27.12.2016 Şiir ‘kötülüğü’ yensin!!
-
20.12.2016 Haberler ne haber !
-
06.12.2016 Çocukları koruyamıyorsan kendinden söz etme!
-
29.11.2016 Havana sokaklarında Nazım ve Fidel!
-
22.11.2016 ‘Dostyevskinin köpeği’!
-
15.11.2016 Ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!
-
08.11.2016 Öğrenmenin özgürlüğü!
-
25.10.2016 Özal’dan bugüne başkanlık tartışmaları!
-
11.10.2016 Kalbimi elime alıp üzüm gibi ezesim geliyor !
-
04.10.2016 “Her şey naylondandı o kadar!”
-
27.09.2016 “Çöl kimseyi sevmiyordu!” (Milas Lisesi mezunu bir yazardan ...)
-
20.09.2016 Şöhret dünyasının politik yakışıklısına veda!
-
06.09.2016 Ruhumuza yapışan kirler!
-
12.07.2016 Suriyeli Göçmenler ve Irkçılık sorunu!
-
28.06.2016 Sıcaklarda, sıcak politika!
-
21.06.2016 Liseli Gençleri anlamak!
-
14.06.2016 Muşlu Ezgi’nin TEOG başarısı!
-
07.06.2016 Bilim Gereksizdir (!)
-
31.05.2016 Siz hiç ‘Siyah Kuğu’ gördünüz mü?
-
24.05.2016 Yalnızlık çoğaltıyor beni!
-
17.05.2016 Nerde kaldı bu demokrasi?
-
10.05.2016 Mor Kındıralar Solmuş! *
-
03.05.2016 Aşil’in Topuğu ve Kanlı Pazar!
-
26.04.2016 Kitap mı Tablet mi?
-
19.04.2016 17 Nisan Gurbet Bayramı!
-
12.04.2016 Eleştirel düşünme(me)k!
-
05.04.2016 Kürk Mantolu Madonna ve Sabahattin Ali
-
29.03.2016 Ömür çoğaltmak!
-
22.03.2016 “Memleket isterim”!
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.