- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 29 March 2016, Tuesday 19:51
- 4115 kez okundu
Hayata Dair / Fikret ÇOBAN
Köydeki evimizde, sonradan ekleme -kapıları kapalı- odama uğrayınca halimi görür gibi oldum.
Masam toz içindeydi.
Kitaplar, dergiler, gazeteler, sararmış sayfalar, fare artıkları, darmadağınık, perişan bir durumda.
Olsun, yaşanmışlığın izleri var.
Çay bardağı, su maşrapası, duvarda devrimci önderler, gemici feneri, mumlar, şişeler, ne şişeleri?
Yan tarafta beklemekten eskimiş keçi kılından dokunma büyük bir yazgı, anacığımın çeyizliği belki, durduğu yere dökülmüş, sıcaklardan, börtü böcekten olsa gerek.
Çuvallar, halâ kimisi buğday dolu çuvallar, kelebeklenmiş.
Babamın askerlik tahta bavulu öyle duruyor, ayakta kalan sadece o.
Bazen kalabalık olunca bavulu dik yapar üstüne otururdum, öyle ordan oraya konuşur ve tartışır dururdum.
Galiba bir vakitten sonra eskimiş ne varsa kıymetli oluyor, görmek istiyor insan.
Dökülmüş bir halı bile olsa sevesi geliyor insanın.
Ben böyle olacağını bilmezdim. Hiç böyle olacağını bilsem, kara bir hasretin gelip gelip yüreğime oturacağını bilsem, başımı alır alır gider miydim.
Bitecek olan günleri ayrılığa dahil eder miydim?
Hep böyle midir bu bilmem, bir vakitten sonra insanın içine çöken hasret gitmek bilmiyor.
Büyümüş bile olsak, ellerimiz yüzlerimiz eskimiş bile olsa, insanın kalbi hep çocuk.
Saatlerce oturur mu insan bir tahta bavulun başında.
…
“Beni de alın ne olur koynunuza hatıralar
dolanıp kalayım bir an boynunuza hatıralar
duyuyorum sesinizi, bazen derin bir kuyudan
bu ömür tükenecek yolunuza hatıralar” (S. Pınar’ın şarkısı)
…
Belki o anları yaşıyorum ve ömür çoğaltıyorum!
Andre Gide, “insan anılarını yaşamaya başlamışsa, bilin ki ömür çoğaltıyordur” der.
Ömür çoğaltmak, çok hoşuma gider benim.
Bu söz, en uzun yaşayan ile en kısa yaşayanın da ömrü sonuçta belli. Saysan sayılacak kadar az, demek istiyor .
Peki bu ömür nasıl çoğaltılabilir, gün 24 saat nasıl 30 saat olabilir, mesele bu kardeşim.
Ben ömür çoğaltmayı seviyorum.
Günlük rutin işleri yapıp durursak, bize çizilen sınırların içinde dönüp durursak, ortalama ömrümüz tabii ki istatistiklerdeki gibi olur.
Ama onun dışına çıkarsak, sayıları, kuralları yerine göre kanunları ve günlük siyaseti yok sayar da yaşarsak, inan olsun ki insan iki misli yaşamış gibi olur.
Bir hayatın yanında başka hayatları da yaşamış olur.
Kendimde denemişim ben bunu.
Aha bak duvarda sararıp gitmiş, sinek boklarının bile sanki şiire dahil olmuş, halleri...
Titrek el yazımla yazmışım. Şiir ne kadar güzelse yazım o kadar çirkin.
Ece Ayhan’ın ‘üç gencin kalbi’ şiiri,
‘devlet dersinde öldürülen çocuklar’ gibi duvarda asılı duruyor.
…
“Bir gemici tanırım
kalbini bir limanda bırakmış
ya kaybolursa?
ağlar çocukluğundaki gibi
kalbini almaya gidecek halâ
bir oğlan tanırım
derin yeşil gözlü
gönlü güney denizlerinin dibi
kalbi ise yerinde
bir şair tanırım
onunki içler acısı
kalbini asla vermemiş
çalmışlar
kalbi eski bir efsanede saklı.”
…
Ne yapıyorum ben, neyi diriltmek istiyorum.
Sanki 100 yaşındaymışım gibi dönüp dönüp çocukluğuma, gençliğime gidiyorum.
Ne var orda, nasıl bir hayat yaşanmış ki; odalarda kalır gibi anılarda kalıyorum.
Demlenmiş sözler ...
“Ben hep kendime çıkan yokuştum”
Özdemir ASAF
-
28.05.2024 Siz Hiç Siyah Kuğu Gördünüz mü ?
-
10.01.2024 Şiir başka şaire git !
-
28.12.2021 Vahşi olan doğa değil kapitalizmdir !
-
19.05.2021 DİKKAT : ORMANSIZLAŞTIRMA !
-
09.06.2020 Yasaklarla Yaşam! ve Oruç Aruoba ...
-
12.05.2020 Korona günlerinde ortaya karışık bir yazı ...
-
30.04.2020 Sürü Bağışıklığı ve Toprağın Tuzu
-
21.04.2020 Veba , kolera, kuşpalazı , boğmaca, korona filan...
-
20.04.2020 Ne şeysin sen virüs!
-
31.03.2020 Hapissek; aklımız göçebedir !
-
24.03.2020 İçi boş bir zırh : Devletler !
-
17.03.2020 Komşumuz Dünya !
-
10.03.2020 Haberleri Kullanma Kılavuzu !
-
03.03.2020 Ey yağmur bulutu...
-
25.02.2020 Çiçek açmış badem ağaçları ...
-
18.02.2020 Açların Gözbebekleri !
-
12.02.2020 Çaya şiir koy da içelim !
-
06.05.2019 Delikanlım iyi bak yıldızlara ...
-
16.04.2019 Bu Efsane Okullara Biz de Bir Selam Uçuralım ...
-
26.03.2019 Hepimiz o aletin kölesi olduk!
-
18.03.2019 Şiir başka şaire git...
-
12.03.2019 Öğrenmenin özgürlüğü !
-
25.02.2019 Okumuş bir işçi gibi soralım!
-
29.01.2019 Makyavelist Siyaset !
-
15.01.2019 Seçim mi geçim mi ?
-
18.12.2018 Hatıralar benim hallerimdir...
-
11.12.2018 Sarı Yelekliler; işçi sınıfına dahil değil mi !
-
04.12.2018 Nasıl gitmek bu !
-
05.06.2018 Memleket toprağındadır kökü
-
08.05.2018 “O mahur beste çalar ‘müjgan’la ben ağlaşırız!”
-
01.05.2018 Hangi sistem demokrasiye uygun: Başkanlık mı,Parlamenter sistem mi?
-
10.04.2018 Nereden geliyorsun?
-
03.04.2018 Dünya bir sahnedir !
-
20.03.2018 Banker Kastelli’den İnek Bank’a aldatılmış olmak !
-
06.03.2018 Hayatı şiirle sevmek!
-
27.02.2018 “Beyaz adam; beyaz betonun yenmeyeceğini ne zaman anlayacaksın!”
-
20.02.2018 Kendi çağında yaşa, ama onun tutsağı olma!
-
14.02.2018 ‘İhtiyaçlar’ sıralamamızı kim belirliyor!
-
30.01.2018 Ey Yağmur Bulutu, ‘Onlara sen anlat, savaş kötüdür!’ de
-
23.01.2018 En doğru ben değilim!
-
16.01.2018 Sen ne fena çocuksun !
-
09.01.2018 Devrimci geçmişlerimiz için!
-
26.12.2017 Değişirken değişmemek!
-
12.12.2017 Bir Şiirdir Şehr-i Kudüs!
-
28.11.2017 Serkan Öğretmen’in Kitap Listesi!..
-
21.11.2017 Yazı bir işe yaramalı!
-
14.11.2017 Yazsan ne yazacaksın?
-
07.11.2017 “TEOG MEOG”, bu işin sonu yok!
-
31.10.2017 Dün, Takvimde Biter
-
17.10.2017 Ahlat ağacının kokusu ...
-
10.10.2017 İnsan vefasızdır!
-
03.10.2017 Ne olacak bu çocukların hali?
-
25.04.2017 İnsan Hafızası Biriktirir!
-
04.04.2017 Seçilme yaşı 18’e inecek mi bilmem ama !...
-
28.03.2017 Böyle yazılar yazmak hüzün veriyor!
-
21.03.2017 Referanduma giderken
-
14.03.2017 Kederliyim!
-
07.03.2017 Günler geçiyor ama aynı değil!
-
28.02.2017 Kalbiniz acır işte!
-
21.02.2017 ‘’Bozuk Adalet!”
-
14.02.2017 Sen ne diyorsun!
-
07.02.2017 Trump Gelir Trump Gider!
-
31.01.2017 İnsanın Adalet Terazisi!
-
24.01.2017 Hayat alabildiğine aydınlık!
-
17.01.2017 Kırbaç! *
-
10.01.2017 İnsan ve Robotlaşan insan !
-
03.01.2017 Kötülük bu!
-
27.12.2016 Şiir ‘kötülüğü’ yensin!!
-
20.12.2016 Haberler ne haber !
-
06.12.2016 Çocukları koruyamıyorsan kendinden söz etme!
-
29.11.2016 Havana sokaklarında Nazım ve Fidel!
-
22.11.2016 ‘Dostyevskinin köpeği’!
-
15.11.2016 Ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!
-
08.11.2016 Öğrenmenin özgürlüğü!
-
25.10.2016 Özal’dan bugüne başkanlık tartışmaları!
-
18.10.2016 Devlet, ele geçirilecek bir şey midir?
-
11.10.2016 Kalbimi elime alıp üzüm gibi ezesim geliyor !
-
04.10.2016 “Her şey naylondandı o kadar!”
-
27.09.2016 “Çöl kimseyi sevmiyordu!” (Milas Lisesi mezunu bir yazardan ...)
-
20.09.2016 Şöhret dünyasının politik yakışıklısına veda!
-
06.09.2016 Ruhumuza yapışan kirler!
-
12.07.2016 Suriyeli Göçmenler ve Irkçılık sorunu!
-
28.06.2016 Sıcaklarda, sıcak politika!
-
21.06.2016 Liseli Gençleri anlamak!
-
14.06.2016 Muşlu Ezgi’nin TEOG başarısı!
-
07.06.2016 Bilim Gereksizdir (!)
-
31.05.2016 Siz hiç ‘Siyah Kuğu’ gördünüz mü?
-
24.05.2016 Yalnızlık çoğaltıyor beni!
-
17.05.2016 Nerde kaldı bu demokrasi?
-
10.05.2016 Mor Kındıralar Solmuş! *
-
03.05.2016 Aşil’in Topuğu ve Kanlı Pazar!
-
26.04.2016 Kitap mı Tablet mi?
-
19.04.2016 17 Nisan Gurbet Bayramı!
-
12.04.2016 Eleştirel düşünme(me)k!
-
05.04.2016 Kürk Mantolu Madonna ve Sabahattin Ali
-
22.03.2016 “Memleket isterim”!
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.