- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 21 April 2020, Tuesday 9:38
- 3723 kez okundu
Dünya sadece insanlara ait değil. Her köşesinde başka canlılar da var. Aralarında evcilleştirip büyüttuklerimiz, besin kaynağı olarak beslediklerimiz de var. Her an her yerde karşımıza çıkan çeşit çeşit canlı türleri var.
Ama bunların yanında küçük bakteriler, korona gibi gözle görülmeyen virüsler de var. Doğa bir denge üzerine kurulu. Bu denge bozulduğu an insan hayatı bundan doğrudan etkileniyor.
Veba, kolera, karaçiçek, kuşpalazı, boğmaca, sıtma, kuduz gibi salgın ve bulaşıcı hastalıklar hep doğayla ilişkimizin bozulması ve diğer canlı türleri ile hayatın kontrolden çıkmasıyla ortaya çıkmıştır. Günümüzde bu hastalıklardan korkmuyoruz artık çünkü aşıları var, bu hastalıkların çaresi var. Tarihte yaşanmış bu saydığım salgın hastalıkların öldürücülüğü bugün bizleri eve hapseden koronadan kat kat fazla. İnsanlık büyük kayıplarına, acılarına karşın bilim sayesinde bu hastalıkların öldürücülüğünden kurtulmuş.
Mesela tarihte bilinen en büyük ölümcül salgın 'kara veba'dir. 1340-1350 yılları arasında İtalya'da ortaya çıkan ve ordan yayılan bu salgın hastalık Avrupa'da 100 milyona yakın insanın ölümüne neden olmuştur. Kitaplar nerdeyse Avrupa nüfusunun yüzde 40 azaldığını yazar.
Bu 'kara veba ' salgını sonrası insan ölümlerinin önüne geçilememesi Avrupa'da sadece siyaseti, yönetim biçimlerini değil, dini de sorgulamıştır. Dine ve kiliseye olan bağlılık azalmış dinde reform hareketleri, kültür ve sanat hayatında bildiğimiz rönesans hareketleri doğmuştur.
Ünlü İtalyan yazar Baccaso Dekameron Hikayelerinde bu 'kara veba' günlerini de anlatır. Vebadan kaçan 10 genç bir kiliseye sığınır, 2 hafta dünya ile ilişkilerini keserler, vakitlerini iyi geçirmek için kendilerince hikaye uydurma, anlatma oyunu oynarlar.
İşte dünyada ilk hikaye örnekleri de kabul edilen Dekameron Hikayeleri kiliseye sığınan 10 gencin anlattığı 100 hikayeden oluşur.
Bu tür insan hayatını derinden etkileyen salgın hastalıklar edebiyatı, sanatı olduğu gibi dini ve siyasi hayatları da derinden etkilemiştir. Dünyanın bir ucundan bir ucuna dolaşan, tabi insan sayesinde dolaşan korona sonrası dünya nasıl şekillenecek, daralan ekonomiler, kaybedilen pazarlar, sömürge ortamları ülkelerin biribiriyle ilişkisini nasıl etkileyecek, diplomasi mi yoksa emperyal politikalar güçler dengesini yeniden mi şekillendirecek, bütün bunlar şimdiden cevabı aranan sorulardır.
Tekrar etmiş olalım. Veba, kolera, kuduz, sıtma gibi zamanında çok öldüren bulaşıcı hastalıklardan nasıl korkmuyorsak günü gelecek göze görünmez virüs koronadan da korkmayacağız; çünkü bilim var, aydınlanma var, bu uğurda çaba gösteren kuruluşlar ve bilim insanları var. Bunu biliyoruz, umut ettiğimiz budur.
Nazim Hikmetin müzik olarak da bestelenen itirazı, isyanı içinde barındıran 'Hoş Geldin bebek' şiiriyle bu korona günleri yazısını tamamlayalım.
Hoş geldin bebek
Yaşamanın sırası sende
Senin yolunu gözlüyor
Kuşpalazı, boğmaca, karaçicek, sıtma
Yürek enfarktüsü falan
İşsizlik açlık falan
İş kazası, tren kazası, uçak kazası
Yer depremi, kuraklık falan
Hoş geldin
Yaşamanın sırası sende
Hapishane kapısı, polis copu
Senin yolunu gözlüyor sosyalizm filan
...
Demlenmiş sözler
Çok seviyorsun o çiçeği. Çok su veriyorsun. Hatta sen su verdiğin için ölüyor çiçek. Hayat tam böyledir bazen.
( Sabahattin Ali)
-
28.05.2024 Siz Hiç Siyah Kuğu Gördünüz mü ?
-
10.01.2024 Şiir başka şaire git !
-
28.12.2021 Vahşi olan doğa değil kapitalizmdir !
-
19.05.2021 DİKKAT : ORMANSIZLAŞTIRMA !
-
09.06.2020 Yasaklarla Yaşam! ve Oruç Aruoba ...
-
12.05.2020 Korona günlerinde ortaya karışık bir yazı ...
-
30.04.2020 Sürü Bağışıklığı ve Toprağın Tuzu
-
20.04.2020 Ne şeysin sen virüs!
-
31.03.2020 Hapissek; aklımız göçebedir !
-
24.03.2020 İçi boş bir zırh : Devletler !
-
17.03.2020 Komşumuz Dünya !
-
10.03.2020 Haberleri Kullanma Kılavuzu !
-
03.03.2020 Ey yağmur bulutu...
-
25.02.2020 Çiçek açmış badem ağaçları ...
-
18.02.2020 Açların Gözbebekleri !
-
12.02.2020 Çaya şiir koy da içelim !
-
06.05.2019 Delikanlım iyi bak yıldızlara ...
-
16.04.2019 Bu Efsane Okullara Biz de Bir Selam Uçuralım ...
-
26.03.2019 Hepimiz o aletin kölesi olduk!
-
18.03.2019 Şiir başka şaire git...
-
12.03.2019 Öğrenmenin özgürlüğü !
-
25.02.2019 Okumuş bir işçi gibi soralım!
-
29.01.2019 Makyavelist Siyaset !
-
15.01.2019 Seçim mi geçim mi ?
-
18.12.2018 Hatıralar benim hallerimdir...
-
11.12.2018 Sarı Yelekliler; işçi sınıfına dahil değil mi !
-
04.12.2018 Nasıl gitmek bu !
-
05.06.2018 Memleket toprağındadır kökü
-
08.05.2018 “O mahur beste çalar ‘müjgan’la ben ağlaşırız!”
-
01.05.2018 Hangi sistem demokrasiye uygun: Başkanlık mı,Parlamenter sistem mi?
-
10.04.2018 Nereden geliyorsun?
-
03.04.2018 Dünya bir sahnedir !
-
20.03.2018 Banker Kastelli’den İnek Bank’a aldatılmış olmak !
-
06.03.2018 Hayatı şiirle sevmek!
-
27.02.2018 “Beyaz adam; beyaz betonun yenmeyeceğini ne zaman anlayacaksın!”
-
20.02.2018 Kendi çağında yaşa, ama onun tutsağı olma!
-
14.02.2018 ‘İhtiyaçlar’ sıralamamızı kim belirliyor!
-
30.01.2018 Ey Yağmur Bulutu, ‘Onlara sen anlat, savaş kötüdür!’ de
-
23.01.2018 En doğru ben değilim!
-
16.01.2018 Sen ne fena çocuksun !
-
09.01.2018 Devrimci geçmişlerimiz için!
-
26.12.2017 Değişirken değişmemek!
-
12.12.2017 Bir Şiirdir Şehr-i Kudüs!
-
28.11.2017 Serkan Öğretmen’in Kitap Listesi!..
-
21.11.2017 Yazı bir işe yaramalı!
-
14.11.2017 Yazsan ne yazacaksın?
-
07.11.2017 “TEOG MEOG”, bu işin sonu yok!
-
31.10.2017 Dün, Takvimde Biter
-
17.10.2017 Ahlat ağacının kokusu ...
-
10.10.2017 İnsan vefasızdır!
-
03.10.2017 Ne olacak bu çocukların hali?
-
25.04.2017 İnsan Hafızası Biriktirir!
-
04.04.2017 Seçilme yaşı 18’e inecek mi bilmem ama !...
-
28.03.2017 Böyle yazılar yazmak hüzün veriyor!
-
21.03.2017 Referanduma giderken
-
14.03.2017 Kederliyim!
-
07.03.2017 Günler geçiyor ama aynı değil!
-
28.02.2017 Kalbiniz acır işte!
-
21.02.2017 ‘’Bozuk Adalet!”
-
14.02.2017 Sen ne diyorsun!
-
07.02.2017 Trump Gelir Trump Gider!
-
31.01.2017 İnsanın Adalet Terazisi!
-
24.01.2017 Hayat alabildiğine aydınlık!
-
17.01.2017 Kırbaç! *
-
10.01.2017 İnsan ve Robotlaşan insan !
-
03.01.2017 Kötülük bu!
-
27.12.2016 Şiir ‘kötülüğü’ yensin!!
-
20.12.2016 Haberler ne haber !
-
06.12.2016 Çocukları koruyamıyorsan kendinden söz etme!
-
29.11.2016 Havana sokaklarında Nazım ve Fidel!
-
22.11.2016 ‘Dostyevskinin köpeği’!
-
15.11.2016 Ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!
-
08.11.2016 Öğrenmenin özgürlüğü!
-
25.10.2016 Özal’dan bugüne başkanlık tartışmaları!
-
18.10.2016 Devlet, ele geçirilecek bir şey midir?
-
11.10.2016 Kalbimi elime alıp üzüm gibi ezesim geliyor !
-
04.10.2016 “Her şey naylondandı o kadar!”
-
27.09.2016 “Çöl kimseyi sevmiyordu!” (Milas Lisesi mezunu bir yazardan ...)
-
20.09.2016 Şöhret dünyasının politik yakışıklısına veda!
-
06.09.2016 Ruhumuza yapışan kirler!
-
12.07.2016 Suriyeli Göçmenler ve Irkçılık sorunu!
-
28.06.2016 Sıcaklarda, sıcak politika!
-
21.06.2016 Liseli Gençleri anlamak!
-
14.06.2016 Muşlu Ezgi’nin TEOG başarısı!
-
07.06.2016 Bilim Gereksizdir (!)
-
31.05.2016 Siz hiç ‘Siyah Kuğu’ gördünüz mü?
-
24.05.2016 Yalnızlık çoğaltıyor beni!
-
17.05.2016 Nerde kaldı bu demokrasi?
-
10.05.2016 Mor Kındıralar Solmuş! *
-
03.05.2016 Aşil’in Topuğu ve Kanlı Pazar!
-
26.04.2016 Kitap mı Tablet mi?
-
19.04.2016 17 Nisan Gurbet Bayramı!
-
12.04.2016 Eleştirel düşünme(me)k!
-
05.04.2016 Kürk Mantolu Madonna ve Sabahattin Ali
-
29.03.2016 Ömür çoğaltmak!
-
22.03.2016 “Memleket isterim”!
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.