- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 21 May 2021, Friday 13:24
- 2250 kez okundu
Yazının ilk iki serisinde daha çok büyük sınıflardaki öğrencileri temel alarak değerlendirme yapmıştım. Şimdi ise okul öncesi ve ilkokullar için bir değerlendirme yapayım. Bu yaş gurubu çocuklar için soralım soruyu; çocukları okullarda tutabilecek miyiz? Gelecekte okullar fiziki varlığını sürdürecek mi, buna gerek olacak mı?
Çocuklar doğduktan itibaren öğrenmeye başlar. Bulunduğu aile ve çevreye göre de bir eğitim almaya başlar. Bu eğitimler ulusal düzeyde geçerliliği olan değerler olmayabilir ama bulunulan kültüre, çevreye, aile değerlerine yönelik eğitimlerdir. Çocuk aileden ayrılıp kendi başına toplum içine girdiği ilk yer okuldur. Eğer okul öncesi kurumu ise burası, yoksa ilkokul onun birey olma yolundaki ilk adımlarıdır.
Okula başlamak aileden kopmak, yeni arkadaşlar edinmek, yeni otoriteler tanımak, yeni değerler ve normlar içinde yerini bulmak demektir. Okul birey olmak demektir.
Günümüzde yaşadığımız salgın sürecinde okullara ürettiğimiz alternatifler sadece öğrenme kayıplarını giderme üzerinedir. Oysa erken çocukluk döneminde öğrenme kayıpları çok şey ifade etmez. Çünkü o dönemde öğrenilen bilgiler kalıcı değildir. Zaten bilgi çok hızlı değişen bir yapıya sahipken erken çocuklukta öğrenilen bilginin kalıcı olması beklenemez. O dönemden kalıcı olan öğrenme yöntemi, teknikler, öğrenmeyi öğrenme yollarıdır.
Ancak akademik öğrenmenin ötesinde olan bir durum vardır ki o da sosyal duygusal öğrenmedir. Salgın dönemi kaygılarını dile getiren aklı başında birçok kişi sosyal duygusal kayıpların önemi üzerinde durmuştur. Erken çocukluk dönemi özellikle oyun dönemidir. Gerçi insanın doğasında olan oyun her yaşta farklılaşarak varlığını sürdürür. Ancak erken çocuklukta akran ve arkadaşlarla oyun vazgeçilmezdir. Çocuk akranları içinde toplumsal rollerini öğrenir, kişiliğini oluşturan değerlerinin temellerini atar.
Okul öncesi ve temel eğitim döneminde okulsuz olmaz. Ama şu haliyle de olmaz. Nasıl yani? Şu anki okul binaları çocukların gelişim özelliklerini destekleyecek, onların sosyal gereksinimlerini karşılayacak, kişilik gelişimlerini destekleyecek yapıda değildir. Okul varlığını çocuk için koruyabilir ancak değişimi sağlamak zorundadır.
Küçük yaş gurubu için öğrenme ön planda olmayacağı için sanal eğitim ortamlarını ön görmüyorum. Ancak, günümüzdeki test sistemi, kaynak kitap sektörü ortadan kaldırılmazsa çocukların birey olma süreci hiç başlamaz. Küçücük çocukları ekran başında ve test kitapları arasında doğalarına aykırı bir şekilde teknoloji esiri yaparız.
Hâlbuki çocuğun doğasına uygun ortamlar planlanırsa çocukları okulda tutmak gibi bir sorun ortaya çıkmaz. Bu yaş gurubu için eğitim sanal devam ederse yine diğerlerinden daha eşit çocuklar ortaya çıkabilir. Ancak bu yaş gurubunda tehlike; her istediği yapılmış, eline tüm teknolojik olanaklar verilmiş ancak heyecanı ölmüş, konuşmayan, gülmeyen, ağlamayan ruhsuz insanlar ortaya çıkmasıdır.
Eğer temel eğitim zorunlu olmazsa yine kırsaldaki çocuklar bundan en çok zararı görür. Diğer gurubun aksine bu çocuklar yaşam mücadelesinde ailenin ekonomik sisteminin bir parçası olmak zorundadır. Okul onun neyine, nasılsa zorunlu değil. Hele ki kız çocuğu ise…
Ya bir de ailevi sorunlar nedeniyle, aile içi şiddet nedeniyle vs. okulu kaçış yeri olarak gören küçük çocuklar. Başlarına geleni anlayamayan, yaşadığı travmaları atlatmakta zorlanan, kendine yardım edecek bir aile üyesi olmayan ve şefkatli bir öğretmen eline rastlayamayacak olan çocuklar. Bütün bunlar için okul zaruridir.
Ancak tekrar belirtmek gerekir ki, zorunlu eğitim şu günkü şartlarda olmamalıdır. Küçük çocuklar için doğru soru çocukları okullarda tutabilecek miyiz değildir. Doğru soru çocukları nasıl bir okul ortamında tutacağız, olmalıdır.
Çocuklarımızı sanal okullara mahküm etmek, duyarsız, duygusuz nesiller demektir. Doğru soruyla başlayıp çocuklarımız için doğru cevapları vermeliyiz. Gelecek duyarlı bireylerin varlığı ile güzelleşir.
-
10.01.2025 GÜVEN SORUNU
-
24.11.2024 24 KASIM
-
29.10.2024 CUMHURİYET NEDİR?
-
13.08.2024 BEDEN EĞİTİMİ VE OYUN
-
03.05.2024 YENİ PROGRAM ÜZERİNE
-
16.01.2024 DEVLET AKLI
-
05.01.2024 EĞİTİMDE VELİNİN YERİ
-
24.12.2023 ÖĞRETİM YÖNTEMİ 'SINAV'
-
22.12.2023 SUÇLU KİM?
-
02.05.2023 ÖDEV
-
11.04.2023 SINAVLAR NEDEN?
-
27.03.2023 İLETİŞİM GÜRÜLTÜSÜ
-
01.03.2023 SARILACAK YARALAR
-
10.02.2023 BAŞARDIM, BAŞARILIYIM
-
13.01.2023 OKUMA ÖZGÜRLÜĞÜ
-
26.12.2022 ÖDÜL VE CEZA
-
06.12.2022 YENİ ÇAĞIN OKULU
-
30.11.2022 ÖZGÜRLEŞMEK Mİ KÖLE KALMAK MI?
-
23.11.2022 AMAÇ NE?
-
07.11.2022 Çocukların çığlıklarını duyun artık
-
17.10.2022 AKILLI TAHTALAR GERÇEKTEN AKILLI MI?
-
13.10.2022 ÇOCUKLAR VE SORUMLULUK
-
04.08.2022 UZMAN ÖĞRETMEN BAŞÖĞRETMEN
-
10.01.2022 EĞİTİM GÜNDEMİ
-
04.01.2022 Öğretmenlik Meslek Kanunu
-
07.12.2021 Şura Sonrasında Okul Öncesi Eğitimi
-
24.08.2021 OKULLARI AÇALIM
-
10.08.2021 Bakan Ziya, Öğretmen Ziya,
-
02.08.2021 Yangınlar, Yangınlar…
-
27.07.2021 DOĞADAN ALDIKLARIMIZI GERİ ALIR
-
10.06.2021 BİR SINAV SONRASI
-
20.05.2021 Okul ve Çocuklar 2
-
19.05.2021 OKUL VE ÇOCUKLAR
-
13.04.2021 SALDIM ÇAYIRA
-
30.03.2021 EĞİTİMİ BİTİRDİK
-
26.01.2021 NELERİ TELAFİ ETMELİYİZ?
-
31.12.2020 KÖTÜLÜĞÜN ANATOMİSİ OLUR MU?
-
14.12.2020 ÖZEL EĞİTİM
-
24.11.2020 YENİ EĞİTİM ANLAYIŞI
-
29.09.2020 UZAKTAN EĞİTİMİN DİYETİ
-
21.09.2020 SALGINDA KAYIPLAR VE ADİL EĞİTİM
-
16.09.2020 BAŞIMIZA İCAT ÇIKARMA
-
14.09.2020 CORONADA BİRİNCİ SINIF OKUTMAK
-
29.05.2020 NASIL BİR NORMAL?
-
04.05.2020 SALGINDA ÖĞRETMEN
-
20.04.2020 Öğretmenliğin Ödülü
-
30.03.2020 UZAKTAN EĞİTİM
-
28.02.2020 Sınıf Tekrarı
-
30.01.2020 “GÖL 1938” İnanç ve Azmin Öyküsü
-
31.12.2019 DUYGU YİTİMİ
-
25.12.2019 ULUSAL DEĞERLER
-
17.12.2019 ÖZEL OKUL VE TÜKETİM TOPLUMU
-
04.12.2019 EĞİTİMİN ANA AKTÖRÜ ÖĞRETMEN
-
01.11.2019 KURULUŞ FELSEFESİ
-
02.09.2019 OKUL MÜDÜRÜ MÜ EĞİTİM LİDERİ Mİ?
-
26.08.2019 EĞİTİM BATAKLIĞI
-
20.08.2019 Sendikacılık
-
30.07.2019 Eleme Sistemi
-
22.07.2019 Tersine Taşımalı Eğitim
-
15.07.2019 Kalkınma Planında Eğitim
-
06.07.2019 Eğitimin Yönetimi
-
03.05.2019 Yine Kadınlar Yine Çocuklar
-
22.02.2019 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
-
06.02.2019 Eğitim ve Değerler
-
21.01.2019 Küçük yaşta evlilik olmaz
-
11.01.2019 Şiddet ‘domino taşı’ gibidir
-
09.01.2019 Toplumsal yara: Şiddet
-
02.01.2019 Bu ülkede ‘Kadın’ olmak …
-
25.12.2018 Lider Öğretmen
-
17.12.2018 Değişim Öğretmenle başlar
-
30.11.2018 Öğretmenliği öğrenmek
-
20.11.2018 Okullar ve Kurumsallık
-
30.10.2018 Mesele ‘ders saatleri’ mi?
-
19.10.2018 Süresiz Nafaka
-
14.09.2018 TECAVÜZ
-
08.08.2018 Eşitlik mi Adalet mi?
-
24.07.2018 Gelişmiş ailelerin az gelişmiş çocukları!
-
05.07.2018 İstismar
-
02.06.2018 Eğitim ve Seçim / 2
-
26.05.2018 Eğitim Sistemi ve Seçim
-
23.05.2018 Sevgi
-
08.05.2018 Zorbalık
-
01.05.2018 ‘Ensest’in resmî hali …
-
14.04.2018 ‘Öğretmeni Değerlendirmek’
-
28.03.2018 “Öğretmenlere şiddeti durdurun” demek yeter mi?
-
21.03.2018 Karar verme özgürlüğü
-
09.03.2018 ‘Kadınlar Günü’
-
27.02.2018 Ne Yap(ma)malı …
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.