- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 04 August 2022, Thursday 9:48
- 3146 kez okundu
Son günlerin en önemli gündemi uzman/başöğretmenlik kariyer basamakları düzenlemesi. Geçtiğimiz aylarda yürürlüğe giren Öğretmenlik Meslek Kanunu (14.2.2022 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi) ile bu düzenleme getirilmişti. Kanunun hazırlanması ve yayınlanması sürecinde de çok fazla eleştiri almıştı. Aslına bakılacak olursa toplumda çok büyük kesimi ilgilendiren bir meslek grubunun haklarını, görevlerini belirtecek kapsamda bir kanun olmadı. Zaten kanun düzenlemeleri yönetmeliklerle yapacağını belirterek kendi önceliğini feshetmiştir. Kanunlar yönetmeliklerin üstündedir ve kanunlara aykırı yönetmelikler olmaz. Ama kanunda gereken ayrıntılar belirtilmediği için yönetmeliklerin de bu kanuna uygun olmadığını ispat etmek zor hatta mümkün olmayacaktır.
Kanun bütün tartışmalarla kabul edildi ve yürürlüğe girdi. Ama tartışmalar bitmedi ve uzun bir süre daha devam edecek görünüyor. Öğretmenlik çok geniş kapsamı olan bir meslek grubudur. Çok farklı branşlarda farklı uzmanlıklar isteyen bir meslektir. Kanun hazırlanırken de kariyer düzenlemeleri yapılırken de buna en üst seviyede dikkat etmek gerekir.
Kanun üzerinden tartışmaları bir kenara bırakalım ve kariyer basamakları uygulamasına dönelim. Geçmişte bir kez sınav yapılarak Uzman Öğretmenlik unvanı verildi. Yine çok tartışmalara sebep oldu ama bir değişiklik olmadı ve yıllardır o unvanlar aktif olmasa bile kullanılıyor.
Şimdi yapılmak istenen; öğretmenlere belli unvanlar vererek maddi kazanımlarında bir iyileştirme meydana getirmek. Bunun için bir kariyer adlandırmasına gerek var mıdır? Bunu yapabilmenin eminim çok fazla yolu vardır. Öyleyse görünen kısmının arkasında başka bir niyet mi var sorusu geliyor hemen akıllara.
Öğretmenlerin ayrıştırılmaya, birbiri ile yarıştırılmaya gereksinimi yok. Bizim eğitim sistemimizde en büyük eksiklik öğretmenler arasında mesleki dayanışmanın olmamasıdır. Paylaşmak fikirleri çoğaltır. Öğretmenlerin öncelikle zümre dayanışmasına, paylaşımına gereksinimi var. Daha kaliteli eğitim istiyorsak öğretmenleri birleştirecek, dayanışma ve işbirliği içinde çalışmalarını sağlayacak düzenlemeler yapmalıyız. Mesleki gelişim çok önemlidir ve bunun da çok çeşitli yolları vardır. Deneyimlerime dayanarak, en iyi gelişimin gönüllü çalışmalarda edinildiğini söyleyebilirim. Gönüllü öğretmenlerin oluşturduğu paylaşım ağlarında mesleki gelişimin üst düzeyde olduğunu gözlemliyorum. Paylaşım, dayanışma, üretme, destekleme, eylemleri ile kişi kendine döner ve yaptıklarını değerlendirir. İyisiyle kötüsüyle uyguladıklarını değerlendiren kişi gelişimini destekler. Kişi kendi yolculuğunu planlayabilecek yeterlikte değilse zorla güzellik olmaz.
Bir belirsizlik durumu var ve bu durum daha fazla tepkinin oluşmasına neden oluyor. Bu kariyer basamakları öğretmenin hak ve sorumluluklarında ayrıştırma yapacak mıdır? Bir ast üst ilişkisi olacak mıdır? Örneğin zümre başkanı başöğretmen mi olmak zorundadır? Sıradan bir öğretmen uzman ve başöğretmene karşı sorumlu olacak mıdır? Bir çalışmada öncelik sahibi mi olacaklar yoksa sıradan öğretmenin tecrübesi artsın diye muaf mı olacaklar?
Bu soruların yanında başka bir değerlendirme daha yapmak gerekir. O kadar çok dillendirilen bu konudan veliler de fazlası ile etkilenmiştir. Şimdi çocuklarını başöğretmene vermek isteyenler buyursun gelsin. Biraz absürd gibi görünebilir ama hiç yabancı olmadığımız konular bunlar. Çocuğunu okula kaydettirecek velide bir telaş başlar “iyi öğretmen” arayışına girer. Yıllardır bana soranlara söylerim; çocuğunuzla iyi ilişkiler kurabilen öğretmen iyi öğretmendir ve herkese göre iyi öğretmen farklıdır. Ama okullarda iyi öğretmen algısını körükleyen sistemlerimiz var. Çok ödev veren, çok baskı yapan, çocuğa nefes aldırmayan öğretmenler aileler tarafından iyi öğretmen olarak nitelenebilmektedir. Gerekçe hazır; çünkü gelecekte zor sınavlara girecekler. Onların böyle düşünmelerinde yönlendirici olan okul yöneticileri de yangına körükle gidenlerdir. “Sizin çocuğu şu öğretmene verelim.” “Daha iyi öğretmenimiz var.” “Okulumuzun en iyi öğretmeni.” gibi nitelemelerle ve bazen okula maddi kaynak sağlama amaçlı yapılabilen masum görünen nitelemeler tercih edilmeyen/ettirilmeyen öğretmenlere yönelik bir mobingdir. Şimdi bunu uzman/başöğretmen nitelemesi ile sürdürmemeleri için hiçbir sebep yok.
Başta söylediğim gibi öğretmenlik farklı branşlarda uzmanlık gerektirir. Uzman öğretmen her şeyi öğretebilir mi? Kişi kendi alanının uzmanıdır. Öğretmenliğin uzmanı olmaz. Bir Resim öğretmeni uzman olunca uzman olmayan Fen öğretmeninden daha iyi mi öğretiyor demek olacak? (örnekler temsilidir) Farklı bir kariyer sistemi olabilir ancak bu haliyle olmaz. Hele ki teorik bilgilerle ezber yapılacak bir sınavdan alınacak notla hiç uzman olunmaz. Uzmanlık deneyim işidir. Deneyimlerin de paylaşılması ve ürüne dönüştürülmesi gerekir. Sınavla olmayacağı gibi çalışma yılına bakılarak da olunmaz. Her yıl yenilik peşinde sürekli değişen öğretmenler gibi okulda öğrendikleri ile yıllarını geçiren öğretmenler de var. Bu nedenle zaman tecrübe için yeterli bir koşul değildir.
Birçok kişinin sınavla kariyer olmaz dediği yerde daha büyük bir yanlış gözden kayboluyor. Sınav bir yöntem sadece ama sınavla yapılmak istenen ayrıştırma işine yukarıda belirttiğim pek çok nedenden dolayı karşı çıkmak gerekir. Öğretmenin maddi durumunda iyileştirme yapmak için bir etiket koymaya gerek yok. Bu etiketlemenin kimseye bir faydası olmaz. Merkezi sınavlardan sonra ortaya çıkan tablolarda görüldüğü gibi dibe vuran eğitim sistemlerini de kurtarmayacaktır.
-
10.01.2025 GÜVEN SORUNU
-
24.11.2024 24 KASIM
-
29.10.2024 CUMHURİYET NEDİR?
-
13.08.2024 BEDEN EĞİTİMİ VE OYUN
-
03.05.2024 YENİ PROGRAM ÜZERİNE
-
16.01.2024 DEVLET AKLI
-
05.01.2024 EĞİTİMDE VELİNİN YERİ
-
24.12.2023 ÖĞRETİM YÖNTEMİ 'SINAV'
-
22.12.2023 SUÇLU KİM?
-
02.05.2023 ÖDEV
-
11.04.2023 SINAVLAR NEDEN?
-
27.03.2023 İLETİŞİM GÜRÜLTÜSÜ
-
01.03.2023 SARILACAK YARALAR
-
10.02.2023 BAŞARDIM, BAŞARILIYIM
-
13.01.2023 OKUMA ÖZGÜRLÜĞÜ
-
26.12.2022 ÖDÜL VE CEZA
-
06.12.2022 YENİ ÇAĞIN OKULU
-
30.11.2022 ÖZGÜRLEŞMEK Mİ KÖLE KALMAK MI?
-
23.11.2022 AMAÇ NE?
-
07.11.2022 Çocukların çığlıklarını duyun artık
-
17.10.2022 AKILLI TAHTALAR GERÇEKTEN AKILLI MI?
-
13.10.2022 ÇOCUKLAR VE SORUMLULUK
-
10.01.2022 EĞİTİM GÜNDEMİ
-
04.01.2022 Öğretmenlik Meslek Kanunu
-
07.12.2021 Şura Sonrasında Okul Öncesi Eğitimi
-
24.08.2021 OKULLARI AÇALIM
-
10.08.2021 Bakan Ziya, Öğretmen Ziya,
-
02.08.2021 Yangınlar, Yangınlar…
-
27.07.2021 DOĞADAN ALDIKLARIMIZI GERİ ALIR
-
10.06.2021 BİR SINAV SONRASI
-
21.05.2021 Okul ve Çocuklar 3
-
20.05.2021 Okul ve Çocuklar 2
-
19.05.2021 OKUL VE ÇOCUKLAR
-
13.04.2021 SALDIM ÇAYIRA
-
30.03.2021 EĞİTİMİ BİTİRDİK
-
26.01.2021 NELERİ TELAFİ ETMELİYİZ?
-
31.12.2020 KÖTÜLÜĞÜN ANATOMİSİ OLUR MU?
-
14.12.2020 ÖZEL EĞİTİM
-
24.11.2020 YENİ EĞİTİM ANLAYIŞI
-
29.09.2020 UZAKTAN EĞİTİMİN DİYETİ
-
21.09.2020 SALGINDA KAYIPLAR VE ADİL EĞİTİM
-
16.09.2020 BAŞIMIZA İCAT ÇIKARMA
-
14.09.2020 CORONADA BİRİNCİ SINIF OKUTMAK
-
29.05.2020 NASIL BİR NORMAL?
-
04.05.2020 SALGINDA ÖĞRETMEN
-
20.04.2020 Öğretmenliğin Ödülü
-
30.03.2020 UZAKTAN EĞİTİM
-
28.02.2020 Sınıf Tekrarı
-
30.01.2020 “GÖL 1938” İnanç ve Azmin Öyküsü
-
31.12.2019 DUYGU YİTİMİ
-
25.12.2019 ULUSAL DEĞERLER
-
17.12.2019 ÖZEL OKUL VE TÜKETİM TOPLUMU
-
04.12.2019 EĞİTİMİN ANA AKTÖRÜ ÖĞRETMEN
-
01.11.2019 KURULUŞ FELSEFESİ
-
02.09.2019 OKUL MÜDÜRÜ MÜ EĞİTİM LİDERİ Mİ?
-
26.08.2019 EĞİTİM BATAKLIĞI
-
20.08.2019 Sendikacılık
-
30.07.2019 Eleme Sistemi
-
22.07.2019 Tersine Taşımalı Eğitim
-
15.07.2019 Kalkınma Planında Eğitim
-
06.07.2019 Eğitimin Yönetimi
-
03.05.2019 Yine Kadınlar Yine Çocuklar
-
22.02.2019 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
-
06.02.2019 Eğitim ve Değerler
-
21.01.2019 Küçük yaşta evlilik olmaz
-
11.01.2019 Şiddet ‘domino taşı’ gibidir
-
09.01.2019 Toplumsal yara: Şiddet
-
02.01.2019 Bu ülkede ‘Kadın’ olmak …
-
25.12.2018 Lider Öğretmen
-
17.12.2018 Değişim Öğretmenle başlar
-
30.11.2018 Öğretmenliği öğrenmek
-
20.11.2018 Okullar ve Kurumsallık
-
30.10.2018 Mesele ‘ders saatleri’ mi?
-
19.10.2018 Süresiz Nafaka
-
14.09.2018 TECAVÜZ
-
08.08.2018 Eşitlik mi Adalet mi?
-
24.07.2018 Gelişmiş ailelerin az gelişmiş çocukları!
-
05.07.2018 İstismar
-
02.06.2018 Eğitim ve Seçim / 2
-
26.05.2018 Eğitim Sistemi ve Seçim
-
23.05.2018 Sevgi
-
08.05.2018 Zorbalık
-
01.05.2018 ‘Ensest’in resmî hali …
-
14.04.2018 ‘Öğretmeni Değerlendirmek’
-
28.03.2018 “Öğretmenlere şiddeti durdurun” demek yeter mi?
-
21.03.2018 Karar verme özgürlüğü
-
09.03.2018 ‘Kadınlar Günü’
-
27.02.2018 Ne Yap(ma)malı …
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.