- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 03 January 2019, Thursday 8:12
- 2882 kez okundu
Trump’ın seçim kampanyasında “Önce Amerika” sloganı önem taşıdı. Bu slogan, 2017 sonrasında “göçmen işçileri sınırlama ve ticaret savaşları” kampanyaları ile ekonomiye taşındı. Ticaret savaşının öncelikli hedefi de Çin oldu.
Wall Street, “serbest ticaretçi”dir. Çin’e karşı ticaret savaşı politikasına ısınamadı. Zamanla, ABD yönetimi Çin’e dönük eleştirilerini dış ticaretin ötesine taşıdı; kapsamlı bir ekonomik savaşa dönüştürdü. Wall Street’in de desteğini aldı.
ABD emperyalizminin ekonomik saldırısı, bugünlerde Çin’i geri çekilmeye zorlamaktadır. Bu yazıda olgulara kuşbakışı göz atmakla yetineceğim. Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP’nin) bu yıl içinde sekiz ay arayla tutum değişikliğini yansıtan iki yazıdan hareket ediyorum.
Global Times, ÇKP’nin yayın organı olan Renmin Ribao’nun denetiminde yayımlanan bir internet gazetesidir. Özellikle başyazıların ÇKP görüşünü temsil ettiği düşünülür.
Nisan’da yayımlanan ilk yazı, “ticaret savaşı” konusunda ABD’ye meydan okuyor. İkincisi ise Aralık’ta, “ekonomik savaş”a dönüşen ABD saldırısı karşısında ödün vermeyi savunuyor.
Göz atalım; değerlendirelim…
Nisan 2018: Çin ABD’ye meydan okuyor
5 Nisan 2018 tarihli ilk yazı, “Ticarette karşı-saldırılar, ABD’ye acı bir ders verdi” başlığını taşımaktadır ve “ticaret savaşı” gündemi ile sınırlıdır.
Donald Trump’ın ticaret savaşı, ABD’nin astronomik dış ticaret açığına karşı gümrük vergilerini yükseltmekten oluşuyor.
2017’de ABD-Çin dış ticaretine göz atalım: İthalat 500 milyar; ihracat 125 milyar; dış ticaret açığı 375 milyar dolardır. Trump, 2018’in ilk üç ayında Çin’den 50 milyar dolarlık ithalatın gümrük oranlarını yüzde 25’e yükseltti. Çin de, tepki olarak ABD’den ithal ettiği 128 tarımsal ve sınaî ürüne yüzde 15-25 arasında ek tarife uygulamayı kararlaştırdı.
Global Times’in ilk yazısı bu aşamada kaleme alındı. Aktaralım:
“Bu ticaret savaşı, gümrük tarifeleri şantajını bir diplomasi biçimi olarak kullanamayacağını ABD’ye öğretecektir. Trump yönetiminin 50 milyar dolarlık Çin ürünlerine koyduğu tarifeler nedeniyle Çin teslim olmayacak; tam aksine, kaybeden ABD olacaktır. Çünkü, Çin hükümeti, vatandaşları ile birlikte Washington’la dişe-diş bir mücadeleye hazırdır. Çok sayıda vatandaşımız ‘efsanevî bir ticaret savaşı’nın kaçınılmaz olduğunu ve ABD’yi Çin’e karşı sağduyuya yönelteceğini düşünmektedir.”
“Bu ticaret savaşı gerçekleşirse Çin, elinde en az ABD kadar yedek planı olduğunu gösterecektir. Çin, dünya ticaretinin bir numaralı ekonomisidir; petrol ürünlerinin, ham maddelerin en büyük alıcısıdır ve küresel piyasalarda kendi parasını (RMB’yi) kullanarak ABD dolarının egemenliğini azaltma gücüne sahiptir. Bu, Washington için ağır bir darbe olacaktır.”
“ABD’nin bu ticaret savaşından galip çıkma beklentisi boş hayaldir.”
Yarı resmî bir ÇKP metni olan yazının, belki de en ilginç öğesi, ilk defa “dolar emperyalizmi”ne karşı bir mücadele tasarımı içermesidir. Üretken çekirdeği ülke dışına taşmış olan ABD ekonomisi, astronomik cari işlem açıklarının finansmanını nasıl sağlıyor? Doların bir dünya parası olarak (“dolar emperyalizminin”) kabul edilmesi sayesinde… Finansal krizi yönetmek ve savaş sanayiini ayakta tutmak için ihraç edilen ABD devlet tahvillerini alan yabancı merkez bankaları sayesinde…
En büyük alıcı kim? Portföyünde 1,4 trilyon (1400 milyar) dolar ABD hazine bonosu tutan Çin Merkez Bankası…
Nisan 2018’de ÇKP (Global Times aracılığıyla), Trump’a şöyle hitap etmiş oluyor: “Dolar emperyalizmini (biraz da) benim sayemde sürdürüyorsun; sana karşı en fazla dış ticaret fazlası veren ekonomi benim. Portföyümü boşaltarak doları tahtından indirmem mümkündür; kendine gel…”
Nisan 2018’de Çin ve dünya ortamı
Global Times’ın bu yazısı yayımlandığında ÇKP’nin 19. Kongresi tamamlanmış; yeniden Genel Sekreterliğe seçilen Şi Jinping’in “Yeni bir Çağ için Çin’e Özgü Sosyalizm Düşüncesi” bir eylem rehberi olarak ÇKP programına eklenmişti. Kongre, ÇKP’nin devlet yönetimindeki öncü rolünü pekiştirmeyi kararlaştırmış; “piyasaya açılmanın” Çin’i çok partili rejime (burjuva demokrasisine) dönüştürme beklentilerine son vermişti. Çin Ulusal Halk Kongresi de, Cumhurbaşkanlığı’na (iki dönemlik sınırı kaldırarak) yeniden Şi Jinping’i getirmişti.
2018’in ilk aylarında, uluslararası sermaye çevreleri, küreselleşmenin ana dayanaklarından biri olan serbest ticaret doktrinine Trump’ın açtığı saldırının tedirginliği içindeydi. Ülkesinde liderlik konumunu ve otoritesini pekiştirmiş olan Şi Jinping, Şubat 2018’de Davos’ta ve Cenevre’de iki konuşma ile serbest ticaret ilkelerini ve küreselleşmeyi savundu. Öyle ki, kapitalizmin “âkil iktisatçıları” (örneğin Financial Times’tan Martin Wolf) “küreselleşmenin sahibi, artık ABD değil, Çin’dir” teşhisini koyuyorlardı.
Aynı tarihlerde emperyalizmin üst organlarında, korumacı dış ticaret uygulamalarının herkese zarar vereceğini yeniden “kanıtlayan” yayınlar artmakta; Çin’e karşı ticaret savaşında ABD’nin yenik düşeceği öngörüsü yaygınlaşmaktaydı.
Global Times’ın ABD’ye “meydan okuyan” yazısı, ÇKP’nin bu ortama bir bakışı olarak okunmalıdır.
Aralık 2018: Çin, geri çekiliyor
- Times’ın 14 Aralık’ta “Çin, sanayi politikasını nasıl ayarlamalı?” başlıklı yazısı sekiz ay önceki başyazının tam karşıtı konumdadır.
Önce aktaralım: “‘Made in China 2025’ planına göre Çin şirketlerinin ürettiği yüksek teknolojili ürünler ABD’nin Çin’e karşı kışkırttığı ticaret savaşının hedefi oldu. Her büyük sanayici ülkenin, Almanya’nın ‘Sanayi 4.0 stratejisi’ gibi yüksek teknolojili gelişmeyi öngören sanayi programları vardır. ‘Made in China 2025’ planı da haklı bir gerekçeyle yapılmıştır; ama ABD’de ve Batılı ülkelerde tedirginlik ve endişeye yol açmıştır.”
Burada sözü geçen “‘Made in China 2025’ planı, bir Uzmanlar Komitesi tarafından hazırlanmış; Devlet Konseyi (Bakanlar Kurulu) tarafından Mayıs 2015’te kabul edilmiş; 2016-2020 tarihlerini kapsayan beş yıllık plan ile de bütünleşmiştir.
Yüksek teknolojili on sanayi koluna öncelik vererek Çin ekonomisini yüksek katma değerli bir üretim yapısına taşımayı hedefleyen bir sanayi programı söz konusudur. Program, robot üretimiyle başlayıp, uzay mühendisliği ile devam eden, on endüstriden oluşan (ve iki yıl sonunda Komite’nin revizyonundan geçecek) bir liste içermektedir.
Peki, Global Times, “her ülke gibi Çin’in de bir sanayi programı yapmaya hakkı vardır” tespiti sonrasında, ABD ve Batı’nın endişelerini nasıl açıklıyor ve değerlendiriyor? Aktaralım:
“Made in China 2025, devlet işletmelerini ve yüksek yatırım düzeylerini vurgulamaktadır. Çin özel sektörü bir süreden beri güçlüklerle karşı karşıyadır ve ‘devlet ilerlerken özel sektör geriliyor’ söylemi yaygınlaşmıştır. Bu nedenle devlete ve özel sektöre ait işletmeler arasında hakkaniyetli bir rekabet ortamı yaratmak gerekmiştir. Plan hazırlamak, Çin’in hükümranlık alanı içine girer. Ne var ki, Çin, artık, dünyayla derinden bütünleşmiştir. Çin’in çıkarları ile ABD’nin ve Batı’nın çıkarları arasında karşılıklı eşgüdüm sağlanması, pratik nedenlerle gerekmektedir.”
Buradaki “ödün vererek uzlaşma” çizgisi Nisan’daki “meydan okuma” ile nasıl uzlaşabilir? Global Times, son yazıda bir gerekçe getiriyor: “Bu yıl boyunca iç ve dış etkenlerde büyük değişiklikler gerçekleşti. Çin’in dışarıya açıklığı arttıkça dış talepleri karşılama gereksinimi de artacaktır. Çin, doğru siyasî çizginin, katı ve çatışmacı tavırlar olduğu inancını terk etmelidir.
“Uzlaşma kaçınılmazdır ve ‘reform ve açılma’ Çin’in izlemesi gereken tek yoldur.”
Çin’i ödüne zorlayan “dış ve iç etkenler” nedir?
Yazıda değinilen hangi “dış ve iç etkenler”, Çin’i “meydan okuma ve çatışma” çizgisinden “uzlaşma”ya; devletçi ve iddialı bir sanayi politikasından özel sektörün gözetildiği, piyasacı bir doğrultuya taşımıştır?
Dış etkenler, önce ABD’de aranmalıdır. Temel bir soru gündemdedir: Kapitalist dünya sisteminin zirvesinde kimin sözü geçecek? Evet, ABD sistemin egemen gücüdür; ama bu gücün, ekonomik boyutu da zaman içinde aşınmaktadır.
- anlaşılıyor ki, Trump yönetiminde stratejik konumlara yerleşen aşırı sağ ideologlar, ticaret savaşının gümrük artışlarıyla sınırlı gündemini genişletmeyi kararlaştırdı. Çin’in dünya ekonomisinin teknolojik öncülüğüne ulaşma çabasını engellemek gerekli görüldü.
Avrupa Birliği, Trump’ın ticaret savaşına hep karşı çıktı; ama, geniş kapsamlı ekonomik savaşa giden ilk adımlar da AB Komisyonu’ndan geldi. Çin’in ihtiraslı kuşak ve yol tasarımının Avrupa’ya uzanmasından tedirginlik duyulmaktaydı. Avrupa’da yüksek teknolojili şirketlere ve sektörlere Çin’in yatırımları engellenmeye başladı. Made in China 2025 planının, devlet öncülüğünde ekonomik bir hegemonya tasarımı olduğu teşhisini, önce AB Ticaret Komiserliği koydu ve bu belgenin içerdiği “tehditler” ayrıntılı olarak eleştirildi.
Trump yönetimi ise, Çin’e karşı ticaret savaşını, gümrük vergilerindeki artışı 250 milyar dolarlık ithalata taşıyarak tırmandırdı. Sonra, AB’nin geniş kapsamlı “ekonomik savaş” kervanına katıldı. Teknolojinin kilit sektörlerine Çin yatırımları frenlendi. 5G teknolojisinde öncü konumda olan Huawei’in beş Batılı ülkeye girmesi engellendi; bu Çin şirketi ceza davasına muhatap oldu; patronun kızı Kanada’da tutuklandı. Telekomünikasyon şirketi ZTE’nin ABD’de çalışması önce engellendi; sonra yüksek bir ceza sonunda izin verildi.
İç etkenlere gelince, kısa bir ön-tespit yapmakla yetineceğim: Çin burjuvazisi, ABD ve AB’nin ekonomik saldırısını bir fırsat olarak kullandı. Ekonomik güçlükler altındaki Çin özel sektörünün “tehdit edildiği” söylemini yaygınlaştırdı. Alibaba şirketler grubu tarafından Hong Kong’ta yayımlanan South Asia Morning Post gazetesinde “reform ve açılma” çizgisini yücelten etkili bir kampanya başlatıldı. İleride, belki ayrıntılara gireriz.
ÇKP 2018’de iki yıldönümünü kutladı. Önce Marx’ın 200’ncü doğum yıldönümü; sonra da Deng Şiaoping’in 1978’de başlattığı “reform ve açılma” stratejisinin 40’ıncı yıldönümü…
İlk devrede ABD ve Çin burjuvazisinin ittifakı sayesinde Deng öne çıktı. Sonunda Marx’ın rövanşı alacağını umuyorum.
Korkut BORATAV / sol.org.tr
-
06.03.2024 MİLASTA YENİ NESİL ÜRETEN BELEDİYECİLİK
-
23.10.2021 Niyazi Yalçınkaya'ya
-
02.08.2021 'Pabuççu muştası' ya da fonculuk üzerine
-
31.07.2021 Güney Afrika’da ayaklanma nasıl yorumlanmalı?
-
30.07.2021 Sorunlar, öncelikler, saplantılar, Kıbrıs ve diplomasiye dair
-
27.07.2021 “Politik Oblomov'luk: Orta sınıf muhalifliği
-
26.07.2021 Küresel İktisadi Tarihçe
-
17.07.2021 Büyüyen sınıf çelişkileri
-
16.07.2021 MİLAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI' NDAN NUTUK ARMAĞANI
-
15.07.2021 Kadim içecek limonata
-
13.07.2021 Çin Komünist Partisi’nin 100’ncü yıldönümü
-
09.07.2021 Irkçılığın yeni yüzü: Yahudi düşmanlığının yerini mülteci düşmanlığı mı aldı?
-
09.07.2021 Keyfilik!
-
08.07.2021 Çökme, çöküş, çıkış
-
07.07.2021 Ağlıyor hayat…
-
06.07.2021 Faşizm sonrasında ekonomik seçenekler
-
05.07.2021 AKP: Yükselişi ve tükenişi (II)
-
08.04.2021 Gerçek gündem nedir?
-
07.04.2021 Çürüme, çöküş, ahlak, adalet
-
06.04.2021 Merkez Bankası Operasyonu: Niçin?
-
31.03.2021 İktidarın toplumsal/ekonomik maliyeti
-
30.03.2021 Bir kararnamelik muhalefet!
-
29.03.2021 SABRIN SONU…
-
27.03.2021 DEVRAN DÖNSÜN SARIKEÇİLİLER YÜRÜSÜN
-
26.03.2021 Gece yarısı kararnamelerindeki Türkiye
-
25.03.2021 AB dağılıyor: Küresel ekonomik savaş insanlığın geleceğini tehdit ediyor
-
24.03.2021 Ekonomide fırtına günleri
-
23.11.2020 GECE YAĞMUR KOKUYOR
-
24.06.2020 Krizde para, maliye politikaları ve Türkiye
-
11.06.2020 Eğilimleri mutlaklaştırmak
-
01.06.2020 19 Mayıs 1919-2020
-
28.05.2020 İki yıl içinde ikinci döviz krizi
-
01.05.2020 AF NEDİR?
-
08.01.2020 BİR DENİZCİ GÖZÜYLE KANAL ISTANBUL
-
30.10.2019 Ekonomik-mali açmazlar çoğalırken
-
22.10.2019 Ekvador’da 'IMF ayaklanması'
-
15.10.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (13) / Seven NİŞANYAN – Müjde NİŞANYAN HERKESİN BİLMEDİĞİ OLAĞANÜSTÜ YERLER
-
14.10.2019 “Monşerlerden” fikir alınsaydı Türkiye bu durumda olmazdı
-
11.10.2019 Sömürü oranları ve dünya ticareti: Bugün, kırk yıl once
-
09.10.2019 Gerçeklere direnmek
-
08.10.2019 Hasan ÖZGEN - “IŞIK ÜLKESİ” MİLAS
-
07.10.2019 TWEEN TEHLİKESİNİN FARKINDA MIYIZ?
-
03.10.2019 DÜNYANIN YUVARLAK OLDUĞUNU BİLMEYENLER DÜNYAYI MI YÖNETİYOR?
-
27.09.2019 Emekten yana program?
-
24.09.2019 Artık AKP’yi ayakta sadece o yapı tutuyor
-
24.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (10) Aynur DURUKAN BALAT, İLYAS BEY CAMİİ
-
17.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (9) / MİLAS KİTABELERİ
-
10.09.2019 CHP 100 yaşında
-
10.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (8) - KARTPOSTALLARDAKİ MİLAS’LAR
-
09.09.2019 Son kırk yılın dönüm noktaları
-
04.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (7) - SELÇUK EREZ İSTANKÖYALTI BODRUM
-
21.08.2019 Müdahale gecikmedi
-
21.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (6) ERHAN GÜNAY - YARIM ASIR ÖTESİNDEN GEÇMİŞTE MİLAS
-
20.08.2019 BİR REKTÖR ÜNİVERSİTE ADINA BİLDİRİ YAYINLAYAMAZ
-
20.08.2019 Kara Elmas, Kara Zeytin, Kara Yazı
-
15.08.2019 Tarım üreticisi ve işçisi perişan
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (5) MEHMET GÜNSÜR CAIQUE / HİKAYELER
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (4) BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
06.08.2019 IMF Ekvador’da
-
03.08.2019 Onbirinci Plan tarım için ne öngörüyor?
-
31.07.2019 BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
30.07.2019 Dış finansman sorunları
-
29.07.2019 HUKUK TANIMAZLIKTA EL ARTTIRMAK / KIYILARI ŞİRKET GİBİ YÖNETMEK
-
26.07.2019 BU DURUMDAN UTANIYORUM
-
25.07.2019 Medrese dönemi
-
24.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (3)
-
22.07.2019 Düzelen cari denge: İyi mi? Kötü mü?
-
20.07.2019 BİR ZAMANLAR ANADOLU’DA
-
17.07.2019 Temmuz günlükleri
-
17.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (2)
-
15.07.2019 Türkiye’nin kredi puanları: Kimler düşürüyor? Niçin?
-
13.07.2019 MİNİMALİZM
-
12.07.2019 TORUNLARININ GELİRİNİ YİYİP MÜREFFEH YAŞIYORUZ DİYEN GAFİLLER
-
10.07.2019 Reis ve damadı haksız mı yani?
-
09.07.2019 KABİLELEŞMEK
-
08.07.2019 Ekonomik bunalımın seyri
-
04.07.2019 Kaybın telafisi yok
-
01.07.2019 İstanbul seçimi: Sıradan gözlemler
-
27.06.2019 CUMHURİYETE KARŞI İHANET MİADINI DOLDURMAK ÜZERE
-
26.06.2019 Seçim sonrası
-
22.06.2019 Yeni 'Arap Baharı' ve kadınlar
-
19.06.2019 Bir nesil harcanırken
-
19.06.2019 Yerelde ekolojik özerklik
-
17.06.2019 Suriye’de tehlikeli tuzaklara devam…
-
14.06.2019 YANLIŞ BİLGİLER PASLI ÇİVİLER GİBİDİR, ÇIKARILMASI ÇOK ZORDUR...
-
12.06.2019 Sorunlu siyaset
-
10.06.2019 Hindistan’da seçim: Faşizme doğru bir adım
-
08.06.2019 Ekonomi nasıl küçülüyor?
-
30.05.2019 GEÇMİŞE DÖNÜŞ
-
28.05.2019 AKP’NİN BU YALANLARINA İNANMAK, ÜLKEYİ EMPERYALİSTLERE TESLİM ETMEKTİR
-
22.05.2019 ÖRNEK BİR OLAY…
-
16.05.2019 Venezuela Darbesi
-
15.05.2019 Dış politikada yeni kaymalar mı?
-
09.05.2019 Önümüzdeki Nesil Sıkıntılı Dönemler Yaşayacak
-
06.05.2019 Şermin Narwani Suriye’yi anlatıyor
-
02.05.2019 Sermayenin sesi fazla yükseliyor
-
29.04.2019 Dış politikada yol ayrımı
-
27.04.2019 Hindistan seçime giderken
-
26.04.2019 Mazbata mazbata olalı böyle çile görmemişti!
-
23.04.2019 Berat Albayrak’ın 'Reform' programı
-
17.04.2019 Kırılmalar
-
15.04.2019 IMF’nin Nisan Raporu’nda Türkiye
-
11.04.2019 Bitirilemeyen yerel seçimler...
-
08.04.2019 Seçim sonrasında birkaç tespit
-
02.04.2019 Yerel seçim sonuçları üzerine
-
02.04.2019 Donald Trump ve diğerleri
-
01.04.2019 Rejimin niteliği yeniden
-
29.03.2019 Yerel seçimlerde uğraklar: 1989, 2009, 2019
-
26.03.2019 Emperyalizm Venezuela’da
-
25.03.2019 IMF Arjantin’de
-
18.03.2019 Ocak 2019’da Ekonomi
-
13.03.2019 Tarımdaki teslimiyet tersine çevrilmelidir
-
05.03.2019 SAMİMİYET
-
04.03.2019 2018’de ödemeler dengesi
-
28.02.2019 Yerel seçimler üzerine
-
25.02.2019 Devlet manavlık yapar mı?
-
21.02.2019 “Aslan, ceylan, sırtlan, zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir”
-
18.02.2019 GÜVENMEK
-
16.02.2019 Venezuela üzerine birkaç tespit
-
14.02.2019 TEK BAŞINA NE KADAR MUTLUSUN?
-
07.02.2019 Çeyrek yasama dönemi
-
05.02.2019 PAYLAŞMAK
-
31.01.2019 Siyasetin sefaleti
-
29.01.2019 ABD’de sosyalizm canlanıyor
-
28.01.2019 BİR KIŞ GÜNÜ KIYIKIŞLACIK..
-
26.01.2019 İktidarın malî kayırma/cezalandırma hesapları
-
24.01.2019 Gerçekte kim kurtarılıyor?
-
23.01.2019 Ekonomik bunalım nasıl seyrediyor?
-
17.01.2019 Suriye'de gerçeklerle yüzleşememek
-
08.01.2019 Üniversite(li)lere ne oluyor?
-
07.01.2019 2018 sonunda Fransa’da güzel bir olay
-
04.01.2019 2018'den 2019'a BAKIŞLAR
-
02.01.2019 2018 sonunda borsa çöküntüsü
-
26.12.2018 Rejimin niteliği
-
25.12.2018 BODRUM ADAYLARI VE CHP
-
24.12.2018 Tepkiler sisteme karşı döner mi?
-
19.12.2018 Haziran paranoyası sürüyor
-
18.12.2018 Millî Gelir Temmuz-Eylül istatistikleri
-
14.12.2018 TÜRKİYE DÖKÜLÜYOR
-
10.12.2018 'Piyasalar' faşistleri seviyor. Meksika ve Brezilya: Başkanlar ve borsalar.
-
04.12.2018 Göçmenler, Suriyeliler, siyasetçiler. “Güney” coğrafyasının kurbanları…
-
03.12.2018 Bir çifte standart
-
30.11.2018 BUNU YAPAN SİYASİ KADRO YA CAHİLDİR YA EMİR KULUDUR
-
30.11.2018 İktidarın Gezi takıntısı
-
30.11.2018 Krizin bazı istatistikleri
-
26.11.2018 MUSTAFA KEMAL VE SULTAN SÜLEYMAN
-
22.11.2018 Enflasyonun anlamları
-
14.11.2018 1968 Dünyası ve Vietnam
-
13.11.2018 Cumhuriyetin ilk ve son onbeş yılı
-
31.10.2018 Arjantin ve Türkiye: 2001 ve 2018
-
31.10.2018 95 YILDA ÖĞRENEMEDİK...
-
30.10.2018 ABD'nin kendini teşhiri
-
22.10.2018 Brezilya: 'Piyasalar' faşist adayı destekliyor
-
19.10.2018 “TÜRKİYE KRİZİN BAŞINDA, BANKALAR DAHİL İFLASLAR YOLDA”
-
15.10.2018 Hem hegemon hem muhalif
-
13.10.2018 Yeni sularda yüzmek
-
10.10.2018 BODRUM-MARMARİS YARIŞI
-
09.10.2018 YEP: IMF’siz bir IMF programı
-
29.09.2018 Politikada kaygan zeminler
-
28.09.2018 TRAFİK TE KAN ALKOL DÜZEYİ NE OLMALI?
-
27.09.2018 Yeni Ekonomi Programı
-
26.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye bakışlar
-
22.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye Bakışlar
-
19.09.2018 VARLIK FONU, EMPERYALİSTLERE SUNULAN OLAĞANÜSTÜ HİZMETTİR
-
17.09.2018 Krizin eşiğinde büyüyen ekonomi
-
12.09.2018 Krizler Yayılırken
-
11.09.2018 Biri Yılmaz Güney, diğeri Erkan Yücel...
-
08.09.2018 Dişleri sökülmüş muhalefet
-
05.09.2018 Tüm Bunlar Üçüncü Dünya Savaşı
-
04.09.2018 Zor günler
-
01.09.2018 Faşizm Tartışmaları: Hindistan, Türkiye
-
28.08.2018 ‘Lütuf düzeni’ ve kriz
-
27.08.2018 Okluk yine kapandı
-
17.08.2018 Kaçınılmazın hızlandırılması
-
08.08.2018 Sürdürülemezlik
-
01.08.2018 ‘Duygusuz Nesil’ Tehlikesi
-
30.07.2018 Ekonomik krizden medet ummak
-
27.07.2018 Silahla şaka olmaz
-
20.07.2018 AKP’nin devrettiği ekonomik sorunlar
-
20.07.2018 İşte bu olmadı, hem de hiç olmadı …
-
19.07.2018 ‘Şirket gibi yönetmek’
-
13.07.2018 ‘Kurtarılmış Maden Bölgeleri’ geliyor
-
10.07.2018 Madımak sonrasında konuşan siyasetçiler
-
05.07.2018 Bu enkazı kim kaldıracak?
-
26.06.2018 Ülkemiz bölündü
-
25.06.2018 2017’den bir yazı
-
21.06.2018 Yeni bir rekor daha ve sonrası …
-
04.06.2018 Krize karşı kim hazırlıklı?
-
30.05.2018 ‘Mal Beyanı’ Komedisi
-
21.05.2018 SAHİPSİZ BODRUM’UN ÇARESİZLİĞİ
-
14.04.2018 Artuk Bey, Artuklu ve Artukoğulları Beyliği
-
14.02.2018 Kalbimde Atatürk var ...
-
19.01.2018 Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı
-
27.11.2017 Destekleyici, Yetkili ve Güvenilir Anne Baba olmak
-
20.11.2017 Sıra, sahillere geldi
-
20.11.2017 5 Adımda Depresyondan Korunma
-
13.11.2017 Öfke Kontrolü
-
06.11.2017 Bebeklik Döneminde Sağlıklı Kimlik Gelişimi
-
28.10.2017 Diyetisyen Bakışı: Diyet Değil, Yaşam Tarzı!
-
07.10.2017 Yaz saati ve inat
-
02.10.2017 Barzani Referandumu ve sonrası
-
12.08.2017 Erdoğan’ın Tehlikeli Planı
-
07.08.2017 Kişilik Bozukluğu
-
31.07.2017 Çomakdağ Türkmenleri (Kızılağaç / Ketendere / İkiztaş / Sarıkaya)
-
26.07.2017 Öngörülebilen Kaos - 2019
-
20.07.2017 AKP iktidarı çöküş sürecinde
-
10.07.2017 Ormanlarımız nasıl yanıyor?
-
25.05.2017 A N M A - Nazmi Özgül’ün anısına
-
05.05.2017 Aile Danışmanlığı
-
02.05.2017 “Siz bizlerden korkmayın, doğadan korkun efendim …”
-
29.04.2017 Sanatın İç Sesi
-
31.03.2017 Küçük Ev
-
23.03.2017 Bir olalım, Tek yürek olalım
-
21.03.2017 Rengarenk olsaydı
-
21.02.2017 “Milas’ın Sis Perdesi”
-
16.02.2017 Kanma, sonra da yanma
-
27.01.2017 Narin Çiçek: Turizm
-
21.01.2017 Vekilime Mektup
-
16.01.2017 Dokuz Kahraman Vekil
-
11.01.2017 Meşe tohumları çimlenecek mi?
-
10.12.2016 Bir Güvercin uçurun
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.