- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 23 April 2019, Tuesday 9:23
- 3092 kez okundu
Korkut BORATAV / sol.org.tr
Seçim sonrasında açıklanacağı ilan edilen “reform programı” ilgiyle beklenmekteydi. “Program”, Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak tarafından 10 Nisan 2019’da Türkiye’de, iki gün sonra da ABD’de (Washington’da) meraklılara aktarıldı. JP Morgan tarafından düzenlenen Washington’daki tanıtımın, davetli yatırımcılarda hayal kırıklığı yarattığı haberleştirildi (Reuters, 12 Nisan).
Albayrak’ın 10 Nisan konuşması, Hazine ve Maliye Bakanlığı Portalı’nda yer alıyor ve üç ana öğeden oluşuyor: (1): Âcil gündemdeki borç krizinin boyutları ve çözüm yöntemleri. (2) Bunalımın maliyetini emekçilere yansıtacak “yapısal” önlemler. (3) “Malî disiplin” önlemleri…
Borç krizinin boyutu, çözümü…
Albayrak, iktidar ve finans kapitalin ortaklaşa yarattıkları döviz krizinin bir borç bunalımına dönüştüğünü itiraf etmektedir.
TL karşılığı sıçrayan dövizli borçlardan ve ekonominin küçülmesinden kaynaklanan sorunlu krediler, Bakan’a göre toplam olarak 276 milyar TL’ye (toplam kredi hacminin yüzde 11’ine) ulaşmıştır. Bu toplamda tahsili geciken alacaklar artmaktadır; ama, BDDK’ya göre kritik eşik olan yüzde 6 aşılmayacaktır. Yani, bir borç krizi patlak vermemiştir; ama gündemdedir. Batılı yatırım çevreleri bu oranların yapay olarak düşük tutulduğunu düşünmektedir (Financial Times, 10 Nisan).
Gündeme geldiği Bakan tarafından da kabul edilen borç krizi, bankalar ve şirketler açısından nasıl çözülecek?
Albayrak’a göre ilk adım, üç kamu bankasının bozulan bilançolarının 27 milyar TL’lik Hazine kredisi ile desteklenmesi olaacaktır. Bu bilançolar niçin bozulmuştur? Burada örtülü bir itiraf daha var: Hükümetin zorlaması sonunda düşük faizli kredi pompalaması nedeniyle… Bu bankalara kaynak aktarımının kamu dengelerini bozacağı ortadadır.
Özel bankaların batık kredilerine karşı çözüm yolu,“2018’de kârların dağıtılmaması ve buna benzer (???) bir dizi adım” ile başlıyor… Ve orada son buluyor. Zira, bundan sonrası, inşaat ve enerji sektörlerinde iktidarın “gözdesi” olan şirketlerin kurtarılması ile ilgilidir.
Nasıl kurtarılacaklar? Bakan, “boş konuşarak” başlıyor: “Dünyadaki en iyi ülke örnekleri taranıyor[muş]… Dünyada bugün en başarılı modeli ülkemize uyarlayacaklar[mış]…” Sonra, işin özüne geliyor: “Enerji ve inşaat gibi NPL’ler [yani, batık krediler] noktasında önem teşkil eden iki sektörde, sorunlu varlıkları borç-hisse takası ile dışarı çıkaracak ve bankalarımızın bilançolarını daha iyi bir hale getireceğiz.” Bu “takas operasyonu için enerji ve gayrimenkul sektörlerini kapsayan iki fonun kurulması da “gündeme alınmış.”
Batık şirketlerin batık kredilerini aynı şirketlerin hisse senetleri ile takas, bankaların bilançolarını nasıl iyileştirir? Esrarengiz iki “fon”un finansmanını kim üstlenecek?
Meslektaşımız Hakan Özyıldız, 5 Nisan tarihli bloğunda soruyor: “Özel sektörün dış borçlarını kim, nasıl ödeyecek?” Son tahlilde döviz borçlarının Hazine tarafından üstlenilmesini sağlayacak “kötü banka” modelinin gündemde olduğunu ima ediyor. Albayrak’ın konuşmasında sözü geçen iki fon, bu türden bir “kötü banka” tasarımını akla getiriyor.
Geleneksel neo-liberal çözüm gündemdir: Batık kredi ve şirketlerin fiilen kamulaştırılması ve alacaklıların kurtarılması… Devlete yıkılan ek dış borç yükü? Nihaî dış kaynak IMF yerinde duruyor.
Emekçilere saldırı: Yapısal reformlar…
Defalarca vurguluyoruz; tekrar edelim: Neo-liberal terminolojide “yapısal reform”, emek karşıtı reçetelerden oluşur. Berat Albayrak da 10 Nisan sunumuna “yapısal dönüşüm” başlığını koyarak niyetini ifşa etmiş oluyor.
Bu “niyet”, iki kritik adım ile hayata geçirilecek: BES’in zorunlu hale getirilmesi ve “kıdem tazminatı reformu”… Bu “reform”, sermaye çevrelerinin savunduğu kıdem tazminatı fonu oluşturmayı öngörüyor. Sosyal devletin son kalıntılarından biri olan bugünkü kıdem tazminatı düzenlemesinin ücretlilere sağladığı güvence, tarihe karışacaktır.
Daha vahimi de var: Emekçilerden BES için yapılan kesintiler kıdem tazminatı (belki, ayrıca da, işsizlik sigortası) fonu ile birleştirilecek ve burjuvaziye devredilecektir: “Sistemde biriken fonların sermaye piyasaları üzerinden reel sektöre ve ülkemizin sürdürülebilir büyümesine kanalize edilmesini sağlayacağız. Artık şirketlerimiz çok daha kolay, ucuz ve uzun vadeli bir biçimde yeni yatırımlarını finanse edebilecekler; stratejik sektörlerdeki projeler için de ek kaynak oluşturmuş olacağız.”
Kısacası, kriz ortamında işçi sınıfından burjuvaziye ve Hazine’den uluslararası finans kapitale astronomik kaynak aktarımları tasarlanmaktadır.
IMF’siz IMF programında “malî disiplin”
Sık sık tekrarlıyorum: Eylül’de TCMB’nin faiz ayarlaması, 2019-2021 Yeni Ekonomi Programı (YEP), ondan türetilen 2019 bütçesi, IMF’siz bir IMF programıdır. Ancak, seçim ekonomisi nedeniyle Mart sonuna kadar uygulanmamıştır.
Albayrak konuşmasında, uluslararası finans çevrelerini, malî disiplinin uygulanacağına inandırmak istiyor. “Yatırımcılar”, enflasyon → döviz kuru → enflasyon döngüsünün son bulmasını istiyor ve bunu sağlayacak bütçe disiplini güvencesini IMF’de arıyor. Damat ise, “merak etmeyin; kemer sıkmayı uyguluyoruz…” mesajını veriyor ki sıcak para ve kredi muslukları tekrar açılsın:
“Sıkı maliye politikasının en temel politikaların başında geldiğini; …YEP’te 76 milyar TL’lik tasarrufu ve gelir artırıcı önlemleri devreye alacağımızı ifade etmiştik. Şu ana kadar, 2019 bütçesinde bu rakamın 44 milyar TL’lik kısmını uygulamaya aldık… Seçimden önce nasıl bu mali disiplinden vazgeçmediysek, seçimden sonra da vazgeçmeyeceğiz.”
44 milyar TL’nin “uygulamaya alınması” (ne demekse?) finans çevreleri tarafından ciddiye alınmadı. Hükümetin 2019 için belirlediği bütçe açığının yüzde 52’si (36 milyar TL) ilk üç ayda verildi. IMF’nin Nisan 2019 tarihli Dünya Ekonomik Durumu raporu da Türkiye kamu harcamalarında saydamlık gereksinimine açıkça değindi. Albayrak da, küçültücü eleştirileri sineye çekti.
IMF programlarında “malî disiplin”, öncelikle kamu harcamaları kısılarak gerçekleşir. Vergi artırımları ise ikincildir ve özel teşebbüs gözetilerek gerçekleşmelidir. Albayrak da “aynı telden çalmaya” özen gösteriyor: “Kurumlar vergisinin kademeli olarak düşürüp;… gelire göre artan oranlarda vergilendirmeyi daha etkin hale getireceğiz… Dolaylı vergileri azaltıp, dolaysız vergileri artırarak verginin daha da fazla tabana yayılmasını sağlayacağız.”
Hem (kurumlar vergisi indirimleriyle) şirketleri gözeten; hem de “artan oranlı” ve “daha fazla tabana yayılan” vergilemeyi içeren bu “paket” nasıl tutarlı olabilir? Bordroların (ücret-maaş gelirlerinin) yüksek dilimlerine ve (en geniş tabanı oluşturan) tüketim harcamalarına yüklenilerek….
Maliye Bakanlığı’nın (Bakanı’nın) Türkçe sorunu
- renkli, gösterişli grafiklerle yapılan “program tanıtımları”nı pek seviyor. Bu tür tanıtımlar, genellikle powerpoint yazılımı ile ekranlara yansıtılır; oradan izlenir. Bakan da merakla beklenen “reform programı”nı 10 Nisan’da ekrana bakarak (yani, sözlü olarak) kamuoyuna sundu.
Grafikli/görsel sunumun dayanağı olan nicel çözümlemeleri, tabloları içeren bir belge arayanlar, Bakanlık resmî sitesindeki Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019 başlığı altında yer alan metinle karşılaştılar. Yukarıda da bu metinden alıntılar yaptım.
Ne var ki bu, “tuhaf” bir metindir; Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ait resmî bir belge özelliği taşımamaktadır. Olsa olsa, Bakan’ın 10 Nisan’da ekrandaki grafiklere bakarken yaptığı konuşmanın bant çözümüdür. Konuşmaların bant kayıtları yazılı bir metne dönüştürülürken, dil, gramer, imla bakımından düzeltilir; konuşmacı da son revizyonu yapar. Bakanlık, böyle bir titizliği gereksiz görmüş. Sonuç, en azından Türkçe bakımından yüz kızartıcıdır.
Albayrak, Frenkçe terimlerden hoşlanıyor. Konuşmasında kullandığı ve Türkçede yeri olmayan “reforme etmek”, “kanalize etmek” fiilleri; “lansman”,”mod”, “desitnasyon” (herhalde “destinasyon” olacak) “sözcükleri”, metne de olduğu gibi alınmış.
Bakan (nedense) “güçlü” sıfatını da çok seviyor. “Güçlü Türkiye”, “güçlü ekonomi” özlemlerine karşı çıkmayız. Ama, bankacılık, emeklilik sistemi, altyapı, tablo, malî süreç, kalkınma sözcüklerinin güçlü sıfatı ile pekiştirilmesi, en azından tuhaf kaçıyor.
Konuşmanın ses bandında yer alan aşağıdaki “cümle”, Maliye Bakanlığı’nın resmî sitesine de olduğu gibi aktarılmış: “Oluşturacağımız sistem tüm ana paydaşlara, yani çalışanlara, işverenlere ve devletimize katma değeri en yüksek olacak şekilde oluşturulacaktır.” Türkçe daha fazla çirkinleştirilebilir mi?
Yapısal Dönüşüm Adımları 2019’un bir kesimi, “Lojistik Master Planı Hazırlanıyor” ara-başlığını taşıyor.
100 sözcükten oluşan tek bir cümle, bu kesimin hemen hemen tümünü oluşturuyor: “Taşımacılıkla ilgili tüm hizmetlerin tek bir merkezden ve etkin bir şekilde verildiği ve birden fazla taşımacılık moduna erişim…” ile başlayan ve “…tüm paydaşlara kazan-kazan modeline dönük iş birliklerinin gerçekleştirilmesi kurumsal ve uluslararası kamusal iş birlikleri ile hayata geçirilecektir” ile son bulan bir cümle…
Sabrı olan tümünü okusun ve bu pasajı, özne, yüklem, ikisi arasındaki uyum, sözcüklerin, terimlerin, olası kavramların anlamları ve anlatılmak istenen “şey” açısından çözümlesin.
Türkiye’nin en köklü bürokrasisini, geleneksel “devlet terbiyesi” meziyetini temsil eden Maliye Bakanlığı’na ne oldu? İster istemez Hamlet’in sözlerinden (“Something is rotten in the state of Denmark”) esinleniyoruz: Devlette çürüyen bir şeyler mi var?
-
06.03.2024 MİLASTA YENİ NESİL ÜRETEN BELEDİYECİLİK
-
23.10.2021 Niyazi Yalçınkaya'ya
-
02.08.2021 'Pabuççu muştası' ya da fonculuk üzerine
-
31.07.2021 Güney Afrika’da ayaklanma nasıl yorumlanmalı?
-
30.07.2021 Sorunlar, öncelikler, saplantılar, Kıbrıs ve diplomasiye dair
-
27.07.2021 “Politik Oblomov'luk: Orta sınıf muhalifliği
-
26.07.2021 Küresel İktisadi Tarihçe
-
17.07.2021 Büyüyen sınıf çelişkileri
-
16.07.2021 MİLAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI' NDAN NUTUK ARMAĞANI
-
15.07.2021 Kadim içecek limonata
-
13.07.2021 Çin Komünist Partisi’nin 100’ncü yıldönümü
-
09.07.2021 Irkçılığın yeni yüzü: Yahudi düşmanlığının yerini mülteci düşmanlığı mı aldı?
-
09.07.2021 Keyfilik!
-
08.07.2021 Çökme, çöküş, çıkış
-
07.07.2021 Ağlıyor hayat…
-
06.07.2021 Faşizm sonrasında ekonomik seçenekler
-
05.07.2021 AKP: Yükselişi ve tükenişi (II)
-
08.04.2021 Gerçek gündem nedir?
-
07.04.2021 Çürüme, çöküş, ahlak, adalet
-
06.04.2021 Merkez Bankası Operasyonu: Niçin?
-
31.03.2021 İktidarın toplumsal/ekonomik maliyeti
-
30.03.2021 Bir kararnamelik muhalefet!
-
29.03.2021 SABRIN SONU…
-
27.03.2021 DEVRAN DÖNSÜN SARIKEÇİLİLER YÜRÜSÜN
-
26.03.2021 Gece yarısı kararnamelerindeki Türkiye
-
25.03.2021 AB dağılıyor: Küresel ekonomik savaş insanlığın geleceğini tehdit ediyor
-
24.03.2021 Ekonomide fırtına günleri
-
23.11.2020 GECE YAĞMUR KOKUYOR
-
24.06.2020 Krizde para, maliye politikaları ve Türkiye
-
11.06.2020 Eğilimleri mutlaklaştırmak
-
01.06.2020 19 Mayıs 1919-2020
-
28.05.2020 İki yıl içinde ikinci döviz krizi
-
01.05.2020 AF NEDİR?
-
08.01.2020 BİR DENİZCİ GÖZÜYLE KANAL ISTANBUL
-
30.10.2019 Ekonomik-mali açmazlar çoğalırken
-
22.10.2019 Ekvador’da 'IMF ayaklanması'
-
15.10.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (13) / Seven NİŞANYAN – Müjde NİŞANYAN HERKESİN BİLMEDİĞİ OLAĞANÜSTÜ YERLER
-
14.10.2019 “Monşerlerden” fikir alınsaydı Türkiye bu durumda olmazdı
-
11.10.2019 Sömürü oranları ve dünya ticareti: Bugün, kırk yıl once
-
09.10.2019 Gerçeklere direnmek
-
08.10.2019 Hasan ÖZGEN - “IŞIK ÜLKESİ” MİLAS
-
07.10.2019 TWEEN TEHLİKESİNİN FARKINDA MIYIZ?
-
03.10.2019 DÜNYANIN YUVARLAK OLDUĞUNU BİLMEYENLER DÜNYAYI MI YÖNETİYOR?
-
27.09.2019 Emekten yana program?
-
24.09.2019 Artık AKP’yi ayakta sadece o yapı tutuyor
-
24.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (10) Aynur DURUKAN BALAT, İLYAS BEY CAMİİ
-
17.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (9) / MİLAS KİTABELERİ
-
10.09.2019 CHP 100 yaşında
-
10.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (8) - KARTPOSTALLARDAKİ MİLAS’LAR
-
09.09.2019 Son kırk yılın dönüm noktaları
-
04.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (7) - SELÇUK EREZ İSTANKÖYALTI BODRUM
-
21.08.2019 Müdahale gecikmedi
-
21.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (6) ERHAN GÜNAY - YARIM ASIR ÖTESİNDEN GEÇMİŞTE MİLAS
-
20.08.2019 BİR REKTÖR ÜNİVERSİTE ADINA BİLDİRİ YAYINLAYAMAZ
-
20.08.2019 Kara Elmas, Kara Zeytin, Kara Yazı
-
15.08.2019 Tarım üreticisi ve işçisi perişan
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (5) MEHMET GÜNSÜR CAIQUE / HİKAYELER
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (4) BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
06.08.2019 IMF Ekvador’da
-
03.08.2019 Onbirinci Plan tarım için ne öngörüyor?
-
31.07.2019 BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
30.07.2019 Dış finansman sorunları
-
29.07.2019 HUKUK TANIMAZLIKTA EL ARTTIRMAK / KIYILARI ŞİRKET GİBİ YÖNETMEK
-
26.07.2019 BU DURUMDAN UTANIYORUM
-
25.07.2019 Medrese dönemi
-
24.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (3)
-
22.07.2019 Düzelen cari denge: İyi mi? Kötü mü?
-
20.07.2019 BİR ZAMANLAR ANADOLU’DA
-
17.07.2019 Temmuz günlükleri
-
17.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (2)
-
15.07.2019 Türkiye’nin kredi puanları: Kimler düşürüyor? Niçin?
-
13.07.2019 MİNİMALİZM
-
12.07.2019 TORUNLARININ GELİRİNİ YİYİP MÜREFFEH YAŞIYORUZ DİYEN GAFİLLER
-
10.07.2019 Reis ve damadı haksız mı yani?
-
09.07.2019 KABİLELEŞMEK
-
08.07.2019 Ekonomik bunalımın seyri
-
04.07.2019 Kaybın telafisi yok
-
01.07.2019 İstanbul seçimi: Sıradan gözlemler
-
27.06.2019 CUMHURİYETE KARŞI İHANET MİADINI DOLDURMAK ÜZERE
-
26.06.2019 Seçim sonrası
-
22.06.2019 Yeni 'Arap Baharı' ve kadınlar
-
19.06.2019 Bir nesil harcanırken
-
19.06.2019 Yerelde ekolojik özerklik
-
17.06.2019 Suriye’de tehlikeli tuzaklara devam…
-
14.06.2019 YANLIŞ BİLGİLER PASLI ÇİVİLER GİBİDİR, ÇIKARILMASI ÇOK ZORDUR...
-
12.06.2019 Sorunlu siyaset
-
10.06.2019 Hindistan’da seçim: Faşizme doğru bir adım
-
08.06.2019 Ekonomi nasıl küçülüyor?
-
30.05.2019 GEÇMİŞE DÖNÜŞ
-
28.05.2019 AKP’NİN BU YALANLARINA İNANMAK, ÜLKEYİ EMPERYALİSTLERE TESLİM ETMEKTİR
-
22.05.2019 ÖRNEK BİR OLAY…
-
16.05.2019 Venezuela Darbesi
-
15.05.2019 Dış politikada yeni kaymalar mı?
-
09.05.2019 Önümüzdeki Nesil Sıkıntılı Dönemler Yaşayacak
-
06.05.2019 Şermin Narwani Suriye’yi anlatıyor
-
02.05.2019 Sermayenin sesi fazla yükseliyor
-
29.04.2019 Dış politikada yol ayrımı
-
27.04.2019 Hindistan seçime giderken
-
26.04.2019 Mazbata mazbata olalı böyle çile görmemişti!
-
17.04.2019 Kırılmalar
-
15.04.2019 IMF’nin Nisan Raporu’nda Türkiye
-
11.04.2019 Bitirilemeyen yerel seçimler...
-
08.04.2019 Seçim sonrasında birkaç tespit
-
02.04.2019 Yerel seçim sonuçları üzerine
-
02.04.2019 Donald Trump ve diğerleri
-
01.04.2019 Rejimin niteliği yeniden
-
29.03.2019 Yerel seçimlerde uğraklar: 1989, 2009, 2019
-
26.03.2019 Emperyalizm Venezuela’da
-
25.03.2019 IMF Arjantin’de
-
18.03.2019 Ocak 2019’da Ekonomi
-
13.03.2019 Tarımdaki teslimiyet tersine çevrilmelidir
-
05.03.2019 SAMİMİYET
-
04.03.2019 2018’de ödemeler dengesi
-
28.02.2019 Yerel seçimler üzerine
-
25.02.2019 Devlet manavlık yapar mı?
-
21.02.2019 “Aslan, ceylan, sırtlan, zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir”
-
18.02.2019 GÜVENMEK
-
16.02.2019 Venezuela üzerine birkaç tespit
-
14.02.2019 TEK BAŞINA NE KADAR MUTLUSUN?
-
07.02.2019 Çeyrek yasama dönemi
-
05.02.2019 PAYLAŞMAK
-
31.01.2019 Siyasetin sefaleti
-
29.01.2019 ABD’de sosyalizm canlanıyor
-
28.01.2019 BİR KIŞ GÜNÜ KIYIKIŞLACIK..
-
26.01.2019 İktidarın malî kayırma/cezalandırma hesapları
-
24.01.2019 Gerçekte kim kurtarılıyor?
-
23.01.2019 Ekonomik bunalım nasıl seyrediyor?
-
17.01.2019 Suriye'de gerçeklerle yüzleşememek
-
08.01.2019 Üniversite(li)lere ne oluyor?
-
07.01.2019 2018 sonunda Fransa’da güzel bir olay
-
04.01.2019 2018'den 2019'a BAKIŞLAR
-
03.01.2019 ABD ve Çin: Ekonomik savaşın ilk bilançosu
-
02.01.2019 2018 sonunda borsa çöküntüsü
-
26.12.2018 Rejimin niteliği
-
25.12.2018 BODRUM ADAYLARI VE CHP
-
24.12.2018 Tepkiler sisteme karşı döner mi?
-
19.12.2018 Haziran paranoyası sürüyor
-
18.12.2018 Millî Gelir Temmuz-Eylül istatistikleri
-
14.12.2018 TÜRKİYE DÖKÜLÜYOR
-
10.12.2018 'Piyasalar' faşistleri seviyor. Meksika ve Brezilya: Başkanlar ve borsalar.
-
04.12.2018 Göçmenler, Suriyeliler, siyasetçiler. “Güney” coğrafyasının kurbanları…
-
03.12.2018 Bir çifte standart
-
30.11.2018 BUNU YAPAN SİYASİ KADRO YA CAHİLDİR YA EMİR KULUDUR
-
30.11.2018 İktidarın Gezi takıntısı
-
30.11.2018 Krizin bazı istatistikleri
-
26.11.2018 MUSTAFA KEMAL VE SULTAN SÜLEYMAN
-
22.11.2018 Enflasyonun anlamları
-
14.11.2018 1968 Dünyası ve Vietnam
-
13.11.2018 Cumhuriyetin ilk ve son onbeş yılı
-
31.10.2018 Arjantin ve Türkiye: 2001 ve 2018
-
31.10.2018 95 YILDA ÖĞRENEMEDİK...
-
30.10.2018 ABD'nin kendini teşhiri
-
22.10.2018 Brezilya: 'Piyasalar' faşist adayı destekliyor
-
19.10.2018 “TÜRKİYE KRİZİN BAŞINDA, BANKALAR DAHİL İFLASLAR YOLDA”
-
15.10.2018 Hem hegemon hem muhalif
-
13.10.2018 Yeni sularda yüzmek
-
10.10.2018 BODRUM-MARMARİS YARIŞI
-
09.10.2018 YEP: IMF’siz bir IMF programı
-
29.09.2018 Politikada kaygan zeminler
-
28.09.2018 TRAFİK TE KAN ALKOL DÜZEYİ NE OLMALI?
-
27.09.2018 Yeni Ekonomi Programı
-
26.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye bakışlar
-
22.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye Bakışlar
-
19.09.2018 VARLIK FONU, EMPERYALİSTLERE SUNULAN OLAĞANÜSTÜ HİZMETTİR
-
17.09.2018 Krizin eşiğinde büyüyen ekonomi
-
12.09.2018 Krizler Yayılırken
-
11.09.2018 Biri Yılmaz Güney, diğeri Erkan Yücel...
-
08.09.2018 Dişleri sökülmüş muhalefet
-
05.09.2018 Tüm Bunlar Üçüncü Dünya Savaşı
-
04.09.2018 Zor günler
-
01.09.2018 Faşizm Tartışmaları: Hindistan, Türkiye
-
28.08.2018 ‘Lütuf düzeni’ ve kriz
-
27.08.2018 Okluk yine kapandı
-
17.08.2018 Kaçınılmazın hızlandırılması
-
08.08.2018 Sürdürülemezlik
-
01.08.2018 ‘Duygusuz Nesil’ Tehlikesi
-
30.07.2018 Ekonomik krizden medet ummak
-
27.07.2018 Silahla şaka olmaz
-
20.07.2018 AKP’nin devrettiği ekonomik sorunlar
-
20.07.2018 İşte bu olmadı, hem de hiç olmadı …
-
19.07.2018 ‘Şirket gibi yönetmek’
-
13.07.2018 ‘Kurtarılmış Maden Bölgeleri’ geliyor
-
10.07.2018 Madımak sonrasında konuşan siyasetçiler
-
05.07.2018 Bu enkazı kim kaldıracak?
-
26.06.2018 Ülkemiz bölündü
-
25.06.2018 2017’den bir yazı
-
21.06.2018 Yeni bir rekor daha ve sonrası …
-
04.06.2018 Krize karşı kim hazırlıklı?
-
30.05.2018 ‘Mal Beyanı’ Komedisi
-
21.05.2018 SAHİPSİZ BODRUM’UN ÇARESİZLİĞİ
-
14.04.2018 Artuk Bey, Artuklu ve Artukoğulları Beyliği
-
14.02.2018 Kalbimde Atatürk var ...
-
19.01.2018 Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı
-
27.11.2017 Destekleyici, Yetkili ve Güvenilir Anne Baba olmak
-
20.11.2017 Sıra, sahillere geldi
-
20.11.2017 5 Adımda Depresyondan Korunma
-
13.11.2017 Öfke Kontrolü
-
06.11.2017 Bebeklik Döneminde Sağlıklı Kimlik Gelişimi
-
28.10.2017 Diyetisyen Bakışı: Diyet Değil, Yaşam Tarzı!
-
07.10.2017 Yaz saati ve inat
-
02.10.2017 Barzani Referandumu ve sonrası
-
12.08.2017 Erdoğan’ın Tehlikeli Planı
-
07.08.2017 Kişilik Bozukluğu
-
31.07.2017 Çomakdağ Türkmenleri (Kızılağaç / Ketendere / İkiztaş / Sarıkaya)
-
26.07.2017 Öngörülebilen Kaos - 2019
-
20.07.2017 AKP iktidarı çöküş sürecinde
-
10.07.2017 Ormanlarımız nasıl yanıyor?
-
25.05.2017 A N M A - Nazmi Özgül’ün anısına
-
05.05.2017 Aile Danışmanlığı
-
02.05.2017 “Siz bizlerden korkmayın, doğadan korkun efendim …”
-
29.04.2017 Sanatın İç Sesi
-
31.03.2017 Küçük Ev
-
23.03.2017 Bir olalım, Tek yürek olalım
-
21.03.2017 Rengarenk olsaydı
-
21.02.2017 “Milas’ın Sis Perdesi”
-
16.02.2017 Kanma, sonra da yanma
-
27.01.2017 Narin Çiçek: Turizm
-
21.01.2017 Vekilime Mektup
-
16.01.2017 Dokuz Kahraman Vekil
-
11.01.2017 Meşe tohumları çimlenecek mi?
-
10.12.2016 Bir Güvercin uçurun
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.