- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 26 September 2018, Wednesday 19:49
- 3248 kez okundu
Türkiye’nin krize sürüklenmesi, Batı basınında, internet sitelerinde gündemde kaldı; değerlendirmeler yapıldı. Bir bölümünü ben de izledim.
Emperyalist sistemin merkezinde Türkiye’nin kriz ortamına bakışlardan üç örneği, okurlarımla paylaşmak istedim: İngiliz ve Amerikan emperyalizminin perspektiflerini yansıtan iki katkı ve “finans kapitalin ayak takımı”ndan bir örnek…
”Nasıl değerlendiriyorlar? Ne öneriyorlar? Farklılıklar var mı?
Chatham House’tan Bir Bakış
Nisan 2018’de Uluslararası İlişkiler Kraliyet Enstitüsü’nün (diğer adıyla Chatham House’ın) başkanlığına getirilen Jim O’Neill ile başlayalım. Bu zat, Goldman Sachs’ın yönetiminden aktif siyasete geçmiş; Cameron ve May hükümetlerinde görev almıştır.
Chatham House ise, emperyalist sistemin “ortak akıl” oluşturma süreçleri içinde yer alır; büyük etkisi, prestiji vardır; 2017’nin düşünce kuruluşu unvanına sahiptir. Her yıl, uluslararası ilişkilere önemli katkı yapan bir kişiChatham House Ödülü’ne layık görülür. 2010 Ödülü de Abdullah Gül’e verilmişti.
Jim O’Neill, 14 Ağustos tarihli Project Syndicate’te “Yükselen Piyasalarda Saatli Bomba: Türkiye” başlıklı bir makale yayımladı. Yazarın ve kurumunun kimlikleri dikkate alınırsa, İngiliz emperyalizminin gözlükleri ile Türkiye krizine bir bakılmaktadır.
O’Neill, yazıya, ilginç bir tespitle başlıyor: “Batılı siyasetçilerin çoğu, Türkiye’nin başına gelenlerden hoşnuttur; onlara göre krizin yarattığı fırsat israf edilmemelidir.”
Nedir bu fırsat? O’Neill’e göre, “popülist iktisat politikalarının sürdürülemeyeceğini algılayamayan, ABD ile ihtilafı tırmandıran, dik başlı bir lideri (Erdoğan’ı) hizaya getirme” fırsatıdır.
Chatham House Başkanı açıklıyor ki, Türkiye Batılı yatırımcılara aşırı bağımlı hale gelmiştir; âcil dış finansman gereksinimi içindedir. Batı-dışı seçenekler (Rusya, Katar ve Çin) bu derde deva olabilecek olanaklar, özellikler taşımamaktadır.
Bu kısıtlar, O’Neill’e göre, “Türkiye’nin ekonomik kurtuluşunun geleneksel müttefiklere, ABD ve AB’ye (özellikle Fransa ve Almanya’ya) bağlı olduğunu göstermektedir. Erdoğan, sonunda, son yıllardaki çatışmacı politikalarını terk etmek zorunda kalacak; Türkiye daha geleneksel bir para politikasına ve maliye politikalarında yeni bir çerçeveye dönecektir.”
Bu öngörüler gerçekleşirse ne olur? Bu soruyu, O’Neill Goldman-Sachs deneyimlerinden esinlenen “sıcak paracı refleks” ile yanıtlıyor: “Zamanında TL’ye para bağlama fırsatını kaçıran yatırımcılar hayıflanacaklardır.”
Doların 7 TL’ye ulaştığı günlerde bizzat O’Neill’in bu fırsatı kullandığını, mesela Borsa İstanbul’da alım yaptığını varsayabiliriz.
“Geleneksel para ve kemer sıkmacı maliye politikalarına dönüş” ekonomiyi bunalıma sürükleyecek; “krizin yükünü Türkiye halkı üstlenecektir”; ama, önemli olan, piyasa baskılarının ve siyasî gerçeklerin Erdoğan’ı hizaya getirmesidir.
Farklı Bir Bakış: Council of Foreign Relations
Council of Foreign Relations (CFR), yüz yıla yaklaşan geçmişi ile ABD’de dış politika doktrinlerinin oluşmasında önemli, bazen belirleyici olmuştur. CFR Başkanı Richard Haass, “Batı Türkiye Gerçeği ile Yüzleşmelidir” başlıklı makalesinde de (Project Syndicate, 15 Ağustos) Türkiye krizinin Batı’ya bir fırsat sunduğu görüşündedir. Chatham House’tan farklı olarak,Erdoğan’a karşı Batı çatışmacı bir çizgi izlenmeli ve Türkiye böylece hizaya getirilmelidir.
Haass’a göre Türkiye ile Batı’nın geçmiş ilişkileri iki ilke üzerine dayanmaktaydı; Erdoğan, son yıllarda ikisini de geçerli olmaktan çıkarmıştır.
Birincisi, Batı’nın liberal demokrasi ilkesidir. Türkiye, bugün, ne liberaldir; ne de bir demokrasidir.
İkinci ilke ise dış siyasette Batı ile uyum ilkesidir. Son yıllarda Türkiye, “Suriye’de cihatçı grupları desteklemiş; ABD destekli Suriye Kürtleri ile çatışmış; İran’a yaklaşmış; Rusya’dan S-400 füzeler almayı kararlaştırmıştır.”
Haass vurguluyor ki soğuk savaş yıllarındaki ABD-Türkiye gerilimleri, iki ülkeyi birleştiren Sovyet-karşıtlığı sayesinde kolaylıkla geçiştirilmişti. Bugün ise Erdoğan, “yeni dostlar ve ittifaklar” aramakta olduğunu açıkça belirtmiştir. NATO kurallarına göre “boşanmak” imkânsızdır; ama, Batı “yeni ittifaklar arayan bu Türkiye” ile ilişkilerini yeniden düzenlemelidir.
Haass’a göre, “ABD ve Batı Türkiye’ye karşı iki boyutlu bir yaklaşım içinde olmalıdır.”
İlk olarak çatışmacı yaklaşım: “İncirlik üssüne gereksinim azaltılmalı, Türkiye’de nükleer silahların varlığı yeniden değerlendirilmeli, F-35’lerin verilmesi önlenmeli; ABD’nin Kürtlere desteği sürdürülmeli; Gülen Türkiye’ye verilmemelidir.”
“İkinci olarak, ABD ve Avrupa, Erdoğan döneminin son bulmasını beklemelidir. O zaman, Türkiye’nin yeni liderlerine bir büyük pazarlık içinde yaklaşılmalıdır. Buna göre Türkiye’ye Batı desteği, önce liberal demokrasinin; dış politikada ise terörle savaş ve Rusya’nın nüfuzunu daraltma öncelikleri karşılığında sağlanacaktır.”
Kıdemli diplomat ve CFR Başkanı Haass, ABD Dışişleri Bakanlığı (State Department) ana akımından kopuk olamaz. O zaman, “Erdoğan sindirilmeli veya alternatifi beklenmeli…” ABD resmî senaryolarından biri olmaktadır.
“Suriye’de cihatçı grupların desteklenmesi” bir suç ise, Türkiye, ABD tarafından açıkça ve aktif olarak “bu suça teşvik edilmiştir” ve CFR Başkanı bu olguyu göz ardı etmektedir. “Erdoğan döneminin son bulmasını bekleyen Batı” ifadesi de, bir ABD müdahalesi çağrısı olarak yorumlanacaktır; Türkiye’de bir ABD müdahalesi çağrısı olarak yorumlanacaktır; belki de ima edilmektedir.
“Liberal demokrasi ilkesi”nin ABD’nin uluslararası ilişkilerinde belirleyici olduğu iddiası ise, elbette ciddiye alınamaz.
Finans Kapitalin “Ayak Takımı”
Amerikalı bir iktisatçı (Barry Eichengreen), Trump’ın FED’e, Erdoğan’ın da TCMB’ye saldırılarına kızmış ve “Yatırımcılar Erdoğan’ı ve Trump’ı Hizaya Getirecekler” başlıklı bir yazı yayımlamış (Financial Times, 19 Ağustos).
Yazı önemli değil; ekonominin yönetiminde teknokratların (merkez bankalarının) siyasetçilere üstünlüğünü savunuyor; tipik (ve özünde anti-demokratik) neoliberal saplantıyı yansıtıyor.
Ancak, başlıkta yer alan “sapkın siyasetçilerin, yatırımcılar (veya piyasalar) tarafından hizaya getirilmesi”, Türkiye krizine İngiliz emperyalizminin iktisatçı gözlükleri ile bakan O’Neill’in beklentisi ile aynıdır.
CFR Başkanı Haass ise, ABD diplomasisinin neo-con renkler taşıyan güce dayalı, çatışmacı akımının ağır basacağı beklentisini temsil ediyor.
Türkiye, O’Neill öngörüsü doğrultusunda adım atmaya yönelmiş olabilir. Bir belirti var: Albayrak’ın Eylül başında Londra’da “15 trilyon dolarlık varlık yöneten finans kuruluşlarının yetkilileri ile yaptığı birebir görüşmeler”…
Bunlar, Cumhurbaşkanı’nın “faiz lobisi” diye lanetlediği finans kapitalin temsilcileridir. Görüşmeler sonrasında açıklama yapılmadı. Ancak, “Albayrak’ın bütün yatırımcıları dikkatle dinlediği; gerekenleri hızla kavradığı” haberleştirildi; “kayın pederini faiz kararında de ikna ettiği” yorumu da çıktı (Financial Times, 14 Eylül).
Tabii, “faizlerde ikna”, Haass’ın vurguladığı dış politika alanını kapsamaz; o alanda “piyasalar” fazla etkili değildir.
Yatırımcıların ne istediğine gelince, Londra toplantısına katılan finansal kuruluşların yöneticileri susuyor. Ama bunların günlük alış-satışlarını sürdüren, işlemlerden komisyon alan, sürekli patron değiştiren bir “ayak takımı” da var.
Bunlardan biri, (Blue Bay şirketinin “yükselen piyasalar stratejisti” Timothy Ash) kendine göre bir “Türkiye uzmanı”; Türkiye’den epey komisyon kazandığı anlaşılıyor. Bu zat, Türkiye’nin “doğru politika seçeneği”ni şöyle ifade ediyor: “Döviz kuru ayarlaması değer yaratıcı bir düzeye gelmeli; nominal ve reel getiriler de taşıyıcıları daha fazla korumalı…” (Financial Times, 7 Eylül)
Bu ifadenin karışıklığı, spekülatif finans kapitalin özel terminolojisinden kaynaklanıyor. “Taşıyıcı” ifadesi, bu dilde (“taşıma suyla spekülasyon” anlamına gelen) “carry trade” aktörleriyle ilgilidir. Örneğin Japonya’da çok düşük “yen” faizleri ile borçlanan; bu parayı iyice ucuzladığı anda TL’ye çevirip TC Hazine bonolarına para yatıran hanımefendiler…
Timothy Ash istiyor ki, dolar veya yen yeterince pahalılaşsın; TCMB de faizleri iyice yukarı çeksin; “taşıma su yatırımcıları”nın getirileri de böylece güvenceye alınsın. Örnek: 12 Eylül 2018’de dolar kuru 6,39 TL. O gün dolar (veya “yen”) liraya çevrilsin. Ertesi gün TCMB politika faizi %24’e çıkarıldı. Bu faiz oranı (hatta fazlası) 13 Eylül’den hemen sonra TL’li tahvil, mevduat getirilerine taşınacak; Timothy Ash’in beklentisi gerçekleşecek; Japon yatırımcı (şimdilik) ihya olacaktır.
Tabii arkası da gelmeli: Enflasyonun aşağı çekilmesi için, kayınpeder, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik harcamalarında kemer sıkmayı onaylayacak; ama yetmez; mega yatırımları iptal eden malî disiplini de sineye çekmeli…
Ortak sonuç, finansal krizi frenleme uğruna Türkiye’nin, ağır bir ekonomik bunalıma savrulmasıdır. Bunalımın ağır yükünü de toplumumuzun emeğiyle geçinen milyonları üstlenecektir.
Korkut BORATAV
-
06.03.2024 MİLASTA YENİ NESİL ÜRETEN BELEDİYECİLİK
-
23.10.2021 Niyazi Yalçınkaya'ya
-
02.08.2021 'Pabuççu muştası' ya da fonculuk üzerine
-
31.07.2021 Güney Afrika’da ayaklanma nasıl yorumlanmalı?
-
30.07.2021 Sorunlar, öncelikler, saplantılar, Kıbrıs ve diplomasiye dair
-
27.07.2021 “Politik Oblomov'luk: Orta sınıf muhalifliği
-
26.07.2021 Küresel İktisadi Tarihçe
-
17.07.2021 Büyüyen sınıf çelişkileri
-
16.07.2021 MİLAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI' NDAN NUTUK ARMAĞANI
-
15.07.2021 Kadim içecek limonata
-
13.07.2021 Çin Komünist Partisi’nin 100’ncü yıldönümü
-
09.07.2021 Irkçılığın yeni yüzü: Yahudi düşmanlığının yerini mülteci düşmanlığı mı aldı?
-
09.07.2021 Keyfilik!
-
08.07.2021 Çökme, çöküş, çıkış
-
07.07.2021 Ağlıyor hayat…
-
06.07.2021 Faşizm sonrasında ekonomik seçenekler
-
05.07.2021 AKP: Yükselişi ve tükenişi (II)
-
08.04.2021 Gerçek gündem nedir?
-
07.04.2021 Çürüme, çöküş, ahlak, adalet
-
06.04.2021 Merkez Bankası Operasyonu: Niçin?
-
31.03.2021 İktidarın toplumsal/ekonomik maliyeti
-
30.03.2021 Bir kararnamelik muhalefet!
-
29.03.2021 SABRIN SONU…
-
27.03.2021 DEVRAN DÖNSÜN SARIKEÇİLİLER YÜRÜSÜN
-
26.03.2021 Gece yarısı kararnamelerindeki Türkiye
-
25.03.2021 AB dağılıyor: Küresel ekonomik savaş insanlığın geleceğini tehdit ediyor
-
24.03.2021 Ekonomide fırtına günleri
-
23.11.2020 GECE YAĞMUR KOKUYOR
-
24.06.2020 Krizde para, maliye politikaları ve Türkiye
-
11.06.2020 Eğilimleri mutlaklaştırmak
-
01.06.2020 19 Mayıs 1919-2020
-
28.05.2020 İki yıl içinde ikinci döviz krizi
-
01.05.2020 AF NEDİR?
-
08.01.2020 BİR DENİZCİ GÖZÜYLE KANAL ISTANBUL
-
30.10.2019 Ekonomik-mali açmazlar çoğalırken
-
22.10.2019 Ekvador’da 'IMF ayaklanması'
-
15.10.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (13) / Seven NİŞANYAN – Müjde NİŞANYAN HERKESİN BİLMEDİĞİ OLAĞANÜSTÜ YERLER
-
14.10.2019 “Monşerlerden” fikir alınsaydı Türkiye bu durumda olmazdı
-
11.10.2019 Sömürü oranları ve dünya ticareti: Bugün, kırk yıl once
-
09.10.2019 Gerçeklere direnmek
-
08.10.2019 Hasan ÖZGEN - “IŞIK ÜLKESİ” MİLAS
-
07.10.2019 TWEEN TEHLİKESİNİN FARKINDA MIYIZ?
-
03.10.2019 DÜNYANIN YUVARLAK OLDUĞUNU BİLMEYENLER DÜNYAYI MI YÖNETİYOR?
-
27.09.2019 Emekten yana program?
-
24.09.2019 Artık AKP’yi ayakta sadece o yapı tutuyor
-
24.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (10) Aynur DURUKAN BALAT, İLYAS BEY CAMİİ
-
17.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (9) / MİLAS KİTABELERİ
-
10.09.2019 CHP 100 yaşında
-
10.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (8) - KARTPOSTALLARDAKİ MİLAS’LAR
-
09.09.2019 Son kırk yılın dönüm noktaları
-
04.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (7) - SELÇUK EREZ İSTANKÖYALTI BODRUM
-
21.08.2019 Müdahale gecikmedi
-
21.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (6) ERHAN GÜNAY - YARIM ASIR ÖTESİNDEN GEÇMİŞTE MİLAS
-
20.08.2019 BİR REKTÖR ÜNİVERSİTE ADINA BİLDİRİ YAYINLAYAMAZ
-
20.08.2019 Kara Elmas, Kara Zeytin, Kara Yazı
-
15.08.2019 Tarım üreticisi ve işçisi perişan
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (5) MEHMET GÜNSÜR CAIQUE / HİKAYELER
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (4) BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
06.08.2019 IMF Ekvador’da
-
03.08.2019 Onbirinci Plan tarım için ne öngörüyor?
-
31.07.2019 BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
30.07.2019 Dış finansman sorunları
-
29.07.2019 HUKUK TANIMAZLIKTA EL ARTTIRMAK / KIYILARI ŞİRKET GİBİ YÖNETMEK
-
26.07.2019 BU DURUMDAN UTANIYORUM
-
25.07.2019 Medrese dönemi
-
24.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (3)
-
22.07.2019 Düzelen cari denge: İyi mi? Kötü mü?
-
20.07.2019 BİR ZAMANLAR ANADOLU’DA
-
17.07.2019 Temmuz günlükleri
-
17.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (2)
-
15.07.2019 Türkiye’nin kredi puanları: Kimler düşürüyor? Niçin?
-
13.07.2019 MİNİMALİZM
-
12.07.2019 TORUNLARININ GELİRİNİ YİYİP MÜREFFEH YAŞIYORUZ DİYEN GAFİLLER
-
10.07.2019 Reis ve damadı haksız mı yani?
-
09.07.2019 KABİLELEŞMEK
-
08.07.2019 Ekonomik bunalımın seyri
-
04.07.2019 Kaybın telafisi yok
-
01.07.2019 İstanbul seçimi: Sıradan gözlemler
-
27.06.2019 CUMHURİYETE KARŞI İHANET MİADINI DOLDURMAK ÜZERE
-
26.06.2019 Seçim sonrası
-
22.06.2019 Yeni 'Arap Baharı' ve kadınlar
-
19.06.2019 Bir nesil harcanırken
-
19.06.2019 Yerelde ekolojik özerklik
-
17.06.2019 Suriye’de tehlikeli tuzaklara devam…
-
14.06.2019 YANLIŞ BİLGİLER PASLI ÇİVİLER GİBİDİR, ÇIKARILMASI ÇOK ZORDUR...
-
12.06.2019 Sorunlu siyaset
-
10.06.2019 Hindistan’da seçim: Faşizme doğru bir adım
-
08.06.2019 Ekonomi nasıl küçülüyor?
-
30.05.2019 GEÇMİŞE DÖNÜŞ
-
28.05.2019 AKP’NİN BU YALANLARINA İNANMAK, ÜLKEYİ EMPERYALİSTLERE TESLİM ETMEKTİR
-
22.05.2019 ÖRNEK BİR OLAY…
-
16.05.2019 Venezuela Darbesi
-
15.05.2019 Dış politikada yeni kaymalar mı?
-
09.05.2019 Önümüzdeki Nesil Sıkıntılı Dönemler Yaşayacak
-
06.05.2019 Şermin Narwani Suriye’yi anlatıyor
-
02.05.2019 Sermayenin sesi fazla yükseliyor
-
29.04.2019 Dış politikada yol ayrımı
-
27.04.2019 Hindistan seçime giderken
-
26.04.2019 Mazbata mazbata olalı böyle çile görmemişti!
-
23.04.2019 Berat Albayrak’ın 'Reform' programı
-
17.04.2019 Kırılmalar
-
15.04.2019 IMF’nin Nisan Raporu’nda Türkiye
-
11.04.2019 Bitirilemeyen yerel seçimler...
-
08.04.2019 Seçim sonrasında birkaç tespit
-
02.04.2019 Yerel seçim sonuçları üzerine
-
02.04.2019 Donald Trump ve diğerleri
-
01.04.2019 Rejimin niteliği yeniden
-
29.03.2019 Yerel seçimlerde uğraklar: 1989, 2009, 2019
-
26.03.2019 Emperyalizm Venezuela’da
-
25.03.2019 IMF Arjantin’de
-
18.03.2019 Ocak 2019’da Ekonomi
-
13.03.2019 Tarımdaki teslimiyet tersine çevrilmelidir
-
05.03.2019 SAMİMİYET
-
04.03.2019 2018’de ödemeler dengesi
-
28.02.2019 Yerel seçimler üzerine
-
25.02.2019 Devlet manavlık yapar mı?
-
21.02.2019 “Aslan, ceylan, sırtlan, zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir”
-
18.02.2019 GÜVENMEK
-
16.02.2019 Venezuela üzerine birkaç tespit
-
14.02.2019 TEK BAŞINA NE KADAR MUTLUSUN?
-
07.02.2019 Çeyrek yasama dönemi
-
05.02.2019 PAYLAŞMAK
-
31.01.2019 Siyasetin sefaleti
-
29.01.2019 ABD’de sosyalizm canlanıyor
-
28.01.2019 BİR KIŞ GÜNÜ KIYIKIŞLACIK..
-
26.01.2019 İktidarın malî kayırma/cezalandırma hesapları
-
24.01.2019 Gerçekte kim kurtarılıyor?
-
23.01.2019 Ekonomik bunalım nasıl seyrediyor?
-
17.01.2019 Suriye'de gerçeklerle yüzleşememek
-
08.01.2019 Üniversite(li)lere ne oluyor?
-
07.01.2019 2018 sonunda Fransa’da güzel bir olay
-
04.01.2019 2018'den 2019'a BAKIŞLAR
-
03.01.2019 ABD ve Çin: Ekonomik savaşın ilk bilançosu
-
02.01.2019 2018 sonunda borsa çöküntüsü
-
26.12.2018 Rejimin niteliği
-
25.12.2018 BODRUM ADAYLARI VE CHP
-
24.12.2018 Tepkiler sisteme karşı döner mi?
-
19.12.2018 Haziran paranoyası sürüyor
-
18.12.2018 Millî Gelir Temmuz-Eylül istatistikleri
-
14.12.2018 TÜRKİYE DÖKÜLÜYOR
-
10.12.2018 'Piyasalar' faşistleri seviyor. Meksika ve Brezilya: Başkanlar ve borsalar.
-
04.12.2018 Göçmenler, Suriyeliler, siyasetçiler. “Güney” coğrafyasının kurbanları…
-
03.12.2018 Bir çifte standart
-
30.11.2018 BUNU YAPAN SİYASİ KADRO YA CAHİLDİR YA EMİR KULUDUR
-
30.11.2018 İktidarın Gezi takıntısı
-
30.11.2018 Krizin bazı istatistikleri
-
26.11.2018 MUSTAFA KEMAL VE SULTAN SÜLEYMAN
-
22.11.2018 Enflasyonun anlamları
-
14.11.2018 1968 Dünyası ve Vietnam
-
13.11.2018 Cumhuriyetin ilk ve son onbeş yılı
-
31.10.2018 Arjantin ve Türkiye: 2001 ve 2018
-
31.10.2018 95 YILDA ÖĞRENEMEDİK...
-
30.10.2018 ABD'nin kendini teşhiri
-
22.10.2018 Brezilya: 'Piyasalar' faşist adayı destekliyor
-
19.10.2018 “TÜRKİYE KRİZİN BAŞINDA, BANKALAR DAHİL İFLASLAR YOLDA”
-
15.10.2018 Hem hegemon hem muhalif
-
13.10.2018 Yeni sularda yüzmek
-
10.10.2018 BODRUM-MARMARİS YARIŞI
-
09.10.2018 YEP: IMF’siz bir IMF programı
-
29.09.2018 Politikada kaygan zeminler
-
28.09.2018 TRAFİK TE KAN ALKOL DÜZEYİ NE OLMALI?
-
27.09.2018 Yeni Ekonomi Programı
-
22.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye Bakışlar
-
19.09.2018 VARLIK FONU, EMPERYALİSTLERE SUNULAN OLAĞANÜSTÜ HİZMETTİR
-
17.09.2018 Krizin eşiğinde büyüyen ekonomi
-
12.09.2018 Krizler Yayılırken
-
11.09.2018 Biri Yılmaz Güney, diğeri Erkan Yücel...
-
08.09.2018 Dişleri sökülmüş muhalefet
-
05.09.2018 Tüm Bunlar Üçüncü Dünya Savaşı
-
04.09.2018 Zor günler
-
01.09.2018 Faşizm Tartışmaları: Hindistan, Türkiye
-
28.08.2018 ‘Lütuf düzeni’ ve kriz
-
27.08.2018 Okluk yine kapandı
-
17.08.2018 Kaçınılmazın hızlandırılması
-
08.08.2018 Sürdürülemezlik
-
01.08.2018 ‘Duygusuz Nesil’ Tehlikesi
-
30.07.2018 Ekonomik krizden medet ummak
-
27.07.2018 Silahla şaka olmaz
-
20.07.2018 AKP’nin devrettiği ekonomik sorunlar
-
20.07.2018 İşte bu olmadı, hem de hiç olmadı …
-
19.07.2018 ‘Şirket gibi yönetmek’
-
13.07.2018 ‘Kurtarılmış Maden Bölgeleri’ geliyor
-
10.07.2018 Madımak sonrasında konuşan siyasetçiler
-
05.07.2018 Bu enkazı kim kaldıracak?
-
26.06.2018 Ülkemiz bölündü
-
25.06.2018 2017’den bir yazı
-
21.06.2018 Yeni bir rekor daha ve sonrası …
-
04.06.2018 Krize karşı kim hazırlıklı?
-
30.05.2018 ‘Mal Beyanı’ Komedisi
-
21.05.2018 SAHİPSİZ BODRUM’UN ÇARESİZLİĞİ
-
14.04.2018 Artuk Bey, Artuklu ve Artukoğulları Beyliği
-
14.02.2018 Kalbimde Atatürk var ...
-
19.01.2018 Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı
-
27.11.2017 Destekleyici, Yetkili ve Güvenilir Anne Baba olmak
-
20.11.2017 Sıra, sahillere geldi
-
20.11.2017 5 Adımda Depresyondan Korunma
-
13.11.2017 Öfke Kontrolü
-
06.11.2017 Bebeklik Döneminde Sağlıklı Kimlik Gelişimi
-
28.10.2017 Diyetisyen Bakışı: Diyet Değil, Yaşam Tarzı!
-
07.10.2017 Yaz saati ve inat
-
02.10.2017 Barzani Referandumu ve sonrası
-
12.08.2017 Erdoğan’ın Tehlikeli Planı
-
07.08.2017 Kişilik Bozukluğu
-
31.07.2017 Çomakdağ Türkmenleri (Kızılağaç / Ketendere / İkiztaş / Sarıkaya)
-
26.07.2017 Öngörülebilen Kaos - 2019
-
20.07.2017 AKP iktidarı çöküş sürecinde
-
10.07.2017 Ormanlarımız nasıl yanıyor?
-
25.05.2017 A N M A - Nazmi Özgül’ün anısına
-
05.05.2017 Aile Danışmanlığı
-
02.05.2017 “Siz bizlerden korkmayın, doğadan korkun efendim …”
-
29.04.2017 Sanatın İç Sesi
-
31.03.2017 Küçük Ev
-
23.03.2017 Bir olalım, Tek yürek olalım
-
21.03.2017 Rengarenk olsaydı
-
21.02.2017 “Milas’ın Sis Perdesi”
-
16.02.2017 Kanma, sonra da yanma
-
27.01.2017 Narin Çiçek: Turizm
-
21.01.2017 Vekilime Mektup
-
16.01.2017 Dokuz Kahraman Vekil
-
11.01.2017 Meşe tohumları çimlenecek mi?
-
10.12.2016 Bir Güvercin uçurun
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.