- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 03 October 2019, Thursday 15:51
- 2523 kez okundu
Prof. Dr. İzzettin ÖNDER / odatv.com
Bir meslektaşım yazısına şöyle bir saptama ile başlamış: “…Amerikan halkının nabzını tutan YouGov adlı internet sitesi Şubat 2018 ‘de insanlara dünyanın yuvarlak olup olmadığını sordu. Milenyum kuşağı olarak adlandırılan ve bugün 18-24 yaş arasında bulunan gençlerin sadece yüzde 66’sı bu soruya ‘kesinlikle yuvarlaktır’ şeklinde cevap verdi. Bu demek oluyor ki Amerika’da seçme ve (kısmen de olsa) seçilme hakkını henüz yeni elde etmiş her üç gençten biri dünyanın yuvarlaklığı konusunda ciddi şüpheler taşıyor.” Böyle bir topluluk en ileri kapitalizmi yöneten kadroyu seçme hakkını haiz olabiliyor ve seçilen iktidar da salt ABD’yi değil, kısmen de olsa tüm dünyaya hükümran olabiliyor. Benzer hikâyeler Türkiye için de sayısız sayıda vardır. Örneğin, Çanakkale savaşı hakkında halkı kandırmada usta kimi tarikat çevreleri, işgalci güçlerin Türk askerlerinden değil de, gökten kendilerine saldıran yeşillilerden korktuklarını söylediklerini halka yaydığı anlatılır. Örtülü cehalet vücutta sinsice yayılan kanser gibi zamanla tüm toplumsal dokuları sarar.
EN ETKİLİ CEHALET EĞİTİMSİZLİKTE DEĞİL, KASITLI KURGULANAN GERİCİ EĞİTİMDE ÖĞRETİLİR
Cehalet, mücadelesi en çetin gizli bir insan ve toplum düşmanıdır. Cehaletle mücadelenin en zayıf halkasını, cahil kütlenin cehaletini anlayamaması ve bundan yararlanan siyasal erkin etkili mücadele gücünü kasıtlı olarak geliştirmemesi oluşturur. Cehalet ortamında çağdaş teknolojinin kullanılması ve cep telefonunun ellerden düşmemesinin toplumsal cehalet düzeyi ile çok yakın ilgisi vardır. Çünkü bugün cahilin elinde gördüğümüz ileri teknoloji ürünleri cehaletin giderilmesi yönünde ya da gereği biçimde değil de, bireysel ve toplumsal bilincin teknolojiye hâkim çevrelerinin istediği şekilde oluşturulması, böylece zamanın ve beyin kapasitesinin israfı yönünde kullanılır. Zira cahil teknolojinin üreticisi değil, bilincini köreltecek biçimde kullanıcısıdır; cahil teknolojinin efendisi değil, hizmetkârı, kölesi konumundadır. Böylesi ortamlar emperyalizmin gelişme ve yayılma alanlarıdır, çünkü teknolojiyi kullanan cahil, emperyalizmi anlayamamakta, üstelik de teknolojiyi kullanırken ona yüksek kâr sağlayarak hizmet sunduğu gibi, efendisine karşı gizli hayranlık da geliştirebilmektedir. Çünkü cahilin kafa yapısı ve düşünce vasatında felsefeye yer yoktur. Bunun sebebi de, cehaletin üretimi ve yaygınlaştırılması amacıyla kurgulanmış eğitim sisteminde düşünme ve analiz yöntemi değil ezberleme yöntemi öğretilerek bireyin en değerli hazinesi olan beyni analize etmede değil, anlamsız ve gereksiz bilgi depolamada kullanılmış, daha doğrusu kullandırılmıştır. En etkili ve inatçı cehalet eğitimsizlikte değil, kasıtlı kurgulanan gerici eğitimde öğretilir. Kimi üniversite mensuplarının televizyon konuşmalarını ya da emirle giriştikleri faaliyetlerini yadırgamamız, kabul etmek istemediğimiz yaygınlaşan örtülü cehalet algılaması sonucudur.
TÜRKİYE ORTADOĞU’NUN KAN GÖLÜNDE SEYRİNİ SÜRDÜRMEKTE
Beynin kullanılma biçimi de eğitim sisteminde öğretilen bir yöntemdir. Basit anlatımla, algılama, bilgileri tasnif etme, analiz ve yorumlama beynin işleyiş sistemidir. Eğitim sisteminde sisteme giren kütleleri böylesi beyne sahip olabilecek eğitimden geçirmek siyasilerin ve onların patronları konumundaki iç ve dış sömürücülerin işine gelmez. Felsefesiz teknik soyut düşünce geliştirmeyen beyinsiz insan demektir. Böylesi toplumlarda analitik düşünme ve içsel duyguların ifade biçimi olarak sanata ve sanatın çeşitli dallarına da yer yoktur. Örneğin, karikatürün bir resim ya da bir cümleyle, hatta kâğıt üzerine çizilmiş eskizle yansıtabildiği ifade, o konuları hiç düşünmemiş kafalarda neleri harekete geçirebileceği, böylece o ana kadar hiç algılamadığı ya da üzerinde düşünmediği konulara farkındalık yaratabileceği bir diktatörü korkutmaz mı?Kısacası, diktatörlüklerde özgür düşünceye ve düşünülen her şeyin ifade edilmesine yer yoktur, diktatörlüğün zede almasına olanak tanınmaz. Bundan dolayıdır ki, diktatörlüklerde bilim insanları dışlanır, kurumlardan ihraç edilir, hakarete maruz bırakılabilirler.
Böylesi sistemlerin inşası ve korunması alt-yapılara bağlıdır. Diktatörlüklerin genellikle ekonomik ya da siyasi buhran vb dönemlerde gelişebileceği düşünülmekle beraber, sürdürülmesinde diktatörlerin kamçılayarak yükselttiği ve bir tür kişilik dönüşümüne yol açtığı oluşturulmuş cehaletin rolü de önemlidir. Almanya örneğinde görüldüğü üzere, oluşturulmuş cehalet aydın kökenli toplumlarda da gerek sosyal koşullar altında gerek siyaset psikolojisi desteği ile yaratılabilmiştir. Psikolog Eric Fromm ve Politik Felsefeci Hannah Arendt ve benzeri araştırmacıların çalışmaları bu konuda ufkumuzu açıcı bilgi ve örnekler sunmaktadır. Açık diktatörlükler genellikle gelişmemiş ve cehalet düzeyi yüksek toplumlarda, buna karşın örtülü diktatörlükler ise görece gelişmiş ve ileri toplumlarda görülebilmektedir. Günümüzün sıkışarak gerileyen kapitalist düzeninde giderek yükselen işveren-mantıklı despot yöneticilerin siyaset alanında boy göstermesi ne geçici ne da rastlantısaldır, bu durum sıkışan kapitalist ekonomik koşulların doğal sonucudur. Henüz Avrupa ülkelerinde görülmeyen bu duruma, yakın zamanda oralarda da tanık olacağız.
Türkiye orta gelişmişlik düzeyinde, şeklen parlamenter sistemde fakat gerçekte tek adam yönetiminde, emperyalist sularda Ortadoğu’nun kan gölünde seyrini sürdürmektedir. Bu koşullarda iki tehlikeli durum maalesef ürkütücü şekilde gelişmektedir. Siyasi alanda karar süreçleri çevreden merkeze doğru kaydırılırken, parlamento ve muhalefet fiilen işlevsizleştirilip şekli yapılara dönüştürülemeye çalışılmakta ve maalesef bu konuda toplumsal özgürlük ve selamet aleyhine başarılı olunmaktadır. Yaygın toplumsal süreçte ise bir yandan hızla şekilsel üniversiteleşme diğer yandan da üniversite kadrolarına fiili hâkimiyet yoluyla gerçek üniversiteleşme baltalanırken, siyasi yapının toplumsal denetim sigortası konumundaki medya haberleşme ve geri besleme kanalları da yandaşlaştırma yoluyla tıkanmaktadır. Genellikle koyulaşan yapı koşulunda hukuk vb gibi çeşitli alanlarda yenileşme ya da demokratikleşme(!) adı altında reformist görüntülü girişimler, rejimi yumuşatma olarak değil, görüntü yaratılarak zaman kazanma girişimi olarak görülmelidir. Son girişim olan hukuk reformu atılımı da giderek kararan yönetimin şekilsel kurtarım çabasından öte bir anlam taşımaz. Hukuk ve yargı örgütlerinin yaşananların siyasi yapılanma ve güdülü uygulamadan değil de, şeklen yasalardan kaynaklandığını düşünüyor olmaları fevkalade düşündürücü ve demokrasi adına ürkütücüdür. Bu durum, cehaletin fışkırdığı ve yaygınlaştığı çok ciddi bir toplumsal yansımadır! Adalet mülkün temelidir de, adaletin oluşturuluş ve uygulanışında, adaletsizliği oluşturan yapı değişmemişse, ne değişir ki!
-
06.03.2024 MİLASTA YENİ NESİL ÜRETEN BELEDİYECİLİK
-
23.10.2021 Niyazi Yalçınkaya'ya
-
02.08.2021 'Pabuççu muştası' ya da fonculuk üzerine
-
31.07.2021 Güney Afrika’da ayaklanma nasıl yorumlanmalı?
-
30.07.2021 Sorunlar, öncelikler, saplantılar, Kıbrıs ve diplomasiye dair
-
27.07.2021 “Politik Oblomov'luk: Orta sınıf muhalifliği
-
26.07.2021 Küresel İktisadi Tarihçe
-
17.07.2021 Büyüyen sınıf çelişkileri
-
16.07.2021 MİLAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI' NDAN NUTUK ARMAĞANI
-
15.07.2021 Kadim içecek limonata
-
13.07.2021 Çin Komünist Partisi’nin 100’ncü yıldönümü
-
09.07.2021 Irkçılığın yeni yüzü: Yahudi düşmanlığının yerini mülteci düşmanlığı mı aldı?
-
09.07.2021 Keyfilik!
-
08.07.2021 Çökme, çöküş, çıkış
-
07.07.2021 Ağlıyor hayat…
-
06.07.2021 Faşizm sonrasında ekonomik seçenekler
-
05.07.2021 AKP: Yükselişi ve tükenişi (II)
-
08.04.2021 Gerçek gündem nedir?
-
07.04.2021 Çürüme, çöküş, ahlak, adalet
-
06.04.2021 Merkez Bankası Operasyonu: Niçin?
-
31.03.2021 İktidarın toplumsal/ekonomik maliyeti
-
30.03.2021 Bir kararnamelik muhalefet!
-
29.03.2021 SABRIN SONU…
-
27.03.2021 DEVRAN DÖNSÜN SARIKEÇİLİLER YÜRÜSÜN
-
26.03.2021 Gece yarısı kararnamelerindeki Türkiye
-
25.03.2021 AB dağılıyor: Küresel ekonomik savaş insanlığın geleceğini tehdit ediyor
-
24.03.2021 Ekonomide fırtına günleri
-
23.11.2020 GECE YAĞMUR KOKUYOR
-
24.06.2020 Krizde para, maliye politikaları ve Türkiye
-
11.06.2020 Eğilimleri mutlaklaştırmak
-
01.06.2020 19 Mayıs 1919-2020
-
28.05.2020 İki yıl içinde ikinci döviz krizi
-
01.05.2020 AF NEDİR?
-
08.01.2020 BİR DENİZCİ GÖZÜYLE KANAL ISTANBUL
-
30.10.2019 Ekonomik-mali açmazlar çoğalırken
-
22.10.2019 Ekvador’da 'IMF ayaklanması'
-
15.10.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (13) / Seven NİŞANYAN – Müjde NİŞANYAN HERKESİN BİLMEDİĞİ OLAĞANÜSTÜ YERLER
-
14.10.2019 “Monşerlerden” fikir alınsaydı Türkiye bu durumda olmazdı
-
11.10.2019 Sömürü oranları ve dünya ticareti: Bugün, kırk yıl once
-
09.10.2019 Gerçeklere direnmek
-
08.10.2019 Hasan ÖZGEN - “IŞIK ÜLKESİ” MİLAS
-
07.10.2019 TWEEN TEHLİKESİNİN FARKINDA MIYIZ?
-
27.09.2019 Emekten yana program?
-
24.09.2019 Artık AKP’yi ayakta sadece o yapı tutuyor
-
24.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (10) Aynur DURUKAN BALAT, İLYAS BEY CAMİİ
-
17.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (9) / MİLAS KİTABELERİ
-
10.09.2019 CHP 100 yaşında
-
10.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (8) - KARTPOSTALLARDAKİ MİLAS’LAR
-
09.09.2019 Son kırk yılın dönüm noktaları
-
04.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (7) - SELÇUK EREZ İSTANKÖYALTI BODRUM
-
21.08.2019 Müdahale gecikmedi
-
21.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (6) ERHAN GÜNAY - YARIM ASIR ÖTESİNDEN GEÇMİŞTE MİLAS
-
20.08.2019 BİR REKTÖR ÜNİVERSİTE ADINA BİLDİRİ YAYINLAYAMAZ
-
20.08.2019 Kara Elmas, Kara Zeytin, Kara Yazı
-
15.08.2019 Tarım üreticisi ve işçisi perişan
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (5) MEHMET GÜNSÜR CAIQUE / HİKAYELER
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (4) BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
06.08.2019 IMF Ekvador’da
-
03.08.2019 Onbirinci Plan tarım için ne öngörüyor?
-
31.07.2019 BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
30.07.2019 Dış finansman sorunları
-
29.07.2019 HUKUK TANIMAZLIKTA EL ARTTIRMAK / KIYILARI ŞİRKET GİBİ YÖNETMEK
-
26.07.2019 BU DURUMDAN UTANIYORUM
-
25.07.2019 Medrese dönemi
-
24.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (3)
-
22.07.2019 Düzelen cari denge: İyi mi? Kötü mü?
-
20.07.2019 BİR ZAMANLAR ANADOLU’DA
-
17.07.2019 Temmuz günlükleri
-
17.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (2)
-
15.07.2019 Türkiye’nin kredi puanları: Kimler düşürüyor? Niçin?
-
13.07.2019 MİNİMALİZM
-
12.07.2019 TORUNLARININ GELİRİNİ YİYİP MÜREFFEH YAŞIYORUZ DİYEN GAFİLLER
-
10.07.2019 Reis ve damadı haksız mı yani?
-
09.07.2019 KABİLELEŞMEK
-
08.07.2019 Ekonomik bunalımın seyri
-
04.07.2019 Kaybın telafisi yok
-
01.07.2019 İstanbul seçimi: Sıradan gözlemler
-
27.06.2019 CUMHURİYETE KARŞI İHANET MİADINI DOLDURMAK ÜZERE
-
26.06.2019 Seçim sonrası
-
22.06.2019 Yeni 'Arap Baharı' ve kadınlar
-
19.06.2019 Bir nesil harcanırken
-
19.06.2019 Yerelde ekolojik özerklik
-
17.06.2019 Suriye’de tehlikeli tuzaklara devam…
-
14.06.2019 YANLIŞ BİLGİLER PASLI ÇİVİLER GİBİDİR, ÇIKARILMASI ÇOK ZORDUR...
-
12.06.2019 Sorunlu siyaset
-
10.06.2019 Hindistan’da seçim: Faşizme doğru bir adım
-
08.06.2019 Ekonomi nasıl küçülüyor?
-
30.05.2019 GEÇMİŞE DÖNÜŞ
-
28.05.2019 AKP’NİN BU YALANLARINA İNANMAK, ÜLKEYİ EMPERYALİSTLERE TESLİM ETMEKTİR
-
22.05.2019 ÖRNEK BİR OLAY…
-
16.05.2019 Venezuela Darbesi
-
15.05.2019 Dış politikada yeni kaymalar mı?
-
09.05.2019 Önümüzdeki Nesil Sıkıntılı Dönemler Yaşayacak
-
06.05.2019 Şermin Narwani Suriye’yi anlatıyor
-
02.05.2019 Sermayenin sesi fazla yükseliyor
-
29.04.2019 Dış politikada yol ayrımı
-
27.04.2019 Hindistan seçime giderken
-
26.04.2019 Mazbata mazbata olalı böyle çile görmemişti!
-
23.04.2019 Berat Albayrak’ın 'Reform' programı
-
17.04.2019 Kırılmalar
-
15.04.2019 IMF’nin Nisan Raporu’nda Türkiye
-
11.04.2019 Bitirilemeyen yerel seçimler...
-
08.04.2019 Seçim sonrasında birkaç tespit
-
02.04.2019 Yerel seçim sonuçları üzerine
-
02.04.2019 Donald Trump ve diğerleri
-
01.04.2019 Rejimin niteliği yeniden
-
29.03.2019 Yerel seçimlerde uğraklar: 1989, 2009, 2019
-
26.03.2019 Emperyalizm Venezuela’da
-
25.03.2019 IMF Arjantin’de
-
18.03.2019 Ocak 2019’da Ekonomi
-
13.03.2019 Tarımdaki teslimiyet tersine çevrilmelidir
-
05.03.2019 SAMİMİYET
-
04.03.2019 2018’de ödemeler dengesi
-
28.02.2019 Yerel seçimler üzerine
-
25.02.2019 Devlet manavlık yapar mı?
-
21.02.2019 “Aslan, ceylan, sırtlan, zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir”
-
18.02.2019 GÜVENMEK
-
16.02.2019 Venezuela üzerine birkaç tespit
-
14.02.2019 TEK BAŞINA NE KADAR MUTLUSUN?
-
07.02.2019 Çeyrek yasama dönemi
-
05.02.2019 PAYLAŞMAK
-
31.01.2019 Siyasetin sefaleti
-
29.01.2019 ABD’de sosyalizm canlanıyor
-
28.01.2019 BİR KIŞ GÜNÜ KIYIKIŞLACIK..
-
26.01.2019 İktidarın malî kayırma/cezalandırma hesapları
-
24.01.2019 Gerçekte kim kurtarılıyor?
-
23.01.2019 Ekonomik bunalım nasıl seyrediyor?
-
17.01.2019 Suriye'de gerçeklerle yüzleşememek
-
08.01.2019 Üniversite(li)lere ne oluyor?
-
07.01.2019 2018 sonunda Fransa’da güzel bir olay
-
04.01.2019 2018'den 2019'a BAKIŞLAR
-
03.01.2019 ABD ve Çin: Ekonomik savaşın ilk bilançosu
-
02.01.2019 2018 sonunda borsa çöküntüsü
-
26.12.2018 Rejimin niteliği
-
25.12.2018 BODRUM ADAYLARI VE CHP
-
24.12.2018 Tepkiler sisteme karşı döner mi?
-
19.12.2018 Haziran paranoyası sürüyor
-
18.12.2018 Millî Gelir Temmuz-Eylül istatistikleri
-
14.12.2018 TÜRKİYE DÖKÜLÜYOR
-
10.12.2018 'Piyasalar' faşistleri seviyor. Meksika ve Brezilya: Başkanlar ve borsalar.
-
04.12.2018 Göçmenler, Suriyeliler, siyasetçiler. “Güney” coğrafyasının kurbanları…
-
03.12.2018 Bir çifte standart
-
30.11.2018 BUNU YAPAN SİYASİ KADRO YA CAHİLDİR YA EMİR KULUDUR
-
30.11.2018 İktidarın Gezi takıntısı
-
30.11.2018 Krizin bazı istatistikleri
-
26.11.2018 MUSTAFA KEMAL VE SULTAN SÜLEYMAN
-
22.11.2018 Enflasyonun anlamları
-
14.11.2018 1968 Dünyası ve Vietnam
-
13.11.2018 Cumhuriyetin ilk ve son onbeş yılı
-
31.10.2018 Arjantin ve Türkiye: 2001 ve 2018
-
31.10.2018 95 YILDA ÖĞRENEMEDİK...
-
30.10.2018 ABD'nin kendini teşhiri
-
22.10.2018 Brezilya: 'Piyasalar' faşist adayı destekliyor
-
19.10.2018 “TÜRKİYE KRİZİN BAŞINDA, BANKALAR DAHİL İFLASLAR YOLDA”
-
15.10.2018 Hem hegemon hem muhalif
-
13.10.2018 Yeni sularda yüzmek
-
10.10.2018 BODRUM-MARMARİS YARIŞI
-
09.10.2018 YEP: IMF’siz bir IMF programı
-
29.09.2018 Politikada kaygan zeminler
-
28.09.2018 TRAFİK TE KAN ALKOL DÜZEYİ NE OLMALI?
-
27.09.2018 Yeni Ekonomi Programı
-
26.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye bakışlar
-
22.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye Bakışlar
-
19.09.2018 VARLIK FONU, EMPERYALİSTLERE SUNULAN OLAĞANÜSTÜ HİZMETTİR
-
17.09.2018 Krizin eşiğinde büyüyen ekonomi
-
12.09.2018 Krizler Yayılırken
-
11.09.2018 Biri Yılmaz Güney, diğeri Erkan Yücel...
-
08.09.2018 Dişleri sökülmüş muhalefet
-
05.09.2018 Tüm Bunlar Üçüncü Dünya Savaşı
-
04.09.2018 Zor günler
-
01.09.2018 Faşizm Tartışmaları: Hindistan, Türkiye
-
28.08.2018 ‘Lütuf düzeni’ ve kriz
-
27.08.2018 Okluk yine kapandı
-
17.08.2018 Kaçınılmazın hızlandırılması
-
08.08.2018 Sürdürülemezlik
-
01.08.2018 ‘Duygusuz Nesil’ Tehlikesi
-
30.07.2018 Ekonomik krizden medet ummak
-
27.07.2018 Silahla şaka olmaz
-
20.07.2018 AKP’nin devrettiği ekonomik sorunlar
-
20.07.2018 İşte bu olmadı, hem de hiç olmadı …
-
19.07.2018 ‘Şirket gibi yönetmek’
-
13.07.2018 ‘Kurtarılmış Maden Bölgeleri’ geliyor
-
10.07.2018 Madımak sonrasında konuşan siyasetçiler
-
05.07.2018 Bu enkazı kim kaldıracak?
-
26.06.2018 Ülkemiz bölündü
-
25.06.2018 2017’den bir yazı
-
21.06.2018 Yeni bir rekor daha ve sonrası …
-
04.06.2018 Krize karşı kim hazırlıklı?
-
30.05.2018 ‘Mal Beyanı’ Komedisi
-
21.05.2018 SAHİPSİZ BODRUM’UN ÇARESİZLİĞİ
-
14.04.2018 Artuk Bey, Artuklu ve Artukoğulları Beyliği
-
14.02.2018 Kalbimde Atatürk var ...
-
19.01.2018 Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı
-
27.11.2017 Destekleyici, Yetkili ve Güvenilir Anne Baba olmak
-
20.11.2017 Sıra, sahillere geldi
-
20.11.2017 5 Adımda Depresyondan Korunma
-
13.11.2017 Öfke Kontrolü
-
06.11.2017 Bebeklik Döneminde Sağlıklı Kimlik Gelişimi
-
28.10.2017 Diyetisyen Bakışı: Diyet Değil, Yaşam Tarzı!
-
07.10.2017 Yaz saati ve inat
-
02.10.2017 Barzani Referandumu ve sonrası
-
12.08.2017 Erdoğan’ın Tehlikeli Planı
-
07.08.2017 Kişilik Bozukluğu
-
31.07.2017 Çomakdağ Türkmenleri (Kızılağaç / Ketendere / İkiztaş / Sarıkaya)
-
26.07.2017 Öngörülebilen Kaos - 2019
-
20.07.2017 AKP iktidarı çöküş sürecinde
-
10.07.2017 Ormanlarımız nasıl yanıyor?
-
25.05.2017 A N M A - Nazmi Özgül’ün anısına
-
05.05.2017 Aile Danışmanlığı
-
02.05.2017 “Siz bizlerden korkmayın, doğadan korkun efendim …”
-
29.04.2017 Sanatın İç Sesi
-
31.03.2017 Küçük Ev
-
23.03.2017 Bir olalım, Tek yürek olalım
-
21.03.2017 Rengarenk olsaydı
-
21.02.2017 “Milas’ın Sis Perdesi”
-
16.02.2017 Kanma, sonra da yanma
-
27.01.2017 Narin Çiçek: Turizm
-
21.01.2017 Vekilime Mektup
-
16.01.2017 Dokuz Kahraman Vekil
-
11.01.2017 Meşe tohumları çimlenecek mi?
-
10.12.2016 Bir Güvercin uçurun
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.