- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 22 July 2019, Monday 8:37
- 2790 kez okundu
Korkut BORATAV / sol.org.tr
2019’un ikinci yarısına girerken ekonomi bir yol ayrımına ulaşmıştır: Kriz, yıl sonuna doğru durgunlaşarak son mu bulacak? Bir dış borç bunalımına savrularak sertleşecek mi?
- olasılık, dış dengesizliklerle bağlantılıdır ve cari işlem açığının seyri önem taşımaktadır.
Bugün bu konuya odaklanalım.
Albayrak’tan bir AKP eleştirisi
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, geçen ay bir öngörüde bulundu: "Haziran’da, AKP iktidarları döneminde ilk defa yıllık cari fazla vereceğiz. Yeni bir dönem başlayacak ve artık cari açık meselesini gündemimizden çıkaracağız."
Bakanın demeci tuhaftı. Kendisine göre “iyi” bir haberi (cari fazla öngörüsünü), geçmiş AKP iktidarlarının tümünü eleştirerek veriyor: On altı yıllık bir geçmişe damgasını vurmuş olan dış bağımlılık olgusuna (“cari açık meselesine”) dikkat çekerek…
Damat, geçmiş AKP hükümetlerinin mirası olan bu kritik sorunu eleştirmekle yetinmiyor; bozukluğun son bulacağı “yeni bir dönemin başlayacağını” da müjdeliyor.
Meramı nedir? AKP’nin çalkantıya girdiği bir dönemde iktidar mücadelesinin bir işareti mi? Bu zatın rakiplerini, varsa dostlarını, aile çevresini ilgilendirir; bizi değil…
AKP iktidar yıllarında cari işlem açıkları
Albayrak, geçmiş AKP iktidarlarına dönük eleştirel tespitinde haklıdır: 2003-2018 döneminde Türkiye ekonomisi her yıl cari işlem açığı vermiştir.
Dahası da var: Bu on altı yılın aylık cari işlem dengelerine bakalım. AKP’nin 192 aylık iktidarı boyunca cari fazlaverilen ayların sayısı (dördü 2018’de olmak üzere) sadece 10’dur.
Daha da tuhaf bir duruma dikkat çekeyim: AKP öncesinin neo-liberal döneminde Türkiye ekonomisi 1994, 1998 ve 2001’de yoğunlaşan üç kriz yaşadı. Ekonominin küçülmesine yol açan bu bunalımlar aynı yıllarda cari işlem fazlaları ile sonuçlandı.
2008-2009’da da Türkiye bir ekonomik krize sürüklenmişti. Ne var ki AKP’nin eseri olan o krizin on iki ayı içinde cari işlem dengesi 15 milyar dolarlık açık vermişti. Üstelik, sadece tek bir ayda cari fazla vererek…
Hazine ve Maliye Bakanı, vahimleşen dış bağımlılığı yansıtan bu durumu fark etseydi, AKP iktidarları eleştirisinde önemli bir koz olarak kullanabilirdi: 2008-2009 krizinde ekonomik yönetimin Ali Babacan’da olmasını vurgulayarak…
Ne var ki, bugünkü bakan, bunalımı dış komploların yarattığı bir “tünel” olarak betimlemekte ve sürekli olarak “tünelin ucundaki ışıkları” müjdelemektedir. Bu perspektif ile bir Ali Babacan eleştirisine kalkışması beklenemez.
Krize “pasif” veya “dinamik” uyum
Gelelim Bakan’ın, “on iki aylık cari işlem toplamı, Haziran’da fazla verecek…” öngörüsüne…
Mayıs 2019’da “yıllık” (son on iki ayın toplamı olan) cari işlem açığı 2,4 milyar dolara inmişti. Haziran’da bu toplam “artı” işarete dönüşebilir mi?
Mümkündür; ama bu öngörü tutsa dahi kıymeti nedir? Cari işlem dengesinde Ağustos 2018’de başlayan düzelme, eşzamanlı olarak patlak veren krizin “armağanı”dır. Bu bağlantı algılanmadıkça konuyu tartışmak anlamsızdır.
Daha açık ifade edelim: Hükümet, bir döviz krizi ile başlayan sarsıntının dış denge uzantılarını, bizler gibi istatistiklerden izlemektedir; devre dışıdır. Bakan da boşuna ahkâm kesmektedir.
Dış finansman kaynakları tıkanmış; kriz öncesindeki cari açıkların sürdürülmesi imkânsız olmuştur. İki uyum senaryosu gündemdedir: Biri krize tam teslimiyetin uzantısı olan “pasif, kendiliğinden”; diğeri “dinamik” uyum…
Pasif senaryoda, ekonomi dibe vurmuştur; ithalat (“bitkisel hayat” için gereken) alt sınırlara yaklaşmıştır. Üretim, sermaye birikimi ve tüketim inişe geçince ithalat daralır; cari işlem açığı da kendiliğinden düşer. Küçülen ekonominin, halkın yoksullaşmasının sonucu…
Öte yandan krizler, yapısal hastalıkları hafifletme fırsatları da içerir. Örneğin, pahalılaşan döviz, sanayinin rekabet potansiyelini güçlendirir. Sanayicilerin üretken öğeleri felce uğramamışsa; ekonomi bürokrasisinde planlama refleksleri bir nebze korunmuşsa dinamik bir uyum mümkündür. İhracata dönük veya ithalata rakip üretim kolları canlanır; dış ticaret ve cari işlem açıkları aşağı çekilir.
Türkiye’de hangi “uyum biçimi” yaşanmaktadır? İki “uç” senaryonun bileşkeleri de mümkündür.
Krizin kaçınılmaz yansıması olan cari açıktaki düzelmenin hangi değişkenler tarafından sürüklendiğini izlemek gerekir: Düzelmenin büyük bölümü, gerileyen ithalattan kaynaklanıyorsa; ithal ikamesi sanayi kollarında canlanma yoksa, “pasif, kendiliğinden” uyum başattır. Dış dengedeki düzelmeyi ihracat artışları sürüklemekte ise dinamik senaryo geçerlidir.
Verileri hızla gözden geçirelim.
Ağustos 2018-Mayıs 2019’da cari denge nasıl düzeldi?
Albayrak’ı sevindiren ilk cari işlem fazlası Ağustos’ta başladı. Kriz dönemini de temsil eden on ayda (Ağustos 2018-Mayıs 2019’da) cari işlem dengesi 52 milyar dolar “düzeldi”; dış fazlaya dönüştü.
Ekonominin yakın gelecekteki dış finansman gereksinimi cari dengedeki düzelme sayesinde rahatladı; dış borçlarının döndürülmesi, ödenmesi ile sınırlandı. Ama unutmayalım ki, millî gelirin düşmesi ve pahalılaşan döviz nedeniyle (IMF verilerine göre) 2019’da dolarlı millî gelir de 60,2 milyar dolar düşecektir. Dolayısıyla, 12 ayda vadesi gelecek dış borçların millî gelire oranı da, bu arada #’ten %’e yükselmiştir.
Peki, cari işlem dengesi nasıl düzeldi?
Mal ve hizmet ithalatında yüzde 20,6’lık düşme belirleyici oldu. Cari dengedeki düzelmenin kabaca 42 milyar doları (yüzde 81’i) ithalattaki daralmadan kaynaklandı.
Bu “uyum”, ithalatı ikame eden sanayi kollarını canlandırdı mı?
Ayrıntıya giremeyiz; ama hızla göz atılan istatistiklerde gözlenemiyor. Ağustos sonrasında sanayi üretimi yüzde 5’lik bir tempoyla daraldı. Dış rekabete en açık sanayi kollarından birine, otomotiv sektörüne bakalım. Döviz fiyatlarındaki sıçrama, otomotiv ithalatını elbette aşağıya çekti. Yerli sanayi bu üretim kolunda ithal ikamesine geçti mi? Kalkınma Bakanlığı verilerine göre tam tersi gerçekleşti: Son on ay içinde ithal girdilere de aşırı bağımlı olan otomotiv üretiminde daralma yüzde 16’yı aştı.
Cari işlem dengesinin ithalatı bastırarak düzelmesi, küçülen ekonomi, yoksullaşma ve yapısal dış bağımlılığın sonucudur. Krize teslimiyetten türeyen pasif uyum söz konusudur.
- aylarında dış dengedeki düzelme, öncelikle ihracat artışından kaynaklansaydı, krize karşı dinamik uyum tespiti yapabilirdik. Heyhat! Mayıs 2019’a kadar toplam ihracatın artış temposu yüzde 5,7 ile sınırlı kalmıştır. Cari işlem dengesindeki 52 milyar dolarlık “düzelme”nin sadece yüzde 19’u ihracat kaynaklıdır. İhracat artışının katkısı semboliktir.
Türkiye sanayiinin ihracat rekortmeni olan otomotiv sektörüne de göz atalım: On ayda otomobil ihracatı ortalama yüzde 7,1 oranında gerilemiştir.
Kötü haberde “başarı” keşfetmek…
Özetleyeyim: Türkiye verileri gösteriyor ki, cari işlem dengesindeki düzelme, doğrudan doğruya yoksullaşmadan, ekonominin küçülmesinden kaynaklandı. Esas olarak ithalatın ekonomiyi ayakta tutabilecek en alt düzeye inmesi nedeniyle…
Ekonomiden sorumlu bakan ise, bu hazin sonucu başarı olarak sunuyor. Yürekler acısı bir tabloyu “cari açık meselesi gündemden çıkıyor…” diye yorumlamak, ancak cehaletle mümkün olur.
Bu söylediklerimi, bir “saygın” dış kaynakla da destekleyeyim: Institute of International Finance, 2018’de krize sürüklenen iki “yükselen ekonomi”de cari dengenin seyrini incelemiş; geliştirdiği bir model çerçevesinde çözümlemiş. (Türkiye ve Arjantin’de Yeniden Dengelenme, 11 Temmuz 2019).
Ulaşılan sonuç, benim vurguladıklarımla aynıdır: Türkiye ve Arjantin’de cari dengelerdeki düzelme, bu ekonomilerin küçülmesinden kaynaklanmıştır; kalıcı değildir. Büyüme patikasına dönüş, cari işlem açıklarını tekrar yukarı çekecektir.
Ben bir öngörü de ekleyeyim: Kriz sonrasında Türkiye’nin “büyüme patikası” yüzde 2,5 civarına yerleşecek, dış dengesizlik hortlayacak, “eski hamam, eski tas” geri gelecektir. “Tellâklar” topluca değişmediği sürece…
-
06.03.2024 MİLASTA YENİ NESİL ÜRETEN BELEDİYECİLİK
-
23.10.2021 Niyazi Yalçınkaya'ya
-
02.08.2021 'Pabuççu muştası' ya da fonculuk üzerine
-
31.07.2021 Güney Afrika’da ayaklanma nasıl yorumlanmalı?
-
30.07.2021 Sorunlar, öncelikler, saplantılar, Kıbrıs ve diplomasiye dair
-
27.07.2021 “Politik Oblomov'luk: Orta sınıf muhalifliği
-
26.07.2021 Küresel İktisadi Tarihçe
-
17.07.2021 Büyüyen sınıf çelişkileri
-
16.07.2021 MİLAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI' NDAN NUTUK ARMAĞANI
-
15.07.2021 Kadim içecek limonata
-
13.07.2021 Çin Komünist Partisi’nin 100’ncü yıldönümü
-
09.07.2021 Irkçılığın yeni yüzü: Yahudi düşmanlığının yerini mülteci düşmanlığı mı aldı?
-
09.07.2021 Keyfilik!
-
08.07.2021 Çökme, çöküş, çıkış
-
07.07.2021 Ağlıyor hayat…
-
06.07.2021 Faşizm sonrasında ekonomik seçenekler
-
05.07.2021 AKP: Yükselişi ve tükenişi (II)
-
08.04.2021 Gerçek gündem nedir?
-
07.04.2021 Çürüme, çöküş, ahlak, adalet
-
06.04.2021 Merkez Bankası Operasyonu: Niçin?
-
31.03.2021 İktidarın toplumsal/ekonomik maliyeti
-
30.03.2021 Bir kararnamelik muhalefet!
-
29.03.2021 SABRIN SONU…
-
27.03.2021 DEVRAN DÖNSÜN SARIKEÇİLİLER YÜRÜSÜN
-
26.03.2021 Gece yarısı kararnamelerindeki Türkiye
-
25.03.2021 AB dağılıyor: Küresel ekonomik savaş insanlığın geleceğini tehdit ediyor
-
24.03.2021 Ekonomide fırtına günleri
-
23.11.2020 GECE YAĞMUR KOKUYOR
-
24.06.2020 Krizde para, maliye politikaları ve Türkiye
-
11.06.2020 Eğilimleri mutlaklaştırmak
-
01.06.2020 19 Mayıs 1919-2020
-
28.05.2020 İki yıl içinde ikinci döviz krizi
-
01.05.2020 AF NEDİR?
-
08.01.2020 BİR DENİZCİ GÖZÜYLE KANAL ISTANBUL
-
30.10.2019 Ekonomik-mali açmazlar çoğalırken
-
22.10.2019 Ekvador’da 'IMF ayaklanması'
-
15.10.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (13) / Seven NİŞANYAN – Müjde NİŞANYAN HERKESİN BİLMEDİĞİ OLAĞANÜSTÜ YERLER
-
14.10.2019 “Monşerlerden” fikir alınsaydı Türkiye bu durumda olmazdı
-
11.10.2019 Sömürü oranları ve dünya ticareti: Bugün, kırk yıl once
-
09.10.2019 Gerçeklere direnmek
-
08.10.2019 Hasan ÖZGEN - “IŞIK ÜLKESİ” MİLAS
-
07.10.2019 TWEEN TEHLİKESİNİN FARKINDA MIYIZ?
-
03.10.2019 DÜNYANIN YUVARLAK OLDUĞUNU BİLMEYENLER DÜNYAYI MI YÖNETİYOR?
-
27.09.2019 Emekten yana program?
-
24.09.2019 Artık AKP’yi ayakta sadece o yapı tutuyor
-
24.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (10) Aynur DURUKAN BALAT, İLYAS BEY CAMİİ
-
17.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (9) / MİLAS KİTABELERİ
-
10.09.2019 CHP 100 yaşında
-
10.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (8) - KARTPOSTALLARDAKİ MİLAS’LAR
-
09.09.2019 Son kırk yılın dönüm noktaları
-
04.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (7) - SELÇUK EREZ İSTANKÖYALTI BODRUM
-
21.08.2019 Müdahale gecikmedi
-
21.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (6) ERHAN GÜNAY - YARIM ASIR ÖTESİNDEN GEÇMİŞTE MİLAS
-
20.08.2019 BİR REKTÖR ÜNİVERSİTE ADINA BİLDİRİ YAYINLAYAMAZ
-
20.08.2019 Kara Elmas, Kara Zeytin, Kara Yazı
-
15.08.2019 Tarım üreticisi ve işçisi perişan
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (5) MEHMET GÜNSÜR CAIQUE / HİKAYELER
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (4) BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
06.08.2019 IMF Ekvador’da
-
03.08.2019 Onbirinci Plan tarım için ne öngörüyor?
-
31.07.2019 BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
30.07.2019 Dış finansman sorunları
-
29.07.2019 HUKUK TANIMAZLIKTA EL ARTTIRMAK / KIYILARI ŞİRKET GİBİ YÖNETMEK
-
26.07.2019 BU DURUMDAN UTANIYORUM
-
25.07.2019 Medrese dönemi
-
24.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (3)
-
20.07.2019 BİR ZAMANLAR ANADOLU’DA
-
17.07.2019 Temmuz günlükleri
-
17.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (2)
-
15.07.2019 Türkiye’nin kredi puanları: Kimler düşürüyor? Niçin?
-
13.07.2019 MİNİMALİZM
-
12.07.2019 TORUNLARININ GELİRİNİ YİYİP MÜREFFEH YAŞIYORUZ DİYEN GAFİLLER
-
10.07.2019 Reis ve damadı haksız mı yani?
-
09.07.2019 KABİLELEŞMEK
-
08.07.2019 Ekonomik bunalımın seyri
-
04.07.2019 Kaybın telafisi yok
-
01.07.2019 İstanbul seçimi: Sıradan gözlemler
-
27.06.2019 CUMHURİYETE KARŞI İHANET MİADINI DOLDURMAK ÜZERE
-
26.06.2019 Seçim sonrası
-
22.06.2019 Yeni 'Arap Baharı' ve kadınlar
-
19.06.2019 Bir nesil harcanırken
-
19.06.2019 Yerelde ekolojik özerklik
-
17.06.2019 Suriye’de tehlikeli tuzaklara devam…
-
14.06.2019 YANLIŞ BİLGİLER PASLI ÇİVİLER GİBİDİR, ÇIKARILMASI ÇOK ZORDUR...
-
12.06.2019 Sorunlu siyaset
-
10.06.2019 Hindistan’da seçim: Faşizme doğru bir adım
-
08.06.2019 Ekonomi nasıl küçülüyor?
-
30.05.2019 GEÇMİŞE DÖNÜŞ
-
28.05.2019 AKP’NİN BU YALANLARINA İNANMAK, ÜLKEYİ EMPERYALİSTLERE TESLİM ETMEKTİR
-
22.05.2019 ÖRNEK BİR OLAY…
-
16.05.2019 Venezuela Darbesi
-
15.05.2019 Dış politikada yeni kaymalar mı?
-
09.05.2019 Önümüzdeki Nesil Sıkıntılı Dönemler Yaşayacak
-
06.05.2019 Şermin Narwani Suriye’yi anlatıyor
-
02.05.2019 Sermayenin sesi fazla yükseliyor
-
29.04.2019 Dış politikada yol ayrımı
-
27.04.2019 Hindistan seçime giderken
-
26.04.2019 Mazbata mazbata olalı böyle çile görmemişti!
-
23.04.2019 Berat Albayrak’ın 'Reform' programı
-
17.04.2019 Kırılmalar
-
15.04.2019 IMF’nin Nisan Raporu’nda Türkiye
-
11.04.2019 Bitirilemeyen yerel seçimler...
-
08.04.2019 Seçim sonrasında birkaç tespit
-
02.04.2019 Yerel seçim sonuçları üzerine
-
02.04.2019 Donald Trump ve diğerleri
-
01.04.2019 Rejimin niteliği yeniden
-
29.03.2019 Yerel seçimlerde uğraklar: 1989, 2009, 2019
-
26.03.2019 Emperyalizm Venezuela’da
-
25.03.2019 IMF Arjantin’de
-
18.03.2019 Ocak 2019’da Ekonomi
-
13.03.2019 Tarımdaki teslimiyet tersine çevrilmelidir
-
05.03.2019 SAMİMİYET
-
04.03.2019 2018’de ödemeler dengesi
-
28.02.2019 Yerel seçimler üzerine
-
25.02.2019 Devlet manavlık yapar mı?
-
21.02.2019 “Aslan, ceylan, sırtlan, zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir”
-
18.02.2019 GÜVENMEK
-
16.02.2019 Venezuela üzerine birkaç tespit
-
14.02.2019 TEK BAŞINA NE KADAR MUTLUSUN?
-
07.02.2019 Çeyrek yasama dönemi
-
05.02.2019 PAYLAŞMAK
-
31.01.2019 Siyasetin sefaleti
-
29.01.2019 ABD’de sosyalizm canlanıyor
-
28.01.2019 BİR KIŞ GÜNÜ KIYIKIŞLACIK..
-
26.01.2019 İktidarın malî kayırma/cezalandırma hesapları
-
24.01.2019 Gerçekte kim kurtarılıyor?
-
23.01.2019 Ekonomik bunalım nasıl seyrediyor?
-
17.01.2019 Suriye'de gerçeklerle yüzleşememek
-
08.01.2019 Üniversite(li)lere ne oluyor?
-
07.01.2019 2018 sonunda Fransa’da güzel bir olay
-
04.01.2019 2018'den 2019'a BAKIŞLAR
-
03.01.2019 ABD ve Çin: Ekonomik savaşın ilk bilançosu
-
02.01.2019 2018 sonunda borsa çöküntüsü
-
26.12.2018 Rejimin niteliği
-
25.12.2018 BODRUM ADAYLARI VE CHP
-
24.12.2018 Tepkiler sisteme karşı döner mi?
-
19.12.2018 Haziran paranoyası sürüyor
-
18.12.2018 Millî Gelir Temmuz-Eylül istatistikleri
-
14.12.2018 TÜRKİYE DÖKÜLÜYOR
-
10.12.2018 'Piyasalar' faşistleri seviyor. Meksika ve Brezilya: Başkanlar ve borsalar.
-
04.12.2018 Göçmenler, Suriyeliler, siyasetçiler. “Güney” coğrafyasının kurbanları…
-
03.12.2018 Bir çifte standart
-
30.11.2018 BUNU YAPAN SİYASİ KADRO YA CAHİLDİR YA EMİR KULUDUR
-
30.11.2018 İktidarın Gezi takıntısı
-
30.11.2018 Krizin bazı istatistikleri
-
26.11.2018 MUSTAFA KEMAL VE SULTAN SÜLEYMAN
-
22.11.2018 Enflasyonun anlamları
-
14.11.2018 1968 Dünyası ve Vietnam
-
13.11.2018 Cumhuriyetin ilk ve son onbeş yılı
-
31.10.2018 Arjantin ve Türkiye: 2001 ve 2018
-
31.10.2018 95 YILDA ÖĞRENEMEDİK...
-
30.10.2018 ABD'nin kendini teşhiri
-
22.10.2018 Brezilya: 'Piyasalar' faşist adayı destekliyor
-
19.10.2018 “TÜRKİYE KRİZİN BAŞINDA, BANKALAR DAHİL İFLASLAR YOLDA”
-
15.10.2018 Hem hegemon hem muhalif
-
13.10.2018 Yeni sularda yüzmek
-
10.10.2018 BODRUM-MARMARİS YARIŞI
-
09.10.2018 YEP: IMF’siz bir IMF programı
-
29.09.2018 Politikada kaygan zeminler
-
28.09.2018 TRAFİK TE KAN ALKOL DÜZEYİ NE OLMALI?
-
27.09.2018 Yeni Ekonomi Programı
-
26.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye bakışlar
-
22.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye Bakışlar
-
19.09.2018 VARLIK FONU, EMPERYALİSTLERE SUNULAN OLAĞANÜSTÜ HİZMETTİR
-
17.09.2018 Krizin eşiğinde büyüyen ekonomi
-
12.09.2018 Krizler Yayılırken
-
11.09.2018 Biri Yılmaz Güney, diğeri Erkan Yücel...
-
08.09.2018 Dişleri sökülmüş muhalefet
-
05.09.2018 Tüm Bunlar Üçüncü Dünya Savaşı
-
04.09.2018 Zor günler
-
01.09.2018 Faşizm Tartışmaları: Hindistan, Türkiye
-
28.08.2018 ‘Lütuf düzeni’ ve kriz
-
27.08.2018 Okluk yine kapandı
-
17.08.2018 Kaçınılmazın hızlandırılması
-
08.08.2018 Sürdürülemezlik
-
01.08.2018 ‘Duygusuz Nesil’ Tehlikesi
-
30.07.2018 Ekonomik krizden medet ummak
-
27.07.2018 Silahla şaka olmaz
-
20.07.2018 AKP’nin devrettiği ekonomik sorunlar
-
20.07.2018 İşte bu olmadı, hem de hiç olmadı …
-
19.07.2018 ‘Şirket gibi yönetmek’
-
13.07.2018 ‘Kurtarılmış Maden Bölgeleri’ geliyor
-
10.07.2018 Madımak sonrasında konuşan siyasetçiler
-
05.07.2018 Bu enkazı kim kaldıracak?
-
26.06.2018 Ülkemiz bölündü
-
25.06.2018 2017’den bir yazı
-
21.06.2018 Yeni bir rekor daha ve sonrası …
-
04.06.2018 Krize karşı kim hazırlıklı?
-
30.05.2018 ‘Mal Beyanı’ Komedisi
-
21.05.2018 SAHİPSİZ BODRUM’UN ÇARESİZLİĞİ
-
14.04.2018 Artuk Bey, Artuklu ve Artukoğulları Beyliği
-
14.02.2018 Kalbimde Atatürk var ...
-
19.01.2018 Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı
-
27.11.2017 Destekleyici, Yetkili ve Güvenilir Anne Baba olmak
-
20.11.2017 Sıra, sahillere geldi
-
20.11.2017 5 Adımda Depresyondan Korunma
-
13.11.2017 Öfke Kontrolü
-
06.11.2017 Bebeklik Döneminde Sağlıklı Kimlik Gelişimi
-
28.10.2017 Diyetisyen Bakışı: Diyet Değil, Yaşam Tarzı!
-
07.10.2017 Yaz saati ve inat
-
02.10.2017 Barzani Referandumu ve sonrası
-
12.08.2017 Erdoğan’ın Tehlikeli Planı
-
07.08.2017 Kişilik Bozukluğu
-
31.07.2017 Çomakdağ Türkmenleri (Kızılağaç / Ketendere / İkiztaş / Sarıkaya)
-
26.07.2017 Öngörülebilen Kaos - 2019
-
20.07.2017 AKP iktidarı çöküş sürecinde
-
10.07.2017 Ormanlarımız nasıl yanıyor?
-
25.05.2017 A N M A - Nazmi Özgül’ün anısına
-
05.05.2017 Aile Danışmanlığı
-
02.05.2017 “Siz bizlerden korkmayın, doğadan korkun efendim …”
-
29.04.2017 Sanatın İç Sesi
-
31.03.2017 Küçük Ev
-
23.03.2017 Bir olalım, Tek yürek olalım
-
21.03.2017 Rengarenk olsaydı
-
21.02.2017 “Milas’ın Sis Perdesi”
-
16.02.2017 Kanma, sonra da yanma
-
27.01.2017 Narin Çiçek: Turizm
-
21.01.2017 Vekilime Mektup
-
16.01.2017 Dokuz Kahraman Vekil
-
11.01.2017 Meşe tohumları çimlenecek mi?
-
10.12.2016 Bir Güvercin uçurun
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.