- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 26 March 2019, Tuesday 8:48
- 3072 kez okundu
Korkut BORATAV / sol.org.tr
Hindistan’dan Marksist iktisatçı Prabhat Patnaik’in, “Emperyalist Müdahalenin Anatomisi” başlıklı bir yazısı (IDEAS, 20 Şubat) yayımlandı. Emperyalizmin müdahale biçimlerinin günümüzde değiştiğini vurgulayan ve Venezuela’yı örnek alan bir yazı…
Konu önemlidir. Yazı, tartışmalı tespitler, genellemeler içeriyor. Gözden geçirmek yararlı olabilir.
Askerî, silahlı darbeler tarihe mi karıştı?
Patnaik, eski usul, "askerî darbelerin yerini, parlamenter (ancak karşı-devrimci) darbelerin aldığı” görüşündedir. Latin Amerika üzerine odaklanıyor; Brezilya ve Venezuela örneklerini veriyor.
“Askerî” terimine “silahlı” sözcüğünü eklersek tespit, salt Latin Amerika için dahi yanlıştır.
- “eski-tür askerî darbeler” tarihçesini 1970’li yılların ötesine taşımıyor. Halbuki Latin Amerika’nın büyük bölümü (başta Arjantin ve Brezilya) 1980’li yılları askerî rejimler altında yaşadı. Bu geleneksel yöntem 21’nci yüzyılda da kullanıldı: 2002’de Chavez’e, 2010’da Ekvator’da da solcu Başkan Correa’ya karşı başarısız silahlı darbe girişimleri; 2009’da Honduras’ta Başkan Zelaya’nın askerî darbeyle devrilmesi… Sonuncusu, Obama’nın Dışişleri Bakanı Clinton’un örtülü desteği ile hayata geçirildi.
Patnaik, sivil karşı-devrimci darbelere örnek olarak Rousseff ve Lula’ya karşı Brezilya’da yapılanları ve bugünkü Venezuela’yı gösteriyor. Bir eklenti yapmalıyız: 2012’de Paraguay’daki “parlamenter darbe” de solcu Başkan Lugo’yu görevden uzaklaştırmıştı.
Peki, Amerikan emperyalizminin ve yerli oligarşilerin ortak programlarını hayata geçiren; hem “sivil”, hem baskıcı Latin Amerika diktatörlerini nereye yerleştireceğiz? Bu coğrafya, seçimle gelen “Başkan Baba”ların, bazen hayat boyu süren iktidar örnekleriyle doludur. 1990’da Peru’da Fujimori benzer bir sayfa açtı; ömür boyu sürdüremedi.
Venezuela’ya gelince, Patnaik’in “parlamenter darbe” nitelemesi de tartışmalı olabilir. Açık bir askerî darbe girişimi de tezgâhtadır. Trump ve Pence, tehditler ekleyerek Venezuela ordusunu darbeye çağırmaktadır.
Daha da önemlisi, Patnaik, insan hakları emperyalizminin, “koruma sorumluluğu” (İngilizce kısaltması ile “R2P”) doktrini biçimindeki uygulamalarını nasıl göz ardı etmiştir? Balkanlar’da ve Orta Doğu’da “rejim değiştirme” operasyonları, hava kuvvetlerine ağırlık verilerek; bazen “vekâlet savaşları” ile uygulandı. Batı’lı askerlerin kayıpları minimum kılındı; ama hedeflenen ülkelerde sayısız can kayıplarıyla yürütüldü. Irak, Suriye ve Libya, tarihlerinin en büyük yıkımını on yıldan kısa bir süre içinde yaşadı; yaşıyor.
Tümüyle dikkate alırsak, günümüzdeki ve “eski” emperyalizmler, arasında yıkıcı, saldırgan özellikleri bakımından farklılaşma yoktur. “Sivil, barışçıl, parlamenter” yöntemler yetersiz kalınca şiddet devreye girer. Amaçları, sonuçları elbette farklılaşır.
“Sivil darbeler”in kitle desteği…
Patnaik’a göre, Brezilya ve Venezuela’da “ekonomik güçlüklerin tetiklediği kitle kalkışmaları parlamenter darbelerin hayata geçirilmesini kolaylaştırmaktadır. Halkın karşılaştığı güçlüklerin sorumlusu ilerici hükümetler değildir; ekonomik sorunların çoğu ABD emperyalizmi tarafından ve kasıtlı olarak yaratılmaktadır. Önceki darbeler bu türlü kitle desteğine gereksinim duymuyordu.”
Patnaik’in ana tespiti geçerlidir. Bu yüzyıldaki rejim değiştirme operasyonlarında kitle kalkışmaları önemli roller oynadı. Bunların farklı kaynakları var: Tunus ve Mısır’da olduğu gibi, halk sınıflarının sömürü ve eşitsizliğe karşı “kendiliğinden” ayaklanmaları, emperyalizm tarafından yönlendirilir; giderek denetlenir.
Veya, “rejim değiştirme” hedefinde emperyalizm ile yerli burjuvazilerin işbirliği sokaklara yansır: Finans kapital ve ABD iktisadî bunalımı tetikler. Ekonomik güçlükler, küçük burjuvazilerin, profesyonel katmanların solcu iktidarlara karşı sınıfsal tepkilerini ayrıca kışkırtır. Büyük dış ve iç medya, sokak nümayişlerini saygınlaşmasına, yaygınlaşmasına katkı yapar; sonunda ülke yönetilemez duruma gelir. Bu senaryo 2015 sonrasında Brezilya’da, bugün Nikaragua’da, Venezuela’da söz konusudur.
Bu tür bir kuşatmaya karşı ilerici iktidarların ayakta durabilmesi, sınıf ittifaklarını, oluşturma, örgütleme biçimine, derecesine bağlıdır.
Venezuela, ham petrol fiyatlarının düştüğü bir dönemde ABD’nin saldırısı ile de cebelleşmek zorunda kaldı. Obama’nın başlattığı, Trump’ın ağırlaştırdığı ekonomik yaptırımlar ülkeyi ağır bir toplumsal ve insanî bunalıma sürükledi. Öyle ki, 2017’de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin bir görevlisi olarak Venezuela’daki durumu inceleyen Alfred De Zaya, Konsey’e sunduğu raporda, ABD’nin ekonomik yaptırımlarının Venezuelalı yoksulların gıdaya, ilaca ulaşımını engellediğini; ölümlere yol açtığını vurguladı ve “insanlığa karşı suçlar oluşturduğu gerekçesi” ile Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşınması gerektiğini önerdi. (De Zaya’nın bu konudaki bir yazısı 7 Şubat tarihli The Independent’te yer alıyor.)
Öte yandan, ekonomik güçlüklerin tüm faturası emperyalizme çıkarılamaz. Brezilya’da Rousseff, ikinci Başkanlık dönemini neo-liberal reçetelere yönelerek başlattı; ama finans kapitalin saldırısını önleyemedi; kitle desteğinin aşınmasına da katkı yaptı.
Venezuela’da ise, yüksek fiyat yıllarında petrol gelirleri, halk sınıflarına doğrudan ve eğitim, sağlık harcamaları ile aktarıldı. Emekçilerin özgüveni yükseldi; sınıflar-arası hiyerarşi aşındı. Üniversiteler, seçkin meslekler işçi çocuklarına da açıldı. Buna karşılık üretimin çeşitlenmesine, sanayide ithal ikamesine kaynak tahsisi yetersiz kaldı. Petrol sektörü dışında kapitalist mülkiyet ilişkilerinin egemenliği süregeldi.
Ülkeyi yakından bilen Steve Ellner, ABD yaptırımlarının ve petrol fiyatlarının bunalıma belirleyici katkılarını vurguladıktan sonra ekliyor: “Kıtlık çekilen mallarda hükümetin belirlediği resmî fiyatlar ile karaborsa fiyatları arasında açılan makasa karşı Maduro yeterli tepki gösteremedi. Sonuç, temel mallarda karaborsa, yaygınlaşan yolsuzluk ve kaçakçılık oldu.” (Consortium News, 15 Şubat).
Ne var ki, bu eleştiriler, bugünün sorunu değildir; ABD emperyalizminin saldırısına vesile olarak kabul edilemez.
Sivil darbeler ve neo-liberalizm
Patnaik, Venezuela ve Latin Amerika’daki yeni (“parlamenter”) darbelerin, “ülkelere özellikle neo-liberal bir düzen getirme gündemiyle” yapıldığını ileri sürüyor ve ekliyor: “Salt sermayenin programını hayata geçirmek amacıyla demokratik yolla seçilen bir hükümeti devirme tasarımı ilk defa bu derecede açıklıkla savunulmaktadır.”
Evet, neo-liberalizm, sermayenin tasarımıdır. Ancak, bu tasarımı oluşturan politika öğeleri, Latin Amerika’ya son “sivil darbeler” ile değil; Şili’de 1973’te başlayarak; Arjantin, Brezilya ve diğerlerine 1980’li yıllarda açık-seçik taşındı. Öylesine ki, Chicago Üniversitesi’nin Ekonomi Bölümü, neo-liberalizmi, tüm diğer ülkelere örnek olmak üzere, adeta “deneysel bir model ” olarak inşa etmiş ve ilk kez Şili’de uygulatmıştı.
Emperyalizm, o tarihlerde, sistemik bir özellik taşıyordu. Girdiği ülkelerde hem yıkım, hem de inşa işlevi üstleniyordu. Emekçileri gözeten, bazen ABD şirketlerini millîleştiren solcu iktidarları yıkan askerî rejimler, Chicago’da, IMF’de, Dünya Bankası’nda oluşturulan neo-liberal reçeteleri uyguluyor; sermayenin tahakkümünü geri getiriyordu.
Emperyalizmin inşa işlevi, neo-liberal tasarımın iflası ile son buldu. Dünyanın her yerinde, hatta ABD’de, halklar, seçme olanağı buldukça, bazen “küreselleşme” yaftası altında pazarlanan neo-liberalizmi reddediyor. Çoğu kez nereye yöneleceklerine karar vermeden… Bazen sosyalizmi, feminizmi, çoksesliliği, “ötekileri” yok etmeyi vaat eden neo-faşizme savruluyor; bazen de işçi sınıflarının tarihsel mücadele geleneklerini, programlarını el yordamıyla keşfetmeye çabalıyor…
Venezuela’da darbenin gerekçesini Trump şöyle açıklıyor:“Sosyalist hükümet özel işletmeleri millîleştirdi. Serveti topluca müsadere etti. Serbest piyasaları kapattı; konuşma özgürlüğünü yasakladı; insafsız bir propaganda aygıtı kurdu; hileli seçimler yaptı; siyasî muhalifleri yargıladı ve tarafsız hukukun egemenliğini yok etti. Sosyalizm sınırlara saygı göstermez. Daima genişlemek ister. Başkalarını kendi iradesine tabi kılmak ister. Yarıküremizde sosyalizmin, komünizmin vadesi dolmuştur; günleri sadece Venezuela’da değil, Nikaragua ve Küba’da da sayılıdır.” (CounterPunch, 25 Şubat)
Trump çetesi, Venezuela’ya darbeyi bu uydurma gerekçeleri bahane ederek saldırıyor; neo-liberal bir programla değil… Bu tespitlerden darbe sonrası için bir program türetilemez; , çünkü, tümüyle yanlıştır. Venezuela’nın krizi, sosyalizmin varlığından değil, yokluğundan ötürü ağırlaşmıştır.
Darbeciler de farkındadır. Venezuela’ya, kendilerinin dahi inanmadığı neo-liberalizmi inşa etmek için değil; ABD’nin Latin Amerika’daki hegemonyasını sarstığı için ve cezalandırmak için giriyorlar. Petrole el koymak için giriyorlar. Emekçilerin kazanımlarına karşı sınıf nefreti duyan Venezuela burjuvazisini iktidara getirmek için giriyorlar.
Darbe kliğinin aktif üyelerinden Florida Senatörü, Mark Rubio seçmenlerine bir tweet atmış ve Maduro için tasarladığı geleceği, Libya lideri Muammer Kaddafi’nin iki fotoğrafı ile açıklamış: Birincisi, iktidarda ve sağlıklı iken, ikincisi cihatçılar tarafından tecavüze uğrayıp linç edilmeden önceki yaralanmış hali…
Ilımlı bir sol rejimi kan dökerek, petrol sektörünü yağmalayarak yıkma hedefi, neo-liberal bir program dahi içeremez. Trump, Rubio ve Pence gibi kişilerin temsil ettiği ve sadece yıkıcı olan saldırganlığa, dilimiz alışık olduğu için “emperyalizm” diyoruz. Artık, bir sistem dahi değildir.
-
06.03.2024 MİLASTA YENİ NESİL ÜRETEN BELEDİYECİLİK
-
23.10.2021 Niyazi Yalçınkaya'ya
-
02.08.2021 'Pabuççu muştası' ya da fonculuk üzerine
-
31.07.2021 Güney Afrika’da ayaklanma nasıl yorumlanmalı?
-
30.07.2021 Sorunlar, öncelikler, saplantılar, Kıbrıs ve diplomasiye dair
-
27.07.2021 “Politik Oblomov'luk: Orta sınıf muhalifliği
-
26.07.2021 Küresel İktisadi Tarihçe
-
17.07.2021 Büyüyen sınıf çelişkileri
-
16.07.2021 MİLAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI' NDAN NUTUK ARMAĞANI
-
15.07.2021 Kadim içecek limonata
-
13.07.2021 Çin Komünist Partisi’nin 100’ncü yıldönümü
-
09.07.2021 Irkçılığın yeni yüzü: Yahudi düşmanlığının yerini mülteci düşmanlığı mı aldı?
-
09.07.2021 Keyfilik!
-
08.07.2021 Çökme, çöküş, çıkış
-
07.07.2021 Ağlıyor hayat…
-
06.07.2021 Faşizm sonrasında ekonomik seçenekler
-
05.07.2021 AKP: Yükselişi ve tükenişi (II)
-
08.04.2021 Gerçek gündem nedir?
-
07.04.2021 Çürüme, çöküş, ahlak, adalet
-
06.04.2021 Merkez Bankası Operasyonu: Niçin?
-
31.03.2021 İktidarın toplumsal/ekonomik maliyeti
-
30.03.2021 Bir kararnamelik muhalefet!
-
29.03.2021 SABRIN SONU…
-
27.03.2021 DEVRAN DÖNSÜN SARIKEÇİLİLER YÜRÜSÜN
-
26.03.2021 Gece yarısı kararnamelerindeki Türkiye
-
25.03.2021 AB dağılıyor: Küresel ekonomik savaş insanlığın geleceğini tehdit ediyor
-
24.03.2021 Ekonomide fırtına günleri
-
23.11.2020 GECE YAĞMUR KOKUYOR
-
24.06.2020 Krizde para, maliye politikaları ve Türkiye
-
11.06.2020 Eğilimleri mutlaklaştırmak
-
01.06.2020 19 Mayıs 1919-2020
-
28.05.2020 İki yıl içinde ikinci döviz krizi
-
01.05.2020 AF NEDİR?
-
08.01.2020 BİR DENİZCİ GÖZÜYLE KANAL ISTANBUL
-
30.10.2019 Ekonomik-mali açmazlar çoğalırken
-
22.10.2019 Ekvador’da 'IMF ayaklanması'
-
15.10.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (13) / Seven NİŞANYAN – Müjde NİŞANYAN HERKESİN BİLMEDİĞİ OLAĞANÜSTÜ YERLER
-
14.10.2019 “Monşerlerden” fikir alınsaydı Türkiye bu durumda olmazdı
-
11.10.2019 Sömürü oranları ve dünya ticareti: Bugün, kırk yıl once
-
09.10.2019 Gerçeklere direnmek
-
08.10.2019 Hasan ÖZGEN - “IŞIK ÜLKESİ” MİLAS
-
07.10.2019 TWEEN TEHLİKESİNİN FARKINDA MIYIZ?
-
03.10.2019 DÜNYANIN YUVARLAK OLDUĞUNU BİLMEYENLER DÜNYAYI MI YÖNETİYOR?
-
27.09.2019 Emekten yana program?
-
24.09.2019 Artık AKP’yi ayakta sadece o yapı tutuyor
-
24.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (10) Aynur DURUKAN BALAT, İLYAS BEY CAMİİ
-
17.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (9) / MİLAS KİTABELERİ
-
10.09.2019 CHP 100 yaşında
-
10.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (8) - KARTPOSTALLARDAKİ MİLAS’LAR
-
09.09.2019 Son kırk yılın dönüm noktaları
-
04.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (7) - SELÇUK EREZ İSTANKÖYALTI BODRUM
-
21.08.2019 Müdahale gecikmedi
-
21.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (6) ERHAN GÜNAY - YARIM ASIR ÖTESİNDEN GEÇMİŞTE MİLAS
-
20.08.2019 BİR REKTÖR ÜNİVERSİTE ADINA BİLDİRİ YAYINLAYAMAZ
-
20.08.2019 Kara Elmas, Kara Zeytin, Kara Yazı
-
15.08.2019 Tarım üreticisi ve işçisi perişan
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (5) MEHMET GÜNSÜR CAIQUE / HİKAYELER
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (4) BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
06.08.2019 IMF Ekvador’da
-
03.08.2019 Onbirinci Plan tarım için ne öngörüyor?
-
31.07.2019 BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
30.07.2019 Dış finansman sorunları
-
29.07.2019 HUKUK TANIMAZLIKTA EL ARTTIRMAK / KIYILARI ŞİRKET GİBİ YÖNETMEK
-
26.07.2019 BU DURUMDAN UTANIYORUM
-
25.07.2019 Medrese dönemi
-
24.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (3)
-
22.07.2019 Düzelen cari denge: İyi mi? Kötü mü?
-
20.07.2019 BİR ZAMANLAR ANADOLU’DA
-
17.07.2019 Temmuz günlükleri
-
17.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (2)
-
15.07.2019 Türkiye’nin kredi puanları: Kimler düşürüyor? Niçin?
-
13.07.2019 MİNİMALİZM
-
12.07.2019 TORUNLARININ GELİRİNİ YİYİP MÜREFFEH YAŞIYORUZ DİYEN GAFİLLER
-
10.07.2019 Reis ve damadı haksız mı yani?
-
09.07.2019 KABİLELEŞMEK
-
08.07.2019 Ekonomik bunalımın seyri
-
04.07.2019 Kaybın telafisi yok
-
01.07.2019 İstanbul seçimi: Sıradan gözlemler
-
27.06.2019 CUMHURİYETE KARŞI İHANET MİADINI DOLDURMAK ÜZERE
-
26.06.2019 Seçim sonrası
-
22.06.2019 Yeni 'Arap Baharı' ve kadınlar
-
19.06.2019 Bir nesil harcanırken
-
19.06.2019 Yerelde ekolojik özerklik
-
17.06.2019 Suriye’de tehlikeli tuzaklara devam…
-
14.06.2019 YANLIŞ BİLGİLER PASLI ÇİVİLER GİBİDİR, ÇIKARILMASI ÇOK ZORDUR...
-
12.06.2019 Sorunlu siyaset
-
10.06.2019 Hindistan’da seçim: Faşizme doğru bir adım
-
08.06.2019 Ekonomi nasıl küçülüyor?
-
30.05.2019 GEÇMİŞE DÖNÜŞ
-
28.05.2019 AKP’NİN BU YALANLARINA İNANMAK, ÜLKEYİ EMPERYALİSTLERE TESLİM ETMEKTİR
-
22.05.2019 ÖRNEK BİR OLAY…
-
16.05.2019 Venezuela Darbesi
-
15.05.2019 Dış politikada yeni kaymalar mı?
-
09.05.2019 Önümüzdeki Nesil Sıkıntılı Dönemler Yaşayacak
-
06.05.2019 Şermin Narwani Suriye’yi anlatıyor
-
02.05.2019 Sermayenin sesi fazla yükseliyor
-
29.04.2019 Dış politikada yol ayrımı
-
27.04.2019 Hindistan seçime giderken
-
26.04.2019 Mazbata mazbata olalı böyle çile görmemişti!
-
23.04.2019 Berat Albayrak’ın 'Reform' programı
-
17.04.2019 Kırılmalar
-
15.04.2019 IMF’nin Nisan Raporu’nda Türkiye
-
11.04.2019 Bitirilemeyen yerel seçimler...
-
08.04.2019 Seçim sonrasında birkaç tespit
-
02.04.2019 Yerel seçim sonuçları üzerine
-
02.04.2019 Donald Trump ve diğerleri
-
01.04.2019 Rejimin niteliği yeniden
-
29.03.2019 Yerel seçimlerde uğraklar: 1989, 2009, 2019
-
25.03.2019 IMF Arjantin’de
-
18.03.2019 Ocak 2019’da Ekonomi
-
13.03.2019 Tarımdaki teslimiyet tersine çevrilmelidir
-
05.03.2019 SAMİMİYET
-
04.03.2019 2018’de ödemeler dengesi
-
28.02.2019 Yerel seçimler üzerine
-
25.02.2019 Devlet manavlık yapar mı?
-
21.02.2019 “Aslan, ceylan, sırtlan, zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir”
-
18.02.2019 GÜVENMEK
-
16.02.2019 Venezuela üzerine birkaç tespit
-
14.02.2019 TEK BAŞINA NE KADAR MUTLUSUN?
-
07.02.2019 Çeyrek yasama dönemi
-
05.02.2019 PAYLAŞMAK
-
31.01.2019 Siyasetin sefaleti
-
29.01.2019 ABD’de sosyalizm canlanıyor
-
28.01.2019 BİR KIŞ GÜNÜ KIYIKIŞLACIK..
-
26.01.2019 İktidarın malî kayırma/cezalandırma hesapları
-
24.01.2019 Gerçekte kim kurtarılıyor?
-
23.01.2019 Ekonomik bunalım nasıl seyrediyor?
-
17.01.2019 Suriye'de gerçeklerle yüzleşememek
-
08.01.2019 Üniversite(li)lere ne oluyor?
-
07.01.2019 2018 sonunda Fransa’da güzel bir olay
-
04.01.2019 2018'den 2019'a BAKIŞLAR
-
03.01.2019 ABD ve Çin: Ekonomik savaşın ilk bilançosu
-
02.01.2019 2018 sonunda borsa çöküntüsü
-
26.12.2018 Rejimin niteliği
-
25.12.2018 BODRUM ADAYLARI VE CHP
-
24.12.2018 Tepkiler sisteme karşı döner mi?
-
19.12.2018 Haziran paranoyası sürüyor
-
18.12.2018 Millî Gelir Temmuz-Eylül istatistikleri
-
14.12.2018 TÜRKİYE DÖKÜLÜYOR
-
10.12.2018 'Piyasalar' faşistleri seviyor. Meksika ve Brezilya: Başkanlar ve borsalar.
-
04.12.2018 Göçmenler, Suriyeliler, siyasetçiler. “Güney” coğrafyasının kurbanları…
-
03.12.2018 Bir çifte standart
-
30.11.2018 BUNU YAPAN SİYASİ KADRO YA CAHİLDİR YA EMİR KULUDUR
-
30.11.2018 İktidarın Gezi takıntısı
-
30.11.2018 Krizin bazı istatistikleri
-
26.11.2018 MUSTAFA KEMAL VE SULTAN SÜLEYMAN
-
22.11.2018 Enflasyonun anlamları
-
14.11.2018 1968 Dünyası ve Vietnam
-
13.11.2018 Cumhuriyetin ilk ve son onbeş yılı
-
31.10.2018 Arjantin ve Türkiye: 2001 ve 2018
-
31.10.2018 95 YILDA ÖĞRENEMEDİK...
-
30.10.2018 ABD'nin kendini teşhiri
-
22.10.2018 Brezilya: 'Piyasalar' faşist adayı destekliyor
-
19.10.2018 “TÜRKİYE KRİZİN BAŞINDA, BANKALAR DAHİL İFLASLAR YOLDA”
-
15.10.2018 Hem hegemon hem muhalif
-
13.10.2018 Yeni sularda yüzmek
-
10.10.2018 BODRUM-MARMARİS YARIŞI
-
09.10.2018 YEP: IMF’siz bir IMF programı
-
29.09.2018 Politikada kaygan zeminler
-
28.09.2018 TRAFİK TE KAN ALKOL DÜZEYİ NE OLMALI?
-
27.09.2018 Yeni Ekonomi Programı
-
26.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye bakışlar
-
22.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye Bakışlar
-
19.09.2018 VARLIK FONU, EMPERYALİSTLERE SUNULAN OLAĞANÜSTÜ HİZMETTİR
-
17.09.2018 Krizin eşiğinde büyüyen ekonomi
-
12.09.2018 Krizler Yayılırken
-
11.09.2018 Biri Yılmaz Güney, diğeri Erkan Yücel...
-
08.09.2018 Dişleri sökülmüş muhalefet
-
05.09.2018 Tüm Bunlar Üçüncü Dünya Savaşı
-
04.09.2018 Zor günler
-
01.09.2018 Faşizm Tartışmaları: Hindistan, Türkiye
-
28.08.2018 ‘Lütuf düzeni’ ve kriz
-
27.08.2018 Okluk yine kapandı
-
17.08.2018 Kaçınılmazın hızlandırılması
-
08.08.2018 Sürdürülemezlik
-
01.08.2018 ‘Duygusuz Nesil’ Tehlikesi
-
30.07.2018 Ekonomik krizden medet ummak
-
27.07.2018 Silahla şaka olmaz
-
20.07.2018 AKP’nin devrettiği ekonomik sorunlar
-
20.07.2018 İşte bu olmadı, hem de hiç olmadı …
-
19.07.2018 ‘Şirket gibi yönetmek’
-
13.07.2018 ‘Kurtarılmış Maden Bölgeleri’ geliyor
-
10.07.2018 Madımak sonrasında konuşan siyasetçiler
-
05.07.2018 Bu enkazı kim kaldıracak?
-
26.06.2018 Ülkemiz bölündü
-
25.06.2018 2017’den bir yazı
-
21.06.2018 Yeni bir rekor daha ve sonrası …
-
04.06.2018 Krize karşı kim hazırlıklı?
-
30.05.2018 ‘Mal Beyanı’ Komedisi
-
21.05.2018 SAHİPSİZ BODRUM’UN ÇARESİZLİĞİ
-
14.04.2018 Artuk Bey, Artuklu ve Artukoğulları Beyliği
-
14.02.2018 Kalbimde Atatürk var ...
-
19.01.2018 Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı
-
27.11.2017 Destekleyici, Yetkili ve Güvenilir Anne Baba olmak
-
20.11.2017 Sıra, sahillere geldi
-
20.11.2017 5 Adımda Depresyondan Korunma
-
13.11.2017 Öfke Kontrolü
-
06.11.2017 Bebeklik Döneminde Sağlıklı Kimlik Gelişimi
-
28.10.2017 Diyetisyen Bakışı: Diyet Değil, Yaşam Tarzı!
-
07.10.2017 Yaz saati ve inat
-
02.10.2017 Barzani Referandumu ve sonrası
-
12.08.2017 Erdoğan’ın Tehlikeli Planı
-
07.08.2017 Kişilik Bozukluğu
-
31.07.2017 Çomakdağ Türkmenleri (Kızılağaç / Ketendere / İkiztaş / Sarıkaya)
-
26.07.2017 Öngörülebilen Kaos - 2019
-
20.07.2017 AKP iktidarı çöküş sürecinde
-
10.07.2017 Ormanlarımız nasıl yanıyor?
-
25.05.2017 A N M A - Nazmi Özgül’ün anısına
-
05.05.2017 Aile Danışmanlığı
-
02.05.2017 “Siz bizlerden korkmayın, doğadan korkun efendim …”
-
29.04.2017 Sanatın İç Sesi
-
31.03.2017 Küçük Ev
-
23.03.2017 Bir olalım, Tek yürek olalım
-
21.03.2017 Rengarenk olsaydı
-
21.02.2017 “Milas’ın Sis Perdesi”
-
16.02.2017 Kanma, sonra da yanma
-
27.01.2017 Narin Çiçek: Turizm
-
21.01.2017 Vekilime Mektup
-
16.01.2017 Dokuz Kahraman Vekil
-
11.01.2017 Meşe tohumları çimlenecek mi?
-
10.12.2016 Bir Güvercin uçurun
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.