- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 26 March 2021, Friday 10:02
- 2070 kez okundu
FATİH YAŞLI / sol.org.tr
Ekonomik krizin giderek derinleştiği Türkiye’de, Diyanet İşleri Başkanlığı “üzerine düşeni” yapmış ve 27 Şubat’taki Cuma hutbesinde Bakara Suresi’nden “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele!“ şeklindeki ayeti paylaşmıştı.
Pazartesi günü döviz kurları Merkez Bankası’nın taze başkanının bir gece yarısı görevden alınmasına tepki olarak fırlayıp gidince, olan bitenin boyutlarını anlamış olacak ki, hayatımıza yeni giren figürlerden Ayasofya Baş İmamı da aynı ayeti sosyal medyada paylaşarak toplumdan tevekkül ve sabır istedi. Hemen ardından ise ekonomiyle ilgili görüşlerini bizimle paylaşarak şöyle dedi: “Faizin azaltılması ve sonunda tamamen kaldırılması hem İslam'ın hem de aklın gereğidir. Güçlü ekonomilerde faiz % 0-1 arasında. O sebeple faizcilerle mücadele etmek de İslam'ın bir emridir.”
Aynı gün, Saadet Partisi’nin yayın organı Milli Gazete’nin manşetinde ise gece yarısı kararnamelerinden diğeri vardı. Gazete İstanbul Sözleşmesi’nin feshini “Milli Mücadele… ve sonuç…” manşetiyle kutluyor, 15 kez manşet attıklarını, onlarca kez haber yaptıklarını, yüzlerce kez makaleler yayınladıklarını, dolayısıyla bu “zafer”in kendilerine ait olduğunu söylüyordu.
İstanbul Sözleşmesi’ne yeniden döneceğiz ama önce faizle ve Naci Ağbal’ın sadece dört buçuk ay Merkez Bankası’nın başında kalabilmesiyle başlayalım.
Bundan iki hafta önce bu köşede “Krizin derinleşmesi, 'kendiliğinden çökecekler'in reddi” başlıklı bir yazı yazmış ve hem küresel ekonomideki hem de Türkiye ekonomisindeki gelişmelerin faiz artırımını kaçınılmaz kıldığını, bunun da birtakım siyasal sonuçları olacağını söylemiştim. Yüksek faiz, yatırımların azalması, ekonomik durgunluk ve daha çok işsizlik demekti, dahası yüksek faiz daha yüksek maliyetle borçlanmak, borçlanarak da olsa tüketim yapabilmekte daha da zorlanmak demekti.
Peki –diğer faktörleri dışarıda bırakarak soracak olursak- işsizliğin, hayat pahalılığının, yoksulluğun aynı anda arttığı, ekonomisi durgunlukta olan ya da küçülen bir ülkede, iktidarın seçimi kazanma şansı artar mıydı azalır mıydı? Yazıda bu soruya “azalır” yanıtı veriliyor ve iktidarın bu koşullarda bir seçime gitmesinin öyle kolay olmadığı söyleniyordu. Zaten Perşembe günü Merkez Bankası piyasa beklentilerinin de üzerinde iki puanlık bir faiz artışına gittiğinde, kimi yorumcular da benzer bir değerlendirme yaparak erken seçim ihtimalinin ortadan kalktığını belirttiler.
Erken seçim ihtimalinin ortadan kalkışının ortadan kalkışı için ise 48 saatten az bir süre geçmesi gerekecekti. Önce iki puanlık faiz artışına izin verilmiş ve ardından da Naci Ağbal bu iki puanlık artışa kurban edilmişti. Yerine getirilen isim ise “damat ekolü”nden olduğunu ve Erdoğan’ın o ünlü “faiz sebep enflasyon sonuç” teorisine yakın durduğunu bildiğimiz, Yeni Şafak gazetesi yazarı ve iktidar partisinin eski milletvekillerinden Şahap Kavcıoğlu oldu.
Bu karara bakarak söyleyebiliriz ki, AKP ne olursa olsun iktidarı vermeme, yani “seçimle gitmeme konsepti” doğrultusunda bir adım daha attı ve yaslandığı sınıf olan MÜSİAD sermayesiyle müteahhitlerin de talep ettiği şekilde, faizlerin yapay bir şekilde aşağıya çekileceği, döviz kurlarının, enflasyonun, bütçe açığının ve devlet borçlarının yükselmesinin ise göze alınacağı bir konjonktüre girildi.
Yapılan hesabın çarkları kısmen de olsa döndürmek, istihdam yaratmak ve hepsinden önemlisi ekonomiyi kredilerle yüzdürmeye devam etmek olduğu ve bunun da oya tahvil edilmek istendiği çok açık bir şekilde görülebiliyor, hesap tam olarak bu.
(Ancak bu hesabın tutma ihtimalinin de son derece zayıf olduğunu, çünkü faizlerin düşürüldüğü ama enflasyonun yükseldiği bir ortamda Türkiye’ye gelen sıcak paranın giderek azalacağını, bunun da sıcak para bağımlısı Türkiye ekonomisini yeni kriz dinamikleriyle karşı karşıya bırakacağını geçerken not edelim.)
Dolayısıyla baro yasası, bekçi yasası, sosyal medya yasası ve elbette ki HDP’ye kapatma davası açılması nasıl ki “seçimle gitmeme konsepti”nin bir parçasıysa, ekonomide yaşanan son gelişmeleri de bu konsepte yerleştirerek okumak gerekiyor. İktidar, uzun vadede ekonomiyi bütünüyle çökertme ihtimali olsa dahi, kendisini ve yaslandığı MÜSİAD sermayesini/müteahhitleri kurtarmak adına bu adımları atıyor, her zaman yaptığı gibi kendi bekasını ülke bekasının önüne koyuyor.
Peki ya İstanbul sözleşmesinin feshi? Sözleşmenin feshi ile Ağbal’ın görevden alınması kararının aynı gün verilmesi tesadüf değil elbette, çünkü bu kararı da “seçimle gitmeme konsepti” içerisine yerleştirmek gerekiyor.
Kararın bir boyutunda fesih kutlamaları yapan Saadet Partisi’ne, özellikle Oğuzhan Asiltürk kliğine el uzatılması ve Saadet’i Cumhur İttifakı’na katmak olduğu görülebiliyor. Öte yandan bu kararla Milli Görüş gömleğinin aslında hiç çıkarılmadığı ve İslami bir rejim inşasında bir adım daha atılmak istendiğini de görmek gerekiyor. Ayasofya’nın açılışından İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline, LGBT’lerin adeta “iç düşman” kategorisine yerleştirilmesinden yeniden yükseltilen hilafet tartışmalarına uzanan yollar var ve bu yolların hepsinin çıktığı yer ise devam eden rejim inşası.
İktidarın en iyi bildiği şeyin kutuplaştırmayı artırmak ve karşı ittifakları dağıtmaya oynamak olduğunu biliyoruz. Sözleşmenin feshi ile toplumun bir kez daha “dini ve milli değerler” üzerinden bölünmesi, kutuplaşması hedeflenir ve buna bağlı olarak da iktidarın dinci ve milliyetçi söylemi giderek derinleşirken, muhalefet bloğunun zayıf halkası olarak görülen Saadet Partisi’ni koparmaya yönelik hamlelerin de bu süreçte sıklaşacağı anlaşılıyor.
Tüm bunların bu kadar kolayca yapılabilmesinin, iktidarın siyaset sahnesinde istediği gibi at oynatabilmesinin sebebi ise elbette ki muhalefetsizlikle ilgili.
Ayasofya Cumhuriyet’ten rövanş için tekrar cami yapılırken “aman oyuna gelmeyelim” diyerek üç maymunu oynayanlar, hatta “elinizi tutan mı var, açın” diyenler ve tüm bunları “doğru strateji” diye alkışlayanlar, bugün Ayasofya İmamı’nın kendisini fetva makamına yerleştirmesine kızma hakkına sahip olabilir mi?
Erbakan anmasında muhalefetteki İslamcılarla buluşup onun “Cumhuriyet çocuğu” olduğunu ya da “Kürt sorununa demokratik çözüm istediğini” söyleyenler ve buna pragmatizm adına arka çıkanlar, muhalefetteki İslamcıların fetih kutlamaları misali İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kutlamaları yapmaları ve bundaki en büyük payın da kendilerine ait olduğunu söylemeleri konusunda ne düşünüyordur?
“Aman oyuna gelmeyelim”lerle, “sağ seçmeni ürkütmeyelim”lerle, sağın diliyle konuşmakla ve sağcılık yapmakla, iktidarda rejim inşa eden bir parti yokmuş gibi davranmakla, Meclis sınırlarını aşmayan muhalefet tarzıyla, seçimlerin “serbest” bir şekilde yapılacağı ve iktidarın barışçıl bir şekilde devredileceği yanılsaması üzerine kurulu bir stratejiyle varılabilecek bir yerin olmadığı açıktır.
Bu söylediğim eğer şimdiye kadar görülmemişse son bir haftada iktidarın attığı adımlara bakarak görülebilir, yok eğer bu körlükte ısrar ediliyorsa ülke ve toplum olarak bunun sonuçlarına da katlanmak gerekecektir.
Türkiye toplumu ya bu muhalefetsizliği de aşacak bir şekilde, kadın cinayetlerinden Ayasofya İmamı’na, İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhuriyet’ten rövanş alınmasına, kısa çalışma ödeneğinden döviz kurlarına, siyasal İslam’la ve bu sömürü düzeniyle cepheden ve bütünlüklü bir yüzleşmeyi göze alacak ya da bu devran böyle dönmeye devam edecektir.
-
06.03.2024 MİLASTA YENİ NESİL ÜRETEN BELEDİYECİLİK
-
23.10.2021 Niyazi Yalçınkaya'ya
-
02.08.2021 'Pabuççu muştası' ya da fonculuk üzerine
-
31.07.2021 Güney Afrika’da ayaklanma nasıl yorumlanmalı?
-
30.07.2021 Sorunlar, öncelikler, saplantılar, Kıbrıs ve diplomasiye dair
-
27.07.2021 “Politik Oblomov'luk: Orta sınıf muhalifliği
-
26.07.2021 Küresel İktisadi Tarihçe
-
17.07.2021 Büyüyen sınıf çelişkileri
-
16.07.2021 MİLAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI' NDAN NUTUK ARMAĞANI
-
15.07.2021 Kadim içecek limonata
-
13.07.2021 Çin Komünist Partisi’nin 100’ncü yıldönümü
-
09.07.2021 Irkçılığın yeni yüzü: Yahudi düşmanlığının yerini mülteci düşmanlığı mı aldı?
-
09.07.2021 Keyfilik!
-
08.07.2021 Çökme, çöküş, çıkış
-
07.07.2021 Ağlıyor hayat…
-
06.07.2021 Faşizm sonrasında ekonomik seçenekler
-
05.07.2021 AKP: Yükselişi ve tükenişi (II)
-
08.04.2021 Gerçek gündem nedir?
-
07.04.2021 Çürüme, çöküş, ahlak, adalet
-
06.04.2021 Merkez Bankası Operasyonu: Niçin?
-
31.03.2021 İktidarın toplumsal/ekonomik maliyeti
-
30.03.2021 Bir kararnamelik muhalefet!
-
29.03.2021 SABRIN SONU…
-
27.03.2021 DEVRAN DÖNSÜN SARIKEÇİLİLER YÜRÜSÜN
-
25.03.2021 AB dağılıyor: Küresel ekonomik savaş insanlığın geleceğini tehdit ediyor
-
24.03.2021 Ekonomide fırtına günleri
-
23.11.2020 GECE YAĞMUR KOKUYOR
-
24.06.2020 Krizde para, maliye politikaları ve Türkiye
-
11.06.2020 Eğilimleri mutlaklaştırmak
-
01.06.2020 19 Mayıs 1919-2020
-
28.05.2020 İki yıl içinde ikinci döviz krizi
-
01.05.2020 AF NEDİR?
-
08.01.2020 BİR DENİZCİ GÖZÜYLE KANAL ISTANBUL
-
30.10.2019 Ekonomik-mali açmazlar çoğalırken
-
22.10.2019 Ekvador’da 'IMF ayaklanması'
-
15.10.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (13) / Seven NİŞANYAN – Müjde NİŞANYAN HERKESİN BİLMEDİĞİ OLAĞANÜSTÜ YERLER
-
14.10.2019 “Monşerlerden” fikir alınsaydı Türkiye bu durumda olmazdı
-
11.10.2019 Sömürü oranları ve dünya ticareti: Bugün, kırk yıl once
-
09.10.2019 Gerçeklere direnmek
-
08.10.2019 Hasan ÖZGEN - “IŞIK ÜLKESİ” MİLAS
-
07.10.2019 TWEEN TEHLİKESİNİN FARKINDA MIYIZ?
-
03.10.2019 DÜNYANIN YUVARLAK OLDUĞUNU BİLMEYENLER DÜNYAYI MI YÖNETİYOR?
-
27.09.2019 Emekten yana program?
-
24.09.2019 Artık AKP’yi ayakta sadece o yapı tutuyor
-
24.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (10) Aynur DURUKAN BALAT, İLYAS BEY CAMİİ
-
17.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (9) / MİLAS KİTABELERİ
-
10.09.2019 CHP 100 yaşında
-
10.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (8) - KARTPOSTALLARDAKİ MİLAS’LAR
-
09.09.2019 Son kırk yılın dönüm noktaları
-
04.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (7) - SELÇUK EREZ İSTANKÖYALTI BODRUM
-
21.08.2019 Müdahale gecikmedi
-
21.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (6) ERHAN GÜNAY - YARIM ASIR ÖTESİNDEN GEÇMİŞTE MİLAS
-
20.08.2019 BİR REKTÖR ÜNİVERSİTE ADINA BİLDİRİ YAYINLAYAMAZ
-
20.08.2019 Kara Elmas, Kara Zeytin, Kara Yazı
-
15.08.2019 Tarım üreticisi ve işçisi perişan
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (5) MEHMET GÜNSÜR CAIQUE / HİKAYELER
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (4) BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
06.08.2019 IMF Ekvador’da
-
03.08.2019 Onbirinci Plan tarım için ne öngörüyor?
-
31.07.2019 BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
30.07.2019 Dış finansman sorunları
-
29.07.2019 HUKUK TANIMAZLIKTA EL ARTTIRMAK / KIYILARI ŞİRKET GİBİ YÖNETMEK
-
26.07.2019 BU DURUMDAN UTANIYORUM
-
25.07.2019 Medrese dönemi
-
24.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (3)
-
22.07.2019 Düzelen cari denge: İyi mi? Kötü mü?
-
20.07.2019 BİR ZAMANLAR ANADOLU’DA
-
17.07.2019 Temmuz günlükleri
-
17.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (2)
-
15.07.2019 Türkiye’nin kredi puanları: Kimler düşürüyor? Niçin?
-
13.07.2019 MİNİMALİZM
-
12.07.2019 TORUNLARININ GELİRİNİ YİYİP MÜREFFEH YAŞIYORUZ DİYEN GAFİLLER
-
10.07.2019 Reis ve damadı haksız mı yani?
-
09.07.2019 KABİLELEŞMEK
-
08.07.2019 Ekonomik bunalımın seyri
-
04.07.2019 Kaybın telafisi yok
-
01.07.2019 İstanbul seçimi: Sıradan gözlemler
-
27.06.2019 CUMHURİYETE KARŞI İHANET MİADINI DOLDURMAK ÜZERE
-
26.06.2019 Seçim sonrası
-
22.06.2019 Yeni 'Arap Baharı' ve kadınlar
-
19.06.2019 Bir nesil harcanırken
-
19.06.2019 Yerelde ekolojik özerklik
-
17.06.2019 Suriye’de tehlikeli tuzaklara devam…
-
14.06.2019 YANLIŞ BİLGİLER PASLI ÇİVİLER GİBİDİR, ÇIKARILMASI ÇOK ZORDUR...
-
12.06.2019 Sorunlu siyaset
-
10.06.2019 Hindistan’da seçim: Faşizme doğru bir adım
-
08.06.2019 Ekonomi nasıl küçülüyor?
-
30.05.2019 GEÇMİŞE DÖNÜŞ
-
28.05.2019 AKP’NİN BU YALANLARINA İNANMAK, ÜLKEYİ EMPERYALİSTLERE TESLİM ETMEKTİR
-
22.05.2019 ÖRNEK BİR OLAY…
-
16.05.2019 Venezuela Darbesi
-
15.05.2019 Dış politikada yeni kaymalar mı?
-
09.05.2019 Önümüzdeki Nesil Sıkıntılı Dönemler Yaşayacak
-
06.05.2019 Şermin Narwani Suriye’yi anlatıyor
-
02.05.2019 Sermayenin sesi fazla yükseliyor
-
29.04.2019 Dış politikada yol ayrımı
-
27.04.2019 Hindistan seçime giderken
-
26.04.2019 Mazbata mazbata olalı böyle çile görmemişti!
-
23.04.2019 Berat Albayrak’ın 'Reform' programı
-
17.04.2019 Kırılmalar
-
15.04.2019 IMF’nin Nisan Raporu’nda Türkiye
-
11.04.2019 Bitirilemeyen yerel seçimler...
-
08.04.2019 Seçim sonrasında birkaç tespit
-
02.04.2019 Yerel seçim sonuçları üzerine
-
02.04.2019 Donald Trump ve diğerleri
-
01.04.2019 Rejimin niteliği yeniden
-
29.03.2019 Yerel seçimlerde uğraklar: 1989, 2009, 2019
-
26.03.2019 Emperyalizm Venezuela’da
-
25.03.2019 IMF Arjantin’de
-
18.03.2019 Ocak 2019’da Ekonomi
-
13.03.2019 Tarımdaki teslimiyet tersine çevrilmelidir
-
05.03.2019 SAMİMİYET
-
04.03.2019 2018’de ödemeler dengesi
-
28.02.2019 Yerel seçimler üzerine
-
25.02.2019 Devlet manavlık yapar mı?
-
21.02.2019 “Aslan, ceylan, sırtlan, zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir”
-
18.02.2019 GÜVENMEK
-
16.02.2019 Venezuela üzerine birkaç tespit
-
14.02.2019 TEK BAŞINA NE KADAR MUTLUSUN?
-
07.02.2019 Çeyrek yasama dönemi
-
05.02.2019 PAYLAŞMAK
-
31.01.2019 Siyasetin sefaleti
-
29.01.2019 ABD’de sosyalizm canlanıyor
-
28.01.2019 BİR KIŞ GÜNÜ KIYIKIŞLACIK..
-
26.01.2019 İktidarın malî kayırma/cezalandırma hesapları
-
24.01.2019 Gerçekte kim kurtarılıyor?
-
23.01.2019 Ekonomik bunalım nasıl seyrediyor?
-
17.01.2019 Suriye'de gerçeklerle yüzleşememek
-
08.01.2019 Üniversite(li)lere ne oluyor?
-
07.01.2019 2018 sonunda Fransa’da güzel bir olay
-
04.01.2019 2018'den 2019'a BAKIŞLAR
-
03.01.2019 ABD ve Çin: Ekonomik savaşın ilk bilançosu
-
02.01.2019 2018 sonunda borsa çöküntüsü
-
26.12.2018 Rejimin niteliği
-
25.12.2018 BODRUM ADAYLARI VE CHP
-
24.12.2018 Tepkiler sisteme karşı döner mi?
-
19.12.2018 Haziran paranoyası sürüyor
-
18.12.2018 Millî Gelir Temmuz-Eylül istatistikleri
-
14.12.2018 TÜRKİYE DÖKÜLÜYOR
-
10.12.2018 'Piyasalar' faşistleri seviyor. Meksika ve Brezilya: Başkanlar ve borsalar.
-
04.12.2018 Göçmenler, Suriyeliler, siyasetçiler. “Güney” coğrafyasının kurbanları…
-
03.12.2018 Bir çifte standart
-
30.11.2018 BUNU YAPAN SİYASİ KADRO YA CAHİLDİR YA EMİR KULUDUR
-
30.11.2018 İktidarın Gezi takıntısı
-
30.11.2018 Krizin bazı istatistikleri
-
26.11.2018 MUSTAFA KEMAL VE SULTAN SÜLEYMAN
-
22.11.2018 Enflasyonun anlamları
-
14.11.2018 1968 Dünyası ve Vietnam
-
13.11.2018 Cumhuriyetin ilk ve son onbeş yılı
-
31.10.2018 Arjantin ve Türkiye: 2001 ve 2018
-
31.10.2018 95 YILDA ÖĞRENEMEDİK...
-
30.10.2018 ABD'nin kendini teşhiri
-
22.10.2018 Brezilya: 'Piyasalar' faşist adayı destekliyor
-
19.10.2018 “TÜRKİYE KRİZİN BAŞINDA, BANKALAR DAHİL İFLASLAR YOLDA”
-
15.10.2018 Hem hegemon hem muhalif
-
13.10.2018 Yeni sularda yüzmek
-
10.10.2018 BODRUM-MARMARİS YARIŞI
-
09.10.2018 YEP: IMF’siz bir IMF programı
-
29.09.2018 Politikada kaygan zeminler
-
28.09.2018 TRAFİK TE KAN ALKOL DÜZEYİ NE OLMALI?
-
27.09.2018 Yeni Ekonomi Programı
-
26.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye bakışlar
-
22.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye Bakışlar
-
19.09.2018 VARLIK FONU, EMPERYALİSTLERE SUNULAN OLAĞANÜSTÜ HİZMETTİR
-
17.09.2018 Krizin eşiğinde büyüyen ekonomi
-
12.09.2018 Krizler Yayılırken
-
11.09.2018 Biri Yılmaz Güney, diğeri Erkan Yücel...
-
08.09.2018 Dişleri sökülmüş muhalefet
-
05.09.2018 Tüm Bunlar Üçüncü Dünya Savaşı
-
04.09.2018 Zor günler
-
01.09.2018 Faşizm Tartışmaları: Hindistan, Türkiye
-
28.08.2018 ‘Lütuf düzeni’ ve kriz
-
27.08.2018 Okluk yine kapandı
-
17.08.2018 Kaçınılmazın hızlandırılması
-
08.08.2018 Sürdürülemezlik
-
01.08.2018 ‘Duygusuz Nesil’ Tehlikesi
-
30.07.2018 Ekonomik krizden medet ummak
-
27.07.2018 Silahla şaka olmaz
-
20.07.2018 AKP’nin devrettiği ekonomik sorunlar
-
20.07.2018 İşte bu olmadı, hem de hiç olmadı …
-
19.07.2018 ‘Şirket gibi yönetmek’
-
13.07.2018 ‘Kurtarılmış Maden Bölgeleri’ geliyor
-
10.07.2018 Madımak sonrasında konuşan siyasetçiler
-
05.07.2018 Bu enkazı kim kaldıracak?
-
26.06.2018 Ülkemiz bölündü
-
25.06.2018 2017’den bir yazı
-
21.06.2018 Yeni bir rekor daha ve sonrası …
-
04.06.2018 Krize karşı kim hazırlıklı?
-
30.05.2018 ‘Mal Beyanı’ Komedisi
-
21.05.2018 SAHİPSİZ BODRUM’UN ÇARESİZLİĞİ
-
14.04.2018 Artuk Bey, Artuklu ve Artukoğulları Beyliği
-
14.02.2018 Kalbimde Atatürk var ...
-
19.01.2018 Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı
-
27.11.2017 Destekleyici, Yetkili ve Güvenilir Anne Baba olmak
-
20.11.2017 Sıra, sahillere geldi
-
20.11.2017 5 Adımda Depresyondan Korunma
-
13.11.2017 Öfke Kontrolü
-
06.11.2017 Bebeklik Döneminde Sağlıklı Kimlik Gelişimi
-
28.10.2017 Diyetisyen Bakışı: Diyet Değil, Yaşam Tarzı!
-
07.10.2017 Yaz saati ve inat
-
02.10.2017 Barzani Referandumu ve sonrası
-
12.08.2017 Erdoğan’ın Tehlikeli Planı
-
07.08.2017 Kişilik Bozukluğu
-
31.07.2017 Çomakdağ Türkmenleri (Kızılağaç / Ketendere / İkiztaş / Sarıkaya)
-
26.07.2017 Öngörülebilen Kaos - 2019
-
20.07.2017 AKP iktidarı çöküş sürecinde
-
10.07.2017 Ormanlarımız nasıl yanıyor?
-
25.05.2017 A N M A - Nazmi Özgül’ün anısına
-
05.05.2017 Aile Danışmanlığı
-
02.05.2017 “Siz bizlerden korkmayın, doğadan korkun efendim …”
-
29.04.2017 Sanatın İç Sesi
-
31.03.2017 Küçük Ev
-
23.03.2017 Bir olalım, Tek yürek olalım
-
21.03.2017 Rengarenk olsaydı
-
21.02.2017 “Milas’ın Sis Perdesi”
-
16.02.2017 Kanma, sonra da yanma
-
27.01.2017 Narin Çiçek: Turizm
-
21.01.2017 Vekilime Mektup
-
16.01.2017 Dokuz Kahraman Vekil
-
11.01.2017 Meşe tohumları çimlenecek mi?
-
10.12.2016 Bir Güvercin uçurun
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.