- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 15 October 2018, Monday 19:59
- 3248 kez okundu
Başlıktaki paradoksal durum, sevgili dostum ve meslektaşım Galip Yalman'ın çok dillendirdiği bir saptama. Bunu yalnızca Türkiye siyasetine özgü bir kavramsallaştırma olarak kullanmıyor, ama bugünkü Türkiye siyaset sahnesi sanki bunu hergün doğrularcasına yeniden üretiyor. Bunun siyaseten önemli bir dönüm noktasını, PKK liderini de içeren Kürt siyasetçileri ile yıllarca sürdürülen müzakerelerin RTE tarafından sonlandırılış biçiminde görmüştük. RTE'nin son McKinsey geri hamlesi, kendi bakanını ve kendi iktidarına iliştirilmiş medya korosunu ters köşeye yatırırcasına bu paradoksu bir kez daha yaşatıyordu.
Geçen hafta bu sütunlarda ve son olarak 7 Ekim tarihli Birgün Pazar'a yazdığım yazıda McKinsey olgusunu da içermiştim. "Devlet Yeniden Yapılanırken" başlığını taşıyan bu son yazımı gönderdiğimde henüz "tornistan" hamlesi gelmemişti; buna karşın yazımın iki yerinde şüphelerimi dile getirmiştim. Şöyle: Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde kurulacak "Maliyet ve Dönüşüm Ofisi, Cumhurbaşkanlığı etrafında oluşmuş ekonomiyle ilgili bakanlıklara, kurullara, başkanlıklara, ofislere bir eklenti olmaktan ziyade onların yetkilerini kısmen veya büyük ölçüde devralan yeni bir mekanizma olarak sisteme sokulmaktaydı. Bu durum henüz tüm sonuçlarıyla ortaya çıkmış olmayabilir; ancak ekonomi yönetiminin McKinsey şirketinin vesayeti altına sokulacağı algısı o kadar güçlü olmuştur ki, sadece muhalefet cephesinden değil, iktidar saflarından da tepkiler gelmeye, McKinsey ilişkisinin (parasal boyutu ve sözleşmenin içeriği konusunun) tüm ayrıntılarıyla açıklığa kavuşturulması talepleri "genel kamuoyu" üzerinden dillendirilmeye başlanmıştır. (Bunun Şirket ile ilişkilerde bir kriz yaratıp yaratmayacağını bilmiyoruz)".
Daha sonra, "Peki ama, Kanal İstanbul gibi büyük rant projelerinden, yolcu/hasta garantili ve dövize endeksli YİD veya KÖİ projelerinden vazgeçmeye, bunları dönüştürmeye pek yanaşmayan; kamu ihale düzeninde yasal düzeneğe uymaya hevesli olmayan; saydamlıktan ve denetimden uzak duran bir yönetim anlayışı bir uluslararası mali denetim ve danışmanlık şirketini kendi davranış kalıbına uyduracak beceriye (!) sahip olabilecek mi? Yoksa kuralsız yönetiminden geri adım atmaya ikna edilebilecek mi? Bütün bunlar Şirket ile yeni sürtüşme noktaları oluşturmayacak mı?" sorularını sormuştum.
RTE, McKinsey ilişkisi sanki kendi onayından bağımsız bir biçimde kurulmuşçasına bu ilişkiye sert bir muhalif tavır alma "kıvraklığını" gösterirken, hedef olarak anamuhalefet partisini, onun bu ilişki konusundaki söylemlerini seçiyor ve "tencere dibin benden kara" muhabbetine girip 1946'lara kadar uzanıyordu. Nasılsa medyanın neredeyse tamamı iktidarın emri altındayken, ortaya çıkacak küçük muhalif medya sızıntılarının nasıl olsa geniş kitleye ulaşabilecek gücü yokken, toplumda etkili sayılan hiçbir çevrenin bir otokratı yanlışlayabilecek cesareti kalmamışken, ileri-geri sayısız manevra olanağınızın olduğunu düşünebilirsiniz. Ama bu da bir yere kadardır. Herkesin bir kredisi vardır, körü körüne inanan müridlerine güvenenlerin bile.
Bütün bu gelgitler sonucunda ortaya çıkan bir gerçek var: RTE/AKP cenahı, "Türkiye'yi IMF'ye muhtaç olmaktan biz kurtardık" söylemine zarar verebilecek ilişki türlerinin açığa çıkmasından dehşetle ürkmektedir. Eğer McKinsey ilişkisi bu kadar gürültü koparmasa ve sıklıkla başvurdukları kamuoyu araştırmaları ve sosyal medya tepkileri bu konuda alarm işaretleri vermese, belki geri adım da gelmeyebilirdi. Ama bizim yukarıda değindiğimiz iki konuyu daha hesaba katmak gerekir. Birincisi, iktidar çevrelerinin kendi içinde de tepkiler oluşmuştur; bunun bakanlar düzeyine kadar çıktığını tahmin etmek zor değildir. Diğer bakanlıkları hem McKinsey'in hem de Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesindeki "Maliyet ve Dönüşüm Ofisi"nin vesayeti altına sokacak bir ilişki türünün gönüllü olarak benimsenmesi beklenemezdi. Bakan Albayrak'ın yönetim biçiminin kendi bakanlığında dahi pek tasvip görmediği dikkate alınırsa (bu konuda Barış Terkoğlu'nun dünkü Cumhuriyet'teki yazısı yeterince uyarıcıdır) bu konunun pek hafife alınmayacağı daha iyi anlaşılabilir. İkincisi, McKinsey'in AKP'nin zorlanacağı konularda adımlar atılmasını isteyecek olmasının da bu ilişkinin sürdürülmesini imkansızlaştırdığı söylenebilir.
AKP Genel Başkanı, Partisinin Kızılcahamam toplantısında, "Türkiye için IMF defterinin kapandığını" söylerken savunma ve saldırı bir aradadır. Saldırıda bolca çarpıtma olması, bu siyasetin iktidar olma biçiminin gereğidir. Türkiye'de IMF ile tanışma döneminin 1946 gibi erken bir tarihe çıktığı doğrudur. Ancak izleyen DP aynı politikayı 1953'e kadar sürdürmüştür (Sonrasında da ülkeyi mali iflasa götürmüştür). Tıpkı 1998'den 2008'e kadar farklı iktidarlar altında IMF güdümünde tek bir ekonomi politikasının uygulanması gibi. Kaldı ki, 1946 ile 2008 arasında iktidarda boy gösteren partiler, esas olarak, sağın bütün varyasyonlarını -milliyetçi ve dinci partileri de kapsayacak şekilde- içeren sağ hareketlerdir. Sevgili dostum Nazif Ekzen 2009 tarihli kitabında (Türkiye Kısa İktisat Tarihi; 1946'dan 2008'e. İliştirilmiş Ekonomi: IMF-Dünya Bankası Düzeninde 62 Yıl, ODTÜ Yayıncılık), ele aldığı dönemin "27 yılı doğrudan Merkez'in yakın gözetimi altında, IMF denetiminde yaşanmıştır" (s.4) tespitini yaparken, dolaylı gözetim dönemlerini dışarda bırakmıştır.
Sürekli ortaya atılan bir iddia da 2000 düzenlemesi ile IMF'den alınan 23,5 milyar dolar kredinin 57. Hükümet tarafından kullanıldığı, ödeyenin ise AKP hükümeti olduğudur. Bu doğru değildir; kredinin son tertiplerinin kullanılması AKP dönemine denk gelmiştir. Üstelik 2002 seçimleri öncesinde, iktidar olur olmaz IMF ile ilişkileri gözden geçireceğini (bitireceği imasıyla birlikte) dile getiren AKP, iktidar olduktan sonra bu ilişkiyi vade sonuna kadar götürdüğü gibi, 2005 Şubatında yeni bir stand by düzenlemesiyle 15 Mayıs 2008'e kadar ekonomiyi IMF güdümünde bırakmaya devam etmiş ve bu kapsamda da 10 milyar dolar ilave IMF kredisi kullanmıştır. Kaldı ki, IMF ile stand by ilişkisi Mayıs 2008'de bitirildikten sonra, Babacan ve Şimşek'in yönetiminde götürülen iktisat politikaları IMF ekseninden uzun süre sapmamıştır. Bu gerçekleri, IMF ile son anlaşmanın kahramanı RTE'nin ağzından duyamazsınız. Türkiye'nin AKP döneminde IMF borçlarından çok daha büyük bir kamu dış borçlanması yaptığını, özel sektör dış borçlanmasındaki patlamanın etkisiyle toplam dış borçların 2002 düzeyinin 3,5 katına yükseldiğini de duyamazsınız. Bütün bunların bugünkü kırılganlık, çaresizlik ve bağımlılık ilişkilerinin temelinde olduğunu hiç duyamazsınız. Bunların başkaları tarafından dillendirilmesi bile AKP/RTE'nin kimyasını bozmaya yeterlidir.
Peki ama neoliberal iktisat politikaları dışında ufku olmayan, McKinsey'e yüklenirken zımnen IMF'yi kollayan, bugünkü kriz koşullarının oluşmasını sadece iktidarın yanlış ve gecikmiş iktisadi kararlarına, hukuk devleti dışına çıkışlarına, vs. bağlayan düzen partilerinin kimyası ne zaman bozulmaktadır? Kapitalist sistemin genel tıkanmışlığı ve emperyalist merkez ile çevre ülkeleri arasındaki yıpratıcı bağımlılık ilişkilerinin sürdürülemezliği gündeme getirildiği zaman mı?
Oğuz OYAN / sol.org.tr
-
06.03.2024 MİLASTA YENİ NESİL ÜRETEN BELEDİYECİLİK
-
23.10.2021 Niyazi Yalçınkaya'ya
-
02.08.2021 'Pabuççu muştası' ya da fonculuk üzerine
-
31.07.2021 Güney Afrika’da ayaklanma nasıl yorumlanmalı?
-
30.07.2021 Sorunlar, öncelikler, saplantılar, Kıbrıs ve diplomasiye dair
-
27.07.2021 “Politik Oblomov'luk: Orta sınıf muhalifliği
-
26.07.2021 Küresel İktisadi Tarihçe
-
17.07.2021 Büyüyen sınıf çelişkileri
-
16.07.2021 MİLAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI' NDAN NUTUK ARMAĞANI
-
15.07.2021 Kadim içecek limonata
-
13.07.2021 Çin Komünist Partisi’nin 100’ncü yıldönümü
-
09.07.2021 Irkçılığın yeni yüzü: Yahudi düşmanlığının yerini mülteci düşmanlığı mı aldı?
-
09.07.2021 Keyfilik!
-
08.07.2021 Çökme, çöküş, çıkış
-
07.07.2021 Ağlıyor hayat…
-
06.07.2021 Faşizm sonrasında ekonomik seçenekler
-
05.07.2021 AKP: Yükselişi ve tükenişi (II)
-
08.04.2021 Gerçek gündem nedir?
-
07.04.2021 Çürüme, çöküş, ahlak, adalet
-
06.04.2021 Merkez Bankası Operasyonu: Niçin?
-
31.03.2021 İktidarın toplumsal/ekonomik maliyeti
-
30.03.2021 Bir kararnamelik muhalefet!
-
29.03.2021 SABRIN SONU…
-
27.03.2021 DEVRAN DÖNSÜN SARIKEÇİLİLER YÜRÜSÜN
-
26.03.2021 Gece yarısı kararnamelerindeki Türkiye
-
25.03.2021 AB dağılıyor: Küresel ekonomik savaş insanlığın geleceğini tehdit ediyor
-
24.03.2021 Ekonomide fırtına günleri
-
23.11.2020 GECE YAĞMUR KOKUYOR
-
24.06.2020 Krizde para, maliye politikaları ve Türkiye
-
11.06.2020 Eğilimleri mutlaklaştırmak
-
01.06.2020 19 Mayıs 1919-2020
-
28.05.2020 İki yıl içinde ikinci döviz krizi
-
01.05.2020 AF NEDİR?
-
08.01.2020 BİR DENİZCİ GÖZÜYLE KANAL ISTANBUL
-
30.10.2019 Ekonomik-mali açmazlar çoğalırken
-
22.10.2019 Ekvador’da 'IMF ayaklanması'
-
15.10.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (13) / Seven NİŞANYAN – Müjde NİŞANYAN HERKESİN BİLMEDİĞİ OLAĞANÜSTÜ YERLER
-
14.10.2019 “Monşerlerden” fikir alınsaydı Türkiye bu durumda olmazdı
-
11.10.2019 Sömürü oranları ve dünya ticareti: Bugün, kırk yıl once
-
09.10.2019 Gerçeklere direnmek
-
08.10.2019 Hasan ÖZGEN - “IŞIK ÜLKESİ” MİLAS
-
07.10.2019 TWEEN TEHLİKESİNİN FARKINDA MIYIZ?
-
03.10.2019 DÜNYANIN YUVARLAK OLDUĞUNU BİLMEYENLER DÜNYAYI MI YÖNETİYOR?
-
27.09.2019 Emekten yana program?
-
24.09.2019 Artık AKP’yi ayakta sadece o yapı tutuyor
-
24.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (10) Aynur DURUKAN BALAT, İLYAS BEY CAMİİ
-
17.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (9) / MİLAS KİTABELERİ
-
10.09.2019 CHP 100 yaşında
-
10.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (8) - KARTPOSTALLARDAKİ MİLAS’LAR
-
09.09.2019 Son kırk yılın dönüm noktaları
-
04.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (7) - SELÇUK EREZ İSTANKÖYALTI BODRUM
-
21.08.2019 Müdahale gecikmedi
-
21.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (6) ERHAN GÜNAY - YARIM ASIR ÖTESİNDEN GEÇMİŞTE MİLAS
-
20.08.2019 BİR REKTÖR ÜNİVERSİTE ADINA BİLDİRİ YAYINLAYAMAZ
-
20.08.2019 Kara Elmas, Kara Zeytin, Kara Yazı
-
15.08.2019 Tarım üreticisi ve işçisi perişan
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (5) MEHMET GÜNSÜR CAIQUE / HİKAYELER
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (4) BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
06.08.2019 IMF Ekvador’da
-
03.08.2019 Onbirinci Plan tarım için ne öngörüyor?
-
31.07.2019 BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
30.07.2019 Dış finansman sorunları
-
29.07.2019 HUKUK TANIMAZLIKTA EL ARTTIRMAK / KIYILARI ŞİRKET GİBİ YÖNETMEK
-
26.07.2019 BU DURUMDAN UTANIYORUM
-
25.07.2019 Medrese dönemi
-
24.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (3)
-
22.07.2019 Düzelen cari denge: İyi mi? Kötü mü?
-
20.07.2019 BİR ZAMANLAR ANADOLU’DA
-
17.07.2019 Temmuz günlükleri
-
17.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (2)
-
15.07.2019 Türkiye’nin kredi puanları: Kimler düşürüyor? Niçin?
-
13.07.2019 MİNİMALİZM
-
12.07.2019 TORUNLARININ GELİRİNİ YİYİP MÜREFFEH YAŞIYORUZ DİYEN GAFİLLER
-
10.07.2019 Reis ve damadı haksız mı yani?
-
09.07.2019 KABİLELEŞMEK
-
08.07.2019 Ekonomik bunalımın seyri
-
04.07.2019 Kaybın telafisi yok
-
01.07.2019 İstanbul seçimi: Sıradan gözlemler
-
27.06.2019 CUMHURİYETE KARŞI İHANET MİADINI DOLDURMAK ÜZERE
-
26.06.2019 Seçim sonrası
-
22.06.2019 Yeni 'Arap Baharı' ve kadınlar
-
19.06.2019 Bir nesil harcanırken
-
19.06.2019 Yerelde ekolojik özerklik
-
17.06.2019 Suriye’de tehlikeli tuzaklara devam…
-
14.06.2019 YANLIŞ BİLGİLER PASLI ÇİVİLER GİBİDİR, ÇIKARILMASI ÇOK ZORDUR...
-
12.06.2019 Sorunlu siyaset
-
10.06.2019 Hindistan’da seçim: Faşizme doğru bir adım
-
08.06.2019 Ekonomi nasıl küçülüyor?
-
30.05.2019 GEÇMİŞE DÖNÜŞ
-
28.05.2019 AKP’NİN BU YALANLARINA İNANMAK, ÜLKEYİ EMPERYALİSTLERE TESLİM ETMEKTİR
-
22.05.2019 ÖRNEK BİR OLAY…
-
16.05.2019 Venezuela Darbesi
-
15.05.2019 Dış politikada yeni kaymalar mı?
-
09.05.2019 Önümüzdeki Nesil Sıkıntılı Dönemler Yaşayacak
-
06.05.2019 Şermin Narwani Suriye’yi anlatıyor
-
02.05.2019 Sermayenin sesi fazla yükseliyor
-
29.04.2019 Dış politikada yol ayrımı
-
27.04.2019 Hindistan seçime giderken
-
26.04.2019 Mazbata mazbata olalı böyle çile görmemişti!
-
23.04.2019 Berat Albayrak’ın 'Reform' programı
-
17.04.2019 Kırılmalar
-
15.04.2019 IMF’nin Nisan Raporu’nda Türkiye
-
11.04.2019 Bitirilemeyen yerel seçimler...
-
08.04.2019 Seçim sonrasında birkaç tespit
-
02.04.2019 Yerel seçim sonuçları üzerine
-
02.04.2019 Donald Trump ve diğerleri
-
01.04.2019 Rejimin niteliği yeniden
-
29.03.2019 Yerel seçimlerde uğraklar: 1989, 2009, 2019
-
26.03.2019 Emperyalizm Venezuela’da
-
25.03.2019 IMF Arjantin’de
-
18.03.2019 Ocak 2019’da Ekonomi
-
13.03.2019 Tarımdaki teslimiyet tersine çevrilmelidir
-
05.03.2019 SAMİMİYET
-
04.03.2019 2018’de ödemeler dengesi
-
28.02.2019 Yerel seçimler üzerine
-
25.02.2019 Devlet manavlık yapar mı?
-
21.02.2019 “Aslan, ceylan, sırtlan, zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir”
-
18.02.2019 GÜVENMEK
-
16.02.2019 Venezuela üzerine birkaç tespit
-
14.02.2019 TEK BAŞINA NE KADAR MUTLUSUN?
-
07.02.2019 Çeyrek yasama dönemi
-
05.02.2019 PAYLAŞMAK
-
31.01.2019 Siyasetin sefaleti
-
29.01.2019 ABD’de sosyalizm canlanıyor
-
28.01.2019 BİR KIŞ GÜNÜ KIYIKIŞLACIK..
-
26.01.2019 İktidarın malî kayırma/cezalandırma hesapları
-
24.01.2019 Gerçekte kim kurtarılıyor?
-
23.01.2019 Ekonomik bunalım nasıl seyrediyor?
-
17.01.2019 Suriye'de gerçeklerle yüzleşememek
-
08.01.2019 Üniversite(li)lere ne oluyor?
-
07.01.2019 2018 sonunda Fransa’da güzel bir olay
-
04.01.2019 2018'den 2019'a BAKIŞLAR
-
03.01.2019 ABD ve Çin: Ekonomik savaşın ilk bilançosu
-
02.01.2019 2018 sonunda borsa çöküntüsü
-
26.12.2018 Rejimin niteliği
-
25.12.2018 BODRUM ADAYLARI VE CHP
-
24.12.2018 Tepkiler sisteme karşı döner mi?
-
19.12.2018 Haziran paranoyası sürüyor
-
18.12.2018 Millî Gelir Temmuz-Eylül istatistikleri
-
14.12.2018 TÜRKİYE DÖKÜLÜYOR
-
10.12.2018 'Piyasalar' faşistleri seviyor. Meksika ve Brezilya: Başkanlar ve borsalar.
-
04.12.2018 Göçmenler, Suriyeliler, siyasetçiler. “Güney” coğrafyasının kurbanları…
-
03.12.2018 Bir çifte standart
-
30.11.2018 BUNU YAPAN SİYASİ KADRO YA CAHİLDİR YA EMİR KULUDUR
-
30.11.2018 İktidarın Gezi takıntısı
-
30.11.2018 Krizin bazı istatistikleri
-
26.11.2018 MUSTAFA KEMAL VE SULTAN SÜLEYMAN
-
22.11.2018 Enflasyonun anlamları
-
14.11.2018 1968 Dünyası ve Vietnam
-
13.11.2018 Cumhuriyetin ilk ve son onbeş yılı
-
31.10.2018 Arjantin ve Türkiye: 2001 ve 2018
-
31.10.2018 95 YILDA ÖĞRENEMEDİK...
-
30.10.2018 ABD'nin kendini teşhiri
-
22.10.2018 Brezilya: 'Piyasalar' faşist adayı destekliyor
-
19.10.2018 “TÜRKİYE KRİZİN BAŞINDA, BANKALAR DAHİL İFLASLAR YOLDA”
-
13.10.2018 Yeni sularda yüzmek
-
10.10.2018 BODRUM-MARMARİS YARIŞI
-
09.10.2018 YEP: IMF’siz bir IMF programı
-
29.09.2018 Politikada kaygan zeminler
-
28.09.2018 TRAFİK TE KAN ALKOL DÜZEYİ NE OLMALI?
-
27.09.2018 Yeni Ekonomi Programı
-
26.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye bakışlar
-
22.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye Bakışlar
-
19.09.2018 VARLIK FONU, EMPERYALİSTLERE SUNULAN OLAĞANÜSTÜ HİZMETTİR
-
17.09.2018 Krizin eşiğinde büyüyen ekonomi
-
12.09.2018 Krizler Yayılırken
-
11.09.2018 Biri Yılmaz Güney, diğeri Erkan Yücel...
-
08.09.2018 Dişleri sökülmüş muhalefet
-
05.09.2018 Tüm Bunlar Üçüncü Dünya Savaşı
-
04.09.2018 Zor günler
-
01.09.2018 Faşizm Tartışmaları: Hindistan, Türkiye
-
28.08.2018 ‘Lütuf düzeni’ ve kriz
-
27.08.2018 Okluk yine kapandı
-
17.08.2018 Kaçınılmazın hızlandırılması
-
08.08.2018 Sürdürülemezlik
-
01.08.2018 ‘Duygusuz Nesil’ Tehlikesi
-
30.07.2018 Ekonomik krizden medet ummak
-
27.07.2018 Silahla şaka olmaz
-
20.07.2018 AKP’nin devrettiği ekonomik sorunlar
-
20.07.2018 İşte bu olmadı, hem de hiç olmadı …
-
19.07.2018 ‘Şirket gibi yönetmek’
-
13.07.2018 ‘Kurtarılmış Maden Bölgeleri’ geliyor
-
10.07.2018 Madımak sonrasında konuşan siyasetçiler
-
05.07.2018 Bu enkazı kim kaldıracak?
-
26.06.2018 Ülkemiz bölündü
-
25.06.2018 2017’den bir yazı
-
21.06.2018 Yeni bir rekor daha ve sonrası …
-
04.06.2018 Krize karşı kim hazırlıklı?
-
30.05.2018 ‘Mal Beyanı’ Komedisi
-
21.05.2018 SAHİPSİZ BODRUM’UN ÇARESİZLİĞİ
-
14.04.2018 Artuk Bey, Artuklu ve Artukoğulları Beyliği
-
14.02.2018 Kalbimde Atatürk var ...
-
19.01.2018 Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı
-
27.11.2017 Destekleyici, Yetkili ve Güvenilir Anne Baba olmak
-
20.11.2017 Sıra, sahillere geldi
-
20.11.2017 5 Adımda Depresyondan Korunma
-
13.11.2017 Öfke Kontrolü
-
06.11.2017 Bebeklik Döneminde Sağlıklı Kimlik Gelişimi
-
28.10.2017 Diyetisyen Bakışı: Diyet Değil, Yaşam Tarzı!
-
07.10.2017 Yaz saati ve inat
-
02.10.2017 Barzani Referandumu ve sonrası
-
12.08.2017 Erdoğan’ın Tehlikeli Planı
-
07.08.2017 Kişilik Bozukluğu
-
31.07.2017 Çomakdağ Türkmenleri (Kızılağaç / Ketendere / İkiztaş / Sarıkaya)
-
26.07.2017 Öngörülebilen Kaos - 2019
-
20.07.2017 AKP iktidarı çöküş sürecinde
-
10.07.2017 Ormanlarımız nasıl yanıyor?
-
25.05.2017 A N M A - Nazmi Özgül’ün anısına
-
05.05.2017 Aile Danışmanlığı
-
02.05.2017 “Siz bizlerden korkmayın, doğadan korkun efendim …”
-
29.04.2017 Sanatın İç Sesi
-
31.03.2017 Küçük Ev
-
23.03.2017 Bir olalım, Tek yürek olalım
-
21.03.2017 Rengarenk olsaydı
-
21.02.2017 “Milas’ın Sis Perdesi”
-
16.02.2017 Kanma, sonra da yanma
-
27.01.2017 Narin Çiçek: Turizm
-
21.01.2017 Vekilime Mektup
-
16.01.2017 Dokuz Kahraman Vekil
-
11.01.2017 Meşe tohumları çimlenecek mi?
-
10.12.2016 Bir Güvercin uçurun
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.