- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 15 April 2019, Monday 14:02
- 3032 kez okundu
Korkut BORATAV / sol.org.tr
IMF’nin Nisan 2019 tarihli Dünya Ekonomik Görünümü (“World Economic Outlook”) başlıklı raporunun Türkiye ile ilgili kesimlerini gözden geçirmek istiyorum. Nisan Raporu ile eş-zamanlı olarak IMF’nin veri bankası da güncelleştirildi. Oradaki Türkiye ile ilgili yeni istatistikleri de dikkate alacağım.
IMF’nin nicel öngörüleri genellikle “arızalıdır”. Bu kurum, kendisini emperyalist sistemin ekonomik akıl hocası olarak görür ve dünya ekonomisinin geleceğine “pembe gözlükler” ile bakma saplantısı içindedir. Gerçek hayat bu beklentileri çoğu kez doğrulamaz; IMF’nin ekonomik öngörüleri de “olumsuz” doğrultularda düzeltilir.
Nisan 2019 Raporu da aynı “arıza”yı içeriyor. Bir önceki (Ekim 2018 tarihli) Rapor’da dünya ekonomisinin 2018 ve 2019’da yüzde 3,7’lik oranlarda büyüyeceği öngörülmüştü. Altı ay sonraki Rapor, bu oranları 2018 için %3,6’ya; bu yıl için ise %3,3’e indiriyor.
Türkiye ekonomisi için de benzer revizyonlar yapılmış. Büyüme verileri ile başlayalım.
Türkiye ekonomisinin büyüyen, küçülen güzergâhı
Ekim 2018 Raporu’nda IMF, o yıl için Türkiye ekonomisinin yüzde 3,4 büyüyeceğini, 2019’da ise büyüme sürecinin yavaşlayarak (yüzde 0,7’ye inerek) devamını öngörmüştü.
Birincisinin yanlışlığını TÜİK’in 2018 GSYH verileri yayımlanınca ortaya çıkmıştı: 2018’de yüzde 2,6 oranında büyüme… Nisan Raporu, IMF’nin 2019 Türkiye ekonomisi için öngörüsünü “küçülme” doğrultusunda düzeltiliyor:Yüzde -2,5…
Nisan Raporu ise, 2019’un ilk yarısında Türkiye’de iç talep ve üretim daralmasının süreceğini; “düzelme”nin 2019’un ikinci yarısında başlayacağını öngörüyor (s.12). Bu yılın tümü için yüzde 2,5’lik bir daralma, millî gelirin ilk altı ayda sert bir tempoda gerilemesi ile mümkün olabilir. İlk üç ayın TÜİK, Kalkınma Bakanlığı ve İSO (PMI) verileri de bu doğrultudadır.
IMF’ye göre 2020’de GSYH yüzde 2,5 oranında artacaktır; orta dönemde ise Türkiye için sadece yüzde 3,5’lik bir büyüme eğilimi söz konusudur. Bu oran, bence, ekonomimizin büyüme potansiyeline yakındır. Bu eğilimin temsil ettiği “orta halli büyüme patikası”, işsizlik oranını tek hanelere indiremez. Nitekim IMF veri bankası Türkiye’nin işsizlik oranlarını 2020 sonuna kadar çift hanelerde öngörmektedir.
IMF, Türkiye’nin dolarlı millî gelir düzeylerini de güncellemiştir. Türkiye toplumunun gönenç düzeyindeki değişmeler, sabit TL ile ölçülen toplam ve kişi başına GSYH ile izlenmelidir. Dolarlı GSYH’nın seyri ise, Türkiye ekonomisinin uluslararası ekonomik gücünü temsil ettiği için önem taşır.
Aşağıda, IMF’nin Nisan 2019’da güncelleşmiş veri tabanında Türkiye’nin toplam ve kişi başına dolarlı GSYH verilerini veriyorum. 2019 verisi öngörüdür.
Tabloyu fazla büyütmemek için vermediğim 2014 ve 2015 sayıları ise (aynı sırayla) şöyledir: Toplam GSYH: 934,1 → 855,4. Kişi başına GSYH: 12022 → 10915.
Böylece, dolarlı GSYH hesabına göre 2013 - 2019 arasında toplam ve kişi başına dolarlı millî gelir kesintisiz düşmüştür.
Enflasyon dahil (nominal) TL ile belirlenen GSYH toplamını, dolar/TL kurunun yıllık ortalama değerine bölünüz; dolarlı millî geliri hesaplamış olursunuz. IMF, 2018 hesabında ortalama dolar fiyatını (TCMB’yi izleyerek) 4,83 TL olarak almış. T.C. Kalkınma Bakanlığı ise 4,72 TL’lik bir hesaplama ile 2018’in dolarlı toplam millî gelirini 18 milyar dolar yükseltmiş; 784 milyar dolara çıkarmıştır.
Kusura bakmasınlar, ben, bu döviz kuru tercihinde Kalkınma Bakanlığı’na güvenmiyorum.
Cari işlem dengesi: Açık mı? Fazla mı?
IMF’nin Nisan’da güncellenen veri bankası, 2019’da Türkiye’nin cari işlem dengesinin millî gelirin yüzde 0,7’si oranında fazla vereceğini öngörmüş. Küçülme sürecinin ekonomiyi dış dengeye ulaştıracağı varsayılmaktadır.
Ne var ki, Ağustos-Kasım 2018’i kapsayan dört aylık cari işlem fazlası, sonraki iki ayda son buldu; ekonomi Aralık 2018 ve Ocak 2019’da toplam 2,3 milyar dolar açık verdi.
IMF’nin iyimser “dengelenme” senaryosu, Türkiye ekonomisinin küçülürken dahi cari açık veren yapısal bozukluğunu dikkate almıyor. Yüzde 4,7’lik küçülme ile 11,4 milyar dolarlık cari işlem açığının birlikte yaşandığı 2009’u hatırlatalım.
Kamu dengeleri ve politika reçeteleri
IMF politika reçeteleri içinde kamu dengeleri önemli yer tutar. Nisan 2019’da güncellenmiş olan Türkiye verilerine, öngörülerine göz atalım: Bütçe dengesinin millî gelire oranı 2018-2019’da yüzde olarak -3,6’dan -3,1’e gerilemiştir. Faiz dışı birincil bütçe dengesi/GSYH oranı da açık vermektedir: -2,1 → -1,2… Kamu maliyesinde bir yıl içinde millî gelirin yüzde 0,5 ile 0,9’u oranında daralma tespiti…
Kamu maliyesinde daralma, çoğaltan etkisine bağlı olarak millî geliri fazlasıyla aşağı çeker.
Bu sayılar, iktidarın Eylül’de ilan ettiği Yeni Ekonomi Programı’ndaki (YEP’teki) 2018-2019 hedefleri ile uyumlu değildir. YEP’te yer alan 2018-2019 faiz dışı kamu dengesi / GSYH oranına (yüzdesine) ilişkin hedeflere göz atalım: -0,7 → +1,1… Kamu maliyesindeki toplam daralma hedefi, millî gelirin yüzde 1,8’ine ulaşmaktaydı. Bu daralma, kamu harcamalarında 60 milyar TL’lik kısıntı, vergilerde 16 milyar TL’lik artış ile gerçekleşecekti.
O tarihlerde YEP’te yer alan kemer sıkma ve yapısal uyum hedeflerinin IMF’nin Nisan 20018 tarihli Türkiye raporundan türetildiğini defalarca vurgulamıştım. IMF’nin Nisan Raporu yazarları, elbette bu durumun farkındadır. Dahası, YEP’te (ve ona bağlanan 2019 bütçesinde) yer alan mali kemer sıkma hedeflerinin Ocak-Mart aylarında uygulanmadığı da fark edilmiştir.
Tekrar ediyorum: IMF’ye göre 2018-2019’da kamu kesimi faiz dışı denge / GSYH göstergesi sadece yüzde 0,9 oranında (-2,1 → -1,2) daralmıştır.
Nisan Raporu, iktidar belgelerinde kullanılan kamu dengesi tanımının yanıltıcı olduğunu da ileri sürüyor:“[Rapor’daki] kamu maliyesi tahminleri, Türkiye’nin 2019-2021 Yeni Ekonomi Programı’ndaki yer alan birincil ve genel denge verilerine göre daha olumsuzdur. Bu farklılık YEP’de içerilen bazı gelir ve gider kalemlerinin IMF tanımına uymamasından kaynaklanmaktadır.” (s. 169).
Kısacası, Nisan Raporu’na göre, Türkiye’nin 2018 faiz dışı kamu dengesi / GSYH oranı (yüzde olarak) -2,1’dir. YEP ise, aynı oranı daha küçük göstermiş; yüzde -0,7 olarak belirlemişti. Millî gelirin yüzde 1,4’üne ulaşan bu fark, AKP iktidarının kamu açıklarını yükselten bazı kalemleri dikkate almamasından ötürüdür.
Rapor, ayrıca, 2019’da iktidarın uyguladığı malî kemer sıkma önlemlerini de yetersiz buluyor; “daha fazla…” telkininde bulunuyor:
“Türkiye’de, karmaşık ekonomik sorunlara karşı YEP bir çerçeve oluşturmaktadır. Bu zeminin üzerinde makro-ekonomik istikrarın güvenceye alınması için kapsamlı ve inanılır bir politika sepeti gereklidir. Para politikasının… etki alanı sınırlandığı için malî güçlendirme (“consolidation”) öne çıkarılmalıdır. Kamu-özel ortaklığı (KÖO) alanlarındaki [kamusal] harcamaların rasyonelleşmesi ve saydamlaşması, malî alanda güvence için gereklidir. Finansal bilançoların sağlığı, güçlendirilmesi için ek saydamlıklar ve şirketlerin borç kırılganlıklarının ele alınması için ek çabalar gereklidir.”(s.25)
IMF’nin Dünya Ekonomik Görünümü belgelerinde ülke politikalarına ilişkin önerilere fazla yer verilmez. Nisan Raporu’nda da Türkiye’ye ilişkin tek politika önerisi ise yukarıdaki satırlardan ibarettir.
Bu satırlar, (IMF’nin Nisan 2018 Türkiye Raporu’ndan esinlenmiş olan) YEP’e olumlu bir referans verdikten sonra, programın uygulanmasındaki eksiklikleri “lisan-ı münasip” ile işaret etmektedir. Ve olası bir stand-by anlaşmasının ipuçları da içerilmektedir: Kamu maliyesi ve KOÖ hesaplarında önce saydamlaştırma; sonra ek kemer sıkma; olası bir IMF kredisi ile bankalar ve şirketler kurtarılacaksa ön-koşul olarak bilançoların ve borçlulukların saydamlaştırılması…”
Hem IMF’nin bir yıl önceki Türkiye Raporu’nda, hem YEP’te yer alan (özünde tümüyle emek-karşıtı olan) yapısal uyum programlarına yukarıdaki satırlarda değinilmiyor. Ne gam? Berat Albayrak (aslında uluslararası finans çevrelerine hitap eden) 10 Nisan sunumunu “yapısal reform” anlayışı üzerine inşa etti ve (kıdem tazminatı, BES gibi) “gereken ve umulan” önlemlere de öncelik verdi.
İktidar, sıcak para ve kredi akımlarını denetleyen uluslararası finans çevrelerine “IMF’siz bir IMF programı uyguluyoruz” mesajını iletiyor; kaçamaklar nedeniyle ikna edemiyor. Bu ikilem, ekonominin güncel açmazını oluşturuyor.
-
06.03.2024 MİLASTA YENİ NESİL ÜRETEN BELEDİYECİLİK
-
23.10.2021 Niyazi Yalçınkaya'ya
-
02.08.2021 'Pabuççu muştası' ya da fonculuk üzerine
-
31.07.2021 Güney Afrika’da ayaklanma nasıl yorumlanmalı?
-
30.07.2021 Sorunlar, öncelikler, saplantılar, Kıbrıs ve diplomasiye dair
-
27.07.2021 “Politik Oblomov'luk: Orta sınıf muhalifliği
-
26.07.2021 Küresel İktisadi Tarihçe
-
17.07.2021 Büyüyen sınıf çelişkileri
-
16.07.2021 MİLAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI' NDAN NUTUK ARMAĞANI
-
15.07.2021 Kadim içecek limonata
-
13.07.2021 Çin Komünist Partisi’nin 100’ncü yıldönümü
-
09.07.2021 Irkçılığın yeni yüzü: Yahudi düşmanlığının yerini mülteci düşmanlığı mı aldı?
-
09.07.2021 Keyfilik!
-
08.07.2021 Çökme, çöküş, çıkış
-
07.07.2021 Ağlıyor hayat…
-
06.07.2021 Faşizm sonrasında ekonomik seçenekler
-
05.07.2021 AKP: Yükselişi ve tükenişi (II)
-
08.04.2021 Gerçek gündem nedir?
-
07.04.2021 Çürüme, çöküş, ahlak, adalet
-
06.04.2021 Merkez Bankası Operasyonu: Niçin?
-
31.03.2021 İktidarın toplumsal/ekonomik maliyeti
-
30.03.2021 Bir kararnamelik muhalefet!
-
29.03.2021 SABRIN SONU…
-
27.03.2021 DEVRAN DÖNSÜN SARIKEÇİLİLER YÜRÜSÜN
-
26.03.2021 Gece yarısı kararnamelerindeki Türkiye
-
25.03.2021 AB dağılıyor: Küresel ekonomik savaş insanlığın geleceğini tehdit ediyor
-
24.03.2021 Ekonomide fırtına günleri
-
23.11.2020 GECE YAĞMUR KOKUYOR
-
24.06.2020 Krizde para, maliye politikaları ve Türkiye
-
11.06.2020 Eğilimleri mutlaklaştırmak
-
01.06.2020 19 Mayıs 1919-2020
-
28.05.2020 İki yıl içinde ikinci döviz krizi
-
01.05.2020 AF NEDİR?
-
08.01.2020 BİR DENİZCİ GÖZÜYLE KANAL ISTANBUL
-
30.10.2019 Ekonomik-mali açmazlar çoğalırken
-
22.10.2019 Ekvador’da 'IMF ayaklanması'
-
15.10.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (13) / Seven NİŞANYAN – Müjde NİŞANYAN HERKESİN BİLMEDİĞİ OLAĞANÜSTÜ YERLER
-
14.10.2019 “Monşerlerden” fikir alınsaydı Türkiye bu durumda olmazdı
-
11.10.2019 Sömürü oranları ve dünya ticareti: Bugün, kırk yıl once
-
09.10.2019 Gerçeklere direnmek
-
08.10.2019 Hasan ÖZGEN - “IŞIK ÜLKESİ” MİLAS
-
07.10.2019 TWEEN TEHLİKESİNİN FARKINDA MIYIZ?
-
03.10.2019 DÜNYANIN YUVARLAK OLDUĞUNU BİLMEYENLER DÜNYAYI MI YÖNETİYOR?
-
27.09.2019 Emekten yana program?
-
24.09.2019 Artık AKP’yi ayakta sadece o yapı tutuyor
-
24.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (10) Aynur DURUKAN BALAT, İLYAS BEY CAMİİ
-
17.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (9) / MİLAS KİTABELERİ
-
10.09.2019 CHP 100 yaşında
-
10.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (8) - KARTPOSTALLARDAKİ MİLAS’LAR
-
09.09.2019 Son kırk yılın dönüm noktaları
-
04.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (7) - SELÇUK EREZ İSTANKÖYALTI BODRUM
-
21.08.2019 Müdahale gecikmedi
-
21.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (6) ERHAN GÜNAY - YARIM ASIR ÖTESİNDEN GEÇMİŞTE MİLAS
-
20.08.2019 BİR REKTÖR ÜNİVERSİTE ADINA BİLDİRİ YAYINLAYAMAZ
-
20.08.2019 Kara Elmas, Kara Zeytin, Kara Yazı
-
15.08.2019 Tarım üreticisi ve işçisi perişan
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (5) MEHMET GÜNSÜR CAIQUE / HİKAYELER
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (4) BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
06.08.2019 IMF Ekvador’da
-
03.08.2019 Onbirinci Plan tarım için ne öngörüyor?
-
31.07.2019 BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
30.07.2019 Dış finansman sorunları
-
29.07.2019 HUKUK TANIMAZLIKTA EL ARTTIRMAK / KIYILARI ŞİRKET GİBİ YÖNETMEK
-
26.07.2019 BU DURUMDAN UTANIYORUM
-
25.07.2019 Medrese dönemi
-
24.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (3)
-
22.07.2019 Düzelen cari denge: İyi mi? Kötü mü?
-
20.07.2019 BİR ZAMANLAR ANADOLU’DA
-
17.07.2019 Temmuz günlükleri
-
17.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (2)
-
15.07.2019 Türkiye’nin kredi puanları: Kimler düşürüyor? Niçin?
-
13.07.2019 MİNİMALİZM
-
12.07.2019 TORUNLARININ GELİRİNİ YİYİP MÜREFFEH YAŞIYORUZ DİYEN GAFİLLER
-
10.07.2019 Reis ve damadı haksız mı yani?
-
09.07.2019 KABİLELEŞMEK
-
08.07.2019 Ekonomik bunalımın seyri
-
04.07.2019 Kaybın telafisi yok
-
01.07.2019 İstanbul seçimi: Sıradan gözlemler
-
27.06.2019 CUMHURİYETE KARŞI İHANET MİADINI DOLDURMAK ÜZERE
-
26.06.2019 Seçim sonrası
-
22.06.2019 Yeni 'Arap Baharı' ve kadınlar
-
19.06.2019 Bir nesil harcanırken
-
19.06.2019 Yerelde ekolojik özerklik
-
17.06.2019 Suriye’de tehlikeli tuzaklara devam…
-
14.06.2019 YANLIŞ BİLGİLER PASLI ÇİVİLER GİBİDİR, ÇIKARILMASI ÇOK ZORDUR...
-
12.06.2019 Sorunlu siyaset
-
10.06.2019 Hindistan’da seçim: Faşizme doğru bir adım
-
08.06.2019 Ekonomi nasıl küçülüyor?
-
30.05.2019 GEÇMİŞE DÖNÜŞ
-
28.05.2019 AKP’NİN BU YALANLARINA İNANMAK, ÜLKEYİ EMPERYALİSTLERE TESLİM ETMEKTİR
-
22.05.2019 ÖRNEK BİR OLAY…
-
16.05.2019 Venezuela Darbesi
-
15.05.2019 Dış politikada yeni kaymalar mı?
-
09.05.2019 Önümüzdeki Nesil Sıkıntılı Dönemler Yaşayacak
-
06.05.2019 Şermin Narwani Suriye’yi anlatıyor
-
02.05.2019 Sermayenin sesi fazla yükseliyor
-
29.04.2019 Dış politikada yol ayrımı
-
27.04.2019 Hindistan seçime giderken
-
26.04.2019 Mazbata mazbata olalı böyle çile görmemişti!
-
23.04.2019 Berat Albayrak’ın 'Reform' programı
-
17.04.2019 Kırılmalar
-
11.04.2019 Bitirilemeyen yerel seçimler...
-
08.04.2019 Seçim sonrasında birkaç tespit
-
02.04.2019 Yerel seçim sonuçları üzerine
-
02.04.2019 Donald Trump ve diğerleri
-
01.04.2019 Rejimin niteliği yeniden
-
29.03.2019 Yerel seçimlerde uğraklar: 1989, 2009, 2019
-
26.03.2019 Emperyalizm Venezuela’da
-
25.03.2019 IMF Arjantin’de
-
18.03.2019 Ocak 2019’da Ekonomi
-
13.03.2019 Tarımdaki teslimiyet tersine çevrilmelidir
-
05.03.2019 SAMİMİYET
-
04.03.2019 2018’de ödemeler dengesi
-
28.02.2019 Yerel seçimler üzerine
-
25.02.2019 Devlet manavlık yapar mı?
-
21.02.2019 “Aslan, ceylan, sırtlan, zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir”
-
18.02.2019 GÜVENMEK
-
16.02.2019 Venezuela üzerine birkaç tespit
-
14.02.2019 TEK BAŞINA NE KADAR MUTLUSUN?
-
07.02.2019 Çeyrek yasama dönemi
-
05.02.2019 PAYLAŞMAK
-
31.01.2019 Siyasetin sefaleti
-
29.01.2019 ABD’de sosyalizm canlanıyor
-
28.01.2019 BİR KIŞ GÜNÜ KIYIKIŞLACIK..
-
26.01.2019 İktidarın malî kayırma/cezalandırma hesapları
-
24.01.2019 Gerçekte kim kurtarılıyor?
-
23.01.2019 Ekonomik bunalım nasıl seyrediyor?
-
17.01.2019 Suriye'de gerçeklerle yüzleşememek
-
08.01.2019 Üniversite(li)lere ne oluyor?
-
07.01.2019 2018 sonunda Fransa’da güzel bir olay
-
04.01.2019 2018'den 2019'a BAKIŞLAR
-
03.01.2019 ABD ve Çin: Ekonomik savaşın ilk bilançosu
-
02.01.2019 2018 sonunda borsa çöküntüsü
-
26.12.2018 Rejimin niteliği
-
25.12.2018 BODRUM ADAYLARI VE CHP
-
24.12.2018 Tepkiler sisteme karşı döner mi?
-
19.12.2018 Haziran paranoyası sürüyor
-
18.12.2018 Millî Gelir Temmuz-Eylül istatistikleri
-
14.12.2018 TÜRKİYE DÖKÜLÜYOR
-
10.12.2018 'Piyasalar' faşistleri seviyor. Meksika ve Brezilya: Başkanlar ve borsalar.
-
04.12.2018 Göçmenler, Suriyeliler, siyasetçiler. “Güney” coğrafyasının kurbanları…
-
03.12.2018 Bir çifte standart
-
30.11.2018 BUNU YAPAN SİYASİ KADRO YA CAHİLDİR YA EMİR KULUDUR
-
30.11.2018 İktidarın Gezi takıntısı
-
30.11.2018 Krizin bazı istatistikleri
-
26.11.2018 MUSTAFA KEMAL VE SULTAN SÜLEYMAN
-
22.11.2018 Enflasyonun anlamları
-
14.11.2018 1968 Dünyası ve Vietnam
-
13.11.2018 Cumhuriyetin ilk ve son onbeş yılı
-
31.10.2018 Arjantin ve Türkiye: 2001 ve 2018
-
31.10.2018 95 YILDA ÖĞRENEMEDİK...
-
30.10.2018 ABD'nin kendini teşhiri
-
22.10.2018 Brezilya: 'Piyasalar' faşist adayı destekliyor
-
19.10.2018 “TÜRKİYE KRİZİN BAŞINDA, BANKALAR DAHİL İFLASLAR YOLDA”
-
15.10.2018 Hem hegemon hem muhalif
-
13.10.2018 Yeni sularda yüzmek
-
10.10.2018 BODRUM-MARMARİS YARIŞI
-
09.10.2018 YEP: IMF’siz bir IMF programı
-
29.09.2018 Politikada kaygan zeminler
-
28.09.2018 TRAFİK TE KAN ALKOL DÜZEYİ NE OLMALI?
-
27.09.2018 Yeni Ekonomi Programı
-
26.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye bakışlar
-
22.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye Bakışlar
-
19.09.2018 VARLIK FONU, EMPERYALİSTLERE SUNULAN OLAĞANÜSTÜ HİZMETTİR
-
17.09.2018 Krizin eşiğinde büyüyen ekonomi
-
12.09.2018 Krizler Yayılırken
-
11.09.2018 Biri Yılmaz Güney, diğeri Erkan Yücel...
-
08.09.2018 Dişleri sökülmüş muhalefet
-
05.09.2018 Tüm Bunlar Üçüncü Dünya Savaşı
-
04.09.2018 Zor günler
-
01.09.2018 Faşizm Tartışmaları: Hindistan, Türkiye
-
28.08.2018 ‘Lütuf düzeni’ ve kriz
-
27.08.2018 Okluk yine kapandı
-
17.08.2018 Kaçınılmazın hızlandırılması
-
08.08.2018 Sürdürülemezlik
-
01.08.2018 ‘Duygusuz Nesil’ Tehlikesi
-
30.07.2018 Ekonomik krizden medet ummak
-
27.07.2018 Silahla şaka olmaz
-
20.07.2018 AKP’nin devrettiği ekonomik sorunlar
-
20.07.2018 İşte bu olmadı, hem de hiç olmadı …
-
19.07.2018 ‘Şirket gibi yönetmek’
-
13.07.2018 ‘Kurtarılmış Maden Bölgeleri’ geliyor
-
10.07.2018 Madımak sonrasında konuşan siyasetçiler
-
05.07.2018 Bu enkazı kim kaldıracak?
-
26.06.2018 Ülkemiz bölündü
-
25.06.2018 2017’den bir yazı
-
21.06.2018 Yeni bir rekor daha ve sonrası …
-
04.06.2018 Krize karşı kim hazırlıklı?
-
30.05.2018 ‘Mal Beyanı’ Komedisi
-
21.05.2018 SAHİPSİZ BODRUM’UN ÇARESİZLİĞİ
-
14.04.2018 Artuk Bey, Artuklu ve Artukoğulları Beyliği
-
14.02.2018 Kalbimde Atatürk var ...
-
19.01.2018 Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı
-
27.11.2017 Destekleyici, Yetkili ve Güvenilir Anne Baba olmak
-
20.11.2017 Sıra, sahillere geldi
-
20.11.2017 5 Adımda Depresyondan Korunma
-
13.11.2017 Öfke Kontrolü
-
06.11.2017 Bebeklik Döneminde Sağlıklı Kimlik Gelişimi
-
28.10.2017 Diyetisyen Bakışı: Diyet Değil, Yaşam Tarzı!
-
07.10.2017 Yaz saati ve inat
-
02.10.2017 Barzani Referandumu ve sonrası
-
12.08.2017 Erdoğan’ın Tehlikeli Planı
-
07.08.2017 Kişilik Bozukluğu
-
31.07.2017 Çomakdağ Türkmenleri (Kızılağaç / Ketendere / İkiztaş / Sarıkaya)
-
26.07.2017 Öngörülebilen Kaos - 2019
-
20.07.2017 AKP iktidarı çöküş sürecinde
-
10.07.2017 Ormanlarımız nasıl yanıyor?
-
25.05.2017 A N M A - Nazmi Özgül’ün anısına
-
05.05.2017 Aile Danışmanlığı
-
02.05.2017 “Siz bizlerden korkmayın, doğadan korkun efendim …”
-
29.04.2017 Sanatın İç Sesi
-
31.03.2017 Küçük Ev
-
23.03.2017 Bir olalım, Tek yürek olalım
-
21.03.2017 Rengarenk olsaydı
-
21.02.2017 “Milas’ın Sis Perdesi”
-
16.02.2017 Kanma, sonra da yanma
-
27.01.2017 Narin Çiçek: Turizm
-
21.01.2017 Vekilime Mektup
-
16.01.2017 Dokuz Kahraman Vekil
-
11.01.2017 Meşe tohumları çimlenecek mi?
-
10.12.2016 Bir Güvercin uçurun
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.