- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 17 August 2018, Friday 19:50
- 3215 kez okundu
Bu ülkenin bağımsız iktisatçıları, uzunca bir süredir, mevcut iktisat politikalarının sonucunun kaçınılamaz bir iktisadi kriz olduğunu yazıp çiziyorlar.Ekonomide bu yılın sonlarından itibaren küçülme eğiliminin başlayabileceğine dair işaretler de, meşhur rahip hikâyesinin tahripkâr etkilerinden önce alınmaya başlanmıştı.Dünyanın en kırılgan beşlisinin uzunca süredir en kırılganı olmak demek, en ufak esintiden nem kapabilmek demekti zaten.Ekonomi yönetiminde dış finans çevrelerine güven vermeyen değişiklikler bile böylesine nem kapışlarına müsait bir zemin hazırlamak demekti.Hikmetinden sual olunamayan otokratın bunun farkında bile olmadığı son yönetim yapılanmasıyla bir kez daha açığa çıkmaktaydı.(Damad-ı Hazreti Şehriyarî’nin içi boş bir ‘yeni ekonomik model’ sunuşu sırasında TL’nin baş aşağı gitmesinin de gösterdiği gibi…). Kaldı ki, uzunca bir süredir biriken kriz tohumların yoğunluğunun bu defa 2009’un “teğet geçtiği” düşünülüp hafife alınan krizinden çok farklı olacağına dair bir teşhis birliğine de varılamadığı anlaşılmaktaydı.
Bu koşulların üzerine gelen dış politika sürtüşmeleri, kaçınılmazı hızlandırıcı ve hatta şiddetlendirici etkilerde bulundu. Ekonominin zayıflığının, yapısal sorunlarının, giderek büyüyen dışa bağımlılığının (yüksek dış borçlar, yüksek cari açıklar) getirdiği kısıtların farkında olmayan veya bunları daha önce kolayca aşmış (kolayca dış kaynak temin edebilmiş) olmanın rehavetinden kurtulamayan, gerçeklerden büyük ölçüde kopmuş bir zevatın bir de rehine politikaları üzerinden pazarlık yapmaya girişmesi işin tuzu biberi oldu. Ekonomi koşar adım bir kur-faiz-enflasyon sarmalına girdi.TL’deki değer kaybı hepsinin önüne geçti ve panik ataklarla birlikte günlük rekor kayıplarla erimeye başladı. TCMB’nın dün (13 Ağustos Pazartesi) piyasaya yerli ve yabancı para mevduat karşılıklarının azaltılması üzerinden enjekte ettiği 6 milyar dolar artı 10 milyar TL (toplamda 7,5 milyar dolar) likidite bile, gün içinde emilip bitirildi ve tekrar günün başlangıç seviyelerine dönüldü.
TCMB’nın son –boşa çıkan- müdahalesinin de gösterdiği gibi, yönetim artık krize karşı uygun iktisat politikası araçlarına sahip olamadığı bir dönemi başlatmış bulunmaktaydı. Üstelik TL yatırımlarından (devlet tahvili, hisse senedi, mevduat) çıkıp döviz satın alarak Türkiye’den çıkmak isteyen yabancılar olsun, açık pozisyonlarını kapatabilmek için döviz talebini arttıran özel sektör firmaları olsun, bankalardan hem döviz hem TL mevduat hesaplarını çekerek yastık altı döviz tutmaya yönelen panikteki tasarruf sahipleri olsun, herkes piyasaların fonlanmasını büyük bir açgözlülükle beklemekteydi. Demek ki uluslararası finans kapitalin iştahlarını doyurmak üzere atılacak adımlar, ekonominin müdahale araçlarının (bu arada döviz rezervlerinin) bütünüyle tüketilmesinden başka işe yaramayacaktı.
***
Şimdi burada bir başka saptamanın yapılmasına ihtiyaç var. İktidar cenahı, bu krizde zerre kadar sorumluluk üstlenmek istemiyor. Bunun böyle olacağını, krizin dış mahreçli bir saldırıya bağlı olarak açıklanacağını daha önceki yazılarımızda esasen öngörmüştük.Bunda şaşılacak bir yan yok.Dolayısıyla rahip Brunson olayı olmasaydı benzer bir olayın yaratılarak bahane edilmesi veya daha genel ve soyut bir “manipülasyon” imasının topluma dayatılması beklenebilirdi. Ama burada daha da aşırıya kaçmış bir psikopatik sorun var: Dış saldırı gerekçesi yerine ekonominin kötü yönetiminden dem vurulmasını “vatan hainliği” ile özdeş tutmaya yönelen bir paranoya, bir otokratik tahammülsüzlük durumu var. Bunun yol açtığı faşist baskılamalara mı yanarsınız, yoksa krize doğru teşhis konulmasının zorbalıkla engellenmesine mi? Düşünebiliyor musunuz, rejimin bir numarası dövize hücum eden sanayicileri uyarırken “Gerekirse B ve C Planlarını devreye sokarız” diye tehdit ediyor, bundan haklı olarak nem kapan piyasa oyuncuları dövizi tekrar zıplatınca, Twitter yorumcuları okkanın altına sokulmak isteniyor. Bu paranoya hali, toplumun krize milliyetçi hamasetle direnmeye zorlanması, gerçekten trajikomik bir durum. Bu durumda, Türkiye ekonomisinin bütün AKP döneminde sadece dış kaynaklarla döndürülüyor olmasının, bunun yarattığı dışa bağımlılığının artık bağımsız dış politikaları mümkün kılamadığının açığa çıkmış olmasının, buna benzer bütün sorun alanlarının artık açıkça tartışılamayacağı açık faşizm koşullarına geçiliyor demektir.
***
Bu dayatmalara siyasi hareketlerden olumlu yanıtlar gelmesi de gecikmedi doğrusu.Sabık “millet ittifakı”nın iki partisi, şimdiden iktidarla beraber olduklarını, Türkiye’ye karşı dış ekonomik saldırıyı birlikte püskürtmeye hazır olduklarını belirttiler. CHP ise, krize karşı birtakım önerileri 13 madde halinde sunarak, bunların sahiplenilmesi halinde iktidara destek vermeye hazır olduğunu belirtti. Her durumda, krizin iktidarın hatalı iktisat politikaları ve tükenmiş bir büyüme modelinde ısrar etmesi yüzünden çıkmış olduğuna yeterli vurgu yapmaktan kaçınmak ve dış gerginliklerde ABD’ye çatmayı tercih etmek olarak tanımlanabilecek edilgen duruşuna devam etti. Tıpkı 15 Temmuz 2015 darbe girişiminde en büyük sorumluluğu doğduran doğruya iktidarın taşıdığını ilk günden büyük bir suçlamaya dönüştüremediği gibi, şimdi de iktidarın öfkesinin kendi üzerine yönelmesinden ve kitlelere günah keçisi olarak sunulmaktan dehşetli ürktüğünü belli eder tarzda yan yollara başvurmaktaydı. (Gene de iktidarın hışmından tam kurtulamasa da!..)
Bu arada, daha ziyade uzun vadeli önerilerden oluşan ve pek çoğunun AKP düzeninde artık yeri olmayan 13 tavsiyenin esas olarak liyakati, denetimi, ihale düzeninin ıslahını, bütçe disiplinini ve vergi adaletini, akılcı sıcak para yönetimini, TCMB bağımsızlığını, israfla mücadeleyi öne çıkarmak gibi alanları kapsadığını gördük. Ama acil bir anti-kriz program önerisi bunlar arasında bulunmuyordu.Koşullar dayatsa bile özel sektörün dış borçlarının devlet tarafından üstlenilmesinin reddedilmesi gerektiği bunlar arasında yoktu.IMF olsun olmasın krizin yükünün geniş emekçi kitlelere bindirilmesine şiddetle karşı çıkılacağı, bu yükün sermaye sınıfına taşıtılması için ne gibi öneriler geliştirileceği tavsiye listesinde yer almıyordu. Bunlara bir de maliye politikalarında mali kural uygulaması önerisi de sonradan ekleniyordu ki, IMF’den daha fazlası beklenemezdi.
Esasen 13 önerinin yapıldığı tanıtımda CHP Genel Başkanı ile yanında duran iki etkili MYK üyesinin bürokratik geçmişlerine bakıldığında, Kemal Derviş programına olan yakınlıkları göze çarpmaktaydı. CHP’nin “yeni” ekonomi kadrolaşması, demek ki, sistem içi çözümlerin bir milim dışına çıkmamak üzere şekillendirilmişti.
-
06.03.2024 MİLASTA YENİ NESİL ÜRETEN BELEDİYECİLİK
-
23.10.2021 Niyazi Yalçınkaya'ya
-
02.08.2021 'Pabuççu muştası' ya da fonculuk üzerine
-
31.07.2021 Güney Afrika’da ayaklanma nasıl yorumlanmalı?
-
30.07.2021 Sorunlar, öncelikler, saplantılar, Kıbrıs ve diplomasiye dair
-
27.07.2021 “Politik Oblomov'luk: Orta sınıf muhalifliği
-
26.07.2021 Küresel İktisadi Tarihçe
-
17.07.2021 Büyüyen sınıf çelişkileri
-
16.07.2021 MİLAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI' NDAN NUTUK ARMAĞANI
-
15.07.2021 Kadim içecek limonata
-
13.07.2021 Çin Komünist Partisi’nin 100’ncü yıldönümü
-
09.07.2021 Irkçılığın yeni yüzü: Yahudi düşmanlığının yerini mülteci düşmanlığı mı aldı?
-
09.07.2021 Keyfilik!
-
08.07.2021 Çökme, çöküş, çıkış
-
07.07.2021 Ağlıyor hayat…
-
06.07.2021 Faşizm sonrasında ekonomik seçenekler
-
05.07.2021 AKP: Yükselişi ve tükenişi (II)
-
08.04.2021 Gerçek gündem nedir?
-
07.04.2021 Çürüme, çöküş, ahlak, adalet
-
06.04.2021 Merkez Bankası Operasyonu: Niçin?
-
31.03.2021 İktidarın toplumsal/ekonomik maliyeti
-
30.03.2021 Bir kararnamelik muhalefet!
-
29.03.2021 SABRIN SONU…
-
27.03.2021 DEVRAN DÖNSÜN SARIKEÇİLİLER YÜRÜSÜN
-
26.03.2021 Gece yarısı kararnamelerindeki Türkiye
-
25.03.2021 AB dağılıyor: Küresel ekonomik savaş insanlığın geleceğini tehdit ediyor
-
24.03.2021 Ekonomide fırtına günleri
-
23.11.2020 GECE YAĞMUR KOKUYOR
-
24.06.2020 Krizde para, maliye politikaları ve Türkiye
-
11.06.2020 Eğilimleri mutlaklaştırmak
-
01.06.2020 19 Mayıs 1919-2020
-
28.05.2020 İki yıl içinde ikinci döviz krizi
-
01.05.2020 AF NEDİR?
-
08.01.2020 BİR DENİZCİ GÖZÜYLE KANAL ISTANBUL
-
30.10.2019 Ekonomik-mali açmazlar çoğalırken
-
22.10.2019 Ekvador’da 'IMF ayaklanması'
-
15.10.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (13) / Seven NİŞANYAN – Müjde NİŞANYAN HERKESİN BİLMEDİĞİ OLAĞANÜSTÜ YERLER
-
14.10.2019 “Monşerlerden” fikir alınsaydı Türkiye bu durumda olmazdı
-
11.10.2019 Sömürü oranları ve dünya ticareti: Bugün, kırk yıl once
-
09.10.2019 Gerçeklere direnmek
-
08.10.2019 Hasan ÖZGEN - “IŞIK ÜLKESİ” MİLAS
-
07.10.2019 TWEEN TEHLİKESİNİN FARKINDA MIYIZ?
-
03.10.2019 DÜNYANIN YUVARLAK OLDUĞUNU BİLMEYENLER DÜNYAYI MI YÖNETİYOR?
-
27.09.2019 Emekten yana program?
-
24.09.2019 Artık AKP’yi ayakta sadece o yapı tutuyor
-
24.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (10) Aynur DURUKAN BALAT, İLYAS BEY CAMİİ
-
17.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (9) / MİLAS KİTABELERİ
-
10.09.2019 CHP 100 yaşında
-
10.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (8) - KARTPOSTALLARDAKİ MİLAS’LAR
-
09.09.2019 Son kırk yılın dönüm noktaları
-
04.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (7) - SELÇUK EREZ İSTANKÖYALTI BODRUM
-
21.08.2019 Müdahale gecikmedi
-
21.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (6) ERHAN GÜNAY - YARIM ASIR ÖTESİNDEN GEÇMİŞTE MİLAS
-
20.08.2019 BİR REKTÖR ÜNİVERSİTE ADINA BİLDİRİ YAYINLAYAMAZ
-
20.08.2019 Kara Elmas, Kara Zeytin, Kara Yazı
-
15.08.2019 Tarım üreticisi ve işçisi perişan
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (5) MEHMET GÜNSÜR CAIQUE / HİKAYELER
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (4) BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
06.08.2019 IMF Ekvador’da
-
03.08.2019 Onbirinci Plan tarım için ne öngörüyor?
-
31.07.2019 BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
30.07.2019 Dış finansman sorunları
-
29.07.2019 HUKUK TANIMAZLIKTA EL ARTTIRMAK / KIYILARI ŞİRKET GİBİ YÖNETMEK
-
26.07.2019 BU DURUMDAN UTANIYORUM
-
25.07.2019 Medrese dönemi
-
24.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (3)
-
22.07.2019 Düzelen cari denge: İyi mi? Kötü mü?
-
20.07.2019 BİR ZAMANLAR ANADOLU’DA
-
17.07.2019 Temmuz günlükleri
-
17.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (2)
-
15.07.2019 Türkiye’nin kredi puanları: Kimler düşürüyor? Niçin?
-
13.07.2019 MİNİMALİZM
-
12.07.2019 TORUNLARININ GELİRİNİ YİYİP MÜREFFEH YAŞIYORUZ DİYEN GAFİLLER
-
10.07.2019 Reis ve damadı haksız mı yani?
-
09.07.2019 KABİLELEŞMEK
-
08.07.2019 Ekonomik bunalımın seyri
-
04.07.2019 Kaybın telafisi yok
-
01.07.2019 İstanbul seçimi: Sıradan gözlemler
-
27.06.2019 CUMHURİYETE KARŞI İHANET MİADINI DOLDURMAK ÜZERE
-
26.06.2019 Seçim sonrası
-
22.06.2019 Yeni 'Arap Baharı' ve kadınlar
-
19.06.2019 Bir nesil harcanırken
-
19.06.2019 Yerelde ekolojik özerklik
-
17.06.2019 Suriye’de tehlikeli tuzaklara devam…
-
14.06.2019 YANLIŞ BİLGİLER PASLI ÇİVİLER GİBİDİR, ÇIKARILMASI ÇOK ZORDUR...
-
12.06.2019 Sorunlu siyaset
-
10.06.2019 Hindistan’da seçim: Faşizme doğru bir adım
-
08.06.2019 Ekonomi nasıl küçülüyor?
-
30.05.2019 GEÇMİŞE DÖNÜŞ
-
28.05.2019 AKP’NİN BU YALANLARINA İNANMAK, ÜLKEYİ EMPERYALİSTLERE TESLİM ETMEKTİR
-
22.05.2019 ÖRNEK BİR OLAY…
-
16.05.2019 Venezuela Darbesi
-
15.05.2019 Dış politikada yeni kaymalar mı?
-
09.05.2019 Önümüzdeki Nesil Sıkıntılı Dönemler Yaşayacak
-
06.05.2019 Şermin Narwani Suriye’yi anlatıyor
-
02.05.2019 Sermayenin sesi fazla yükseliyor
-
29.04.2019 Dış politikada yol ayrımı
-
27.04.2019 Hindistan seçime giderken
-
26.04.2019 Mazbata mazbata olalı böyle çile görmemişti!
-
23.04.2019 Berat Albayrak’ın 'Reform' programı
-
17.04.2019 Kırılmalar
-
15.04.2019 IMF’nin Nisan Raporu’nda Türkiye
-
11.04.2019 Bitirilemeyen yerel seçimler...
-
08.04.2019 Seçim sonrasında birkaç tespit
-
02.04.2019 Yerel seçim sonuçları üzerine
-
02.04.2019 Donald Trump ve diğerleri
-
01.04.2019 Rejimin niteliği yeniden
-
29.03.2019 Yerel seçimlerde uğraklar: 1989, 2009, 2019
-
26.03.2019 Emperyalizm Venezuela’da
-
25.03.2019 IMF Arjantin’de
-
18.03.2019 Ocak 2019’da Ekonomi
-
13.03.2019 Tarımdaki teslimiyet tersine çevrilmelidir
-
05.03.2019 SAMİMİYET
-
04.03.2019 2018’de ödemeler dengesi
-
28.02.2019 Yerel seçimler üzerine
-
25.02.2019 Devlet manavlık yapar mı?
-
21.02.2019 “Aslan, ceylan, sırtlan, zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir”
-
18.02.2019 GÜVENMEK
-
16.02.2019 Venezuela üzerine birkaç tespit
-
14.02.2019 TEK BAŞINA NE KADAR MUTLUSUN?
-
07.02.2019 Çeyrek yasama dönemi
-
05.02.2019 PAYLAŞMAK
-
31.01.2019 Siyasetin sefaleti
-
29.01.2019 ABD’de sosyalizm canlanıyor
-
28.01.2019 BİR KIŞ GÜNÜ KIYIKIŞLACIK..
-
26.01.2019 İktidarın malî kayırma/cezalandırma hesapları
-
24.01.2019 Gerçekte kim kurtarılıyor?
-
23.01.2019 Ekonomik bunalım nasıl seyrediyor?
-
17.01.2019 Suriye'de gerçeklerle yüzleşememek
-
08.01.2019 Üniversite(li)lere ne oluyor?
-
07.01.2019 2018 sonunda Fransa’da güzel bir olay
-
04.01.2019 2018'den 2019'a BAKIŞLAR
-
03.01.2019 ABD ve Çin: Ekonomik savaşın ilk bilançosu
-
02.01.2019 2018 sonunda borsa çöküntüsü
-
26.12.2018 Rejimin niteliği
-
25.12.2018 BODRUM ADAYLARI VE CHP
-
24.12.2018 Tepkiler sisteme karşı döner mi?
-
19.12.2018 Haziran paranoyası sürüyor
-
18.12.2018 Millî Gelir Temmuz-Eylül istatistikleri
-
14.12.2018 TÜRKİYE DÖKÜLÜYOR
-
10.12.2018 'Piyasalar' faşistleri seviyor. Meksika ve Brezilya: Başkanlar ve borsalar.
-
04.12.2018 Göçmenler, Suriyeliler, siyasetçiler. “Güney” coğrafyasının kurbanları…
-
03.12.2018 Bir çifte standart
-
30.11.2018 BUNU YAPAN SİYASİ KADRO YA CAHİLDİR YA EMİR KULUDUR
-
30.11.2018 İktidarın Gezi takıntısı
-
30.11.2018 Krizin bazı istatistikleri
-
26.11.2018 MUSTAFA KEMAL VE SULTAN SÜLEYMAN
-
22.11.2018 Enflasyonun anlamları
-
14.11.2018 1968 Dünyası ve Vietnam
-
13.11.2018 Cumhuriyetin ilk ve son onbeş yılı
-
31.10.2018 Arjantin ve Türkiye: 2001 ve 2018
-
31.10.2018 95 YILDA ÖĞRENEMEDİK...
-
30.10.2018 ABD'nin kendini teşhiri
-
22.10.2018 Brezilya: 'Piyasalar' faşist adayı destekliyor
-
19.10.2018 “TÜRKİYE KRİZİN BAŞINDA, BANKALAR DAHİL İFLASLAR YOLDA”
-
15.10.2018 Hem hegemon hem muhalif
-
13.10.2018 Yeni sularda yüzmek
-
10.10.2018 BODRUM-MARMARİS YARIŞI
-
09.10.2018 YEP: IMF’siz bir IMF programı
-
29.09.2018 Politikada kaygan zeminler
-
28.09.2018 TRAFİK TE KAN ALKOL DÜZEYİ NE OLMALI?
-
27.09.2018 Yeni Ekonomi Programı
-
26.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye bakışlar
-
22.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye Bakışlar
-
19.09.2018 VARLIK FONU, EMPERYALİSTLERE SUNULAN OLAĞANÜSTÜ HİZMETTİR
-
17.09.2018 Krizin eşiğinde büyüyen ekonomi
-
12.09.2018 Krizler Yayılırken
-
11.09.2018 Biri Yılmaz Güney, diğeri Erkan Yücel...
-
08.09.2018 Dişleri sökülmüş muhalefet
-
05.09.2018 Tüm Bunlar Üçüncü Dünya Savaşı
-
04.09.2018 Zor günler
-
01.09.2018 Faşizm Tartışmaları: Hindistan, Türkiye
-
28.08.2018 ‘Lütuf düzeni’ ve kriz
-
27.08.2018 Okluk yine kapandı
-
08.08.2018 Sürdürülemezlik
-
01.08.2018 ‘Duygusuz Nesil’ Tehlikesi
-
30.07.2018 Ekonomik krizden medet ummak
-
27.07.2018 Silahla şaka olmaz
-
20.07.2018 AKP’nin devrettiği ekonomik sorunlar
-
20.07.2018 İşte bu olmadı, hem de hiç olmadı …
-
19.07.2018 ‘Şirket gibi yönetmek’
-
13.07.2018 ‘Kurtarılmış Maden Bölgeleri’ geliyor
-
10.07.2018 Madımak sonrasında konuşan siyasetçiler
-
05.07.2018 Bu enkazı kim kaldıracak?
-
26.06.2018 Ülkemiz bölündü
-
25.06.2018 2017’den bir yazı
-
21.06.2018 Yeni bir rekor daha ve sonrası …
-
04.06.2018 Krize karşı kim hazırlıklı?
-
30.05.2018 ‘Mal Beyanı’ Komedisi
-
21.05.2018 SAHİPSİZ BODRUM’UN ÇARESİZLİĞİ
-
14.04.2018 Artuk Bey, Artuklu ve Artukoğulları Beyliği
-
14.02.2018 Kalbimde Atatürk var ...
-
19.01.2018 Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı
-
27.11.2017 Destekleyici, Yetkili ve Güvenilir Anne Baba olmak
-
20.11.2017 Sıra, sahillere geldi
-
20.11.2017 5 Adımda Depresyondan Korunma
-
13.11.2017 Öfke Kontrolü
-
06.11.2017 Bebeklik Döneminde Sağlıklı Kimlik Gelişimi
-
28.10.2017 Diyetisyen Bakışı: Diyet Değil, Yaşam Tarzı!
-
07.10.2017 Yaz saati ve inat
-
02.10.2017 Barzani Referandumu ve sonrası
-
12.08.2017 Erdoğan’ın Tehlikeli Planı
-
07.08.2017 Kişilik Bozukluğu
-
31.07.2017 Çomakdağ Türkmenleri (Kızılağaç / Ketendere / İkiztaş / Sarıkaya)
-
26.07.2017 Öngörülebilen Kaos - 2019
-
20.07.2017 AKP iktidarı çöküş sürecinde
-
10.07.2017 Ormanlarımız nasıl yanıyor?
-
25.05.2017 A N M A - Nazmi Özgül’ün anısına
-
05.05.2017 Aile Danışmanlığı
-
02.05.2017 “Siz bizlerden korkmayın, doğadan korkun efendim …”
-
29.04.2017 Sanatın İç Sesi
-
31.03.2017 Küçük Ev
-
23.03.2017 Bir olalım, Tek yürek olalım
-
21.03.2017 Rengarenk olsaydı
-
21.02.2017 “Milas’ın Sis Perdesi”
-
16.02.2017 Kanma, sonra da yanma
-
27.01.2017 Narin Çiçek: Turizm
-
21.01.2017 Vekilime Mektup
-
16.01.2017 Dokuz Kahraman Vekil
-
11.01.2017 Meşe tohumları çimlenecek mi?
-
10.12.2016 Bir Güvercin uçurun
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.