- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 17 September 2018, Monday 22:03
- 3216 kez okundu
Konuk Yazar / Korkut BORATAV – sol.org.tr
TÜİK Nisan-Haziran 2018’de millî gelirin yüzde 5,3 oranında büyüdüğünü belirledi.Kriz algılamaları yerleşirken bu bilgiyi nasıl karşılamalı?
Haziran’dan bu yana, Türkiye ekonomisinin bir kriz gündemine girdiğini defalarca yazdım. Kriz gündemi, krize geçiş tarihinden elbette önce gelir.Bunalımın ön-göstergeleri, sermaye hareketlerinin gerilemesiyle Mart’ta ortaya çıktı.Sonraki aylarda titizlikle incelediğimiz üretim, istihdam verileri, yaygın eğilimin küçülme değil, durgunlaşma olduğunu belirledi.
Ekonomik küçülmenin yaygınlaşması, millî gelirin düşmeye başlaması, krize geçiş dönemeci olarak görülebilir.
Geçen hafta bu köşede, son istatistiklere “durgunlaşma mı; küçülme mi?” sorusuyla göz attım ve şu sonuca vardım: Türkiye ekonomisi, 2018’in ikinci yarısında durgunluktan küçülmeye geçmektedir.
TÜİK’in son bulgusu yılın ilk yarısıyla ilgilidir ve durgunlaşma eğilimini yansıtmaktadır; bana göre, biraz hafifleterek…
Kırılgan ortamda seçim ekonomisi
Haziran 2018’e kadar tipik bir seçim ekonomisi izlendi. Kamu açıkları ve Hazine destekli kredi genişlemesi iç talebi pompaladı.2017’de TÜİK’e göre %7,3’lük, IMF’ye göre %7’lik büyüme temposu böyle gerçekleşti.
Ne var ki uluslararası likidite daralma dönemine girmişti.ABD tahvil faizleri ve dolar yükselmekteydi.Spekülatif yatırımların “kırılgan yükselen ekonomiler”den çıkışa başlaması beklenmekteydi.
Türkiye, yıllardan beri “kırılganlar listesi” içindeydi; ilk etkilenenlerden biri oldu.Büyüme ivmesi, hızla üretim ve dış kaynak sınırlarına tosladı; enflasyon ve cari açıklar tırmandı.Bu olgular Mart’ta sıcak para çıkışlarını tetikledi. Yine de finans çevreleri, Haziran seçimleri sonrasında siyasi iktidarın (geçmişte olduğu gibi) “sağduyuya, istikrara döneceği” beklentisindeydi. Cumhurbaşkanı’nın Londra’da zirveye çıkan “aykırı söylemleri” bu beklentiyi çökertti.“Papaz davası, Trump’ın tepkisi” de eklendi.Dış kaynaklarda “sert durma” gerçekleşti.Dışsal şok, döviz fiyatlarının çalkantılı tırmanması (ve uzantıları ile) ekonomiye taşındı.
Nisan-Haziran büyüme verileri zıt yönlü bu iki hareketin türevidir: Ekonomiyi kamu maliyesi genişletmekte; döviz piyasalarından gelen etkiler frenlemektedir.
Millî gelir istatistiklerine yansımasını gözden geçirelim.
Nisan-Haziran 2018: Sektör göstergeleri
2018’in Ocak-Mart ve Nisan-Haziran dönemlerinin millî gelir bulgularını önce sektörlere göre karşılaştıralım. TÜİK’in ana sektörler için belirlediği ortalama büyüme hızları yüzdeler olarak ve ana sektörler itibariyle aşağıdadır:
Tarım: 6,1 → -1,5
Sanayi: 8,1 → 4,3
İnşaat: 6,6 → 0,8
Hizmetler: 10,4 → 8,0
M. Gelir: 7,3 → 5,2
Bu bulgular, durgunlaşmanın tüm sektörlerde yaygınlaştığını gösteriyor.Son üç ayda tarım küçülmüş; inşaat sektörü sıfır büyümeye yaklaşmıştır.Sanayide büyüme temposu yarı yarıya düşmüştür. Ne var ki bu son bulgu dahi, İstanbul Sanayi Odası anketleriyle hesaplanan sanayi PMI (Markit) endeksleriyle tutarsızdır. Sektör-içi anketlerle derlenen sipariş, üretim, istihdam, stoklar gibi bilgilerden türetilen bu endeks, Mayıs ve Haziran’da sanayi sektöründe daralma göstermiştir.
TÜİK, 2016’dan bu yana sektörel milli gelir verilerini üretim anketlerinden değil, idarî kayıtlardan derlemeye başladı. Bu yöntemi ve sonuçlarını defalarca eleştirdik.Öyle anlaşılıyor ki yeni veriler, sanayi sektöründeki üretim hareketlerini gecikmeli olarak izlemektedir.Sektörün daralması herhalde bir sonraki millî gelir tahminlerine yansıyacaktır.
Bir başka sorun daha var: Nisan-Haziran aylarında tarım, sanayi ve inşaat sektörleri, büyüme temposu bakımından millî gelirin gerisinde (tarım ise küçülerek) kalmıştır. Bu üç üretken sektörün (ağırlıklı) ortalama büyüme hızı yüzde 1,3’tür.Ekonominin büyüme hızını yukarı çeken sektör, %8’lik bir tempo ile, “hizmetler” olmuştur. TÜİK, bu başlık altında ticaret, ulaştırma, depolama, konaklama, yiyecek alanlarını toplamış; kamu yönetimi, finans ve küçük “hizmet” kolları dışta tutulmuştur.
Bu kapsamdaki “hizmetler”in, üç üretken sektör (tarım, sanayi ve inşaat) ile yoğun geri ve ileri bağlantılar içinde olduğu açıktır.Ekonomik olgunlaşmanın uzun dönemde “hizmetler” sektörünü genişleteceği de iyi bilinen bir eğilimdir. Ancak, üç aylık bir dönemde TÜİK’in kapsamına giren “hizmetler”de belirlenen (yüzde 8’lik) büyüme hızını, tarım-sanayi-inşaat sektörlerindeki ortalama büyüme (yüzde 1,3’lük) ile yan yana koyunuz. Üretken sektörlerden bu kadar kısa sürede ve bu boyutta bir “bağımsızlaşma ve kopma”, en azından abartılı görünmelidir.
TÜİK’in millî gelir hesabında kullanılan idarî kayıtlar, bir kez daha tartışmalı sonuçlar üretmektedir.
Nisan-Haziran 2018: Ana harcama kalemleri
Şimdi de TÜİK’in 2018’in Ocak-Mart ve Nisan-Haziran için belirlediği büyüme hızlarını yüzdeler olarak ve ana harcama kalemleri itibariyle karşılaştıralım:
Özel tüketim: 9,3 → 6,3
Kamu tüketimi: 4,9 → 7,2
Sermaye birikimi: 7,9 → 3,9
İhracat: 0,7 → 4,5
(“Eksi”) İthalat: 15,4 → 0,3
Millî gelir: 7,3 → 5,2
Harcamalara göre millî gelir hesabında özel, kamusal tüketim, sermaye birikimi ve ihracat toplanır; mal ve hizmet ithalatı bu toplamdan çıkarılır.
Nisan-Haziran bulguları yukarıda değindiğim politikaların izlerini taşıyor: Büyüme hızını özel tüketim ve devletin cari harcamaları (kamu tüketimi) sürüklemektedir. Özel tüketim artışları 2017’de başlatılan KGF destekli kredi genişlemesinin ivmesini içermektedir; kamu harcamalarındaki (ikramiye, teşvik vb ödemeler) artışlar ise bu dönemde öne çıkmıştır.Bu iki harcama kaleminin artış hızı, GSYH büyüme temposunu aşmıştır.Kredi genişlemesinin Ocak-Mart döneminde sermaye birikimine yansıması ise son üç ayda aşınmıştır.
Dış ticaret, ihracat artışının ithalatı aşması nedeniyle millî geliri yukarı çekmiştir. Bu bulgu, ilk bakışta şaşırtıcıdır; zira, dolarlı dış ticaret verilerine göre Nisan-Haziran 2018’de mal ve hizmet ithalatı, ihracattan daha hızlı artmış; dış ticaret açığı 1 milyar dolar civarında genişlemiştir. Buna göre dış ticaretin millî geliri aşağı çekmesi beklenmeliydi.
Bu “tutarsızlık”, Nisan-Haziran 2018 dış ticaret verilerinin sabit (ve 12 ay öncesine ait) fiyatlar (“hacim endeksi”) ile hesaplanmasından kaynaklanıyor.Son üç ayda, ihracat/ithalat fiyatları arasındaki makas (“dış ticaret hadleri”) yüzde 1,9 oranında ihracat aleyhine seyretmiştir.
TÜİK, dış ticareti milli gelir hesaplarına katarken, “Nisan-Mayıs 2017’nin ihracat ve ithalat fiyatları değişmeden, olduğu gibi devam etseydi on iki ay sonra GSYH ne olurdu” sorusunu yanıtlamaktadır. 12 ay öncesinin fiyatları, Nisan-Haziran 2018’de bozulmuştur. Büyüme, “…miş gibi” hesaplanırsa, “hissedilmez”.Zira, bozulan fiyatlarla yapılan dış ticaret, aslında, ekonomiyi yoksullaştırmaktadır.
Bu yanıltıcı bulgu, bir sonraki dönemde ters yönlü işleyebilir ve TÜİK’in yeni “hacim endeksi” yönteminden türeyen bir sapma olarak hep karşımıza çıkabilir.
2016’dan itibaren GSYH “gelir yöntemi” ile de hesaplanıyor.Böylece cari fiyatlarla millî gelirde ücretlerin payı belirlenebiliyor.Bu bulgu, harcamalar yoluyla millî gelir hesabını denetleyen bir etken de olabilir.
Nisan-Haziran 2018’in ücret payını bir önceki yılla karşılaştıralım; bölüşümün ücretliler aleyhine dönüştüğü gözlenecektir: %32,3 → %32,0…Ücret payındaki aşınma 2017’nin tümünde ve Ocak-Mart 2018’de de süregelmiştir.Türkiye toplumunun en kalabalık tüketici öğesini ücretle, maaşla geçinenler oluşturur. Bu insanların (ücretlerin) millî gelirden paylarının aşındığı dönemlerde özel tüketim GSYH’dan daha hızlı artmıştır. Nasıl? Bir hesap hatası yoksa tek yanıt, AKP’nin Türkiye emekçilerine “armağan” ettiği borç tuzağı ile.
Temmuz 2018 ve sonrası…
Geçen hafta bu köşede küçülmeye işaret eden ekonomik göstergelere değindim: İç talep daralması Haziran’dan itibaren ithalatı aşağı çekmiş; kredi faizleri yatırımları durduracak, emekçileri “borç tuzağı”ndan kaçıracak oranlara sıçramış; PMI sanayi endeksi Temmuz-Ağustos’ta da daralma göstermiştir.
Ekonominin tümü aşağı çekilmekte midir? Nisan-Haziran GSYH istatistikleri, 2018 millî gelirinin küçülme olasılığını dışlamaktadır. Son altı ayda sıfır büyüme varsayalım; 2018’in ortalama büyüme hızı yüzde 2,8’e inecektir. Capital Economics adlı bir kuruluş, makul bir öngörü yapmış: GSYH Ekim-Aralık 2018’de yüzde 2; Ocak-Mart 2019’da yüzde 4 oranında daralacak… Bu öngörüyü, Temmuz-Eylül ayları için sıfır büyüme kestirimi ile birleştirin; 2018’in tümünde yüzde 2,3’lük büyüme hesaplanacaktır.
Ne var ki dolarlı millî gelir düşecektir ve buna ilişkin öngörüleri de eklemeliyiz. Dünya’da (12 Eylül) Alaatin Aktaş titiz bir çalışma yapmış: Farklı ortalama dolar kuru, GSYH deflatörü (enflasyonu) ve reel büyüme varsayımları ile 2018 milli gelirini 736-759 milyar dolar aralığında öngörmüş. Bu öngörü, dolarlı milli gelirin 2018’de yüzde 11-13 civarında düşmesi anlamına gelir ve dış borç / millî gelir oranını yüzde 62-63 aralığına çıkarır.
Bu son aralık, bir dış borç krizinin ön-göstergesi olarak yorumlanabilir. Geçen hafta tartıştığımız bu “kâbus senaryosu” belki de ufuktadır.
Yeni istatistikler yayımlandıkça “iyi haberler” azalacaktır.
-
06.03.2024 MİLASTA YENİ NESİL ÜRETEN BELEDİYECİLİK
-
23.10.2021 Niyazi Yalçınkaya'ya
-
02.08.2021 'Pabuççu muştası' ya da fonculuk üzerine
-
31.07.2021 Güney Afrika’da ayaklanma nasıl yorumlanmalı?
-
30.07.2021 Sorunlar, öncelikler, saplantılar, Kıbrıs ve diplomasiye dair
-
27.07.2021 “Politik Oblomov'luk: Orta sınıf muhalifliği
-
26.07.2021 Küresel İktisadi Tarihçe
-
17.07.2021 Büyüyen sınıf çelişkileri
-
16.07.2021 MİLAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI' NDAN NUTUK ARMAĞANI
-
15.07.2021 Kadim içecek limonata
-
13.07.2021 Çin Komünist Partisi’nin 100’ncü yıldönümü
-
09.07.2021 Irkçılığın yeni yüzü: Yahudi düşmanlığının yerini mülteci düşmanlığı mı aldı?
-
09.07.2021 Keyfilik!
-
08.07.2021 Çökme, çöküş, çıkış
-
07.07.2021 Ağlıyor hayat…
-
06.07.2021 Faşizm sonrasında ekonomik seçenekler
-
05.07.2021 AKP: Yükselişi ve tükenişi (II)
-
08.04.2021 Gerçek gündem nedir?
-
07.04.2021 Çürüme, çöküş, ahlak, adalet
-
06.04.2021 Merkez Bankası Operasyonu: Niçin?
-
31.03.2021 İktidarın toplumsal/ekonomik maliyeti
-
30.03.2021 Bir kararnamelik muhalefet!
-
29.03.2021 SABRIN SONU…
-
27.03.2021 DEVRAN DÖNSÜN SARIKEÇİLİLER YÜRÜSÜN
-
26.03.2021 Gece yarısı kararnamelerindeki Türkiye
-
25.03.2021 AB dağılıyor: Küresel ekonomik savaş insanlığın geleceğini tehdit ediyor
-
24.03.2021 Ekonomide fırtına günleri
-
23.11.2020 GECE YAĞMUR KOKUYOR
-
24.06.2020 Krizde para, maliye politikaları ve Türkiye
-
11.06.2020 Eğilimleri mutlaklaştırmak
-
01.06.2020 19 Mayıs 1919-2020
-
28.05.2020 İki yıl içinde ikinci döviz krizi
-
01.05.2020 AF NEDİR?
-
08.01.2020 BİR DENİZCİ GÖZÜYLE KANAL ISTANBUL
-
30.10.2019 Ekonomik-mali açmazlar çoğalırken
-
22.10.2019 Ekvador’da 'IMF ayaklanması'
-
15.10.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (13) / Seven NİŞANYAN – Müjde NİŞANYAN HERKESİN BİLMEDİĞİ OLAĞANÜSTÜ YERLER
-
14.10.2019 “Monşerlerden” fikir alınsaydı Türkiye bu durumda olmazdı
-
11.10.2019 Sömürü oranları ve dünya ticareti: Bugün, kırk yıl once
-
09.10.2019 Gerçeklere direnmek
-
08.10.2019 Hasan ÖZGEN - “IŞIK ÜLKESİ” MİLAS
-
07.10.2019 TWEEN TEHLİKESİNİN FARKINDA MIYIZ?
-
03.10.2019 DÜNYANIN YUVARLAK OLDUĞUNU BİLMEYENLER DÜNYAYI MI YÖNETİYOR?
-
27.09.2019 Emekten yana program?
-
24.09.2019 Artık AKP’yi ayakta sadece o yapı tutuyor
-
24.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (10) Aynur DURUKAN BALAT, İLYAS BEY CAMİİ
-
17.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (9) / MİLAS KİTABELERİ
-
10.09.2019 CHP 100 yaşında
-
10.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (8) - KARTPOSTALLARDAKİ MİLAS’LAR
-
09.09.2019 Son kırk yılın dönüm noktaları
-
04.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (7) - SELÇUK EREZ İSTANKÖYALTI BODRUM
-
21.08.2019 Müdahale gecikmedi
-
21.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (6) ERHAN GÜNAY - YARIM ASIR ÖTESİNDEN GEÇMİŞTE MİLAS
-
20.08.2019 BİR REKTÖR ÜNİVERSİTE ADINA BİLDİRİ YAYINLAYAMAZ
-
20.08.2019 Kara Elmas, Kara Zeytin, Kara Yazı
-
15.08.2019 Tarım üreticisi ve işçisi perişan
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (5) MEHMET GÜNSÜR CAIQUE / HİKAYELER
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (4) BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
06.08.2019 IMF Ekvador’da
-
03.08.2019 Onbirinci Plan tarım için ne öngörüyor?
-
31.07.2019 BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
30.07.2019 Dış finansman sorunları
-
29.07.2019 HUKUK TANIMAZLIKTA EL ARTTIRMAK / KIYILARI ŞİRKET GİBİ YÖNETMEK
-
26.07.2019 BU DURUMDAN UTANIYORUM
-
25.07.2019 Medrese dönemi
-
24.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (3)
-
22.07.2019 Düzelen cari denge: İyi mi? Kötü mü?
-
20.07.2019 BİR ZAMANLAR ANADOLU’DA
-
17.07.2019 Temmuz günlükleri
-
17.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (2)
-
15.07.2019 Türkiye’nin kredi puanları: Kimler düşürüyor? Niçin?
-
13.07.2019 MİNİMALİZM
-
12.07.2019 TORUNLARININ GELİRİNİ YİYİP MÜREFFEH YAŞIYORUZ DİYEN GAFİLLER
-
10.07.2019 Reis ve damadı haksız mı yani?
-
09.07.2019 KABİLELEŞMEK
-
08.07.2019 Ekonomik bunalımın seyri
-
04.07.2019 Kaybın telafisi yok
-
01.07.2019 İstanbul seçimi: Sıradan gözlemler
-
27.06.2019 CUMHURİYETE KARŞI İHANET MİADINI DOLDURMAK ÜZERE
-
26.06.2019 Seçim sonrası
-
22.06.2019 Yeni 'Arap Baharı' ve kadınlar
-
19.06.2019 Bir nesil harcanırken
-
19.06.2019 Yerelde ekolojik özerklik
-
17.06.2019 Suriye’de tehlikeli tuzaklara devam…
-
14.06.2019 YANLIŞ BİLGİLER PASLI ÇİVİLER GİBİDİR, ÇIKARILMASI ÇOK ZORDUR...
-
12.06.2019 Sorunlu siyaset
-
10.06.2019 Hindistan’da seçim: Faşizme doğru bir adım
-
08.06.2019 Ekonomi nasıl küçülüyor?
-
30.05.2019 GEÇMİŞE DÖNÜŞ
-
28.05.2019 AKP’NİN BU YALANLARINA İNANMAK, ÜLKEYİ EMPERYALİSTLERE TESLİM ETMEKTİR
-
22.05.2019 ÖRNEK BİR OLAY…
-
16.05.2019 Venezuela Darbesi
-
15.05.2019 Dış politikada yeni kaymalar mı?
-
09.05.2019 Önümüzdeki Nesil Sıkıntılı Dönemler Yaşayacak
-
06.05.2019 Şermin Narwani Suriye’yi anlatıyor
-
02.05.2019 Sermayenin sesi fazla yükseliyor
-
29.04.2019 Dış politikada yol ayrımı
-
27.04.2019 Hindistan seçime giderken
-
26.04.2019 Mazbata mazbata olalı böyle çile görmemişti!
-
23.04.2019 Berat Albayrak’ın 'Reform' programı
-
17.04.2019 Kırılmalar
-
15.04.2019 IMF’nin Nisan Raporu’nda Türkiye
-
11.04.2019 Bitirilemeyen yerel seçimler...
-
08.04.2019 Seçim sonrasında birkaç tespit
-
02.04.2019 Yerel seçim sonuçları üzerine
-
02.04.2019 Donald Trump ve diğerleri
-
01.04.2019 Rejimin niteliği yeniden
-
29.03.2019 Yerel seçimlerde uğraklar: 1989, 2009, 2019
-
26.03.2019 Emperyalizm Venezuela’da
-
25.03.2019 IMF Arjantin’de
-
18.03.2019 Ocak 2019’da Ekonomi
-
13.03.2019 Tarımdaki teslimiyet tersine çevrilmelidir
-
05.03.2019 SAMİMİYET
-
04.03.2019 2018’de ödemeler dengesi
-
28.02.2019 Yerel seçimler üzerine
-
25.02.2019 Devlet manavlık yapar mı?
-
21.02.2019 “Aslan, ceylan, sırtlan, zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir”
-
18.02.2019 GÜVENMEK
-
16.02.2019 Venezuela üzerine birkaç tespit
-
14.02.2019 TEK BAŞINA NE KADAR MUTLUSUN?
-
07.02.2019 Çeyrek yasama dönemi
-
05.02.2019 PAYLAŞMAK
-
31.01.2019 Siyasetin sefaleti
-
29.01.2019 ABD’de sosyalizm canlanıyor
-
28.01.2019 BİR KIŞ GÜNÜ KIYIKIŞLACIK..
-
26.01.2019 İktidarın malî kayırma/cezalandırma hesapları
-
24.01.2019 Gerçekte kim kurtarılıyor?
-
23.01.2019 Ekonomik bunalım nasıl seyrediyor?
-
17.01.2019 Suriye'de gerçeklerle yüzleşememek
-
08.01.2019 Üniversite(li)lere ne oluyor?
-
07.01.2019 2018 sonunda Fransa’da güzel bir olay
-
04.01.2019 2018'den 2019'a BAKIŞLAR
-
03.01.2019 ABD ve Çin: Ekonomik savaşın ilk bilançosu
-
02.01.2019 2018 sonunda borsa çöküntüsü
-
26.12.2018 Rejimin niteliği
-
25.12.2018 BODRUM ADAYLARI VE CHP
-
24.12.2018 Tepkiler sisteme karşı döner mi?
-
19.12.2018 Haziran paranoyası sürüyor
-
18.12.2018 Millî Gelir Temmuz-Eylül istatistikleri
-
14.12.2018 TÜRKİYE DÖKÜLÜYOR
-
10.12.2018 'Piyasalar' faşistleri seviyor. Meksika ve Brezilya: Başkanlar ve borsalar.
-
04.12.2018 Göçmenler, Suriyeliler, siyasetçiler. “Güney” coğrafyasının kurbanları…
-
03.12.2018 Bir çifte standart
-
30.11.2018 BUNU YAPAN SİYASİ KADRO YA CAHİLDİR YA EMİR KULUDUR
-
30.11.2018 İktidarın Gezi takıntısı
-
30.11.2018 Krizin bazı istatistikleri
-
26.11.2018 MUSTAFA KEMAL VE SULTAN SÜLEYMAN
-
22.11.2018 Enflasyonun anlamları
-
14.11.2018 1968 Dünyası ve Vietnam
-
13.11.2018 Cumhuriyetin ilk ve son onbeş yılı
-
31.10.2018 Arjantin ve Türkiye: 2001 ve 2018
-
31.10.2018 95 YILDA ÖĞRENEMEDİK...
-
30.10.2018 ABD'nin kendini teşhiri
-
22.10.2018 Brezilya: 'Piyasalar' faşist adayı destekliyor
-
19.10.2018 “TÜRKİYE KRİZİN BAŞINDA, BANKALAR DAHİL İFLASLAR YOLDA”
-
15.10.2018 Hem hegemon hem muhalif
-
13.10.2018 Yeni sularda yüzmek
-
10.10.2018 BODRUM-MARMARİS YARIŞI
-
09.10.2018 YEP: IMF’siz bir IMF programı
-
29.09.2018 Politikada kaygan zeminler
-
28.09.2018 TRAFİK TE KAN ALKOL DÜZEYİ NE OLMALI?
-
27.09.2018 Yeni Ekonomi Programı
-
26.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye bakışlar
-
22.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye Bakışlar
-
19.09.2018 VARLIK FONU, EMPERYALİSTLERE SUNULAN OLAĞANÜSTÜ HİZMETTİR
-
12.09.2018 Krizler Yayılırken
-
11.09.2018 Biri Yılmaz Güney, diğeri Erkan Yücel...
-
08.09.2018 Dişleri sökülmüş muhalefet
-
05.09.2018 Tüm Bunlar Üçüncü Dünya Savaşı
-
04.09.2018 Zor günler
-
01.09.2018 Faşizm Tartışmaları: Hindistan, Türkiye
-
28.08.2018 ‘Lütuf düzeni’ ve kriz
-
27.08.2018 Okluk yine kapandı
-
17.08.2018 Kaçınılmazın hızlandırılması
-
08.08.2018 Sürdürülemezlik
-
01.08.2018 ‘Duygusuz Nesil’ Tehlikesi
-
30.07.2018 Ekonomik krizden medet ummak
-
27.07.2018 Silahla şaka olmaz
-
20.07.2018 AKP’nin devrettiği ekonomik sorunlar
-
20.07.2018 İşte bu olmadı, hem de hiç olmadı …
-
19.07.2018 ‘Şirket gibi yönetmek’
-
13.07.2018 ‘Kurtarılmış Maden Bölgeleri’ geliyor
-
10.07.2018 Madımak sonrasında konuşan siyasetçiler
-
05.07.2018 Bu enkazı kim kaldıracak?
-
26.06.2018 Ülkemiz bölündü
-
25.06.2018 2017’den bir yazı
-
21.06.2018 Yeni bir rekor daha ve sonrası …
-
04.06.2018 Krize karşı kim hazırlıklı?
-
30.05.2018 ‘Mal Beyanı’ Komedisi
-
21.05.2018 SAHİPSİZ BODRUM’UN ÇARESİZLİĞİ
-
14.04.2018 Artuk Bey, Artuklu ve Artukoğulları Beyliği
-
14.02.2018 Kalbimde Atatürk var ...
-
19.01.2018 Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı
-
27.11.2017 Destekleyici, Yetkili ve Güvenilir Anne Baba olmak
-
20.11.2017 Sıra, sahillere geldi
-
20.11.2017 5 Adımda Depresyondan Korunma
-
13.11.2017 Öfke Kontrolü
-
06.11.2017 Bebeklik Döneminde Sağlıklı Kimlik Gelişimi
-
28.10.2017 Diyetisyen Bakışı: Diyet Değil, Yaşam Tarzı!
-
07.10.2017 Yaz saati ve inat
-
02.10.2017 Barzani Referandumu ve sonrası
-
12.08.2017 Erdoğan’ın Tehlikeli Planı
-
07.08.2017 Kişilik Bozukluğu
-
31.07.2017 Çomakdağ Türkmenleri (Kızılağaç / Ketendere / İkiztaş / Sarıkaya)
-
26.07.2017 Öngörülebilen Kaos - 2019
-
20.07.2017 AKP iktidarı çöküş sürecinde
-
10.07.2017 Ormanlarımız nasıl yanıyor?
-
25.05.2017 A N M A - Nazmi Özgül’ün anısına
-
05.05.2017 Aile Danışmanlığı
-
02.05.2017 “Siz bizlerden korkmayın, doğadan korkun efendim …”
-
29.04.2017 Sanatın İç Sesi
-
31.03.2017 Küçük Ev
-
23.03.2017 Bir olalım, Tek yürek olalım
-
21.03.2017 Rengarenk olsaydı
-
21.02.2017 “Milas’ın Sis Perdesi”
-
16.02.2017 Kanma, sonra da yanma
-
27.01.2017 Narin Çiçek: Turizm
-
21.01.2017 Vekilime Mektup
-
16.01.2017 Dokuz Kahraman Vekil
-
11.01.2017 Meşe tohumları çimlenecek mi?
-
10.12.2016 Bir Güvercin uçurun
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.