- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 12 September 2018, Wednesday 19:24
- 3237 kez okundu
Cumhuriyet rejimi, siyasi, kurumsal, ideolojik yapısıyla ağır saldırılara maruz kaldıktan, uzun dönemli bir kriz yaşadıktan sonra ruhunu teslim etti.Yıkıcıları henüz yıktıklarının yerine arzuladıkları “İslamcı cumhuriyeti” tam kurabilmiş değiller; bu konuda çok gayretliler ama iç ve dış ahval (vaziyetler) biraz namüsait.
Yıktıkları şeyin de esasen olgunlaşması onyıllardır sekteye uğramış, siyasal İslamcı iktidarın yaylım ateşleri öncesinde dahi içten içe çürümeye başlamış, kendini savunma düzeneklerini bile geliştirememiş, bu düzeneklerden sayılan kurumları (askeriyesi, yargısı, siyasal partisi, medyası) erkenden havlu atmış “tuhaf bir nesne” olduğu da bugün artık daha iyi anlaşılıyor. Dümenini emperyalizmden ve onun askeri/ekonomik düzeneklerinden yana kırdığı zamanlardan beri bu “melez” cumhuriyetinin kendi kurucu özelliklerini, bilhassa bağımsızlık ve laiklik ideallerini koruması esasen bir olanaksızlıklar seti içine kilitlenmişti. Bunların somutlaşması zaman aldı, bilince sıçraması da bazıları açısından epey uzun sürdü.
O kadar ki, daha üç-beş yıl öncesine kadar iflah olmaz liberallerimiz ve Kürt milliyetçilerimiz, bir “demokrasi geliştirici”/ “vesayet kırıcı” siyasal İslamcı iktidar illüzyonunun peşine takılmış, herkese ders veren “aydınlatıcılar” rolünü oynamayı benimseyebilmişlerdi. Batılı siyasetçi ve aydınları “aydınlatanlar” da bunlardı; ama doğrusu Batı’nın ikiyüzlülüğü de işlerini kolaylaştırıyordu. Bu illüzyonu kırmakta halkın Gezi Direnişi önemli bir uğrak noktasını oluşturdu; ama etnik milliyetçiler “kendi davaları” uğruna “umutlarını” Gezi’den sonra iki yıl daha koruyabildiler.
***
Türkiye’de “askeri vesayet” gerçekten kırıldı, ama içinden askeriyenin siyasal İslam’a vesayeti çıktı.Uzun bir kuluçka dönemi yaşadığı anlaşılan bu vesayetin birinci türü, Nurcu olanı, ABD destekli bir darbeye bile girişebildi.Şimdi, şükürler olsun, askeriyemiz iktidardaki diğer türüne biat etmiş durumda. Aslında 1971 ve 1980 darbeleri, NATO ordusuna dönüşmüş TSK’nın iç ve dış sermayenin talepleri doğrultusunda Cumhuriyetin kurucu değerlerini korumak değil gerekirse batırmak görevini de üstlenebileceğini cümle âleme yeterince göstermiş olmalıydı.
Yargının durumu eskiden de mükemmel değildi, ama bugünkü durumuna hiç düşmemişti; şimdiki durumu gerçekten yürekler acısı.
Siyasetteki kurumsal aşınma da gözlerimizin önünde gerçekleşti.1980 sonrasında Cumhuriyetin kurucu partisinin yediği kapatılma darbesinden daha vahimi, egemen sistemin “neoliberalizmden başka alternatif yok” ideolojik saldırısının altında kalması oldu. 1990’ların başlarındaki sorunlu iktidar deneyimi ve 1994’te IMF’li 5 Nisan Kararları’na ortak olması, bu hareketten umudun kesilmesinde belirleyici oldu. Seçmen, 1994 yerel seçimlerine üç ayrı parti halinde katılan CHP ve türevlerini, üç büyük kentin büyükşehir belediyelerinin kaybedilmesinden sorumlu tuttu; 1995 ve 1999 hezimetleri bunun faturası oldu. 1999’da oyların yöneldiği Ecevit hareketi ise, ülkeyi daha kapsamlı bir IMF teslimiyetine soktuktan ve IMF programı büyük (ve beklenen) bir krizle birinci yıl sonunda krize girdikten sonra, kenarda semirtilen siyasal İslamcı harekete iktidarı altın tepsi içinde sunmuş oldu.
AKP döneminde Meclis’in anamuhalefeti konumunu yeniden üstlenen CHP, toplumun Cumhuriyet’in yıkılışına seyirci kalmasını - yavaş yavaş haşlanan bir kurbağa misalindeki gibi- adeta kolaylaştırıcı bir siyaset tarzını benimsedi.İktidarın yeni bir rejim inşa etme niyetlerini perdeleme görevini neredeyse iktidardan daha büyük bir azimle gerçekleştirdi.Çünkü iktidarın niyetlerinin erkenden teşhis ve teşhir edilmesi, daha şiddetli ve cepheden bir muhalefeti gerektirecek, Meclis’e hapsolmuş uyum/düzen esaslı konvansiyonel bir muhalefet tarzının terkedilerek risk alınmasını icap ettirecekti.CHP bu özelliklerini 1945’ten itibaren, henüz daha iktidardayken bile terketmişti.
Böyle bir gidişatta medyanın iktidar tarafından adım adım teslim alınışı herhangi bir haber değeri bile taşımıyordu. Sermayenin medyasından kimse demokrasi kahramanlığı bekliyor değildi; ama “bu kadar mı olur” denilecek bir pespayelik de beklenmiyordu tabii. Okuryazar kitleleri gazete okurluğundan soğutacak böyle bir akıldışılığın iktidarın ne denli işine yaradığı ise ayrı bir konuydu.
***
Cumhuriyet Gazetesi’ne ilk liberal saldırı henüz İlhan Selçuk ve Uğur Mumcu’nun sağlığında 1990 başlarında yapılmıştı.Özal tayfasının, Hasan Cemal’lerin gerçekleştirdiği bu saldırı okuyucu tepkileri nedeniyle tutunamamış ve Gazete kısa sürede eski yönetimine kavuşmuştu.Bundan sonra, İ. Selçuk’un girişimiyle Gazete bir Vakıf yönetimine bırakılarak bu tür saldırılardan korunmak istenmişti. Ancak, anlaşılan, Vakıf yönetiminde kurulan bıçak sırtı dengenin sorunlu olması nedeniyle Cumhuriyet Ocak 2015’te yeniden liberal eksene kayan bir yönetim değişikliğine konu olmuştu. Can Dündar’ın Genel Yayın Yönetmenliğine getirildiği, onun da “yetmez ama evetçi” kesimden olanları da içeren simaları Cumhuriyet’e monte ettiği bu dönemin, başlangıç sorunlarına rağmen sonradan belli ölçüde sindirilmesinin (okuyucunun önemli bir bölümüyle büyük bir kriz yaşanmamasının) bazı nedenleri vardı. Birincisi, “yetmez ama evetçi” kesim, AKP iktidarından ağzının payını aldığı için iktidara karşı belirli ölçüde eleştirel bir konumu benimsemişti (ama bu, Cumhuriyet Vakfı’nın ilkeleriyle çelişen değerlendirmelerini, Ahmet Altan gibi Taraf sorumlularının Gazete’ye yazı vermelerini engellemediği ölçüde yeni krizlere gebeydi).İkincisi, “yetmez ama evetçi” olmayan gazeteciler ve aydınlardan da Cumhuriyet ailesine katılanlar olmuştu.Bunların okuyucuda karşılığı çok olumluydu. Üçüncüsü, Cumhuriyet yönetici ve yazarlarının önemli bir kısmının AKP’nin yargı sopasıyla cezalandırılmak istenmesine okuyucu çok net bir tepkiyle dayanışma göstermekteydi. Dördüncüsü, eski yöneticilerden bir bölümünün Vakıf yönetimindeki sorun için ve yönetimin değiştirilmesini sağlamak üzere mahkemeye gitmesi, AKP tahakkümünün zirve yaptığı koşullarda pek de hoş karşılanmıyordu (burada, olayların gelişiminin Gazete’de okuyucuya aktarılış biçimi de etkili oluyordu kuşkusuz; ama bunun üzerine bir hüküm yürütecek bilgiye sahip değiliz).
Her durumda, gelinen noktada, her iki tarafın da süreci kötü yönettiği, duygusal kopuşu derinleştirdiği ve sonuçta gazetecilik yapmayı birinci öncelik sayması gereken kökten gazetecilerin bile -hepsi için ideolojik bir ayrışma zemini olmaksızın dahi- takım ruhuyla hareket etmeyi seçtikleri bir ayrılık süreci yaşanmış gözükmektedir. Keşke yönetimi yeniden üstlenenler, bazı gazetecilerin gitmemesi için yeterince ısrarcı olabilselerdi. Bir Güray Öz, bir Çiğdem Toker, bir Ceyda Karan, bir Kemal Can -ve sayamadığım başka isimler- Cumhuriyet içinde gazetecilik yapmaya devam edebilselerdi.
Şunu da belirtmeden geçmeyeyim: Daha geçen haftaki soL Haber Portalı yazımda sevgili Güray Öz’den uzun alıntılar yapmıştım. Korkut Boratav Hoca da 24 Ağustos tarihli yazısında benzer bir uzun alıntıyı Kemal Can’ın yazısından yapmıştı.Yazılı basını ve gazeteciliği zenginleştiren kalemlere her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz.
-
06.03.2024 MİLASTA YENİ NESİL ÜRETEN BELEDİYECİLİK
-
23.10.2021 Niyazi Yalçınkaya'ya
-
02.08.2021 'Pabuççu muştası' ya da fonculuk üzerine
-
31.07.2021 Güney Afrika’da ayaklanma nasıl yorumlanmalı?
-
30.07.2021 Sorunlar, öncelikler, saplantılar, Kıbrıs ve diplomasiye dair
-
27.07.2021 “Politik Oblomov'luk: Orta sınıf muhalifliği
-
26.07.2021 Küresel İktisadi Tarihçe
-
17.07.2021 Büyüyen sınıf çelişkileri
-
16.07.2021 MİLAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI' NDAN NUTUK ARMAĞANI
-
15.07.2021 Kadim içecek limonata
-
13.07.2021 Çin Komünist Partisi’nin 100’ncü yıldönümü
-
09.07.2021 Irkçılığın yeni yüzü: Yahudi düşmanlığının yerini mülteci düşmanlığı mı aldı?
-
09.07.2021 Keyfilik!
-
08.07.2021 Çökme, çöküş, çıkış
-
07.07.2021 Ağlıyor hayat…
-
06.07.2021 Faşizm sonrasında ekonomik seçenekler
-
05.07.2021 AKP: Yükselişi ve tükenişi (II)
-
08.04.2021 Gerçek gündem nedir?
-
07.04.2021 Çürüme, çöküş, ahlak, adalet
-
06.04.2021 Merkez Bankası Operasyonu: Niçin?
-
31.03.2021 İktidarın toplumsal/ekonomik maliyeti
-
30.03.2021 Bir kararnamelik muhalefet!
-
29.03.2021 SABRIN SONU…
-
27.03.2021 DEVRAN DÖNSÜN SARIKEÇİLİLER YÜRÜSÜN
-
26.03.2021 Gece yarısı kararnamelerindeki Türkiye
-
25.03.2021 AB dağılıyor: Küresel ekonomik savaş insanlığın geleceğini tehdit ediyor
-
24.03.2021 Ekonomide fırtına günleri
-
23.11.2020 GECE YAĞMUR KOKUYOR
-
24.06.2020 Krizde para, maliye politikaları ve Türkiye
-
11.06.2020 Eğilimleri mutlaklaştırmak
-
01.06.2020 19 Mayıs 1919-2020
-
28.05.2020 İki yıl içinde ikinci döviz krizi
-
01.05.2020 AF NEDİR?
-
08.01.2020 BİR DENİZCİ GÖZÜYLE KANAL ISTANBUL
-
30.10.2019 Ekonomik-mali açmazlar çoğalırken
-
22.10.2019 Ekvador’da 'IMF ayaklanması'
-
15.10.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (13) / Seven NİŞANYAN – Müjde NİŞANYAN HERKESİN BİLMEDİĞİ OLAĞANÜSTÜ YERLER
-
14.10.2019 “Monşerlerden” fikir alınsaydı Türkiye bu durumda olmazdı
-
11.10.2019 Sömürü oranları ve dünya ticareti: Bugün, kırk yıl once
-
09.10.2019 Gerçeklere direnmek
-
08.10.2019 Hasan ÖZGEN - “IŞIK ÜLKESİ” MİLAS
-
07.10.2019 TWEEN TEHLİKESİNİN FARKINDA MIYIZ?
-
03.10.2019 DÜNYANIN YUVARLAK OLDUĞUNU BİLMEYENLER DÜNYAYI MI YÖNETİYOR?
-
27.09.2019 Emekten yana program?
-
24.09.2019 Artık AKP’yi ayakta sadece o yapı tutuyor
-
24.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (10) Aynur DURUKAN BALAT, İLYAS BEY CAMİİ
-
17.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (9) / MİLAS KİTABELERİ
-
10.09.2019 CHP 100 yaşında
-
10.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (8) - KARTPOSTALLARDAKİ MİLAS’LAR
-
09.09.2019 Son kırk yılın dönüm noktaları
-
04.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (7) - SELÇUK EREZ İSTANKÖYALTI BODRUM
-
21.08.2019 Müdahale gecikmedi
-
21.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (6) ERHAN GÜNAY - YARIM ASIR ÖTESİNDEN GEÇMİŞTE MİLAS
-
20.08.2019 BİR REKTÖR ÜNİVERSİTE ADINA BİLDİRİ YAYINLAYAMAZ
-
20.08.2019 Kara Elmas, Kara Zeytin, Kara Yazı
-
15.08.2019 Tarım üreticisi ve işçisi perişan
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (5) MEHMET GÜNSÜR CAIQUE / HİKAYELER
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (4) BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
06.08.2019 IMF Ekvador’da
-
03.08.2019 Onbirinci Plan tarım için ne öngörüyor?
-
31.07.2019 BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
30.07.2019 Dış finansman sorunları
-
29.07.2019 HUKUK TANIMAZLIKTA EL ARTTIRMAK / KIYILARI ŞİRKET GİBİ YÖNETMEK
-
26.07.2019 BU DURUMDAN UTANIYORUM
-
25.07.2019 Medrese dönemi
-
24.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (3)
-
22.07.2019 Düzelen cari denge: İyi mi? Kötü mü?
-
20.07.2019 BİR ZAMANLAR ANADOLU’DA
-
17.07.2019 Temmuz günlükleri
-
17.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (2)
-
15.07.2019 Türkiye’nin kredi puanları: Kimler düşürüyor? Niçin?
-
13.07.2019 MİNİMALİZM
-
12.07.2019 TORUNLARININ GELİRİNİ YİYİP MÜREFFEH YAŞIYORUZ DİYEN GAFİLLER
-
10.07.2019 Reis ve damadı haksız mı yani?
-
09.07.2019 KABİLELEŞMEK
-
08.07.2019 Ekonomik bunalımın seyri
-
04.07.2019 Kaybın telafisi yok
-
01.07.2019 İstanbul seçimi: Sıradan gözlemler
-
27.06.2019 CUMHURİYETE KARŞI İHANET MİADINI DOLDURMAK ÜZERE
-
26.06.2019 Seçim sonrası
-
22.06.2019 Yeni 'Arap Baharı' ve kadınlar
-
19.06.2019 Bir nesil harcanırken
-
19.06.2019 Yerelde ekolojik özerklik
-
17.06.2019 Suriye’de tehlikeli tuzaklara devam…
-
14.06.2019 YANLIŞ BİLGİLER PASLI ÇİVİLER GİBİDİR, ÇIKARILMASI ÇOK ZORDUR...
-
12.06.2019 Sorunlu siyaset
-
10.06.2019 Hindistan’da seçim: Faşizme doğru bir adım
-
08.06.2019 Ekonomi nasıl küçülüyor?
-
30.05.2019 GEÇMİŞE DÖNÜŞ
-
28.05.2019 AKP’NİN BU YALANLARINA İNANMAK, ÜLKEYİ EMPERYALİSTLERE TESLİM ETMEKTİR
-
22.05.2019 ÖRNEK BİR OLAY…
-
16.05.2019 Venezuela Darbesi
-
15.05.2019 Dış politikada yeni kaymalar mı?
-
09.05.2019 Önümüzdeki Nesil Sıkıntılı Dönemler Yaşayacak
-
06.05.2019 Şermin Narwani Suriye’yi anlatıyor
-
02.05.2019 Sermayenin sesi fazla yükseliyor
-
29.04.2019 Dış politikada yol ayrımı
-
27.04.2019 Hindistan seçime giderken
-
26.04.2019 Mazbata mazbata olalı böyle çile görmemişti!
-
23.04.2019 Berat Albayrak’ın 'Reform' programı
-
17.04.2019 Kırılmalar
-
15.04.2019 IMF’nin Nisan Raporu’nda Türkiye
-
11.04.2019 Bitirilemeyen yerel seçimler...
-
08.04.2019 Seçim sonrasında birkaç tespit
-
02.04.2019 Yerel seçim sonuçları üzerine
-
02.04.2019 Donald Trump ve diğerleri
-
01.04.2019 Rejimin niteliği yeniden
-
29.03.2019 Yerel seçimlerde uğraklar: 1989, 2009, 2019
-
26.03.2019 Emperyalizm Venezuela’da
-
25.03.2019 IMF Arjantin’de
-
18.03.2019 Ocak 2019’da Ekonomi
-
13.03.2019 Tarımdaki teslimiyet tersine çevrilmelidir
-
05.03.2019 SAMİMİYET
-
04.03.2019 2018’de ödemeler dengesi
-
28.02.2019 Yerel seçimler üzerine
-
25.02.2019 Devlet manavlık yapar mı?
-
21.02.2019 “Aslan, ceylan, sırtlan, zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir”
-
18.02.2019 GÜVENMEK
-
16.02.2019 Venezuela üzerine birkaç tespit
-
14.02.2019 TEK BAŞINA NE KADAR MUTLUSUN?
-
07.02.2019 Çeyrek yasama dönemi
-
05.02.2019 PAYLAŞMAK
-
31.01.2019 Siyasetin sefaleti
-
29.01.2019 ABD’de sosyalizm canlanıyor
-
28.01.2019 BİR KIŞ GÜNÜ KIYIKIŞLACIK..
-
26.01.2019 İktidarın malî kayırma/cezalandırma hesapları
-
24.01.2019 Gerçekte kim kurtarılıyor?
-
23.01.2019 Ekonomik bunalım nasıl seyrediyor?
-
17.01.2019 Suriye'de gerçeklerle yüzleşememek
-
08.01.2019 Üniversite(li)lere ne oluyor?
-
07.01.2019 2018 sonunda Fransa’da güzel bir olay
-
04.01.2019 2018'den 2019'a BAKIŞLAR
-
03.01.2019 ABD ve Çin: Ekonomik savaşın ilk bilançosu
-
02.01.2019 2018 sonunda borsa çöküntüsü
-
26.12.2018 Rejimin niteliği
-
25.12.2018 BODRUM ADAYLARI VE CHP
-
24.12.2018 Tepkiler sisteme karşı döner mi?
-
19.12.2018 Haziran paranoyası sürüyor
-
18.12.2018 Millî Gelir Temmuz-Eylül istatistikleri
-
14.12.2018 TÜRKİYE DÖKÜLÜYOR
-
10.12.2018 'Piyasalar' faşistleri seviyor. Meksika ve Brezilya: Başkanlar ve borsalar.
-
04.12.2018 Göçmenler, Suriyeliler, siyasetçiler. “Güney” coğrafyasının kurbanları…
-
03.12.2018 Bir çifte standart
-
30.11.2018 BUNU YAPAN SİYASİ KADRO YA CAHİLDİR YA EMİR KULUDUR
-
30.11.2018 İktidarın Gezi takıntısı
-
30.11.2018 Krizin bazı istatistikleri
-
26.11.2018 MUSTAFA KEMAL VE SULTAN SÜLEYMAN
-
22.11.2018 Enflasyonun anlamları
-
14.11.2018 1968 Dünyası ve Vietnam
-
13.11.2018 Cumhuriyetin ilk ve son onbeş yılı
-
31.10.2018 Arjantin ve Türkiye: 2001 ve 2018
-
31.10.2018 95 YILDA ÖĞRENEMEDİK...
-
30.10.2018 ABD'nin kendini teşhiri
-
22.10.2018 Brezilya: 'Piyasalar' faşist adayı destekliyor
-
19.10.2018 “TÜRKİYE KRİZİN BAŞINDA, BANKALAR DAHİL İFLASLAR YOLDA”
-
15.10.2018 Hem hegemon hem muhalif
-
13.10.2018 Yeni sularda yüzmek
-
10.10.2018 BODRUM-MARMARİS YARIŞI
-
09.10.2018 YEP: IMF’siz bir IMF programı
-
29.09.2018 Politikada kaygan zeminler
-
28.09.2018 TRAFİK TE KAN ALKOL DÜZEYİ NE OLMALI?
-
27.09.2018 Yeni Ekonomi Programı
-
26.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye bakışlar
-
22.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye Bakışlar
-
19.09.2018 VARLIK FONU, EMPERYALİSTLERE SUNULAN OLAĞANÜSTÜ HİZMETTİR
-
17.09.2018 Krizin eşiğinde büyüyen ekonomi
-
11.09.2018 Biri Yılmaz Güney, diğeri Erkan Yücel...
-
08.09.2018 Dişleri sökülmüş muhalefet
-
05.09.2018 Tüm Bunlar Üçüncü Dünya Savaşı
-
04.09.2018 Zor günler
-
01.09.2018 Faşizm Tartışmaları: Hindistan, Türkiye
-
28.08.2018 ‘Lütuf düzeni’ ve kriz
-
27.08.2018 Okluk yine kapandı
-
17.08.2018 Kaçınılmazın hızlandırılması
-
08.08.2018 Sürdürülemezlik
-
01.08.2018 ‘Duygusuz Nesil’ Tehlikesi
-
30.07.2018 Ekonomik krizden medet ummak
-
27.07.2018 Silahla şaka olmaz
-
20.07.2018 AKP’nin devrettiği ekonomik sorunlar
-
20.07.2018 İşte bu olmadı, hem de hiç olmadı …
-
19.07.2018 ‘Şirket gibi yönetmek’
-
13.07.2018 ‘Kurtarılmış Maden Bölgeleri’ geliyor
-
10.07.2018 Madımak sonrasında konuşan siyasetçiler
-
05.07.2018 Bu enkazı kim kaldıracak?
-
26.06.2018 Ülkemiz bölündü
-
25.06.2018 2017’den bir yazı
-
21.06.2018 Yeni bir rekor daha ve sonrası …
-
04.06.2018 Krize karşı kim hazırlıklı?
-
30.05.2018 ‘Mal Beyanı’ Komedisi
-
21.05.2018 SAHİPSİZ BODRUM’UN ÇARESİZLİĞİ
-
14.04.2018 Artuk Bey, Artuklu ve Artukoğulları Beyliği
-
14.02.2018 Kalbimde Atatürk var ...
-
19.01.2018 Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı
-
27.11.2017 Destekleyici, Yetkili ve Güvenilir Anne Baba olmak
-
20.11.2017 Sıra, sahillere geldi
-
20.11.2017 5 Adımda Depresyondan Korunma
-
13.11.2017 Öfke Kontrolü
-
06.11.2017 Bebeklik Döneminde Sağlıklı Kimlik Gelişimi
-
28.10.2017 Diyetisyen Bakışı: Diyet Değil, Yaşam Tarzı!
-
07.10.2017 Yaz saati ve inat
-
02.10.2017 Barzani Referandumu ve sonrası
-
12.08.2017 Erdoğan’ın Tehlikeli Planı
-
07.08.2017 Kişilik Bozukluğu
-
31.07.2017 Çomakdağ Türkmenleri (Kızılağaç / Ketendere / İkiztaş / Sarıkaya)
-
26.07.2017 Öngörülebilen Kaos - 2019
-
20.07.2017 AKP iktidarı çöküş sürecinde
-
10.07.2017 Ormanlarımız nasıl yanıyor?
-
25.05.2017 A N M A - Nazmi Özgül’ün anısına
-
05.05.2017 Aile Danışmanlığı
-
02.05.2017 “Siz bizlerden korkmayın, doğadan korkun efendim …”
-
29.04.2017 Sanatın İç Sesi
-
31.03.2017 Küçük Ev
-
23.03.2017 Bir olalım, Tek yürek olalım
-
21.03.2017 Rengarenk olsaydı
-
21.02.2017 “Milas’ın Sis Perdesi”
-
16.02.2017 Kanma, sonra da yanma
-
27.01.2017 Narin Çiçek: Turizm
-
21.01.2017 Vekilime Mektup
-
16.01.2017 Dokuz Kahraman Vekil
-
11.01.2017 Meşe tohumları çimlenecek mi?
-
10.12.2016 Bir Güvercin uçurun
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.