- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 06 April 2021, Tuesday 10:35
- 2119 kez okundu
İktidar blokunun sermaye kanadı, 7 Kasım 2020 sonrasında uygulanmaya başlayan finansal disiplin koşullarında ayakta duramaz.
KORKUT BORATAV / sol.org.tr
Mart 2021’de ekonomi politikalarında bir haftaya sıkışmış yalpalamalar izledik. Önce Hazine ve Maliye Bakanlığı, bir “ekonomi reformları” belgesi yayımladı (12 Mart). Sonra TCMB politika faizlerini iki puan (yüzde 17 → yüzde 19) yükseltti (17 Mart). Üç gün sonra da TCMB Başkanı Naci Ağbal görevinden alındı; yerine Şahap Kavcıoğlu atandı.
Geçmişe dönelim: Ağbal’ın 7 Kasım 2020’de TCMB Başkanlığı’na atanması Berat Albayrak’ın istifasını tetiklemiş; döviz piyasaları sakinleşmiş; dolar gerilemeye başlamıştı.
Şimdi takvim Kasım 2020 öncesine döndü. TCMB Başkanı’nın görevden alınması, doları 8 TL eşiğinin üzerine sıçrattı. Arkadaşımız Mustafa Sönmez, operasyonu “ekonomik intihar” olarak nitelendirdi (31 Mart).
Saray’ın gerekçeleri nedir? Anlamaya çalışalım.
Kasım 2020-Mart 2021 seçeneği: İstikrar ve büyüme…
Naci Ağbal, dört buçuk ay içinde TCMB’nin politika faiz oranını üç aşamada 8,75 puan (yüzde 10,25 → yüzde 19,0) yükseltti. TÜFE’nin son yıllık artışı (yüzde 15,6) dikkate alınırsa, TCMB faizi enflasyonu 3,4 puan aşmaktadır. Para Politikası Kurulu (PPK), Mart’ta faizlerin iki puan yükseltilmesini, olası olumsuz gelişmelere karşı “önden yüklemeli” bir önlem olarak açıklamıştı.
Yükseltilen faizlere, ek finansal disiplin kararları refakat etti. Bankaların (“aktif rasyosu” gibi) kredi genişlemesini zorlayan yöntemlere son verildi. Sermaye hareketlerini dolambaçlı yöntemlerle kısıtlayan uygulamalar kaldırıldı. TCMB rezervlerini tüketerek döviz fiyatlarını frenleme çabaları durduruldu.
Mart 2021’e gelindiğinde TCMB özerkliğini yeniden kazanmış görünmekteydi. Neoliberal enflasyon hedeflemesinin üç ana ilkesine büyük ölçüde dönülmüştü. Bunları hatırlatayım: Serbest sermaye hareketleri, sıkı para politikası, dalgalı döviz kuru… Uygulamada TCMB’nin politika faizi enflasyonu aştı; döviz kuru piyasaya teslim edildi.
Para politikalarında “sağduyuya dönüş”, Batı finans çevrelerince alkışlandı. Olumlu değerlendirmeler, Türkiye ekonomisine ilişkin 2021 öngörülerine de yansıdı.
Meslektaşımız Mustafa Durmuş OECD’nin son öngörülerini 23 Mart tarihli bir yazısında (“İktidar Blokunun Yeni Stratejisi”) özetliyor. Bunlara göre bu yıl Türkiye yüzde 5,9’luk büyüme temposu ile dünya beşincisi olacaktır. Dahası, “2019 ile kıyaslandığında 2022 sonunda sadece ABD ekonomisinin binde 9 ve Türkiye ekonomisinin binde 5 olmak üzere daha yüksek bir hâsıla düzeyine sahip olabileceği” tahmin ediliyor.
Uluslararası karşılaştırmalarda Türkiye’yi öne çıkaran bu “istikrarlı büyüme” senaryosunu simgeleyen Naci Ağbal niçin görevden alındı? Mustafa Durmuş, bu soruyu yanıtlıyor: “Siyasal İslam’ın ekonomik (faizler, devlet garantileri) kazanımlarını genişletmekten başka seçeneği yoktur.”
Teşhis bence doğrudur; ama genişletilmesi gerekir. Bunu yapmaya çalışalım.
AKP finansal disiplini niçin kabul edemez?
Ağbal’ın görevden alınma nedenlerini arkadaşımız Oğuz Oyan da sorguladı(“Ekonomide Fırtına Günleri”, Sol Haber, 23 Mart). Temel belirleyicinin“iktidar-içi güç çatışmaları” olduğunu düşünmektedir. Ama, önemli ek tespitleri de var:
“Batık/sorunlu kredilerin, yükselen faizlerin, inşaat-konut sektöründe… zora düşen şirketlerin (ki bunların epeycesi iktidarın eteklerinde semirtilmişlerdir) baskıları vardır. Güçlü bir anti-faiz lobisi oluşmuştur çünkü takipteki, yakın izlemedeki kredilerin toplamı… yüzde 15'in hayli üzerinde olabilir… İnşaat, hem toplam kredilerden…en çok pay alan, hem de kullandığı kredilerin takibe dönüşmesi bakımından en riskli sektördür.”
“AKP'nin bir sermaye iktidarı olduğuna kuşku yok. Ama sermayenin en etkin kesimlerini temsil düzeyi giderek düşüyor… İç ve dış sermayenin güvenini… yitiren böyle bir iktidarın sermaye tarafından daha fazla sorgulanır olduğu yeni bir döneme girildiği söylenebilir.”
Bu gerçekçi tespitler, bence, Merkez Bankası operasyonunun temel nedenine de işaret etmektedir. Çünkü, düşük faiz, KÖİ projelerindeki garantiler, ayrıcalıklı ihaleler sayesinde “iktidarın eteklerinde semirtilmiş” olan, inşaat odaklı sermaye çevreleri 2021 Türkiyesi’nin iktidar blokuna yerleşmiş durumdadır.
Oğuz Oyan’ın teşhisinin aksine, bu çevreler, bir süredir, “sermayenin en etkin kesimlerini” oluşturmaktadır. İktidar çevreleri ile yoğun, karşılıklı çıkar ilişkileri ortadadır.
“Türkiye’de tekelci sermaye” tanımına en uygun tespiti, sözünü ettiğim sermaye çevrelerine Beşli Çete simgesini yakıştıranlar yapmıştır.
İktidar blokunun sermaye kanadı, 7 Kasım 2020 sonrasında uygulanmaya başlayan finansal disiplin koşullarında ayakta duramaz. Oyan, bu çevrelerin kırılganlığını özetlemiştir. Merkez Bankası operasyonunun nedenini de burada aramalıyız.
12 Mart reform programına dikkat…
Politika değişikliğinin ilk adımı 12 Mart 2021’de Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan bir belge oldu: İstiklalden İstikbale, Ekonomi Reformları…
Düzensiz, aceleye getirildiği anlaşılan, “şişirilmiş” 98 sayfalık bu belgenin finansal sistemle ilgili bölümlerine bakalım.
AKP iktidarının TCMB’nin yüksek politika faizleri ile gerilim yaşadığı 2015 sonrasında dahi (OVP gibi) resmî belgelerin çoğunda neoliberal enflasyon hedeflemesi ilkelerine uyum ifadeleri yer almıştı. 12 Mart tarihli Ekonomi Reformları belgesinde bu özen terk edilmiştir. Örneğin fiyat istikrarı için uygulanacak faiz ve döviz kuru politikalarına değinilmiyor. Fiyat istikrarı arayışlarında piyasaları “idarî” yöntemlerle denetleyecek kurumsallaşma öne çıkmaktadır.
Kasım 2020’de benimsenmiş görülen TCMB özerkliği metinde yer almıyor. Dahası da var: Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinatörlüğünde bir Finansal İstikrar Komitesi (FİK) kurulacak; ayda bir toplanacak; üç ayda bir Rapor yayımlayacaktır. C.B. Strateji ve Bütçe Başkanı ile birlikte yedi üyeden oluşan Komite’de TCMB tek bir üyeyle temsil edilecektir (s. 67 vd.)
Anlaşılan, FİK’in bugün TCMB bünyesinde yer alan PPK’nin işlevlerini üstlenmesi tasarlanmaktadır. Politika faizlerinin belirlenmesi dahil…
İktidar blokunun sermaye kanadı için, Ekonomi Reformları belgesinin “Bankacılık Sektörü” bölümü ayrıca önemlidir. Donuk / batık /izlenen kredi yükümlülüğü taşıyan tüm şirketler için kapsamlı kurtarma, “kamulaştırma” operasyonlarının ana çerçevesi tasarlanıyor: “Yeniden yapılandırma ve firma rehabilitasyon fonksiyonlarının, Girişim Sermayesi Fonlarının kurulması; alacakların Varlık Yönetim Şirketlerine satışı, aktiften silinmesi, bilanço dışına çıkarılması; donuk kredilerin menkul kıymetleştirilmesi…” (s.35 vd…)
Yatırımlara dönük destek ve teşvik önlemleri (ss. 72 vd.) de dikkate alınırsa,Ekonomi Reformları programı, 7 Kasım 2020 - 20 Mart 2021 döneminde TCMB yönetiminin benimsediği, uyguladığı finansal istikrar ilkeleri ile uyum sağlayamaz.
Merkez Bankası operasyonu ve sonrası…
Şahap Kavcıoğlu, 16 Mart’ta Yeni Şafak’taki köşesinde, “Ekonomi reform paketinin piyasaya etkisi” başlıklı bir yazı yayımladı. Yazıda, dört gün önce yayımlanan reform programının, “Cumhurbaşkanımızın üzerine basa basa söylediği yatırım, üretim, istihdam ve ihracat” öncelikleri övülmektedir.
18 Mart’ta TCMB bunları değil, finansal istikrar önceliklerini gözeten bir karar aldı; politika faizlerini iki puan yükseltti. İki gün sonra Şahap Kavcıoğlu TCMB Başkanlığı’na atandı.
Bu aşamaların (belgelerin, kararların) arka planında, kişilerin tutumlarını, rollerini, katkılarını bilemem; spekülasyon gereksizdir.
Öyle anlaşılıyor ki, iktidar blokunun siyaset ve sermaye kanatları arasında ekonomik politikalarda bir uzlaşma sağlanmış; 12 Mart Ekonomi Reformlarıbelgesine taşınmıştır. Sözü geçen sermaye çevreleri finansal disiplin ilkelerine kurban edilemeyecektir… Bu uzlaşmayı fiilen reddeden TCMB yönetiminin değiştirilmesi de kaçınılmaz olmuştur.
Ancak, takvim Kasım 2020 öncesine taşınmıştır; o dönemdeki ekonomi politikaları bugünün koşullarında bir yıldan fazla sürdürülemez.
Saray’ın (Mart 2021’de hale gelen) siyasal önceliklerini burada tartışamadım. İktidar, ekonomide ve siyasette sıkışmıştır; 2017’deki gibi hızla “atı alıp Üsküdar’ı geçmek” çabası içindedir. “Meşruiyet görünümü” ne kadar gözetilecektir?
Sorgulayacağız; tartışacağız.
-
06.03.2024 MİLASTA YENİ NESİL ÜRETEN BELEDİYECİLİK
-
23.10.2021 Niyazi Yalçınkaya'ya
-
02.08.2021 'Pabuççu muştası' ya da fonculuk üzerine
-
31.07.2021 Güney Afrika’da ayaklanma nasıl yorumlanmalı?
-
30.07.2021 Sorunlar, öncelikler, saplantılar, Kıbrıs ve diplomasiye dair
-
27.07.2021 “Politik Oblomov'luk: Orta sınıf muhalifliği
-
26.07.2021 Küresel İktisadi Tarihçe
-
17.07.2021 Büyüyen sınıf çelişkileri
-
16.07.2021 MİLAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI' NDAN NUTUK ARMAĞANI
-
15.07.2021 Kadim içecek limonata
-
13.07.2021 Çin Komünist Partisi’nin 100’ncü yıldönümü
-
09.07.2021 Irkçılığın yeni yüzü: Yahudi düşmanlığının yerini mülteci düşmanlığı mı aldı?
-
09.07.2021 Keyfilik!
-
08.07.2021 Çökme, çöküş, çıkış
-
07.07.2021 Ağlıyor hayat…
-
06.07.2021 Faşizm sonrasında ekonomik seçenekler
-
05.07.2021 AKP: Yükselişi ve tükenişi (II)
-
08.04.2021 Gerçek gündem nedir?
-
07.04.2021 Çürüme, çöküş, ahlak, adalet
-
31.03.2021 İktidarın toplumsal/ekonomik maliyeti
-
30.03.2021 Bir kararnamelik muhalefet!
-
29.03.2021 SABRIN SONU…
-
27.03.2021 DEVRAN DÖNSÜN SARIKEÇİLİLER YÜRÜSÜN
-
26.03.2021 Gece yarısı kararnamelerindeki Türkiye
-
25.03.2021 AB dağılıyor: Küresel ekonomik savaş insanlığın geleceğini tehdit ediyor
-
24.03.2021 Ekonomide fırtına günleri
-
23.11.2020 GECE YAĞMUR KOKUYOR
-
24.06.2020 Krizde para, maliye politikaları ve Türkiye
-
11.06.2020 Eğilimleri mutlaklaştırmak
-
01.06.2020 19 Mayıs 1919-2020
-
28.05.2020 İki yıl içinde ikinci döviz krizi
-
01.05.2020 AF NEDİR?
-
08.01.2020 BİR DENİZCİ GÖZÜYLE KANAL ISTANBUL
-
30.10.2019 Ekonomik-mali açmazlar çoğalırken
-
22.10.2019 Ekvador’da 'IMF ayaklanması'
-
15.10.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (13) / Seven NİŞANYAN – Müjde NİŞANYAN HERKESİN BİLMEDİĞİ OLAĞANÜSTÜ YERLER
-
14.10.2019 “Monşerlerden” fikir alınsaydı Türkiye bu durumda olmazdı
-
11.10.2019 Sömürü oranları ve dünya ticareti: Bugün, kırk yıl once
-
09.10.2019 Gerçeklere direnmek
-
08.10.2019 Hasan ÖZGEN - “IŞIK ÜLKESİ” MİLAS
-
07.10.2019 TWEEN TEHLİKESİNİN FARKINDA MIYIZ?
-
03.10.2019 DÜNYANIN YUVARLAK OLDUĞUNU BİLMEYENLER DÜNYAYI MI YÖNETİYOR?
-
27.09.2019 Emekten yana program?
-
24.09.2019 Artık AKP’yi ayakta sadece o yapı tutuyor
-
24.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (10) Aynur DURUKAN BALAT, İLYAS BEY CAMİİ
-
17.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (9) / MİLAS KİTABELERİ
-
10.09.2019 CHP 100 yaşında
-
10.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (8) - KARTPOSTALLARDAKİ MİLAS’LAR
-
09.09.2019 Son kırk yılın dönüm noktaları
-
04.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (7) - SELÇUK EREZ İSTANKÖYALTI BODRUM
-
21.08.2019 Müdahale gecikmedi
-
21.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (6) ERHAN GÜNAY - YARIM ASIR ÖTESİNDEN GEÇMİŞTE MİLAS
-
20.08.2019 BİR REKTÖR ÜNİVERSİTE ADINA BİLDİRİ YAYINLAYAMAZ
-
20.08.2019 Kara Elmas, Kara Zeytin, Kara Yazı
-
15.08.2019 Tarım üreticisi ve işçisi perişan
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (5) MEHMET GÜNSÜR CAIQUE / HİKAYELER
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (4) BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
06.08.2019 IMF Ekvador’da
-
03.08.2019 Onbirinci Plan tarım için ne öngörüyor?
-
31.07.2019 BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
30.07.2019 Dış finansman sorunları
-
29.07.2019 HUKUK TANIMAZLIKTA EL ARTTIRMAK / KIYILARI ŞİRKET GİBİ YÖNETMEK
-
26.07.2019 BU DURUMDAN UTANIYORUM
-
25.07.2019 Medrese dönemi
-
24.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (3)
-
22.07.2019 Düzelen cari denge: İyi mi? Kötü mü?
-
20.07.2019 BİR ZAMANLAR ANADOLU’DA
-
17.07.2019 Temmuz günlükleri
-
17.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (2)
-
15.07.2019 Türkiye’nin kredi puanları: Kimler düşürüyor? Niçin?
-
13.07.2019 MİNİMALİZM
-
12.07.2019 TORUNLARININ GELİRİNİ YİYİP MÜREFFEH YAŞIYORUZ DİYEN GAFİLLER
-
10.07.2019 Reis ve damadı haksız mı yani?
-
09.07.2019 KABİLELEŞMEK
-
08.07.2019 Ekonomik bunalımın seyri
-
04.07.2019 Kaybın telafisi yok
-
01.07.2019 İstanbul seçimi: Sıradan gözlemler
-
27.06.2019 CUMHURİYETE KARŞI İHANET MİADINI DOLDURMAK ÜZERE
-
26.06.2019 Seçim sonrası
-
22.06.2019 Yeni 'Arap Baharı' ve kadınlar
-
19.06.2019 Bir nesil harcanırken
-
19.06.2019 Yerelde ekolojik özerklik
-
17.06.2019 Suriye’de tehlikeli tuzaklara devam…
-
14.06.2019 YANLIŞ BİLGİLER PASLI ÇİVİLER GİBİDİR, ÇIKARILMASI ÇOK ZORDUR...
-
12.06.2019 Sorunlu siyaset
-
10.06.2019 Hindistan’da seçim: Faşizme doğru bir adım
-
08.06.2019 Ekonomi nasıl küçülüyor?
-
30.05.2019 GEÇMİŞE DÖNÜŞ
-
28.05.2019 AKP’NİN BU YALANLARINA İNANMAK, ÜLKEYİ EMPERYALİSTLERE TESLİM ETMEKTİR
-
22.05.2019 ÖRNEK BİR OLAY…
-
16.05.2019 Venezuela Darbesi
-
15.05.2019 Dış politikada yeni kaymalar mı?
-
09.05.2019 Önümüzdeki Nesil Sıkıntılı Dönemler Yaşayacak
-
06.05.2019 Şermin Narwani Suriye’yi anlatıyor
-
02.05.2019 Sermayenin sesi fazla yükseliyor
-
29.04.2019 Dış politikada yol ayrımı
-
27.04.2019 Hindistan seçime giderken
-
26.04.2019 Mazbata mazbata olalı böyle çile görmemişti!
-
23.04.2019 Berat Albayrak’ın 'Reform' programı
-
17.04.2019 Kırılmalar
-
15.04.2019 IMF’nin Nisan Raporu’nda Türkiye
-
11.04.2019 Bitirilemeyen yerel seçimler...
-
08.04.2019 Seçim sonrasında birkaç tespit
-
02.04.2019 Yerel seçim sonuçları üzerine
-
02.04.2019 Donald Trump ve diğerleri
-
01.04.2019 Rejimin niteliği yeniden
-
29.03.2019 Yerel seçimlerde uğraklar: 1989, 2009, 2019
-
26.03.2019 Emperyalizm Venezuela’da
-
25.03.2019 IMF Arjantin’de
-
18.03.2019 Ocak 2019’da Ekonomi
-
13.03.2019 Tarımdaki teslimiyet tersine çevrilmelidir
-
05.03.2019 SAMİMİYET
-
04.03.2019 2018’de ödemeler dengesi
-
28.02.2019 Yerel seçimler üzerine
-
25.02.2019 Devlet manavlık yapar mı?
-
21.02.2019 “Aslan, ceylan, sırtlan, zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir”
-
18.02.2019 GÜVENMEK
-
16.02.2019 Venezuela üzerine birkaç tespit
-
14.02.2019 TEK BAŞINA NE KADAR MUTLUSUN?
-
07.02.2019 Çeyrek yasama dönemi
-
05.02.2019 PAYLAŞMAK
-
31.01.2019 Siyasetin sefaleti
-
29.01.2019 ABD’de sosyalizm canlanıyor
-
28.01.2019 BİR KIŞ GÜNÜ KIYIKIŞLACIK..
-
26.01.2019 İktidarın malî kayırma/cezalandırma hesapları
-
24.01.2019 Gerçekte kim kurtarılıyor?
-
23.01.2019 Ekonomik bunalım nasıl seyrediyor?
-
17.01.2019 Suriye'de gerçeklerle yüzleşememek
-
08.01.2019 Üniversite(li)lere ne oluyor?
-
07.01.2019 2018 sonunda Fransa’da güzel bir olay
-
04.01.2019 2018'den 2019'a BAKIŞLAR
-
03.01.2019 ABD ve Çin: Ekonomik savaşın ilk bilançosu
-
02.01.2019 2018 sonunda borsa çöküntüsü
-
26.12.2018 Rejimin niteliği
-
25.12.2018 BODRUM ADAYLARI VE CHP
-
24.12.2018 Tepkiler sisteme karşı döner mi?
-
19.12.2018 Haziran paranoyası sürüyor
-
18.12.2018 Millî Gelir Temmuz-Eylül istatistikleri
-
14.12.2018 TÜRKİYE DÖKÜLÜYOR
-
10.12.2018 'Piyasalar' faşistleri seviyor. Meksika ve Brezilya: Başkanlar ve borsalar.
-
04.12.2018 Göçmenler, Suriyeliler, siyasetçiler. “Güney” coğrafyasının kurbanları…
-
03.12.2018 Bir çifte standart
-
30.11.2018 BUNU YAPAN SİYASİ KADRO YA CAHİLDİR YA EMİR KULUDUR
-
30.11.2018 İktidarın Gezi takıntısı
-
30.11.2018 Krizin bazı istatistikleri
-
26.11.2018 MUSTAFA KEMAL VE SULTAN SÜLEYMAN
-
22.11.2018 Enflasyonun anlamları
-
14.11.2018 1968 Dünyası ve Vietnam
-
13.11.2018 Cumhuriyetin ilk ve son onbeş yılı
-
31.10.2018 Arjantin ve Türkiye: 2001 ve 2018
-
31.10.2018 95 YILDA ÖĞRENEMEDİK...
-
30.10.2018 ABD'nin kendini teşhiri
-
22.10.2018 Brezilya: 'Piyasalar' faşist adayı destekliyor
-
19.10.2018 “TÜRKİYE KRİZİN BAŞINDA, BANKALAR DAHİL İFLASLAR YOLDA”
-
15.10.2018 Hem hegemon hem muhalif
-
13.10.2018 Yeni sularda yüzmek
-
10.10.2018 BODRUM-MARMARİS YARIŞI
-
09.10.2018 YEP: IMF’siz bir IMF programı
-
29.09.2018 Politikada kaygan zeminler
-
28.09.2018 TRAFİK TE KAN ALKOL DÜZEYİ NE OLMALI?
-
27.09.2018 Yeni Ekonomi Programı
-
26.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye bakışlar
-
22.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye Bakışlar
-
19.09.2018 VARLIK FONU, EMPERYALİSTLERE SUNULAN OLAĞANÜSTÜ HİZMETTİR
-
17.09.2018 Krizin eşiğinde büyüyen ekonomi
-
12.09.2018 Krizler Yayılırken
-
11.09.2018 Biri Yılmaz Güney, diğeri Erkan Yücel...
-
08.09.2018 Dişleri sökülmüş muhalefet
-
05.09.2018 Tüm Bunlar Üçüncü Dünya Savaşı
-
04.09.2018 Zor günler
-
01.09.2018 Faşizm Tartışmaları: Hindistan, Türkiye
-
28.08.2018 ‘Lütuf düzeni’ ve kriz
-
27.08.2018 Okluk yine kapandı
-
17.08.2018 Kaçınılmazın hızlandırılması
-
08.08.2018 Sürdürülemezlik
-
01.08.2018 ‘Duygusuz Nesil’ Tehlikesi
-
30.07.2018 Ekonomik krizden medet ummak
-
27.07.2018 Silahla şaka olmaz
-
20.07.2018 AKP’nin devrettiği ekonomik sorunlar
-
20.07.2018 İşte bu olmadı, hem de hiç olmadı …
-
19.07.2018 ‘Şirket gibi yönetmek’
-
13.07.2018 ‘Kurtarılmış Maden Bölgeleri’ geliyor
-
10.07.2018 Madımak sonrasında konuşan siyasetçiler
-
05.07.2018 Bu enkazı kim kaldıracak?
-
26.06.2018 Ülkemiz bölündü
-
25.06.2018 2017’den bir yazı
-
21.06.2018 Yeni bir rekor daha ve sonrası …
-
04.06.2018 Krize karşı kim hazırlıklı?
-
30.05.2018 ‘Mal Beyanı’ Komedisi
-
21.05.2018 SAHİPSİZ BODRUM’UN ÇARESİZLİĞİ
-
14.04.2018 Artuk Bey, Artuklu ve Artukoğulları Beyliği
-
14.02.2018 Kalbimde Atatürk var ...
-
19.01.2018 Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı
-
27.11.2017 Destekleyici, Yetkili ve Güvenilir Anne Baba olmak
-
20.11.2017 Sıra, sahillere geldi
-
20.11.2017 5 Adımda Depresyondan Korunma
-
13.11.2017 Öfke Kontrolü
-
06.11.2017 Bebeklik Döneminde Sağlıklı Kimlik Gelişimi
-
28.10.2017 Diyetisyen Bakışı: Diyet Değil, Yaşam Tarzı!
-
07.10.2017 Yaz saati ve inat
-
02.10.2017 Barzani Referandumu ve sonrası
-
12.08.2017 Erdoğan’ın Tehlikeli Planı
-
07.08.2017 Kişilik Bozukluğu
-
31.07.2017 Çomakdağ Türkmenleri (Kızılağaç / Ketendere / İkiztaş / Sarıkaya)
-
26.07.2017 Öngörülebilen Kaos - 2019
-
20.07.2017 AKP iktidarı çöküş sürecinde
-
10.07.2017 Ormanlarımız nasıl yanıyor?
-
25.05.2017 A N M A - Nazmi Özgül’ün anısına
-
05.05.2017 Aile Danışmanlığı
-
02.05.2017 “Siz bizlerden korkmayın, doğadan korkun efendim …”
-
29.04.2017 Sanatın İç Sesi
-
31.03.2017 Küçük Ev
-
23.03.2017 Bir olalım, Tek yürek olalım
-
21.03.2017 Rengarenk olsaydı
-
21.02.2017 “Milas’ın Sis Perdesi”
-
16.02.2017 Kanma, sonra da yanma
-
27.01.2017 Narin Çiçek: Turizm
-
21.01.2017 Vekilime Mektup
-
16.01.2017 Dokuz Kahraman Vekil
-
11.01.2017 Meşe tohumları çimlenecek mi?
-
10.12.2016 Bir Güvercin uçurun
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.