- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 18 March 2019, Monday 15:43
- 3261 kez okundu
Korkut BORATAV / sol.org.tr
2018 millî gelir tahminleri ile Ocak 2019’un ödemeler dengesi tabloları birlikte yayımlandı. 2019 başında ekonominin “gidişatı” üzerinde konuşmak için yeterince malzeme var.
Bugün kuşbakışı bir gezinti ve önemli gördüğüm birkaç vurgulama ile yetineceğim.
Üretim yoluyla millî gelir
Ekonominin büyüme / küçülme oranları sabit fiyatlı millî gelir (GSYH) hesaplanarak belirlenir. TÜİK bu hesaplamayı “hacim endeksli” diye adlandırıyor.
Üretim yoluyla hesaplanan GSYH verileri ile başlayalım. Krizin sabit fiyatlı millî gelir verilerine yansıması Ekim-Aralık 2018’de ortaya çıkıyor; ben de bu döneme odaklanacağım. Bu üç ayda ekonominin tüm ana sektörleri 12 ay öncesine göre küçülmüştür.
Millî gelir hareketlerini en kötüden başlayarak (ve yüzdeler olarak) sıralayalım: İnşaat: -8,7; sanayi: -6,4; hizmetler: -2,6 ve tarım: -0,5…
GSYH toplamına bakalım: Ekim-Aralık 2018’de millî gelir (12 ay öncesine göre) %3,0 oranında küçülmüştür.
Bu verilerde sorgulanacak tek sektör tarımdır. TÜİK, Ekim sonunda 2018’in tarımsal üretim tahminlerini vermişti ve tahıllarda yüzde 4,2; sebzede yüzde 3; meyvede de yüzde 1,2 oranlarında üretim düşmesi öngörmüştü. Ne var ki, aynı TÜİK’in GSYH istatistikleri yayımlanınca tarım sektörünün 2018’de yüzde 1,3 büyüdüğünü öğrendik.
Üretimi düşen, ama GSYH istatistiklerinde katma değeri artan tarım sektörünün hesaplanmasında bir sorun olduğu açıktır. Ekim-Aralık millî gelir verilerinde ortaya çıkan yüzde 0,5’lik küçülme de, üretimdeki yıllık azalma oranının çok altında kalmıştır.
Hizmetler, Ekim-Aralık döneminde millî gelirden daha yavaş bir tempoyla küçülen ana sektör olmuştur. Tekrarlayalım (yüzdeler olarak): -2,6 / -3,0…
GSYH’da hizmetler sektörünün bir bölümü üç “üretken” sektöre (tarım, sanayi ve inşaata) bağımlıdır: Bu sektörlerden türeyen veya onların talebini karşılayan taşıma, ihracat, ithalat, toptan ve perakende ticaret, sigortacılık, depolama vb faaliyetler içinde oluşan katma değer öğeleri… Bu üç sektördeki küçülme boyutu, belli ölçülerde hizmetlere de yansır.
Hizmetlerin, üretken sektörlerden bağımsız olarak büyüyebilen en büyük alt-kesimi devletin cari (“kamu hizmeti” diye de adlandırılan) faaliyetleridir. Geçmişte bu faaliyetlerin millî gelire katkısı kamu personel harcamalarıyla ölçülürdü. Şimdiki yöntemi bilmiyorum. Ancak, 2018’in seçim konjonktürü içinde devletin cari harcamalarında sürdürülen artış, son üç aya da yansımış ve hizmetler sektöründeki gerilemeyi frenlemiştir.
Harcamalara göre millî gelir
2018’in son üç ayı (Ekim-Aralık) üzerinde odaklanalım ve GSYH’daki ana harcama kalemlerindeki değişim oranlarını en kötüsünden başlayarak (ve yüzdeler olarak) sıralayalım. Önce iç talebi oluşturan ana kalemler:Sermaye birikimi: -12,9; özel tüketim: -8,9; cari kamu harcamaları; +0,5…
Ekonominin gelecekteki büyüme potansiyelini belirleyen sermaye birikimindeki çöküntü endişe vericidir. Küçülme ve yoksullaşmanın gerçekçi boyutu özel tüketimin yüzde 9’a yaklaşan daralmasında yansıyor. Sabit fiyatlı kamu harcamalarının önümüzdeki aylarda gerilemesi de kaçınmaz görünüyor. Nedeni bütçede yatıyor: Bu yılın bütçesi, malî disiplin hedeflerine göre oluşturulan Yeni Ekonomi Programı ve 2019-2021 OVP belgelerini esas almıştı. Harcama kalemleri, Ocak-Mart’ta gevşek tutuldu; “kemer sıkma” ise yerel seçimleri izleyen dokuz ayda gündeme gelecektir.
İç talebin üç ana kalemi toplamına, mal ve hizmet ihracatı eklenir; ithalat çıkarılır ve harcamalar yoluyla GSYH’ya ulaşılır.
Bir önceki yılın (sabit) fiyatlarına göre (ve TL ile) yapılan bu hesaplamaya göre, Ekim-Aralık değişim (yüzde) oranlarına göz atalım: İhracat: +10,6; ithalat: -24,4…İhracattaki artış ve ithalattaki daralma, 2018’in son üç ayında cari işlem fazlası ile sonuçlanmış; ulusal katma değerin ülke dışına aktarımı tersine dönmüştür. Böylece dış ticaret, millî gelirde iç talepten kaynaklanan küçülmeyi frenlemiştir.
Öte yandan bu hesaplama, dolarla yapılan dış ticaret verileriyle tutarlı değildir. Dolarla mal ve hizmet ihracatı Ekim-Aralık 2018’de 12 ay öncesine göre yüzde 4,5 artmış; ithalattaki değişim ise azalma yönündedir: -23,4… TÜİK’in hesaplaması, dolarlı dış ticaret verilerine göre daha olumlu (GSYH’yı daha fazla yukarı çeken) bir etki yaratıyor.
2018’de dolar fiyatı tırmanmıştır. Bu olgu, dış ticaret verilerinin cari fiyatlı GSYH tablolarına yansıyor. Yansıma, “anarşik” özellik taşıyor: Dolarlı ithalat # düşerken, doların pahalılaşması TL ile hesaplanan ithalatı artırmıştır.
Bu “anarşik” görüntü, sabit fiyatlı TL ile yapılan ihracat / ithalat hesaplaması ile gideriliyor; ama bu hesap ile dolarlı dış ticaret verileri arasında (yukarıda değindiğim) uyumsuzluk devam ediyor.
Bu tutarsızlığın nedeni farklıdır: Kriz ortamında birim ihraç ve ithal fiyatları arasındaki makas (dış ticaret hadleri) 12 ayda Türkiye aleyhine seyretmiştir; ama bu akımlar 2017’nin fiyatlarına göre (“sabit fiyatlarla”) hesaplandığı için GSYH’ya yansımamıştır. Cari işlem dengesindeki düzelmenin milli gelir üzerindeki olumlu (ekonominin küçülmesini frenleyici) etkisi bu nedenle biraz abartılmıştır.
Üç ay sonraki GSYH hesaplamasında tamamen ters yönde (olumsuz) bir etki söz konusu olabilir.
Gelirlere göre millî gelir
TÜİK 2016 sonrasında gelir türlerine göre de millî gelir hesabı yapıyor. Cari fiyatlarla ücretlerin toplamını, dolayısıyla millî gelir içindeki payını da bu sayede öğreniyoruz.
Bu hesaplama içinde diğer gelir türlerini ayrıştırmak mümkün değil. Net kârların üretken ve ticarî kesimlere dağılımı; faiz ve kentsel rant gelirleri, toprak kirası; kendi hesabına çalışan profesyonel mesleklerin, tarım-dışı küçük burjuvazinin gelirleri; köylülükte aile emeğinin payı… Sınıfsal bir gelir dağılımının ana öğeleri bunlardan oluşur. İstatistik kurumlarının da bu dökümü vermesi beklenmez. Bu işin gerektirdiği kuram, kavram ve ölçüm sorunlarını, farklı meşrepten iktisatçılar ayrıca çözmeye, aşmaya çalışırlar.
TÜİK de bu sorunu aşmayı doğal olarak üstlenmiyor. Ücret-dışı tüm gelir türlerini brüt işletme artığı / karma gelir başlığı altında topluyor.
Biz de, böylece, ücretlerin GSYH içindeki payının 2016-2018 arasında yıllık ortalamalar olarak nasıl aşınmakta olduğunu öğreniyoruz: 2,2 → 0,5 → 0,4…
Türkiye’deki 3,5 milyon civarındaki Suriyeli nüfusun istihdam ve ücret istatistiklerinde sağlıklı boyutta kapsanmadığını biliyoruz. Bu emekçiler, artık, işgücü piyasasının içinde yer almaktadır. Krizin işçi sınıfı üzerindeki yansımalarını tam olarak kapsamak için kayıt-dışı istihdamda yoğunlaşan Suriyeli işçilerle ilgili bulguların derlenmesini, diğer verilerle birlikte sunulmasını beklemeliyiz.
Ocak 2019’da ödemeler dengesi
TCMB’nin yayımladığı Ocak-2019 ödemeler dengesi tabloları, “iyi ve kötü haberler” içeriyor.
İyi haber, sadece bir tanedir ve geçicidir: 2018’in son beş ayı boyunca dış borçların (toplam 11,4 milyar dolarlık) anaparasını kesintisiz ödemek zorunda kalan Türkiye, Ocak 2019’da dış dünyadan 5,3 milyar dolarlık net borçlanma yapabilmiştir.
Bu olumlu bilgi herhalde geçicidir. Anlaşıldığı kadarıyla, önemli bölümü bankaların yılda bir kere yenilediği sendikasyon kredilerinden ve bunların uzantılarından oluşmaktadır. Zincirleme iflaslar patlak vermezse, 2019 boyunca şirketlerin dövizli borçlarını döndürülmesine tahsis edilmesi; giderek eritilmesi beklenir.
Kötü haberler ise birden fazladır.
Birincisi, 2018 boyunca döviz piyasalarını rahatlatan 21,2 milyar dolarlık kayıt-dışı (yani, “karanlık ve kara”) sermaye girişleri Ocak’ta 1,8 milyar dolarlık “net çıkış” göstermiştir. Devam ederse “hayra alamet” değildir; ama, gelecek aylara ilişkin öngörü yapamayız.
İkincisi, dört aylık ve istisnaî cari işlem fazlası, Aralık 2018 ve Ocak 2019’da bir kez daha tarihe karışmıştır. Ekonomik bağımlılık ile yoksullaşmanın üzücü birlikteliği ortaya çıkmıştır: Kriz ortamında ve ekonomi küçülürken dahi süregelen dış açık… Türkiye, 2008-2009 krizinde de benzer bir durumla karşılaşmıştı: On iki ay boyunca GSYH yüzde 7,4 oranında küçülmüş; ödemeler dengesi ise 15 milyar dolar cari işlem açığı vermişti.
Aralık 2018 ve Ocak 2019’un ihracat verilerini, önceki iki ay (Ekim-Kasım) ile karşılaştırın; kötü haberlerin süregeldiğini gözleyeceksiniz: Yüzde 16,7 ($40,5 milyar → $33,7 milyar) gerileme belirleniyor. Mevsimlik etkenler bir yana, sanayi üretiminin ihracatı destekleyecek gücü tükenmiş gibidir.
Kötü haberlerin sonu gelmedi. İthalatı kısarak cari işlem fazlası yaratma olanağı da tükenmiş görünüyor. İkişer aylık toplam ithalat ($34,8 milyar → 34,7) binde 3 daralma göstermiştir. İthalatın alt sınırına Kasım’da ulaşılmış mıdır? Böyle bir durum, toplumun yoksullaşma sınırına yaklaşıldığının bir işareti olarak yorumlanabilir. Toplumun olağan işleyişini mümkün kılan asgarî ithalat sınırına inilmiştir; daha fazla kısıntı, çöküntü anlamına gelebilir.
“Cari işlem fazlası verme takvimi” Kasım 2018’de son bulmuş olabilir. O durumda 2019’da cari açığın dış finansman gereksinimine dış borçların döndürülme güçlükleri eklenirse yeni bir döviz krizi tetiklenebilir.
Reel ekonomideki bunalımla finansal bir krizi birleştiren bu kötümser senaryo, yeni bir “kötü haber” değildir; sadece bir olasılıktır.
-
06.03.2024 MİLASTA YENİ NESİL ÜRETEN BELEDİYECİLİK
-
23.10.2021 Niyazi Yalçınkaya'ya
-
02.08.2021 'Pabuççu muştası' ya da fonculuk üzerine
-
31.07.2021 Güney Afrika’da ayaklanma nasıl yorumlanmalı?
-
30.07.2021 Sorunlar, öncelikler, saplantılar, Kıbrıs ve diplomasiye dair
-
27.07.2021 “Politik Oblomov'luk: Orta sınıf muhalifliği
-
26.07.2021 Küresel İktisadi Tarihçe
-
17.07.2021 Büyüyen sınıf çelişkileri
-
16.07.2021 MİLAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI' NDAN NUTUK ARMAĞANI
-
15.07.2021 Kadim içecek limonata
-
13.07.2021 Çin Komünist Partisi’nin 100’ncü yıldönümü
-
09.07.2021 Irkçılığın yeni yüzü: Yahudi düşmanlığının yerini mülteci düşmanlığı mı aldı?
-
09.07.2021 Keyfilik!
-
08.07.2021 Çökme, çöküş, çıkış
-
07.07.2021 Ağlıyor hayat…
-
06.07.2021 Faşizm sonrasında ekonomik seçenekler
-
05.07.2021 AKP: Yükselişi ve tükenişi (II)
-
08.04.2021 Gerçek gündem nedir?
-
07.04.2021 Çürüme, çöküş, ahlak, adalet
-
06.04.2021 Merkez Bankası Operasyonu: Niçin?
-
31.03.2021 İktidarın toplumsal/ekonomik maliyeti
-
30.03.2021 Bir kararnamelik muhalefet!
-
29.03.2021 SABRIN SONU…
-
27.03.2021 DEVRAN DÖNSÜN SARIKEÇİLİLER YÜRÜSÜN
-
26.03.2021 Gece yarısı kararnamelerindeki Türkiye
-
25.03.2021 AB dağılıyor: Küresel ekonomik savaş insanlığın geleceğini tehdit ediyor
-
24.03.2021 Ekonomide fırtına günleri
-
23.11.2020 GECE YAĞMUR KOKUYOR
-
24.06.2020 Krizde para, maliye politikaları ve Türkiye
-
11.06.2020 Eğilimleri mutlaklaştırmak
-
01.06.2020 19 Mayıs 1919-2020
-
28.05.2020 İki yıl içinde ikinci döviz krizi
-
01.05.2020 AF NEDİR?
-
08.01.2020 BİR DENİZCİ GÖZÜYLE KANAL ISTANBUL
-
30.10.2019 Ekonomik-mali açmazlar çoğalırken
-
22.10.2019 Ekvador’da 'IMF ayaklanması'
-
15.10.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (13) / Seven NİŞANYAN – Müjde NİŞANYAN HERKESİN BİLMEDİĞİ OLAĞANÜSTÜ YERLER
-
14.10.2019 “Monşerlerden” fikir alınsaydı Türkiye bu durumda olmazdı
-
11.10.2019 Sömürü oranları ve dünya ticareti: Bugün, kırk yıl once
-
09.10.2019 Gerçeklere direnmek
-
08.10.2019 Hasan ÖZGEN - “IŞIK ÜLKESİ” MİLAS
-
07.10.2019 TWEEN TEHLİKESİNİN FARKINDA MIYIZ?
-
03.10.2019 DÜNYANIN YUVARLAK OLDUĞUNU BİLMEYENLER DÜNYAYI MI YÖNETİYOR?
-
27.09.2019 Emekten yana program?
-
24.09.2019 Artık AKP’yi ayakta sadece o yapı tutuyor
-
24.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (10) Aynur DURUKAN BALAT, İLYAS BEY CAMİİ
-
17.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (9) / MİLAS KİTABELERİ
-
10.09.2019 CHP 100 yaşında
-
10.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (8) - KARTPOSTALLARDAKİ MİLAS’LAR
-
09.09.2019 Son kırk yılın dönüm noktaları
-
04.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (7) - SELÇUK EREZ İSTANKÖYALTI BODRUM
-
21.08.2019 Müdahale gecikmedi
-
21.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (6) ERHAN GÜNAY - YARIM ASIR ÖTESİNDEN GEÇMİŞTE MİLAS
-
20.08.2019 BİR REKTÖR ÜNİVERSİTE ADINA BİLDİRİ YAYINLAYAMAZ
-
20.08.2019 Kara Elmas, Kara Zeytin, Kara Yazı
-
15.08.2019 Tarım üreticisi ve işçisi perişan
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (5) MEHMET GÜNSÜR CAIQUE / HİKAYELER
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (4) BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
06.08.2019 IMF Ekvador’da
-
03.08.2019 Onbirinci Plan tarım için ne öngörüyor?
-
31.07.2019 BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
30.07.2019 Dış finansman sorunları
-
29.07.2019 HUKUK TANIMAZLIKTA EL ARTTIRMAK / KIYILARI ŞİRKET GİBİ YÖNETMEK
-
26.07.2019 BU DURUMDAN UTANIYORUM
-
25.07.2019 Medrese dönemi
-
24.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (3)
-
22.07.2019 Düzelen cari denge: İyi mi? Kötü mü?
-
20.07.2019 BİR ZAMANLAR ANADOLU’DA
-
17.07.2019 Temmuz günlükleri
-
17.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (2)
-
15.07.2019 Türkiye’nin kredi puanları: Kimler düşürüyor? Niçin?
-
13.07.2019 MİNİMALİZM
-
12.07.2019 TORUNLARININ GELİRİNİ YİYİP MÜREFFEH YAŞIYORUZ DİYEN GAFİLLER
-
10.07.2019 Reis ve damadı haksız mı yani?
-
09.07.2019 KABİLELEŞMEK
-
08.07.2019 Ekonomik bunalımın seyri
-
04.07.2019 Kaybın telafisi yok
-
01.07.2019 İstanbul seçimi: Sıradan gözlemler
-
27.06.2019 CUMHURİYETE KARŞI İHANET MİADINI DOLDURMAK ÜZERE
-
26.06.2019 Seçim sonrası
-
22.06.2019 Yeni 'Arap Baharı' ve kadınlar
-
19.06.2019 Bir nesil harcanırken
-
19.06.2019 Yerelde ekolojik özerklik
-
17.06.2019 Suriye’de tehlikeli tuzaklara devam…
-
14.06.2019 YANLIŞ BİLGİLER PASLI ÇİVİLER GİBİDİR, ÇIKARILMASI ÇOK ZORDUR...
-
12.06.2019 Sorunlu siyaset
-
10.06.2019 Hindistan’da seçim: Faşizme doğru bir adım
-
08.06.2019 Ekonomi nasıl küçülüyor?
-
30.05.2019 GEÇMİŞE DÖNÜŞ
-
28.05.2019 AKP’NİN BU YALANLARINA İNANMAK, ÜLKEYİ EMPERYALİSTLERE TESLİM ETMEKTİR
-
22.05.2019 ÖRNEK BİR OLAY…
-
16.05.2019 Venezuela Darbesi
-
15.05.2019 Dış politikada yeni kaymalar mı?
-
09.05.2019 Önümüzdeki Nesil Sıkıntılı Dönemler Yaşayacak
-
06.05.2019 Şermin Narwani Suriye’yi anlatıyor
-
02.05.2019 Sermayenin sesi fazla yükseliyor
-
29.04.2019 Dış politikada yol ayrımı
-
27.04.2019 Hindistan seçime giderken
-
26.04.2019 Mazbata mazbata olalı böyle çile görmemişti!
-
23.04.2019 Berat Albayrak’ın 'Reform' programı
-
17.04.2019 Kırılmalar
-
15.04.2019 IMF’nin Nisan Raporu’nda Türkiye
-
11.04.2019 Bitirilemeyen yerel seçimler...
-
08.04.2019 Seçim sonrasında birkaç tespit
-
02.04.2019 Yerel seçim sonuçları üzerine
-
02.04.2019 Donald Trump ve diğerleri
-
01.04.2019 Rejimin niteliği yeniden
-
29.03.2019 Yerel seçimlerde uğraklar: 1989, 2009, 2019
-
26.03.2019 Emperyalizm Venezuela’da
-
25.03.2019 IMF Arjantin’de
-
13.03.2019 Tarımdaki teslimiyet tersine çevrilmelidir
-
05.03.2019 SAMİMİYET
-
04.03.2019 2018’de ödemeler dengesi
-
28.02.2019 Yerel seçimler üzerine
-
25.02.2019 Devlet manavlık yapar mı?
-
21.02.2019 “Aslan, ceylan, sırtlan, zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir”
-
18.02.2019 GÜVENMEK
-
16.02.2019 Venezuela üzerine birkaç tespit
-
14.02.2019 TEK BAŞINA NE KADAR MUTLUSUN?
-
07.02.2019 Çeyrek yasama dönemi
-
05.02.2019 PAYLAŞMAK
-
31.01.2019 Siyasetin sefaleti
-
29.01.2019 ABD’de sosyalizm canlanıyor
-
28.01.2019 BİR KIŞ GÜNÜ KIYIKIŞLACIK..
-
26.01.2019 İktidarın malî kayırma/cezalandırma hesapları
-
24.01.2019 Gerçekte kim kurtarılıyor?
-
23.01.2019 Ekonomik bunalım nasıl seyrediyor?
-
17.01.2019 Suriye'de gerçeklerle yüzleşememek
-
08.01.2019 Üniversite(li)lere ne oluyor?
-
07.01.2019 2018 sonunda Fransa’da güzel bir olay
-
04.01.2019 2018'den 2019'a BAKIŞLAR
-
03.01.2019 ABD ve Çin: Ekonomik savaşın ilk bilançosu
-
02.01.2019 2018 sonunda borsa çöküntüsü
-
26.12.2018 Rejimin niteliği
-
25.12.2018 BODRUM ADAYLARI VE CHP
-
24.12.2018 Tepkiler sisteme karşı döner mi?
-
19.12.2018 Haziran paranoyası sürüyor
-
18.12.2018 Millî Gelir Temmuz-Eylül istatistikleri
-
14.12.2018 TÜRKİYE DÖKÜLÜYOR
-
10.12.2018 'Piyasalar' faşistleri seviyor. Meksika ve Brezilya: Başkanlar ve borsalar.
-
04.12.2018 Göçmenler, Suriyeliler, siyasetçiler. “Güney” coğrafyasının kurbanları…
-
03.12.2018 Bir çifte standart
-
30.11.2018 BUNU YAPAN SİYASİ KADRO YA CAHİLDİR YA EMİR KULUDUR
-
30.11.2018 İktidarın Gezi takıntısı
-
30.11.2018 Krizin bazı istatistikleri
-
26.11.2018 MUSTAFA KEMAL VE SULTAN SÜLEYMAN
-
22.11.2018 Enflasyonun anlamları
-
14.11.2018 1968 Dünyası ve Vietnam
-
13.11.2018 Cumhuriyetin ilk ve son onbeş yılı
-
31.10.2018 Arjantin ve Türkiye: 2001 ve 2018
-
31.10.2018 95 YILDA ÖĞRENEMEDİK...
-
30.10.2018 ABD'nin kendini teşhiri
-
22.10.2018 Brezilya: 'Piyasalar' faşist adayı destekliyor
-
19.10.2018 “TÜRKİYE KRİZİN BAŞINDA, BANKALAR DAHİL İFLASLAR YOLDA”
-
15.10.2018 Hem hegemon hem muhalif
-
13.10.2018 Yeni sularda yüzmek
-
10.10.2018 BODRUM-MARMARİS YARIŞI
-
09.10.2018 YEP: IMF’siz bir IMF programı
-
29.09.2018 Politikada kaygan zeminler
-
28.09.2018 TRAFİK TE KAN ALKOL DÜZEYİ NE OLMALI?
-
27.09.2018 Yeni Ekonomi Programı
-
26.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye bakışlar
-
22.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye Bakışlar
-
19.09.2018 VARLIK FONU, EMPERYALİSTLERE SUNULAN OLAĞANÜSTÜ HİZMETTİR
-
17.09.2018 Krizin eşiğinde büyüyen ekonomi
-
12.09.2018 Krizler Yayılırken
-
11.09.2018 Biri Yılmaz Güney, diğeri Erkan Yücel...
-
08.09.2018 Dişleri sökülmüş muhalefet
-
05.09.2018 Tüm Bunlar Üçüncü Dünya Savaşı
-
04.09.2018 Zor günler
-
01.09.2018 Faşizm Tartışmaları: Hindistan, Türkiye
-
28.08.2018 ‘Lütuf düzeni’ ve kriz
-
27.08.2018 Okluk yine kapandı
-
17.08.2018 Kaçınılmazın hızlandırılması
-
08.08.2018 Sürdürülemezlik
-
01.08.2018 ‘Duygusuz Nesil’ Tehlikesi
-
30.07.2018 Ekonomik krizden medet ummak
-
27.07.2018 Silahla şaka olmaz
-
20.07.2018 AKP’nin devrettiği ekonomik sorunlar
-
20.07.2018 İşte bu olmadı, hem de hiç olmadı …
-
19.07.2018 ‘Şirket gibi yönetmek’
-
13.07.2018 ‘Kurtarılmış Maden Bölgeleri’ geliyor
-
10.07.2018 Madımak sonrasında konuşan siyasetçiler
-
05.07.2018 Bu enkazı kim kaldıracak?
-
26.06.2018 Ülkemiz bölündü
-
25.06.2018 2017’den bir yazı
-
21.06.2018 Yeni bir rekor daha ve sonrası …
-
04.06.2018 Krize karşı kim hazırlıklı?
-
30.05.2018 ‘Mal Beyanı’ Komedisi
-
21.05.2018 SAHİPSİZ BODRUM’UN ÇARESİZLİĞİ
-
14.04.2018 Artuk Bey, Artuklu ve Artukoğulları Beyliği
-
14.02.2018 Kalbimde Atatürk var ...
-
19.01.2018 Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı
-
27.11.2017 Destekleyici, Yetkili ve Güvenilir Anne Baba olmak
-
20.11.2017 Sıra, sahillere geldi
-
20.11.2017 5 Adımda Depresyondan Korunma
-
13.11.2017 Öfke Kontrolü
-
06.11.2017 Bebeklik Döneminde Sağlıklı Kimlik Gelişimi
-
28.10.2017 Diyetisyen Bakışı: Diyet Değil, Yaşam Tarzı!
-
07.10.2017 Yaz saati ve inat
-
02.10.2017 Barzani Referandumu ve sonrası
-
12.08.2017 Erdoğan’ın Tehlikeli Planı
-
07.08.2017 Kişilik Bozukluğu
-
31.07.2017 Çomakdağ Türkmenleri (Kızılağaç / Ketendere / İkiztaş / Sarıkaya)
-
26.07.2017 Öngörülebilen Kaos - 2019
-
20.07.2017 AKP iktidarı çöküş sürecinde
-
10.07.2017 Ormanlarımız nasıl yanıyor?
-
25.05.2017 A N M A - Nazmi Özgül’ün anısına
-
05.05.2017 Aile Danışmanlığı
-
02.05.2017 “Siz bizlerden korkmayın, doğadan korkun efendim …”
-
29.04.2017 Sanatın İç Sesi
-
31.03.2017 Küçük Ev
-
23.03.2017 Bir olalım, Tek yürek olalım
-
21.03.2017 Rengarenk olsaydı
-
21.02.2017 “Milas’ın Sis Perdesi”
-
16.02.2017 Kanma, sonra da yanma
-
27.01.2017 Narin Çiçek: Turizm
-
21.01.2017 Vekilime Mektup
-
16.01.2017 Dokuz Kahraman Vekil
-
11.01.2017 Meşe tohumları çimlenecek mi?
-
10.12.2016 Bir Güvercin uçurun
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.