- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 03 August 2019, Saturday 8:37
- 2694 kez okundu
Oğuz OYAN / sol.org.tr
Türkiye’de planlamanın tarihi birçok gelişmiş kapitalist ülkeden eskiye uzanır. Sanayileşme devrimine adım atmanın gecikmiş hamleleri 1930’larda Cumhuriyetin ulusalcı kadroları eliyle ve dönemi için öncü sayılabilecek bir planlama anlayışıyla başlatılır. 1930’ların sonlarında savaş koşullarının engellemesi, 1946 sonrasında serbest piyasacı dönüşümün ve 1950 sonrasında DP’nin sahneye çıkması nedeniyle devamı getirilemez. 1960’larda planlı kalkınmaya yeniden dönüşün ilk dürtüsü, alacaklı gelişmiş ülkeler konsorsiyumunun 1950’lerin sonlarında mali iflasa düşen Türkiye’nin milli gelir hesaplarını yakından izleme taleplerinden kaynaklanır. Planlamaya geri dönüşün daha temel nedeni, Türkiye’de 1960’lardan itibaren yeniden kalkınmacı ve sanayileşmeci iktisat politikası anlayışlarına bir geçiş olmasıdır. Planlamaya verilen önem, “beş yıllık kalkınma planlarının” 1961 Anayasasının zorunlu hükümleri arasına girmesiyle de somutlanır. Bu aynı zamanda 1950’lerin orta/uzun vade öngörülerinden yoksun hesapsız politikalarına da bir tepkidir.
PLANLAMADAN PLANSIZLIĞA
1963-1977 arasında uygulamaya konulan ilk üç beş yıllık plan, Türkiye’de planlama anlayışının zirvesini oluşturur. Bu dönemde kalkınma planlarının hedefleri ile gerçekleşmeleri arasında daha sonra görülmeyecek bir yakınlaşma vardır. Hem genel ekonominin hem de sektörlerin geçmişten geleceğe sayısal dökümleri, karşılıklı etkileşimleri çıkarılabilmiş, hem sınai atılıma dayanan görece hızlı bir ekonomik gelişme gerçekleştirilebilmiştir. Her plan kendinden önceki plan hedeflerine ne ölçüde varıldığının, hedeften uzaklaşılmışsa bunun nedenlerinin ne olduğunun muhasebesini yapmakla başlamıştır. Beş yıllık planların yıllık programlarla uyumu gözetilmiş; yıllık programlar öngörülmedik gelişmelere daha esnek bir uyumun sağlanmasına da olanak vermiştir. Programlar ile bütçelerin uyumu da her zaman dikkate alınmıştır. Özetle, eleştiriler saklı kalmak üzere, bu dönemde ciddi bir planlama anlayışı yürürlükte olmuştur.
Ekonomik ve siyasi karışıklıklar nedeniyle 1978’de verilen aradan sonra oluşturulan ve iddialı bir sanayileşme hedefini sürdürmek isteyen Dördüncü Plan (1979-83) ise uygulamaya geçirilememiştir. Bunun nedeni, 24 Ocak 1980’de yürürlüğe sokulan ve 4. Plan anlayışının tamamen zıttında bir dışa açılma/liberalleşme çizgisi getiren IMF/DB programı ortaya çıkınca daha iyi anlaşılmıştır. Ama bunun daha öncesinde bu kuruluşların akut bir döviz kıtlığı yaşayan Türkiye’ye Dördüncü Planın finansman gereksinimine destek olmayı reddeden tavırları belirleyici olmuştu. (Bu ret kararını bildiren DB uzmanlarından biri de Kemal Derviş idi).
1985 sonrasındaki planlar da (5. Plan: 1985-89; 6. Plan: 1990-94) IMF gölgesinde olmuşlardır. 7. Plan (1996-2000) ise IMF etkisinin daha vurgulu örneklerinden biridir. Aynı yolda ilerleyen 8. Plan (2001-2005) zaten tamamen IMF/DB programıyla (program sonu, Mayıs 2008) çakıştırılmış bir metindir. İzleyen dönemi kapsayan 9. Plan (istisnaî olarak 7 yıllık: 2007-2013) ve 10. Plan (2014-18) da gene Anayasal yükümlülük gereği çıkarılmış “yasak savma” (veya daha doğrusu “kural savma”) metinleridir. Esasen 9. Plan döneminde, 2011 yılında, 1960’ta kurulmuş olan efsanevi Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) bir KHK ile kapatılmış; Başbakanlığa bağlı bir müsteşarlık olmaktan çıkarılarak Kalkınma Bakanlığı’nın sıradan bir “müdürlüğüne” dönüştürülmüştür. Fiilen tarih olmuş olan DPT’nin tamamen mevta olması ise 2017 Anayasası ile yeni yönetim sistemi kurulurken 2018’de gerçekleşmiştir.
Böyle bir ortama yakışır bir gecikmeyle (planın ilk yılının yarısı geçildikten sonra) kamuoyuna sunulan 11. Plan (2019-23) ise gayriciddi bir metindir. Mevcut koşulları tam dikkate almayan üstelik ne tür bir hesaba dayandığına dair işaretler barındırmayan 11. Plan’ın hedefleri hayalidir. Üstelik bu hayali hedefleri bile öncesindeki iki planın “sınırsız atışlarının” yanına bile yaklaşamamaktadır: 11. Planda 2023 için öngörülen kişi başına milli gelir, 9. Plan gerçekleşmesini (2013 yılını) aşamamaktadır. 11. Planın 2023 hedefleri, 10. Planın 2018 hedeflerinin gerisindedir. Yıllar önce 2023 hedefi olarak 2 trilyon dolarlık GSYH öngörülürken şimdiki hedef 1 trilyon 80 milyardır; 2023 yılı için 500 milyar dolarlık ihracat hedefi varken, şimdiki hedef yalnızca 226,6 milyar dolardır. AKP ekonomisi dumura uğramıştır; iktidar, hayal bile pazarlayamaz durumdadır. Üstelik mütevazı 2023 hedeflerinin bile tutması kuşkuludur.
TARIMIN 11. PLANDAKİ YERİ
Bu denli gayriciddi bir Planın tarıma ilişkin hedeflerinde ciddiyet aranabilir mi? Elbette aranamaz. Ama mademki başladık bir iki örnek vermeden, birkaç kelam etmeden bırakamayız. Kaldı ki bir Plan, sadece niyet beyanı bile olsa, öngördükleri ve öngörmedikleriyle geniş kitleleri her zaman yakından ilgilendiren bir belgedir.
11. Planının 219 sayfalık kısa metninin yalnızca 6 sayfası tarıma ayrılmış. Bu sayfalarda, tarıma ilişkin destekler konusunda “Tarımsal desteklerin etkinliği arttırılacaktır” (s.94) başlığı altında genel ifadelerle yazılmış alt başlıklar buluyorsunuz. Bilindiği gibi 2000 sonrasında uygulanan IMF/DB tarım programının (Tarımda Reform Uygulama Programı: TRUP) temel çıpası, desteklerin sert bir biçimde sınırlandırılmasıydı. Bu sınırı kaldıracak bir kararlılığın Planda yer alması esasen pek şaşırtıcı olurdu; çünkü TRUP’un gölgesi tarımın üzerinden hiç kalkmamıştır.
Nitekim bölümün sonunda “Tarım Sektörü Hedefleri” başlığıyla yer alan tabloda (s.97) 2018 gerçekleşmeleri ile 2023 hedefleri yan yana iki sütunda verilirken, “Merkezi yönetim bütçesinden yapılan tarımsal desteklerin tarımsal katma değere oranı” için 2018’de yüzde 6,8 ve 2023 için yüzde 7,2 değerleri verilmektedir. Bu oranlar, tarıma yapılan desteğin çok zavallı düzeylerde tutulmaya devam edileceğinin itirafıdır. Oysa gelişmiş ülkelerde bu oranlar genellikle yüzde 50 civarındadır. Türkiye tarımı için de mutlaka yüzde 30 düzeylerine ulaşılması (yani Planın öngörüsünün en az 4 katına çıkılması) şarttır.
“Tablo”daki “iddialı” hedeflerinden birinde ise, sulamaya açılan net tarımsal alanın 3,34 milyon hektardan 5,34 milyon hektara yükseltilmesi yani sulanan alanın 5 yılda 2 milyon hektar genişlemesi öngörülmektedir. İlginç ayrıntı ise şudur: “Bu hedefin 750 bin hektar alanının sulamaya açılması için gerekli bütçe kaynağı tahsis edilecektir. Geriye kalan alana ilişkin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ilgili diğer bakanlıklar ile birlikte alternatif yeni iç ve dış finansman yöntemleri geliştirilecek ve bu yolla söz konusu yatırımlar tamamlanacaktır” (s.94-95). Bu kadar şeffaf bir finansman yöntemi sundukları için Tarım ve Orman Bakanı ile Hazine ve Maliye Bakanına herhalde teşekkür edilmiştir! Bu arada, tarıma olan destekler adeta sabit kalacaksa, 750 bin hektar alanın sulamaya açılması için “aktarılacak” bütçe kaynaklarının dahi hedefle orantısız ölçüde güdük kalacağını not edelim.
Bu arada Nisan 2019’da kamuoyuna sızdırılan “Tarımda Milli Birlik Projesi” denilen gayrimilli projenin, (bkz. Birgün Pazar’daki 28 Nisan 2019 tarihli yazımız) gelen tepkiler üzerine sonbahara ertelendiğini duyurmuştuk. Ancak 11. Planın bu proje garabetinden hiç söz etmemesinden anlaşılması gereken herhalde bu projenin kadük olmuş olmasıdır.
Ancak tamamen kadük olma halinden bahsedemiyoruz. Çünkü o projenin esasını oluşturan “tarımı şirketlere teslim etme” niyetleri, 11. Planın şu kısa tarım bölümünün ruhuna işlemiş gibidir. Hatta bir tarım-sanayi şirketinin temsilciliğinden gelip bakanlık koltuğuna oturan zatın, 11. Planın tarım bölümünün taslak metnini önceden bu şirketlere servis etmiş olma olasılığını da yabana atmamak gerekir.
Ne diyelim, plansız yılımız olmasın!
-
06.03.2024 MİLASTA YENİ NESİL ÜRETEN BELEDİYECİLİK
-
23.10.2021 Niyazi Yalçınkaya'ya
-
02.08.2021 'Pabuççu muştası' ya da fonculuk üzerine
-
31.07.2021 Güney Afrika’da ayaklanma nasıl yorumlanmalı?
-
30.07.2021 Sorunlar, öncelikler, saplantılar, Kıbrıs ve diplomasiye dair
-
27.07.2021 “Politik Oblomov'luk: Orta sınıf muhalifliği
-
26.07.2021 Küresel İktisadi Tarihçe
-
17.07.2021 Büyüyen sınıf çelişkileri
-
16.07.2021 MİLAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI' NDAN NUTUK ARMAĞANI
-
15.07.2021 Kadim içecek limonata
-
13.07.2021 Çin Komünist Partisi’nin 100’ncü yıldönümü
-
09.07.2021 Irkçılığın yeni yüzü: Yahudi düşmanlığının yerini mülteci düşmanlığı mı aldı?
-
09.07.2021 Keyfilik!
-
08.07.2021 Çökme, çöküş, çıkış
-
07.07.2021 Ağlıyor hayat…
-
06.07.2021 Faşizm sonrasında ekonomik seçenekler
-
05.07.2021 AKP: Yükselişi ve tükenişi (II)
-
08.04.2021 Gerçek gündem nedir?
-
07.04.2021 Çürüme, çöküş, ahlak, adalet
-
06.04.2021 Merkez Bankası Operasyonu: Niçin?
-
31.03.2021 İktidarın toplumsal/ekonomik maliyeti
-
30.03.2021 Bir kararnamelik muhalefet!
-
29.03.2021 SABRIN SONU…
-
27.03.2021 DEVRAN DÖNSÜN SARIKEÇİLİLER YÜRÜSÜN
-
26.03.2021 Gece yarısı kararnamelerindeki Türkiye
-
25.03.2021 AB dağılıyor: Küresel ekonomik savaş insanlığın geleceğini tehdit ediyor
-
24.03.2021 Ekonomide fırtına günleri
-
23.11.2020 GECE YAĞMUR KOKUYOR
-
24.06.2020 Krizde para, maliye politikaları ve Türkiye
-
11.06.2020 Eğilimleri mutlaklaştırmak
-
01.06.2020 19 Mayıs 1919-2020
-
28.05.2020 İki yıl içinde ikinci döviz krizi
-
01.05.2020 AF NEDİR?
-
08.01.2020 BİR DENİZCİ GÖZÜYLE KANAL ISTANBUL
-
30.10.2019 Ekonomik-mali açmazlar çoğalırken
-
22.10.2019 Ekvador’da 'IMF ayaklanması'
-
15.10.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (13) / Seven NİŞANYAN – Müjde NİŞANYAN HERKESİN BİLMEDİĞİ OLAĞANÜSTÜ YERLER
-
14.10.2019 “Monşerlerden” fikir alınsaydı Türkiye bu durumda olmazdı
-
11.10.2019 Sömürü oranları ve dünya ticareti: Bugün, kırk yıl once
-
09.10.2019 Gerçeklere direnmek
-
08.10.2019 Hasan ÖZGEN - “IŞIK ÜLKESİ” MİLAS
-
07.10.2019 TWEEN TEHLİKESİNİN FARKINDA MIYIZ?
-
03.10.2019 DÜNYANIN YUVARLAK OLDUĞUNU BİLMEYENLER DÜNYAYI MI YÖNETİYOR?
-
27.09.2019 Emekten yana program?
-
24.09.2019 Artık AKP’yi ayakta sadece o yapı tutuyor
-
24.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (10) Aynur DURUKAN BALAT, İLYAS BEY CAMİİ
-
17.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (9) / MİLAS KİTABELERİ
-
10.09.2019 CHP 100 yaşında
-
10.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (8) - KARTPOSTALLARDAKİ MİLAS’LAR
-
09.09.2019 Son kırk yılın dönüm noktaları
-
04.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (7) - SELÇUK EREZ İSTANKÖYALTI BODRUM
-
21.08.2019 Müdahale gecikmedi
-
21.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (6) ERHAN GÜNAY - YARIM ASIR ÖTESİNDEN GEÇMİŞTE MİLAS
-
20.08.2019 BİR REKTÖR ÜNİVERSİTE ADINA BİLDİRİ YAYINLAYAMAZ
-
20.08.2019 Kara Elmas, Kara Zeytin, Kara Yazı
-
15.08.2019 Tarım üreticisi ve işçisi perişan
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (5) MEHMET GÜNSÜR CAIQUE / HİKAYELER
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (4) BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
06.08.2019 IMF Ekvador’da
-
31.07.2019 BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
30.07.2019 Dış finansman sorunları
-
29.07.2019 HUKUK TANIMAZLIKTA EL ARTTIRMAK / KIYILARI ŞİRKET GİBİ YÖNETMEK
-
26.07.2019 BU DURUMDAN UTANIYORUM
-
25.07.2019 Medrese dönemi
-
24.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (3)
-
22.07.2019 Düzelen cari denge: İyi mi? Kötü mü?
-
20.07.2019 BİR ZAMANLAR ANADOLU’DA
-
17.07.2019 Temmuz günlükleri
-
17.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (2)
-
15.07.2019 Türkiye’nin kredi puanları: Kimler düşürüyor? Niçin?
-
13.07.2019 MİNİMALİZM
-
12.07.2019 TORUNLARININ GELİRİNİ YİYİP MÜREFFEH YAŞIYORUZ DİYEN GAFİLLER
-
10.07.2019 Reis ve damadı haksız mı yani?
-
09.07.2019 KABİLELEŞMEK
-
08.07.2019 Ekonomik bunalımın seyri
-
04.07.2019 Kaybın telafisi yok
-
01.07.2019 İstanbul seçimi: Sıradan gözlemler
-
27.06.2019 CUMHURİYETE KARŞI İHANET MİADINI DOLDURMAK ÜZERE
-
26.06.2019 Seçim sonrası
-
22.06.2019 Yeni 'Arap Baharı' ve kadınlar
-
19.06.2019 Bir nesil harcanırken
-
19.06.2019 Yerelde ekolojik özerklik
-
17.06.2019 Suriye’de tehlikeli tuzaklara devam…
-
14.06.2019 YANLIŞ BİLGİLER PASLI ÇİVİLER GİBİDİR, ÇIKARILMASI ÇOK ZORDUR...
-
12.06.2019 Sorunlu siyaset
-
10.06.2019 Hindistan’da seçim: Faşizme doğru bir adım
-
08.06.2019 Ekonomi nasıl küçülüyor?
-
30.05.2019 GEÇMİŞE DÖNÜŞ
-
28.05.2019 AKP’NİN BU YALANLARINA İNANMAK, ÜLKEYİ EMPERYALİSTLERE TESLİM ETMEKTİR
-
22.05.2019 ÖRNEK BİR OLAY…
-
16.05.2019 Venezuela Darbesi
-
15.05.2019 Dış politikada yeni kaymalar mı?
-
09.05.2019 Önümüzdeki Nesil Sıkıntılı Dönemler Yaşayacak
-
06.05.2019 Şermin Narwani Suriye’yi anlatıyor
-
02.05.2019 Sermayenin sesi fazla yükseliyor
-
29.04.2019 Dış politikada yol ayrımı
-
27.04.2019 Hindistan seçime giderken
-
26.04.2019 Mazbata mazbata olalı böyle çile görmemişti!
-
23.04.2019 Berat Albayrak’ın 'Reform' programı
-
17.04.2019 Kırılmalar
-
15.04.2019 IMF’nin Nisan Raporu’nda Türkiye
-
11.04.2019 Bitirilemeyen yerel seçimler...
-
08.04.2019 Seçim sonrasında birkaç tespit
-
02.04.2019 Yerel seçim sonuçları üzerine
-
02.04.2019 Donald Trump ve diğerleri
-
01.04.2019 Rejimin niteliği yeniden
-
29.03.2019 Yerel seçimlerde uğraklar: 1989, 2009, 2019
-
26.03.2019 Emperyalizm Venezuela’da
-
25.03.2019 IMF Arjantin’de
-
18.03.2019 Ocak 2019’da Ekonomi
-
13.03.2019 Tarımdaki teslimiyet tersine çevrilmelidir
-
05.03.2019 SAMİMİYET
-
04.03.2019 2018’de ödemeler dengesi
-
28.02.2019 Yerel seçimler üzerine
-
25.02.2019 Devlet manavlık yapar mı?
-
21.02.2019 “Aslan, ceylan, sırtlan, zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir”
-
18.02.2019 GÜVENMEK
-
16.02.2019 Venezuela üzerine birkaç tespit
-
14.02.2019 TEK BAŞINA NE KADAR MUTLUSUN?
-
07.02.2019 Çeyrek yasama dönemi
-
05.02.2019 PAYLAŞMAK
-
31.01.2019 Siyasetin sefaleti
-
29.01.2019 ABD’de sosyalizm canlanıyor
-
28.01.2019 BİR KIŞ GÜNÜ KIYIKIŞLACIK..
-
26.01.2019 İktidarın malî kayırma/cezalandırma hesapları
-
24.01.2019 Gerçekte kim kurtarılıyor?
-
23.01.2019 Ekonomik bunalım nasıl seyrediyor?
-
17.01.2019 Suriye'de gerçeklerle yüzleşememek
-
08.01.2019 Üniversite(li)lere ne oluyor?
-
07.01.2019 2018 sonunda Fransa’da güzel bir olay
-
04.01.2019 2018'den 2019'a BAKIŞLAR
-
03.01.2019 ABD ve Çin: Ekonomik savaşın ilk bilançosu
-
02.01.2019 2018 sonunda borsa çöküntüsü
-
26.12.2018 Rejimin niteliği
-
25.12.2018 BODRUM ADAYLARI VE CHP
-
24.12.2018 Tepkiler sisteme karşı döner mi?
-
19.12.2018 Haziran paranoyası sürüyor
-
18.12.2018 Millî Gelir Temmuz-Eylül istatistikleri
-
14.12.2018 TÜRKİYE DÖKÜLÜYOR
-
10.12.2018 'Piyasalar' faşistleri seviyor. Meksika ve Brezilya: Başkanlar ve borsalar.
-
04.12.2018 Göçmenler, Suriyeliler, siyasetçiler. “Güney” coğrafyasının kurbanları…
-
03.12.2018 Bir çifte standart
-
30.11.2018 BUNU YAPAN SİYASİ KADRO YA CAHİLDİR YA EMİR KULUDUR
-
30.11.2018 İktidarın Gezi takıntısı
-
30.11.2018 Krizin bazı istatistikleri
-
26.11.2018 MUSTAFA KEMAL VE SULTAN SÜLEYMAN
-
22.11.2018 Enflasyonun anlamları
-
14.11.2018 1968 Dünyası ve Vietnam
-
13.11.2018 Cumhuriyetin ilk ve son onbeş yılı
-
31.10.2018 Arjantin ve Türkiye: 2001 ve 2018
-
31.10.2018 95 YILDA ÖĞRENEMEDİK...
-
30.10.2018 ABD'nin kendini teşhiri
-
22.10.2018 Brezilya: 'Piyasalar' faşist adayı destekliyor
-
19.10.2018 “TÜRKİYE KRİZİN BAŞINDA, BANKALAR DAHİL İFLASLAR YOLDA”
-
15.10.2018 Hem hegemon hem muhalif
-
13.10.2018 Yeni sularda yüzmek
-
10.10.2018 BODRUM-MARMARİS YARIŞI
-
09.10.2018 YEP: IMF’siz bir IMF programı
-
29.09.2018 Politikada kaygan zeminler
-
28.09.2018 TRAFİK TE KAN ALKOL DÜZEYİ NE OLMALI?
-
27.09.2018 Yeni Ekonomi Programı
-
26.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye bakışlar
-
22.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye Bakışlar
-
19.09.2018 VARLIK FONU, EMPERYALİSTLERE SUNULAN OLAĞANÜSTÜ HİZMETTİR
-
17.09.2018 Krizin eşiğinde büyüyen ekonomi
-
12.09.2018 Krizler Yayılırken
-
11.09.2018 Biri Yılmaz Güney, diğeri Erkan Yücel...
-
08.09.2018 Dişleri sökülmüş muhalefet
-
05.09.2018 Tüm Bunlar Üçüncü Dünya Savaşı
-
04.09.2018 Zor günler
-
01.09.2018 Faşizm Tartışmaları: Hindistan, Türkiye
-
28.08.2018 ‘Lütuf düzeni’ ve kriz
-
27.08.2018 Okluk yine kapandı
-
17.08.2018 Kaçınılmazın hızlandırılması
-
08.08.2018 Sürdürülemezlik
-
01.08.2018 ‘Duygusuz Nesil’ Tehlikesi
-
30.07.2018 Ekonomik krizden medet ummak
-
27.07.2018 Silahla şaka olmaz
-
20.07.2018 AKP’nin devrettiği ekonomik sorunlar
-
20.07.2018 İşte bu olmadı, hem de hiç olmadı …
-
19.07.2018 ‘Şirket gibi yönetmek’
-
13.07.2018 ‘Kurtarılmış Maden Bölgeleri’ geliyor
-
10.07.2018 Madımak sonrasında konuşan siyasetçiler
-
05.07.2018 Bu enkazı kim kaldıracak?
-
26.06.2018 Ülkemiz bölündü
-
25.06.2018 2017’den bir yazı
-
21.06.2018 Yeni bir rekor daha ve sonrası …
-
04.06.2018 Krize karşı kim hazırlıklı?
-
30.05.2018 ‘Mal Beyanı’ Komedisi
-
21.05.2018 SAHİPSİZ BODRUM’UN ÇARESİZLİĞİ
-
14.04.2018 Artuk Bey, Artuklu ve Artukoğulları Beyliği
-
14.02.2018 Kalbimde Atatürk var ...
-
19.01.2018 Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı
-
27.11.2017 Destekleyici, Yetkili ve Güvenilir Anne Baba olmak
-
20.11.2017 Sıra, sahillere geldi
-
20.11.2017 5 Adımda Depresyondan Korunma
-
13.11.2017 Öfke Kontrolü
-
06.11.2017 Bebeklik Döneminde Sağlıklı Kimlik Gelişimi
-
28.10.2017 Diyetisyen Bakışı: Diyet Değil, Yaşam Tarzı!
-
07.10.2017 Yaz saati ve inat
-
02.10.2017 Barzani Referandumu ve sonrası
-
12.08.2017 Erdoğan’ın Tehlikeli Planı
-
07.08.2017 Kişilik Bozukluğu
-
31.07.2017 Çomakdağ Türkmenleri (Kızılağaç / Ketendere / İkiztaş / Sarıkaya)
-
26.07.2017 Öngörülebilen Kaos - 2019
-
20.07.2017 AKP iktidarı çöküş sürecinde
-
10.07.2017 Ormanlarımız nasıl yanıyor?
-
25.05.2017 A N M A - Nazmi Özgül’ün anısına
-
05.05.2017 Aile Danışmanlığı
-
02.05.2017 “Siz bizlerden korkmayın, doğadan korkun efendim …”
-
29.04.2017 Sanatın İç Sesi
-
31.03.2017 Küçük Ev
-
23.03.2017 Bir olalım, Tek yürek olalım
-
21.03.2017 Rengarenk olsaydı
-
21.02.2017 “Milas’ın Sis Perdesi”
-
16.02.2017 Kanma, sonra da yanma
-
27.01.2017 Narin Çiçek: Turizm
-
21.01.2017 Vekilime Mektup
-
16.01.2017 Dokuz Kahraman Vekil
-
11.01.2017 Meşe tohumları çimlenecek mi?
-
10.12.2016 Bir Güvercin uçurun
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.