- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 02 May 2017, Tuesday 19:36
- 3789 kez okundu
Geçtiğimiz hafta, Muğla Çevre Platformu Gönüllüleri, iki günlük bir Gökova Turu düzenleyerek, dikkatleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı Doğal Sit Alanları’nın statülerinin değiştirilerek, cennet kıyıların imara açılması çalışması ve Okluk Koyu’ndaki yıkılan Cumhurbaşkanlığı Yazlık Köşkü yerine yapılan inşaat faaliyetini gözlemek ve bir basın duyurusuyla herkesi bilgilendirmek istediler.
Bu gezi süresince olup bitenleri, Bodrum’dan hareket eden Bodrum Belediyesi STS Okul Gemisi içindeki MUÇEP üyelerinden Rezzan Şebin kaleme almış.
MUÇEP sitesinde de yayınlanan bu güzel ve çarpıcı gözlem yazısını sizlerle paylaşıyoruz …
Rezzan ŞEBİN -
Muğla Çevre Platformu olarak, kurulduğumuzdan bu yana Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın bir gayrimenkul firmasına ihale ederek hazırlattığı Doğal Sit Alanlarının derecelerini düşürerek, imarın, dolayısıyla betonlaşmanın yolunu açan “Ekolojik Temelli Bilimsel Rapor”a karşı çıktık. Muğla Büyükşehir Belediye Meclisi’nde iktidar partisi AK Partili meclis üyelerinin de ‘hayır’ dediği proje için, bakanın dışında çeşitli kurum ve kuruluşlardan görüşler geldi. Muğla Valisi, Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürü, AK Parti Muğla Milletvekilleri farklı ifadelerle; “proje rafa kaldırıldı”, “sanki yarın inşaatlar başlıyor”, “yok böyle bir şey, bu sadece tasarı”, “Muğla Belediyesi bilgi sızdırmış” gibi, maddi bir temele dayanmayan açıklamalarda bulundular. Yine, aldığımız duyumlara göre, Muğla genelinde 31 paftanın 30’u üzerinde, Muğla Çevre Şehircilik Müdürlüğü hiçbir çalışma yapmamış, sadece Gökova Paftası çalışılarak Ankara’ya yollanmıştı.
Bizler, gerek bakanlık, gerek valilik ve gerekse milletvekilleri bağlamında diyalog ve bilgilendirilme yolları ararken, Gökova Paftasında yer alan, Cumhurbaşkanlığı Konutunun bulunduğu Okluk Koyu’nda öngörülen projenin bakanlığın sitesinde yayınlandığını gördük. Hazırlanan projede, yaklaşık 11.000 metrekare deniz alanı doldurulacak, bir de yat yanaşma yeri tesis edilecek. Bu proje hem yürürlükte olan ulusal doğa koruma statülerine, hem de Türkiye’nin taraf olduğu “Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi” hükümlerine aykırıdır.
Yanı sıra, eski cumhurbaşkanlığı konutunun yıkıldığı ve devasa ağaçların kesilerek güvenlik duvarı inşaatının başladığını öğrendik. Civar koydaki özel yatlardan yabancı uyruklu turistlerin şaşkınlıkla izledikleri ve görüntüledikleri fotoğraflar tarafımıza ulaştırıldı.
MUÇEP olarak, süreci oturduğumuz yerden izlemek yerine, gelişmeleri yerinde tespit etmek amacı ile “Gökova Turu” düzenledik. Bodrum’dan yola çıkarak, yerleşim yerlerinin olduğu ve sit değişikliklerinde etkilenecek koylara uğrayarak, olası tehlikeyi anlatmak amacı ile Akyaka’ya varmak, basın açıklaması yapmak ve Okluk Koyu’nu da kendi gözlerimizle görerek, ardından ilgililerle görüşmek amacı ile 27 Nisan Perşembe günü yola çıkacaktık. Bodrum Emniyet Müdürlüğü yetkilileri tarafından aranarak, “OHAL nedeni ile 48 saat önce basın açıklaması için kaymakamlığa bildirimde bulunmamız gerektiği” hatırlatıldı. 24 saat kala da olsa, yaptığımız başvuru sonucu bir sorun yaşanmadan basın açıklamasını yaptık. Bodrumlu doğa dostları ve emniyet görevlileri tarafından uğurlandık!
İlk durağımız, yıllardır mücadelesi süren Adalı Yalı / Kilise Bükü koyu idi. ETS Tur tarafından yapılmak istenen ama kamuoyundan gelen şiddetli karşı koyuş sonunda yatırımdan vazgeçilen koyun bakirliğini koruyor olduğunu görmek, yolculuğumuzun en keyifli anıydı. Ören’e yaklaşırken, Sahil Güvenliğin ufak teknesini gördük ve kaptanımızla yapılan telsiz görüşmesinde, “bizim güvenliğimiz için, bize eşlik edeceklerini, bir ihtiyacımızın olup olmadığı” söylendi. Ören’e indiğimizde, MUÇEP’in Örenli gönüllüleri bizleri karşıladı. Kahveler, restoranlar sezona hazırlanırken, çay bahçeleri-parklar da yavaş yavaş vatandaşlar tarafından doldurulmaya başlamıştı. MUÇEP adına hazırlanan ve doğal sitlerin neleri götüreceği ve getireceğini anlatan broşürümüzü Örenlilere dağıttık. Onlar bizi, biz onları dinledik. Sorunların ne kadar da aynı olduğunu görmemek mümkün değildi.
Ören’de de bizimle olan Sahil Güvenlik yetkilileri, bir gün sonraki rotamızda Okluk Koyu’nu ziyaret olduğunu bildiklerini ve Valilik emri ile koya girmemizin yasaklandığını ifade ettiler. Gerekçe “güvenlik ve Ohal koşulları” idi. Akyaka civarında “terör ve terörist ihbarı” var imiş. Tabii ki o “teröristler” biz değildik, ama bizim “güvenliğimiz” önemliydi ve bunu sağlamak durumunda imişler.
Akyaka’ya geldiğimizde, bizi karşılayan MUÇEP gönüllülerinden de iyi (!!!) haberler aldık. Emin İgüs konseri, yine OHAL nedeni ile Ula Kaymakamı tarafından iptal edilmişti. Ve 28 Nisan sabahı yapılacak Akyaka MUÇEP Basın Açıklaması yasaklanmıştı. Açıklamanın yapılacağı yer olan Akyaka Orman Kampı önü sakıncalı görülmüş. Biz de durum değerlendirmesi yapmak ve kendi konserimizi kendimiz yapmak için, gece kumsalda toplandık. Şarkılarımızı, türkülerimizi, gitarımızla birlikte söyledik. Akyaka sokaklarında esnafla, Azmak’ta teknecilerle doğal sitleri, geleceğimizi konuştuk. Onlar bizi alkışladı, biz onları…
STS Okul Gemisi’nin, Orman Kampının iskelesine bağlanması da yasaklandı. Sahil Güvenlik’ten, Bodrum Liman Başkanlığı’na, Jandarmaya kadar arandık, uyarıldık. Aramızda bulunan MUÇEP Gönüllüsü Bodrum Denizciler Derneği Başkanı mevzuatı çok iyi bildiğinden, gerekli itirazları yapmasına rağmen, iskelenin bulunduğu kampın Muğla Vali Yardımcısının sorumluluğunda olması nedeniyle, kamp müdürünün uyarıldığı ve onun ısrarı ile gecenin bir vaktinde, gemimiz iskeleden ayrılmak durumunda kaldı.
“Alarga gönül alarga” diye bir denizcilik terimi vardır. Biz de öyle yaptık, alargaya çıktık. Yani açıkta demirledik.
Sabah, sahil güvenlik tarafından Azmak’tan yollanan (kendilerine teşekkür ediyoruz) bir tekne ile, Akyaka Plajına indik. Yine MUÇEP gönüllüleri ile bir arada idik. Sakıncalı olmayan! kumsalda basın açıklamamızı yaptık. “Muğla Cennet Kalsın” diyorduk…Ardından, yine kampın bulunduğu alanın iskelesinden denize girmek amacı ile yürümeye başladık. Bu kez jandarma çıktı önümüze, “buradan geçemezsiniz”…Anlattık “biz 50 metre sonraki iskeleye kadar yürüyecek, oradan denize atlayacak ve denizde pankartımızı açacağız, sonra da gemi geri dönüşe geçecek”… Beş dakika sonra gelen jandarma komutanına da aynı şeyleri anlattık, bize inandıklarını söyleyerek barikat açıldı. Komutana da teşekkürler buradan…
Dediklerimizi yaptık, denize atladık, “Muğla Cennet Kalsın” pankartımızı açtık ve dostlarımızla denizden vedalaştık. Rotamız Karacasöğüt idi. Limanın çok müsait olmaması nedeni ile giremedik ve İngiliz Limanı, Okluk Koyu’na doğru yöneldik. Girişimizin yasak olduğu tebliğ edildiği için, sadece yakınından geçerken, koydan ikinci ve daha büyük sahil güvenlik botu çıktı. Seyrimizin başından beri bize eşlik eden küçük sahil güvenlik botu, megafonla bizlere teşekkür ederek ayrılırken, diğer bot çok yakınımızda bordamızdan 3 - 4 dakika kadar bizimle geldi. Neden?
O anda da sordum, bu satırları yazarken de tekrar soruyorum? Neden? Neden?
24 saat bizi takip ettiler, iç içe idik. Okluk’a da girmedik. Bu taciz değil de nedir? Tahriktir hatta. Yan yana gitmenin anlamı nedir? Sabrımızı mı denediler. Sabrımız taşsa ne yapardık? Bizim silahımız yok, topumuz, tüfeğimiz yok. Olsa olsa “Muğla Cennet Kalsın”, “Bu vatan, bu topraklar, bu koylar bizim” derdik.
“Son nefesimize kadar, doğayı, yaşam alanlarımızı savunacağız” derdik.
Biz zaten bunları hep diyoruz, diyeceğiz de.
İçimde bir sızı, gözlerimde yaş Okluk’tan uzaklaşırken, yine bir telsizle kaptanımız aranıyor ve teknede bulunan kişilerin T.C. Kimlik Numaraları isteniyordu. İsteyen Bodrum Liman Başkanı idi. Bodrum Limanı sınırları içinde olduğumuzdan, çıkış izni ve kimlik bildirimi gerekmediği anlatılmasına rağmen, bu kez “Emniyet Müdürlüğü” tarafından istendiği söylendi.
Löngöz Koyu’na girerken, tekrar Sahil Güvenlik tarafından kaptanımız aranarak, “Faaliyetiniz nedir kaptan” diye soruldu.
Kaptanımız “Yolcularımız denize girecek” deyince “İyi eğlenceler” yanıtını aldık. Ama canımız eğlenmek istemedi. Bodrum’a çevirdik rotayı. Sahil Güvenlik de bizi hiç yalnız bırakmadı. Gökyüzünde uçakların izini görünce “bir o kalmıştı, jetler bizi takip ediyor” diyerek üstümüze alındık.
Bodrum’a yaklaşırken, Sahil Güvenlik, Liman Başkanlığı ve ardından Bodrum Emniyeti’nden aranarak, limana ne zaman gireceğimiz soruldu. Emniyetimizi sağlamak için sorduklarını ifade ettiler.
Çooookkkk emniyetli bir şekilde indik Bodrum Limanı’na. Bütün bu emirlerin Muğla Valiliği tarafından ve Ohal nedeni ile olduğu defaetle tarafımıza iletildi.
Sağolsunlar, teşekkür ediyoruz. Tacize varan güvenlik önemlerine diyecek sözümüz yok. Ohal var, nasıl deriz ki?
Ancak, Sayın Vali Bey’den özel bir ricam olacak …
Lütfen, Muğla’daki tüm doğal varlıkları, yaşam alanlarını da koruma altına alın, güvenliklerini sağlayın. Biz kendimizi koruyacak, kişisel güvenliğimizi alacak yetiye, içgüdüye sahibiz. Sizler, önceliği ne olur onlara verin. Onlar kendilerini savunamazlar ama bir gün gelir, kendi yöntemiyle bizlerden hesap sorar, hiç birimizi affetmezler.
Siz bizlerden korkmayın, doğadan korkun efendim …
-
06.03.2024 MİLASTA YENİ NESİL ÜRETEN BELEDİYECİLİK
-
23.10.2021 Niyazi Yalçınkaya'ya
-
02.08.2021 'Pabuççu muştası' ya da fonculuk üzerine
-
31.07.2021 Güney Afrika’da ayaklanma nasıl yorumlanmalı?
-
30.07.2021 Sorunlar, öncelikler, saplantılar, Kıbrıs ve diplomasiye dair
-
27.07.2021 “Politik Oblomov'luk: Orta sınıf muhalifliği
-
26.07.2021 Küresel İktisadi Tarihçe
-
17.07.2021 Büyüyen sınıf çelişkileri
-
16.07.2021 MİLAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI' NDAN NUTUK ARMAĞANI
-
15.07.2021 Kadim içecek limonata
-
13.07.2021 Çin Komünist Partisi’nin 100’ncü yıldönümü
-
09.07.2021 Irkçılığın yeni yüzü: Yahudi düşmanlığının yerini mülteci düşmanlığı mı aldı?
-
09.07.2021 Keyfilik!
-
08.07.2021 Çökme, çöküş, çıkış
-
07.07.2021 Ağlıyor hayat…
-
06.07.2021 Faşizm sonrasında ekonomik seçenekler
-
05.07.2021 AKP: Yükselişi ve tükenişi (II)
-
08.04.2021 Gerçek gündem nedir?
-
07.04.2021 Çürüme, çöküş, ahlak, adalet
-
06.04.2021 Merkez Bankası Operasyonu: Niçin?
-
31.03.2021 İktidarın toplumsal/ekonomik maliyeti
-
30.03.2021 Bir kararnamelik muhalefet!
-
29.03.2021 SABRIN SONU…
-
27.03.2021 DEVRAN DÖNSÜN SARIKEÇİLİLER YÜRÜSÜN
-
26.03.2021 Gece yarısı kararnamelerindeki Türkiye
-
25.03.2021 AB dağılıyor: Küresel ekonomik savaş insanlığın geleceğini tehdit ediyor
-
24.03.2021 Ekonomide fırtına günleri
-
23.11.2020 GECE YAĞMUR KOKUYOR
-
24.06.2020 Krizde para, maliye politikaları ve Türkiye
-
11.06.2020 Eğilimleri mutlaklaştırmak
-
01.06.2020 19 Mayıs 1919-2020
-
28.05.2020 İki yıl içinde ikinci döviz krizi
-
01.05.2020 AF NEDİR?
-
08.01.2020 BİR DENİZCİ GÖZÜYLE KANAL ISTANBUL
-
30.10.2019 Ekonomik-mali açmazlar çoğalırken
-
22.10.2019 Ekvador’da 'IMF ayaklanması'
-
15.10.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (13) / Seven NİŞANYAN – Müjde NİŞANYAN HERKESİN BİLMEDİĞİ OLAĞANÜSTÜ YERLER
-
14.10.2019 “Monşerlerden” fikir alınsaydı Türkiye bu durumda olmazdı
-
11.10.2019 Sömürü oranları ve dünya ticareti: Bugün, kırk yıl once
-
09.10.2019 Gerçeklere direnmek
-
08.10.2019 Hasan ÖZGEN - “IŞIK ÜLKESİ” MİLAS
-
07.10.2019 TWEEN TEHLİKESİNİN FARKINDA MIYIZ?
-
03.10.2019 DÜNYANIN YUVARLAK OLDUĞUNU BİLMEYENLER DÜNYAYI MI YÖNETİYOR?
-
27.09.2019 Emekten yana program?
-
24.09.2019 Artık AKP’yi ayakta sadece o yapı tutuyor
-
24.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (10) Aynur DURUKAN BALAT, İLYAS BEY CAMİİ
-
17.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (9) / MİLAS KİTABELERİ
-
10.09.2019 CHP 100 yaşında
-
10.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (8) - KARTPOSTALLARDAKİ MİLAS’LAR
-
09.09.2019 Son kırk yılın dönüm noktaları
-
04.09.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (7) - SELÇUK EREZ İSTANKÖYALTI BODRUM
-
21.08.2019 Müdahale gecikmedi
-
21.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (6) ERHAN GÜNAY - YARIM ASIR ÖTESİNDEN GEÇMİŞTE MİLAS
-
20.08.2019 BİR REKTÖR ÜNİVERSİTE ADINA BİLDİRİ YAYINLAYAMAZ
-
20.08.2019 Kara Elmas, Kara Zeytin, Kara Yazı
-
15.08.2019 Tarım üreticisi ve işçisi perişan
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (5) MEHMET GÜNSÜR CAIQUE / HİKAYELER
-
07.08.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (4) BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
06.08.2019 IMF Ekvador’da
-
03.08.2019 Onbirinci Plan tarım için ne öngörüyor?
-
31.07.2019 BİR DÖNEMİN VALİSİ
-
30.07.2019 Dış finansman sorunları
-
29.07.2019 HUKUK TANIMAZLIKTA EL ARTTIRMAK / KIYILARI ŞİRKET GİBİ YÖNETMEK
-
26.07.2019 BU DURUMDAN UTANIYORUM
-
25.07.2019 Medrese dönemi
-
24.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (3)
-
22.07.2019 Düzelen cari denge: İyi mi? Kötü mü?
-
20.07.2019 BİR ZAMANLAR ANADOLU’DA
-
17.07.2019 Temmuz günlükleri
-
17.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (2)
-
15.07.2019 Türkiye’nin kredi puanları: Kimler düşürüyor? Niçin?
-
13.07.2019 MİNİMALİZM
-
12.07.2019 TORUNLARININ GELİRİNİ YİYİP MÜREFFEH YAŞIYORUZ DİYEN GAFİLLER
-
10.07.2019 Reis ve damadı haksız mı yani?
-
09.07.2019 KABİLELEŞMEK
-
08.07.2019 Ekonomik bunalımın seyri
-
04.07.2019 Kaybın telafisi yok
-
01.07.2019 İstanbul seçimi: Sıradan gözlemler
-
27.06.2019 CUMHURİYETE KARŞI İHANET MİADINI DOLDURMAK ÜZERE
-
26.06.2019 Seçim sonrası
-
22.06.2019 Yeni 'Arap Baharı' ve kadınlar
-
19.06.2019 Bir nesil harcanırken
-
19.06.2019 Yerelde ekolojik özerklik
-
17.06.2019 Suriye’de tehlikeli tuzaklara devam…
-
14.06.2019 YANLIŞ BİLGİLER PASLI ÇİVİLER GİBİDİR, ÇIKARILMASI ÇOK ZORDUR...
-
12.06.2019 Sorunlu siyaset
-
10.06.2019 Hindistan’da seçim: Faşizme doğru bir adım
-
08.06.2019 Ekonomi nasıl küçülüyor?
-
30.05.2019 GEÇMİŞE DÖNÜŞ
-
28.05.2019 AKP’NİN BU YALANLARINA İNANMAK, ÜLKEYİ EMPERYALİSTLERE TESLİM ETMEKTİR
-
22.05.2019 ÖRNEK BİR OLAY…
-
16.05.2019 Venezuela Darbesi
-
15.05.2019 Dış politikada yeni kaymalar mı?
-
09.05.2019 Önümüzdeki Nesil Sıkıntılı Dönemler Yaşayacak
-
06.05.2019 Şermin Narwani Suriye’yi anlatıyor
-
02.05.2019 Sermayenin sesi fazla yükseliyor
-
29.04.2019 Dış politikada yol ayrımı
-
27.04.2019 Hindistan seçime giderken
-
26.04.2019 Mazbata mazbata olalı böyle çile görmemişti!
-
23.04.2019 Berat Albayrak’ın 'Reform' programı
-
17.04.2019 Kırılmalar
-
15.04.2019 IMF’nin Nisan Raporu’nda Türkiye
-
11.04.2019 Bitirilemeyen yerel seçimler...
-
08.04.2019 Seçim sonrasında birkaç tespit
-
02.04.2019 Yerel seçim sonuçları üzerine
-
02.04.2019 Donald Trump ve diğerleri
-
01.04.2019 Rejimin niteliği yeniden
-
29.03.2019 Yerel seçimlerde uğraklar: 1989, 2009, 2019
-
26.03.2019 Emperyalizm Venezuela’da
-
25.03.2019 IMF Arjantin’de
-
18.03.2019 Ocak 2019’da Ekonomi
-
13.03.2019 Tarımdaki teslimiyet tersine çevrilmelidir
-
05.03.2019 SAMİMİYET
-
04.03.2019 2018’de ödemeler dengesi
-
28.02.2019 Yerel seçimler üzerine
-
25.02.2019 Devlet manavlık yapar mı?
-
21.02.2019 “Aslan, ceylan, sırtlan, zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir”
-
18.02.2019 GÜVENMEK
-
16.02.2019 Venezuela üzerine birkaç tespit
-
14.02.2019 TEK BAŞINA NE KADAR MUTLUSUN?
-
07.02.2019 Çeyrek yasama dönemi
-
05.02.2019 PAYLAŞMAK
-
31.01.2019 Siyasetin sefaleti
-
29.01.2019 ABD’de sosyalizm canlanıyor
-
28.01.2019 BİR KIŞ GÜNÜ KIYIKIŞLACIK..
-
26.01.2019 İktidarın malî kayırma/cezalandırma hesapları
-
24.01.2019 Gerçekte kim kurtarılıyor?
-
23.01.2019 Ekonomik bunalım nasıl seyrediyor?
-
17.01.2019 Suriye'de gerçeklerle yüzleşememek
-
08.01.2019 Üniversite(li)lere ne oluyor?
-
07.01.2019 2018 sonunda Fransa’da güzel bir olay
-
04.01.2019 2018'den 2019'a BAKIŞLAR
-
03.01.2019 ABD ve Çin: Ekonomik savaşın ilk bilançosu
-
02.01.2019 2018 sonunda borsa çöküntüsü
-
26.12.2018 Rejimin niteliği
-
25.12.2018 BODRUM ADAYLARI VE CHP
-
24.12.2018 Tepkiler sisteme karşı döner mi?
-
19.12.2018 Haziran paranoyası sürüyor
-
18.12.2018 Millî Gelir Temmuz-Eylül istatistikleri
-
14.12.2018 TÜRKİYE DÖKÜLÜYOR
-
10.12.2018 'Piyasalar' faşistleri seviyor. Meksika ve Brezilya: Başkanlar ve borsalar.
-
04.12.2018 Göçmenler, Suriyeliler, siyasetçiler. “Güney” coğrafyasının kurbanları…
-
03.12.2018 Bir çifte standart
-
30.11.2018 BUNU YAPAN SİYASİ KADRO YA CAHİLDİR YA EMİR KULUDUR
-
30.11.2018 İktidarın Gezi takıntısı
-
30.11.2018 Krizin bazı istatistikleri
-
26.11.2018 MUSTAFA KEMAL VE SULTAN SÜLEYMAN
-
22.11.2018 Enflasyonun anlamları
-
14.11.2018 1968 Dünyası ve Vietnam
-
13.11.2018 Cumhuriyetin ilk ve son onbeş yılı
-
31.10.2018 Arjantin ve Türkiye: 2001 ve 2018
-
31.10.2018 95 YILDA ÖĞRENEMEDİK...
-
30.10.2018 ABD'nin kendini teşhiri
-
22.10.2018 Brezilya: 'Piyasalar' faşist adayı destekliyor
-
19.10.2018 “TÜRKİYE KRİZİN BAŞINDA, BANKALAR DAHİL İFLASLAR YOLDA”
-
15.10.2018 Hem hegemon hem muhalif
-
13.10.2018 Yeni sularda yüzmek
-
10.10.2018 BODRUM-MARMARİS YARIŞI
-
09.10.2018 YEP: IMF’siz bir IMF programı
-
29.09.2018 Politikada kaygan zeminler
-
28.09.2018 TRAFİK TE KAN ALKOL DÜZEYİ NE OLMALI?
-
27.09.2018 Yeni Ekonomi Programı
-
26.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye bakışlar
-
22.09.2018 Dışarıdan Türkiye’ye Bakışlar
-
19.09.2018 VARLIK FONU, EMPERYALİSTLERE SUNULAN OLAĞANÜSTÜ HİZMETTİR
-
17.09.2018 Krizin eşiğinde büyüyen ekonomi
-
12.09.2018 Krizler Yayılırken
-
11.09.2018 Biri Yılmaz Güney, diğeri Erkan Yücel...
-
08.09.2018 Dişleri sökülmüş muhalefet
-
05.09.2018 Tüm Bunlar Üçüncü Dünya Savaşı
-
04.09.2018 Zor günler
-
01.09.2018 Faşizm Tartışmaları: Hindistan, Türkiye
-
28.08.2018 ‘Lütuf düzeni’ ve kriz
-
27.08.2018 Okluk yine kapandı
-
17.08.2018 Kaçınılmazın hızlandırılması
-
08.08.2018 Sürdürülemezlik
-
01.08.2018 ‘Duygusuz Nesil’ Tehlikesi
-
30.07.2018 Ekonomik krizden medet ummak
-
27.07.2018 Silahla şaka olmaz
-
20.07.2018 AKP’nin devrettiği ekonomik sorunlar
-
20.07.2018 İşte bu olmadı, hem de hiç olmadı …
-
19.07.2018 ‘Şirket gibi yönetmek’
-
13.07.2018 ‘Kurtarılmış Maden Bölgeleri’ geliyor
-
10.07.2018 Madımak sonrasında konuşan siyasetçiler
-
05.07.2018 Bu enkazı kim kaldıracak?
-
26.06.2018 Ülkemiz bölündü
-
25.06.2018 2017’den bir yazı
-
21.06.2018 Yeni bir rekor daha ve sonrası …
-
04.06.2018 Krize karşı kim hazırlıklı?
-
30.05.2018 ‘Mal Beyanı’ Komedisi
-
21.05.2018 SAHİPSİZ BODRUM’UN ÇARESİZLİĞİ
-
14.04.2018 Artuk Bey, Artuklu ve Artukoğulları Beyliği
-
14.02.2018 Kalbimde Atatürk var ...
-
19.01.2018 Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı
-
27.11.2017 Destekleyici, Yetkili ve Güvenilir Anne Baba olmak
-
20.11.2017 Sıra, sahillere geldi
-
20.11.2017 5 Adımda Depresyondan Korunma
-
13.11.2017 Öfke Kontrolü
-
06.11.2017 Bebeklik Döneminde Sağlıklı Kimlik Gelişimi
-
28.10.2017 Diyetisyen Bakışı: Diyet Değil, Yaşam Tarzı!
-
07.10.2017 Yaz saati ve inat
-
02.10.2017 Barzani Referandumu ve sonrası
-
12.08.2017 Erdoğan’ın Tehlikeli Planı
-
07.08.2017 Kişilik Bozukluğu
-
31.07.2017 Çomakdağ Türkmenleri (Kızılağaç / Ketendere / İkiztaş / Sarıkaya)
-
26.07.2017 Öngörülebilen Kaos - 2019
-
20.07.2017 AKP iktidarı çöküş sürecinde
-
10.07.2017 Ormanlarımız nasıl yanıyor?
-
25.05.2017 A N M A - Nazmi Özgül’ün anısına
-
05.05.2017 Aile Danışmanlığı
-
29.04.2017 Sanatın İç Sesi
-
31.03.2017 Küçük Ev
-
23.03.2017 Bir olalım, Tek yürek olalım
-
21.03.2017 Rengarenk olsaydı
-
21.02.2017 “Milas’ın Sis Perdesi”
-
16.02.2017 Kanma, sonra da yanma
-
27.01.2017 Narin Çiçek: Turizm
-
21.01.2017 Vekilime Mektup
-
16.01.2017 Dokuz Kahraman Vekil
-
11.01.2017 Meşe tohumları çimlenecek mi?
-
10.12.2016 Bir Güvercin uçurun
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.