• 06 September 2024, Friday 1:23
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

SEÇİLMİŞLER VE İSTİFA

İster atanmış olsun ister seçilmiş fark etmiyor. Bulunduğu makamdan istifa geleneği bizim ülkemizde yok. Ne Belediye Başkanlığından ne de milletvekilliğinden istifa edeni (Murat Sökmenoğlu hariç) bugüne kadar duymadım ve görmedim. Ama Partisinden istifa edenlerin sayısı o kadar çok ki. Saymakla bitmiyor. Yıllarca savunduğu ilke ve ideallerden bir anda vaz geçip parti değiştirenler bir bedel ödemiyor. Tam tersine servetlerine servet katıyor. Bu da partilerden istifayı kolaylaştırıyor. Bizi temsil etsin diye oy verdiğimiz kişi kendi çıkarı için tam karşı tarafa geçip bize ihanet edebiliyor. Bunun adına da politika deniyor. Bir siyasi parti adına seçimlere katılıp Belediye Başkanı ya da milletvekili olmuş biri partisinden istifa edince seçildiği makamdan da istifa etmiş sayılsa, partisinden istifa eden kaç babayiğit çıkar dersiniz?

Batı ülkelerinde kendi kusurundan olmasa da yanında çalıştırdığı birinin hatalı bir davranışı yüzünden istifa eden pek çok siyasetçi örneği var. Hele onurlarına çok değer veren dinsiz Japonlar, üstlendikleri görevi yapamadıklarında bırakın istifayı, harakiri yaparak hayatlarına bile son verebiliyor. Yoksa utançlarından toplum içinde rahatça dolaşamayacaklarını çok iyi biliyorlar. Başka ülkelerde de öyle midir bilmiyorum. Bizde Parti enflasyonu ile ekonomik enflasyon at başı beraber gidiyor. Bu ülkeyi yönetmeye talip o kadar çok kişi var ki her biri bir parti kurup kendisini gündemde tutuyor. Aynı ilkeleri ve idealleri savunan partiler bu nedenle bir araya gelip ortak hareket edemiyorlar. Her biri kerameti kendinden sanıyor. Şu anda bu Ülkede 140 Parti faaliyet gösteriyor. Koskoca ABD’de ise beş parti.

Siyasetçiler ülke yerine kendilerini düşündükleri için mevcut yasalara dokunmuyorlar. Yasa yaparken de hep bana rap bana düşüncesiyle hareket ediyorlar. Dün beyaz dediklerine, yüzleri kızarmadan bugün siyah diyebiliyorlar. İki yılda kendilerini hem de milletvekili maaşıyla emekli ediyorlar. İktidarı muhalefeti kol kola girip bir gecede maaşlarına zam yapabiliyorlar. Yaptıkları hizmet ise yukarıdan verilecek talimat doğrultusunda parmak kaldırıp indirmek oluyor. Yemin töreni dışında kürsüye çıkıp konuşan ve ülke sorunlarını gündeme getiren vekillerin sayısı iki elin on parmağını geçmiyor.

Bence milletvekilinin alacağı ücret millet tarafından belirlenmelidir. Partisinden istifa edenler başka bir partiye geçememelidirler. Zira kendisini milletvekili yapan oyları sandığa atanlara ihanet ettiğini peşinen kabul etmelidirler. Ya da milletvekilliğinden de istifa etmiş sayılmalıdırlar. Alacakları ücret en yüksek devlet memuru maaşının bir katından fazla olmamalıdır. Milletvekili emeklisi olabilmesi için en az 25 yıl milletvekilliği yapmış olması şartı getirilmelidir. Bir de devlet hizmetinde çalışan bir yurttaşın 65 yaşını doldurunca artık işe yaramaz, görevini layıkıyla yapamaz diye yaş haddinden işine son veriliyor. Ama vekillik ömür boyu sürüyor. Komada hasta yatsa bile milletvekili olmaya devam ediyor. Bu eşitlik ilkesine aykırı değil midir? Nerede kaldı cumhuriyet ve demokrasi? İstifa onurlu bir davranış kabul edilmelidir. Partiden değil görevden istifa edilmelidir. Yoksa muasır medeniyet seviyesine ulaşmayı çok bekleriz, çok…

 

     


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık