Mehmet Sarı

Mehmet SARI - Emekli İlköğretim Müfettişi

Allah ile aldatıyorlar günümüzde. Böylece güzel islamiyetin dışına çıkarılıyor Müslümanlar maalesef.

Yalan söylemek, israf yapmak, kul hakkı yemek islamiyette haram iken daha çok suç ve günah yapılır oldu zamanımızda…

Ne oluyor bu güzel İslamiyete …

Peygamberimiz hayatta iken yanına bir Müslüman gelmiş ve şöyle bir talepte bulunmuş, ‘Şu Müslüman öldü, cenazesini kıldırıverin” demiş. Ama devrimci peygamber ‘O kişiye kamu malı emanet etmiştik eskiden, ne yazık ki bu kamu malına zarar verdi. Dinden çıktı. Ben bu dinden çıkan kişiye nasıl cenaze namazı kıldırabilirim’ demiş ve kıldırmamış! Acaba şimdilerde böyle olanlardan namazı kılınmayan var mı?

İşte bu zamanda kamu malına zarar verilmiyor mu? Bunlar yapılırken işsizlere de iş kazandıracak fabrikalar neden yaptırılmıyor? Acaba Müslümanlar ne zaman bu yapılanlara, din dışılıklara karşı duracak, hayır diyecektir. Acaba Kur’an’a göre bunlar da suçlu değil mi? İşte, 16 Nisan’da da her Müslüman hayır oyu vermelidir. Çünkü Müslümanlık ahlaklı olmak ve doğruluktur.

Çünkü Kur’an’da tek adamlık yoktur. Haksızlığa, yanlışlığa hayır deme vardır.

İslamiyet putlara değil Allah’a inanmaktır. Ama ne yazık ki tek yaradan, tek kuvvet ve yalnız ondan medet beklenirken, yatırlardan, tarikat ve cemaatlerden medet beklemeye başlamışlar maalesef. Bu da, İslamiyette yanlış anlama ve uygulamaları doğurmuş. Bazı adamları, din liderleri, Allah yerine geçirilenler olmuş. Böylece tarikat, cemaat ve şıhlıklar çoğalmış. Böyle böyle İslamiyet gerçek yolundan çıkmış. Çıkar gruplarını oluşturmuşlar.

Hatta bazı bölgelerde etnik köken oluşturarak aşiret yönetimleri doğmuş ki, buralarda ulus devlet oluşmamış, demokrasi yönetimi gelmemiş, reisin, başkanın yönetimi oluşmuş.

Ama çağdaş toplumlar ulus olmuş, demokrasiyi benimsemişler, eğitimleri de düzenlenmiş. Laik ve demokrat olmuşlar. Ama bunu yapamayan toplumlar ise eğitimi dinselleştirmişler. Akıl ve bilim dışına çıkarmışlar. Felsefeden kaçmışlar. Tek adamlığa yönelmişler, hatta anayasalarını bu amaçla hazırlamaya girişmişler. Aynen şu günlerde Türkiye’de olduğu gibi, çok aklın ve kişilerin oluşturduğu millet meclisini yok etmeye çalışıyorlar ama her faninin yanılacağını, hata yapacağını unutuyorlar. Tek adamlığa doğru gitmeye çalışıyorlar. İşte bu oluşumların kökünde dinselleştirilmiş eğitim yapmaktadır. Laikliği, bağımsızlık ve özgürlüğü benimsememek gelmektedir özünde. Nasıl asırlardan beri sürdürülen yaşatılan feodal yapı yenilememişse ülkemizde, tek adam anayasası da bu anlayışlarla oluşturulmaya çalışmaktadır günümüzde de. Gene, güzel Milasımızda zeytinliklerdeki halkalı leke hastalığı nasıl 15 yıldır mahsul verdirmiyorsa, yanlış anlaşılan ve uygulanan İslamiyet de hurafelerin kıskancında yaşatılıyor, Allah ile aldatmalar daha açık oluşturuluyor. İslam dininin aklî bir din olduğu unutuluyor. Şeriatçılığa, yobazlığa gidiyor. Maalesef İslam ülkelerinde tek adam yönetimlerine gidişi emperyalistler de ister oldu. Çünkü tek adamı ikna etme onlara daha kolay geliyor ve emellerine daha çabuk ulaşıyorlar. Böylece çıkarlarına daha uygun geliyor tek adam yönetimleri…

Allah ile aldatma konusundaki fikirleri Yaşar Nuri Öztürk’ün kitaplarından öğrendim ve siz okurlarıma aktardım. Sizler de okuyun ve inceleyin. Gerçek ve güzel Müslümanlığı öğrenmek ve yaşamak aynen üretmek, ağaç dikmek gibidir. Allah Kur’an’ında “iyi kurum kullarına iyilik yapandır” dediğine göre davranmalıyız. Doğru bilgileri yaymalıyız. Üretmeliyiz, ağaçlar dikmeliyiz. Bunlar da ibadettir. İyi bilelim, örneğin diktiğin ağaç meyve verdiğinde devamlı size sevap yazılır ölseniz bile …