Mehmet Sarı

Mehmet SARI - Emekli İlköğretim Müfettişi

Yeni anayasa oylamasında milletvekilleri oyunu gösteriyor ve atıyor. Bazıları da oy atılan gizli odada cep telefonu ile oy atanın oyunun fotoğrafını çekiyor.

Bu açıkça anayasal suçtur. Bunlar anayasaya uyacağına yemin de etmişlerdir. Bunların neyine inanalım milletim. “Seçimlerde millete güvenin” diyenlere inanmamızı beklemesin kimse! Çünkü millet; uygulanan ilim dışı ve dinselleştirilmiş, biatçı eğitimden ileri gelen büyük biy yanılgıya sürüklenebilir …

Eğitici olarak ben; baş işimizin bu yanlış eğitimi değiştirmek, eğitim ilmine göre yenilemenin ilk görevimiz olduğunu düşünüyorum.

Sakın ha milletim, bu milletvekilleri sizi asla korumaz ve sizin milletvekiliniz olamazlar.

Milletim; 1950’den itibaren adım adım karanlığa doğru gidiyorsunuz. Ekonomide, siyasette, demokraside, hak hukukta geriliyorsun, ekmeğin azalıyorken borcun ise artıyor: ülkemde işsiz ve yoksul sayısı çoğalıyor.

Gene kararname ile anayasa değiştiren dünyada bir ülke daha var mıdır milletim? Demek bu işte büyük bir yanlışlık vardır. Yönetimin tek adama bırakılacak olmasıyla Cumhuriyet rejiminin değiştirilmek istendiğini söylüyorum.

CHP Milletvekilleri parlamentoda gerekli mücadele ettiler. Ama CHP bundan sonra halka yönelik bilgilendirme çalışmalarına hız vermelidir. Bu tek adam anayasanın mahsurlarını anlatmak için ülkemde de çok kişiler var, bence… Örneğin Sayın Deniz Baykal, Sayın Metin Fevzioğlu gibileri çok ülkemde.

Demek ki bu yasanın kabul edilmesi veya edilmemesi konusunda halka, referanduma gidilirken, bu gibi milli liderlerin, harekete geçmesine fırsat verilmesi ve destek olunması önemle gereklilik var, ülkemde…

Ayrıca Beyaz Zambaklar Ülkesi kitabını okuyan tekrar, okumayan hemen okumalı ve ona göre gerekeni yapmalıdır.

Zaferlerin halka gidilip fikir ve kanaat birliğine yeterli varıldığı zaman elde edildiğine, 19 Mayıs 1919’da başlattığı Kurtuluş ve Kuruluş çalışmalarıyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk göstermedi mi? Cumhuriyet rejimi bu anlayışla kurulmadı mı?

Ama şimdi bunu yok etmek isteyen, yerine hakimiyeti milletten alıp tek adama vermek amacında olanlara karşı bir milli seferberlik oluşturmak görevimiz.

1919 koşullarında Anadolu’nun işgaline ‘Hayır’ demek vatan görevi değil miydi?

O dönemde, ülkemin çalışma şevki ve heyecanıyla dolup taşan, bencillikten uzak insanlarıyla, yorulmak bilmeden halkın aydınlanmasına katkıda bulunan toplum önderleriyle, zafer ve kötü gidişten kurtulma elde edilmiştir.

İşte ‘Beyaz Zambaklar Ülkesi’ kitabını okuyanlar, bizdeki gibi yanlış yoldan döner, Atatürk’ün o bize en büyük hediyesi olanı Cumhuriyet rejimine hayır demez bence…

Artık bu ülkede bu kadar Atatürkçü varken bu Atatürkçüler de gerekeni yapacak ve reformda da ‘Hayır’ oyu verecektir. Ben 85 yaşında bir eğitimci olarak, bu istenen anayasaya ‘evet’ diyecek olanların doğru düşünemediklerinden eminim.

Çünkü benim okuttuğum öğrenciler, kitap ve yazılarımı okuyanlar böyle bir yanlışa asla düşmezler. Ben onlara sorgulayıcı, araştırıcı ve düşünceyi geliştirici eğitim verdim. Asla ezberci, dinselleşmiş bir eğitimi onlara vermedim.

Yani öğrencilere güvenim tamdır. “Evet” oyu vereceklerini aklımın kenarından bile geçirmiyorum.

Onların böyle davranacaklarına, sevgi ve saygı ile benim gibi davranacaklarına güveniyor, onları gözlerinden öpüyorum.

Yazımın sonunda ayrıca şunu da söylemek istiyorum milletime: Doların yükselişinin bir nedeni de bence, bu getirilmek istenen tek adam anayasasıdır.