- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 10 February 2018, Saturday 19:00
- 3769 kez okundu
Mehmet SARI - Emekli İlköğretim Müfettişi
1942’den itibaren 3 yıl Kızılçullu Köy Enstitüsü’nde okudum. Sonra 2 yıl da öğrenciler olarak Ortaklar Köy Enstitüsü’nü kurduk. Ortaklar Köy Enstitüsü’nü 1947 yılında bitirdim ama okulum beni Ankara Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’ne gönderdi. Bu okulda öğrenim görmeye başladım. Sonra Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümüne girerek öğrenim hayatıma devam ettim. Buradan İlköğretim Müfettişi olarak mezun oldum. Memuriyet hayatımı 1977’ye kadar sürdürdüm.
Müfettişliğe, 1960’da Bitlis ilinin Ahlat ve Adilcevaz ilçelerindeki ilkokulları teftişle başladım. 4 yıl burada görev yaptıktan sonra Muğla’ya nakil oldum. Muğla’nın her ilçesinde, köyünde görev yaptım.
Köy Enstitülerinde üretimle birlikte eğitim uygulanırdı. Ayrıca sanat da vardı. Öğrenciler olarak bu sanatla binalarımızı yapardık. Köylere gider, okul binaları yapardık.
Köy Enstitüsü’nde yetiştirdiğimiz ürünleri, başka enstitülere verirdik. Onlar tüketirdi. Onlar da bize verirdi. Aramızda böyle bir dayanışma vardı. Kireç, tuğla ve daha birçok şeyi kendimiz üretirdik. Her ayın iki haftası kültür derslerine, bir haftası ziraat, bir hafta ise sanat çalışmalarına ayrılırdı. Ayrıca müzik ve halk oyunları, sabahları okulda tüm öğrencilerin katılımıyla topluca icra edilirdi. Her öğrenci Mandolin çalardı. Kızlar dikiş dikerdi.
Okulda her hafta tatil günlerinde müsamere ve eğlence günleri düzenlenirdi. Futbol, voleybol maçları yapılırdı.
Okulda kızlar kısmı, yatakhanesi ayrıydı. Oraya erkek öğrenciler giremezdi ama derslerde ve ziraat çalışmalarında kız-erkek birlikte çalışmalar yapılırdı.
Okul 5 yıldı, yazları da okunurdu. Yalnız bir ay tatil vardı. Bizler de o dönem köylerimize giderdik.
5 yıl sonra öğretmen olur, köylerde öğretmen olarak göreve başlardık. Köylerdeki birinci görevimiz, köylüleri aydınlatma ve köyün ekonomisini yükseltmekti. Bunun için bizlere at, araba ve 30 dönüm hazine arazilerinden tarla verilirdi.
Bu araziyi eker-biçer, ürün yetiştirir ve satardık. Köylülere de örnek olur, onları da üretimde eğitirdik.
Köy okullarında ‘işlik’ kısmı vardı. Buralarda daha modern tarım çalışmaları için Ankara Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’nde uzman kişiler yetiştiriliyordu. Yani köy enstitüleriyle ülkenin geleceği parlaktı. Ülke aydınlanıyordu.
Köy Enstitülerinde sağlıkçılar da yetiştiriliyordu. Bunlar, köylerin doktoru, sünnetçisi idiler. Böylece sağlık yönünden de köy enstitüleri büyük hizmet veriyordu ama ne yazık ki ABD ve ağalar 1954 yılında bu okulları kapattırdılar.
Van Ağası Kinyas Kartal başta olmak üzere dönemin ağaları, Adnan Menderes’e bu okulları kapattırdılar. Böylece Türk mucizesi olan Köy Enstitüleri, geleceğin güneşi söndürüldü. Böylece bugünkü gerilikler, Şeriat ve tarikatçılar türedi. FETÖ darbelerini yaşadık.
1977’de yapılan genel seçimlerde görevimden istifa edip, Cumhuriyet Halk Partisi’nden milletvekili aday adayı oldum, seçimlere katıldım. Bu seçimlerde CHP, milletten yüzde 42 oy aldı. O dönem CHP’nin genel başkanı merhum Bülent Ecevit’ti.
Bu seçimlerde CHP; “Toprak işleyenin Su kullananın”, “Ne ezen ne de ezilen, İnsanca hakça bir düzen kuracağız” gibi söylemlerle halkın karşısına çıktı. Bu söylemleri halk da benimsedi. Bu sloganlara güven duyarak CHP’ye yöneldi. Bülent Ecevit’e ‘Karaoğlan’ denildi. Yani o zaman CHP’de bir ümit ve geleceğe güven duygusu oluşmuştu. Çünkü halka, CHP’deki yenilikler sonrasında sorunlarının çözüleceği güvencesi gelmişti. Bu da halka gidilerek oluşturulmuştu. Halkla bütünleşme sağlanmıştı. Ama bugünkü CHP girdiği her seçimde halka ümit ve güven veremediğinden mi, milletten aldığı oy yüzde 25’lerde kalıyor.
Parti içi demokrasi eksik. Seçim delegelerle götürülüyor. Delege ‘senin adamın’, ‘benim adamım’ diyor. Ön seçim tüm parti üyelerinin katılımı ile olmalı ki, partinin her üyesi taşın altına elini koysun, partiye canlılık katsın. Çünkü partide eski CHP, yeni CHP diye ayrılık başladı, birlik ruhu söndü.
En kötüsü de CHP’lilerde aldığı oya göre delege sayısı oluşturması oldu. Hatta üye sayısı fazla olan iller, az olanlardan daha az delegeye sahip olur oldular. Bu yanlışlık, kurultayda her ilin temsili adaletli ve demokrat olamaz oldu. Böylece parti içi demokrasi tam sağlanamamaya başladı. Böylece partide dinamizm, canlılık kaybolmaya doğru gitti.
İşte bunlar her seçimde partiyi muhalefette bıraktı. Bir türlü iktidar olamaz yaptı. Bu da partide, nasıl olsa iktidar olamıyor diye üyelerde bir yılgınlık, partiye karşı çekimserliği başlattı. Ecevit zamanındaki parti üyelerinin heyecanı, katkısı azaldı. Ayrıca, CHP’de iktidar olamıyoruz diye ümitler zedelendi. Partiye daha çok iş arayanlar gelir-gider oldu. Yahut belediyeden çıkarı olanlar, sorunları bulunanlar partiye daha çok gelir-gider oldu.
Bir de şu günlerde yapılan parti kurultayı iyi yönetilememektedir. Çünkü son kurultay çok kötü geçti. Halktaki beklentilere cevap veremedi. Sorunlara çözüm getireceği ümidi veremedi. Partide yenilenme sağlanamadı. Sonra bazı partinin yetkili makamlarında bulunan kişiler, internette PKK’lılara af ister oldu. Bu gibi yanlışlar sorgusuz bırakıldı.
CHP kendini yenileyememesinden, halkta güvenecek değeri yaşamıyor ki, seçimlerde oyunu yükseltemiyor. Her seçimde olduğu yerde kalıyor. Hep muhalefet, hep muhalefet… Bu da üyeleri bıktırdı.
Ecevit zamanındaki halkla yakınlaşmayı ve ümit olmayı oluşturamaz oldu. Ki, Ecevit parti genel başkanı iken yüzde 42 oy alınmıştı seçimlerde…
CHP’de Ecevit gibi yeni lider ve kadrolara ihtiyaç var ki, yeni öneriler ileri sürülebilsin. CHP, seçimlerde oyunu arttırsın. Böylece üyelere iktidar olma hevesi verilsin, heyecan aşılansın. Kaldı ki bugünkü şartlarda iktidar olma gereği var. Çünkü bugünkü yöneticiler memleketi çok kötü yönetiyorlar. Halk, kurtuluş bekliyor. Bir de 1977 milletvekili genel seçimlerinde bana da köylerde seçim çalışmaları görevi verildi. Orman köyünde başka, zeytinci köyde başka, ova köylerinde başka tarzlarda konuşma yapıyordum. Partim bana seçim propaganda kitapçıkları vermişti. Onları okuyarak konuşmalarımı her köye gittiğimde hazırlıyordum.
Örneğin, orman köylerine gidince, “Biz iktidar olduğumuzda her köyde kooperatif kuracağız. Sizin köyde kooperatif, orman ürünlerini işleyecek, kereste üretecek. Böylece ihtiyaç olan keresteyi köyünüzde üreteceksiniz. Keresteler de yaşlı çamları orman idaresi sizin için damgalayacak. Bunları kesip kereste üreteceksiniz. Sonra ağaçların dibindeki çalı ve yaprakları köylüler toplayacak. Bunları Dalaman Kağıt Fabrikası’na verip kağıt olmasını sağlayacak ve satılarak sizler parasını alacaksınız. Kovan balı üretimini teşvik edeceğiz.
Ayrıca köyün derelerine gölet yaptırarak, sizleri sulu tarım üreticisi yapacağız. Bol sebze ve meyve yetiştiricisi olacaksınız. Bir de ilçede öğrenci yurdu açarak, çocuklarınızın bu yurtlarda kalmasını ve ilçede okumalarını sağlayacağız.
Zeytinci, köylerdeki kooperatifler eliyle havuzlarda sofralık zeytin oluşturma sağlanarak, yağa göre daha çok para kazanmalarını sağlayacağız.
Ova köylerine gittiğimde ise, ‘Köyünüz kooperatifine salça, konserve ve pekmez üretme tesisleri de sağlayacağız. Böylece sizlere para kazandıracağız’ diye köylülere ümit aşılardım.
Ayrıca her köyün yolunu yapacağımızı belirtirdim. Köprüler yapacağımızı söylerdim. Yani her köye yenilik ve gelir getireceğimizi anlatırdım. Bu konuşmalarımda onların da görüşlerini alıp ortak bir mutabakata varırdık. Köylüler de yapılacakları benimserdi. Köylerde, ‘Kooperatifçilik birlik ve beraberliği arttırır, kooperatifçilik kuvvettir’ diye köylüleri kooperatifçiliğe yönlendirirdim.
O günlerde ilçelerde ‘Işık evleri’ kuruluyordu. Bu evlere köylülerin zeki ve fakir çocukları alınıp cumhuriyet düşmanı bir kafada yetiştiriliyordu. Bunu da belirterek ‘Sizin çocuklarınız devlet yurdunda, cumhuriyet sevgisi olan vatandaşlar olarak okuyacak’ diye anlatırdım. Bilhassa çocuklarının devlet yurdunda okumasına beğeni gösterirlerdi …
-
19.11.2020 Ah şu ihtiyarlık, yaşamın en kötü dönemi imiş..
-
30.11.2019 MİTSO’YA TEŞEKKÜR..
-
15.10.2019 Zeytin Hasat Şenliği Yapılacakmış Milas’ımızda…
-
12.10.2019 Milas’ta okullarımızın ilk dersi ağaç dikme imiş!
-
09.09.2019 30 Ağustos’ta Atatürk’ü anmayan din adamları Kuran’a da uymuyorlar!
-
29.06.2019 Manevi Babam İsmail Hakkı Tonguç’u Rahmetle Yad Ediyorum!
-
26.06.2019 Devrimci ve geleceğe ufuk açan Denizli Bozkurt Belediyesi’ne Bravo!..
-
01.10.2018 ÜLKEMİZDE TARİKATLARIN KÖTÜLÜĞÜ SÜRÜYOR
-
24.09.2018 CHP örgütü, görevini yap!..
-
21.09.2018 CHP’de Delege Yarışı Haliyle Olacak!
-
14.09.2018 Tekrar Kurtuluş Savaşı Vermeliyiz! Böylece Karanlıktan Kurtulmalıyız
-
12.09.2018 HAYATTA BAŞARILI OLABİLMEK İÇİN
-
11.09.2018 ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMLERDE OYUMUZU ARTTIRMAK İÇİN ÖNERİLERİM
-
08.09.2018 87 YAŞINDAKİ ÖĞRETMENİ ŞAŞIRTAN GENÇ
-
31.08.2018 Çocuk Dünyaya Geldiğinde…
-
28.08.2018 Ormanların sağladığı faydalar…
-
03.08.2018 CHP parti tüzüğüne uyulmalı, CHP’de gençler ve kadınlar daha etkili olmalı!
-
31.07.2018 CHP, 1973 Seçim Bildirgesi’nden hareketle yeniden ‘Ak Günler’ demeli …
-
24.07.2018 Allah ile aldatmak …
-
20.07.2018 Osmanlının son dönemini yaşar gibiyiz!..
-
18.07.2018 Bu durumlara çok üzülüyorum …
-
16.07.2018 Karanlıktan kurtulmak için ...
-
16.07.2018 Karanlıktan kurtulmak için ...
-
11.07.2018 Enerji politikamız, seçimler ve OHAL
-
02.07.2018 CHP’de yenileşmeye ve değişime ihtiyaç var
-
30.06.2018 Ülkemde soğan, piyasanın önderi …
-
09.06.2018 Karanlıktan kurtulmalıyız ...
-
01.06.2018 Kırcağız Köyü’ndeki öğrencilerimden isteğim …
-
30.05.2018 Enerji politikamız çok yanlış!
-
26.05.2018 ‘Tamam’ diyebilmem için …
-
22.05.2018 Sayın Muharrem İnce, ülkemin dertlerine ilaç olacak, hastalıkları bitirecek!
-
18.05.2018 ‘Öğretmen Cumhurbaşkanı’ ile Atatürk’e dönüyoruz
-
12.05.2018 78. kuruluş yıldönümünde Köy Enstitülerini anlamak!
-
09.05.2018 ‘Baskın Seçim’
-
24.03.2018 ‘Toprak Reformu’, Cumhuriyet’in en önemli projesiydi
-
14.03.2018 Muhalefet partileri de ittifak yapmalıdır bence …
-
16.02.2018 İslamiyet’i yanlış anlama ve uygulama baş sorundur
-
14.02.2018 Ekonomik kriz, tarımsal üretim, dengeli beslenme …
-
03.02.2018 Türk milleti Uğur Mumcu’yu unutamaz …
-
24.01.2018 Halkım, artık gör gerçekleri …
-
12.01.2018 Ne oluyor bu beylere, kadınlara ve Diyanet’e?
-
02.01.2018 Atatürk yolu …
-
30.10.2017 Yaşasın CUMHURİYET!
-
25.10.2017 Eğitimde dünyada hep geride olmamıza yazık değil mi?
-
21.10.2017 Milas’ta ‘laik-bilimsel eğitim’ paneli yapıldı …
-
04.10.2017 Eğitimimiz dökülüyor!..
-
15.09.2017 CHP Eğitim Çalıştayı önemli …
-
12.09.2017 Günümüzde, ‘Allah ile aldatma’ çoğaldı …
-
11.09.2017 Şaşılacak işler oluyor …
-
02.08.2017 Müfredattan Atatürk’ü çıkarıp ‘cihat’ı koydular!
-
29.07.2017 Işık Öğretmenim Necmettin, sen ölmedin asla!
-
14.07.2017 İyiliğe doğru yürüyoruz!...
-
24.05.2017 Partilerde ve ülkemde demokrasi!
-
23.05.2017 İslamiyet neden yanlış anlaşıldı / 2
-
15.05.2017 İslamiyet neden yanlış anlaşıldı? / 1
-
27.04.2017 Sakin olalım
-
24.04.2017 Atatürküm üzülmüş!..
-
15.04.2017 Ey Türk milleti ayağa kalk artık!
-
13.04.2017 Geleceğin için Hayır!..
-
11.04.2017 Allah ile aldatıyorlar günümüzde …
-
08.04.2017 Geleceğin için 16 Nisan’da oyunu kullan!..
-
03.04.2017 Sizleri seviyorum yoldaşlarım!
-
01.04.2017 Referanduma doğru giderken …
-
29.03.2017 17 Nisan’da Bayram yapacağız!
-
28.03.2017 Ege İhracatçılar Birliği’ne Çağrı
-
27.03.2017 Gelin, ‘Tek Adam’a HAYIR diyelim!
-
23.03.2017 Geriletilen tarımla, Sanayi toplumu olunamaz!
-
18.03.2017 ‘Kadının Değeri’ yok maalesef!
-
17.03.2017 Beni çok sevindiren haber!
-
16.03.2017 Bulutlar muhtacız damlalarınıza
-
25.01.2017 İyiyi, doğruyu, güzeli görebilmek, seçebilmek …
-
21.01.2017 Bunlar milletin vekili olamaz!
-
14.01.2017 ‘Aile Okulları’ açılmalıdır
-
13.01.2017 Yeni yıla akıl ve bilim dışında başladık!
-
07.01.2017 Çözüm: ‘Kooperatifçilik’te …
-
31.12.2016 Milas Kent Konseyi genel kurulunun ardından …
-
22.12.2016 Gazeteci ve gazeteler susturulmamalıdır!
-
15.12.2016 ‘Emir Kulu’ teröristleri lanetliyorum!
-
14.12.2016 ‘Bağımsızlık Bilinci’ geliyor!...
-
10.12.2016 Önce sağlık!
-
06.12.2016 İdam, suçu-suçluyu azaltmıyor!
-
03.12.2016 “Çocukken sanki deliymişim”
-
29.11.2016 Neden sesinizi çıkarmıyorsunuz?
-
26.11.2016 Atam, milletinde yaşıyorsun!..
-
19.11.2016 ABD’nin başkanlık seçimlerinden yola çıkıp …
-
18.11.2016 ‘Zeytin Hasat Şenliği’nden önce!..
-
14.11.2016 Suriye ile Irak için yanlış politikalarımız…
-
12.11.2016 Ülkemize bu kötülüğü yapmayalım, yapmayın!..
-
07.11.2016 FETÖ için önemli bir tanık daha!..
-
05.11.2016 Ülkeme şifa olan Cumhuriyet!..
-
04.11.2016 Köy Aydınlatıcısı Fakir Baykurt’u unutmayacağız!
-
29.10.2016 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı!..
-
22.10.2016 “Tarikatların suçlusu Cumhuriyetmiş”!? ...
-
18.10.2016 Umut var, çünkü Atatürkçüler var!
-
17.10.2016 Ülkemin ağlanacak halleri ...
-
08.10.2016 Başbakan Binali Yıldırım’a açık mektup
-
05.10.2016 Neden Sevr’den bahsetmiyor da !..
-
01.10.2016 Açık Dilekçe
-
24.09.2016 Ayrıştırmalar zehir olmuş
-
16.09.2016 Diyanet İşleri Başkanlığı’na ‘açık dilekçe’
-
07.09.2016 30 Ağustos Zafer Bayramı
-
30.08.2016 Siyasette örgütler önemlidir!..
-
27.08.2016 FETÖ’nün örgüt düzeni …
-
19.08.2016 Harp Okullarından FETÖ zulmüyle atılan öğrencileri dinlerken ...
-
16.08.2016 Neden 15 Temmuz’u yaşadık?
-
13.08.2016 ‘Demokrasi Nöbeti’ bitti mi?
-
11.08.2016 Milas Belediye Başkanlığımızdan isteklerim
-
06.08.2016 31 Mart ayaklanması ve 15 Temmuz darbe girişimi
-
04.08.2016 ‘İyi insan’ olmak için …
-
30.07.2016 Siyasilerimize önerilerim ...
-
21.07.2016 Ülkemiz darbecilerden temizlenirken …
-
17.07.2016 İstikamet ‘daha da demokrasi dışına’ mı?
-
11.07.2016 Dış Politikada ‘U Dönüşleri’ sürüyor!..
-
09.07.2016 Atatürk Havalimanı’na terör saldırısı ...
-
02.07.2016 Çare; eğitim, kültür ve toprak reformlarıdır
-
30.06.2016 Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’e saygıyla ...
-
25.06.2016 Bodrum susuzluk yaşıyormuş ...
-
04.06.2016 27 Mayıs 1960’a doğru ...
-
14.05.2016 Artık, her bakımdan üretime yönelelim ...
-
01.05.2016 Laiklik, en başta akılcılıktır
-
26.04.2016 Milas Fatih İlkokulu’nun 23 Nisan Bayram töreni
-
23.04.2016 23 Nisan öyle bir gündür ki!
-
21.04.2016 TGB’nin Milas toplantısı üzerine
-
10.04.2016 Bir aşkım da dünyam
-
02.04.2016 Terör, ruh sağlığımızı da bozdu
-
29.03.2016 Bitsin artık bu terör!
-
23.03.2016 En Yüce Değer: Üretim ve Kooperatifçiliktir!
-
19.03.2016 Hep dalgalan bayrağım
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.